Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Tahsilli bir çevreden geldiği, muaşeret bildiği hemen belli oluyordu.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
İnsanlarla seviyeli şekilde münasebet kuruyordu. Herkesle konuşmuyor, muhatap olmuyordu. Zaten koğuşta çoğunlukla gençler vardı, kendisine "dede" diye hitap ediyorlar, yaşına hürmet ediyorlardı.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Kaldığım kısa süre içinde birkaç kez kısa süreli sohbetlerimiz oldu. Koğuş meydancısına sorduğumda "Emniyet müdürü mü ne imiş, bir şeyler anlatıyor ama ben de anlamadım" demişti.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Kendisine sordum o kısımları, anlatırken zevk alarak anlattı.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Hukuk fakültesini bitirdikten sonra askere gitmiş, askerde öğretmen yapmışlar kendisini. Mardin'de bir köyde vazife vermişler.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Kendinden önceki öğretmen kaçmış oradan, tutmamışlar öğretmeni, istememişler.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Kendisini köylünün ve ağanın nasıl tuttuğunu, takdir ettiğini, her akşam başka bir köylünün evine akşam yemeğine çağrıldığını anlattı
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Köy ağası herkesi toplamış ve "Böyle bir öğretmene ben küçük kızımı değil, gelinimi bile emanet ederim. Herkes okula gidecek." demiş.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Bir süre orada öğretmenlik yaptıktan sonra, yine kendisinin anlattığına göre Emniyet teşkilatında vazife verilmiş
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
İstihbarat dairesi koordinasyon bir şeyi dedi, çok dikkat edemedim tam olarak ne yetki, makam verdiklerine...
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
"Köylülerin elinde kaç silah olduğunu bilirdik, bize gelen emirler gereği köylüde silah bırakmazdık, hepsini toplardık." dedi
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
"Pekiyi devamında yargılama, cezalandırma var mıydı" dedim, hemen "Yoktu" dedi
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
"Kur'an-ı Kerim'e el bastırırdık. Vallah bende başka silah yoktur diye yemin ederlerdi" dedi.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Anlattığına göre, sonra askerlik bitmiş, avukatlığa başlamış. "Ben hep ikinci avukat olurdum. Bazen üçüncü avukat da olurdum. Halledemezlerdi işleri, kaybederlerdi davaları, sonra bana gelirlerdi" dedi.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
"Ünlülerden gelenler olur muydu size?" dedim. "Şu yeni kızlar var ya sanatçı takımından, onlardan müvekkillerim oldu. Çok da memnun kaldılar. Zaten bana gelenler hep tavsiye ile gelirdi. Memnun kalanlar başkalarına tavsiye ederdi" dedi.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Bir de sormadan "Ermeni, Yahudi, Rum müvekkillerim de çok oldu" demişti.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
80 yaşına gelmişti, aklı/iradesi hafif darbeliydi, bedeni de çok ihtiyar olduğunu ilk bakışta gösteriyordu ama avluya çıkıp kendince askeri usulde yürüyordu. Hareketliydi, iştahının yaşına göre çok iyi olduğu da dikkat çekiyordu.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Turgut Özal ile yakın olmuş bir ara ve ona dair anılarından anlattı.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Yaşının hallerini üzerinde yaşıyordu. Üç gün önce anlattığı şeyleri unutup sonra tekrar anlatıyordu.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Farkında olmadan tekrarla anlattığı şeylerden biri de Özal'ın ABD ziyaretiydi. "Özal ABD'ye gittikten sonra geldi, bize anlattı." diye anlatıyordu bana...