En başından beri batak proje olan elektrikli araçlar çöp oluyor

Kiralama şirketi Hertz, Tesla'lar da dahil olmak üzere elektrikli araçları benzinli araçlara bırakıyor.

Kiralama şirketi Hertz Global Holdings (HTZ.O), otomobil üreticisiyle araçlarını kiralamaya yönelik anlaşma yaptıktan yaklaşık iki yıl sonra ABD filosundan Tesla'lar da dahil olmak üzere yaklaşık 20.000 elektrikli aracı çıkarıyor. Elektrikli araçlara talebi azaldı.

Perşembe günü yapılan açıklamada, Hertz'in bunun yerine benzinle veya gazla çalışan araçları tercih edeceği belirtildi ve 2024 yılı sonuna kadar filosunun %25'ini elektriğe dönüştürmeyi hedeflemesine rağmen EV'lere yönelik çarpışma ve hasarla ilgili daha yüksek harcamalara dikkat çekildi.

Üst yönetici Stephen Scherr geçen yıl JPMorgan Otomobil Konferansı'nda elektrikli araçlara, özellikle de Tesla'ya yönelik artan harcamalardan kaynaklanan olumsuzlukları işaret etmişti.

İsveçli EV üreticisi Polestar'ın araçlarını da işleten şirketin hisseleri yaklaşık %4 düştü. Tesla'nın (TSLA.O) hisseleri yaklaşık %3 oranında düşüş yaşadı.

Nakliyat şirketi Maersk'in Panama Kanalı'nda deniz yolu yerine demiryolunu kullanacağı iddia edildi

Nakliyat şirketi Maersk'ın, düşük su seviyelerinin dünyanın başlıca deniz ticaretinden birine yol açması iddiasıyla bazı gemilerinin kuraklıktan etkilenen Panama Kanalı'ndan kaçınmak için trenleri kullanacağı iddia edildi.

Ne olacak bu kanalların, boğazların, gemilerin hali böyle...

Onlarca ülkenin donanmaları, askerleri, gemileri, silahları, hiçbir işe yaramıyor. Sorunu çözemiyor.

Haberiniz olsun, Balon Musk'ın Tesla'sında kriz daha da derinleşti. Oturup kara kara düşünüyorlar. Balon bu devasa sorunlar nedeniyle de kendini iyice uyuşturucuya vermiş.

Yakında Starlink sisteminin devre dışı kalması, işlemez hale gelmesi ihtimali değerlendiriliyor. Bozulan o küçük uyduların yenilenmesi çok maliyetli ve emek ile zaman da istiyor.

Bataryalı elektrikli araba sahası/sektörü kadar, güneş paneli sahası ve ayrıca klasik rüzgar türbini sahası da çöktü. Bu sahalar/sektörler için hazırlanmış olan çok sayıda Ankebut Ağı şirketi de çöktü, projeleri de çöktü. Siparişler iptal edildi, ediliyor. Kriz çok büyük ama ahmakça bir kararla bu gizlenmeye çabalanıyor.

Birileri de çıkmış "Scholz'un bir gözü, o hadiseden sonra kör oldu. Görme yetisi kalktı ama bu gizleniyor" diye konuşuyor.

Her şeyi bir bahane ile gizleme çabası nedeniyle, bu defa gizlenmeyen, doğru söylenen meselelerde bile kimse açıklamalara itibar etmiyor.

Bir gün yalancının evi yanmış, herkes "yalandır yine" demiş inanmamış. O misal...

Bazı önde gelen devletlerin bile, Maraş merkezli sözde depremler sonrasında kandırıldığı konuşuluyor. Ankebut Ağının üst isimleri ilk zamanlar "Biz yaptık. Sorun yok. Nakite çevirme işlerine bakın" demiş.

Bu devletler daha sonra uzman değerlendirmeleriyle mevzunun ne olduğunu anlamışlar. Uzmanlar "Böyle bir tabii deprem olamaz. Bu kadarı HAARP ile de yapılamaz, atom bombaları yer altına konularak da yapılamaz" demişler.

Herkes bir şeyler konuşuyor, çok değişik bilgiler toplanabiliyor sahadan...

Uzaylı unsurlarla anlaşmalı olan birkaç devlet varmış. Onlara ihtiyaçlarını veriyorlar, onların bazı taleplerine göre siyaset yapıyorlar ve karşılığında onlardan teknoloji alıyorlarmış.

İşte bu devletlerin gizli servisleri ve hükumetleri üzerinden doğru bilgilere ulaşanlar olmuş. Maraş merkezli afet bölgesinde aslında neler döndüğünü, yer altı şehirlerinin enerji kaynaklarının çok şiddetli şekilde patladığını o vakit kesinleştirmişler.

Biz de ilk anlardan itibaren ne olduğunu kesinleştirmekte zorlanmıştık. Saha çok karışıktı.

Maraş merkezli büyük yer altı patlamasından hemen sonra çevremize gönderilen ve muhtelif ülkelere ait olan askeri gemilerde çok sayıda rütbeli ve rütbesiz asker ölmüş ya da delirmiş ya da ağır krizler geçirmiş. İsteseler de o gemileri buralarda tutamaz olmuşlar ve çekmişler.

Duyuyoruz, birileri de dünya devletlerinden birinin liderinin hastahanede olduğunu ama gizlendiğini, meydana çıkınca çok sarsıcı olacağını konuşuyor. Konuşmaları sırasında isim vermiyorlar. Doğru bilgiye sahiplerse, anlaşıldığı kadarıyla o lider ölümcül bir hastalık yaşıyor.

Almanya'da çok sayıda büyük özel şirket çöktü. Alman hükumeti, bu gerçekleri daha fazla gizleyemeyeceğini değerlendiriyor.

İflasları dünyaya açıklamak, duyurmak zorundalar.

Sesli mesajımda açıkça söylemiştim. Bunlar bu kadar feci mali kriz ve devamında oluşan toplumsal, askeri ve tıbbi krizlere rağmen...

Japonya, Güney Kore ve Tayvan'ın nakite çevrileceği, çok sayıda sorunun da kesin şekilde çözüme kavuşacağı savaşları tercih etmiyorlar. Aralarındaki danışıklı halleri bozmuyorlar.

Ediyor olsalardı üzerine 24 saatten fazla süre geçti, çoktan bunun işaretlerini verirlerdi.

Hep laf, hep numara, hep fitne, hep şeytanlık...
Hep saçmalık, hep batak. Bunların hepsini toplasanız bir millet etmez, bütün liderlerini toplasanız gerçek bir lider etmez.

Astrologlar Şubat ayını hiç iyi görmüyorlar. Ben zaten aylardır haber veriyorum, olacak feci hadiseleri...

Güneşte patlama olacağı ve elektriklerin kesilmesine sebep olacağı şeklindeki sözde bilimsel palavra dünya genelinde hızla çökmeye devam ediyor.

İsran hala İsrail'in talimatların uygulamaya çabalıyor. Sözde İslami örgüt Hizbullah'ın İsrail ile danışıklı dövüşmesi, Netanyahu'nun aylardır uygulayamadığı planlarını uygulaması hedefleniyor.

Maskeleri çoktan indirdim, bütün dünya gerçek yüzleri gördü ve İsran boşuna uğraşıyor. Netanyahu ile çetesi de öyle...

Hala Gazze'den sözde hastaları getiriyorlar. Benim sabrımın sınırlarını zorluyorlar.

Bu hareketlerinin hesabını en çok İran, İsrail, İngiltere ve ABD'den soracağım.

Şuraya yazıyorum. Bunca süre geçmesine rağmen hala TR piyasasından çıkmamış olan o yabancı şirketleri, yakın gelecekte yok edeceğim. TR içinde değil sadece, bölgede de değil sadece, dünya genelinde yok edeceğim. Dünyada öyle şirketler ve öyle patronlar, aileler kalmayacak.

İsim, tabela değiştirerek hatta taşeronlar üzerinde göstererek, satılmış gibi göstererek bile faaliyetlerine devam edemeyecekler.

Dünya genelinde sadece denizcilik/gemicilik sahasında değil, sivil havacılık sahasında da devasa bir kriz yaşanıyor ve bu mümkün olduğunca gizlenmeye çabalanıyor.

Airbus için geri dönüş yok. Şu anda bile "yok edilmiş bir şirket" olarak görebilirsiniz.