Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.6K photos
25.7K videos
370 files
7.57K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Akademi Dergisi
abd üsleri her gün vuruluyor hala
Suriye'deki ABD üssüne saldırı: Karadan karaya atış yapan silahlarla, en az 10 kez hedef alındı

Suriye'nin doğusuna bulunan Deyrizor kentinde, ABD güçlerinin konuşlandığı Ömer petrol sahasına saldırılar düzenlendi. Karadan karaya atış yapılan silahlarla en az 10 saldırı gerçekleştirildi.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Çingeneler rahat durmuyor

Yahudi radikaller Kudüs'ün Ermeni mahallesinde Ermenileri dövdü.

Son günlerde Kudüs'te Çingene Ermeniler ile Çingene Yahudiler arasında gerginlik yaşanıyor.
Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei:

"Dış politikada köklü değişikliklere gidiyoruz. Venezuela, Küba ve Nikaragua'da diktatörler hüküm sürüyor. Bu ülkelerle diplomatik ilişkilerin kesilmesi talimatını verdim."

"20 bin Kolombiyalı öğrencinin Arjantin'de ücretsiz eğitim alma hakkını iptal ettik. Ülkemizde okumak isteyen yabancılar için eğitim artık ücretsiz olmayacak."
Akademi Dergisi
Netanyahu'nun "Kendimle gurur duyuyorum" demesi, her şeyi berbat ettiğinin, sona geldiğinin, gelen geçen herkesin kendisine sövdüğünün tezahürü... Çok kesin, çok açık bir tezahür bu... O kadar eleştirilmiş, aşağılanmış ve hakaretlere maruz kalmış ki bir savunma…
İsrail merkezli Haaretz:

"İsrailli yetkililer, bize masal anlatıyor. Ölen İsrail askerlerinin sayısını saklayıp, öldürülen Hamaslıların sayısını fazla gösteriyorlar."

"Büyük televizyon kanallarının muhabirleri "zafer fotoğrafları" çekmek için Gazze'ye gönderiliyor ama bu gerçek değil."

"Açıkçası Hamas'ın tünellerini yok edemeyeceğiz. İsrail ordusu, sorunları çözebilecek kapasitede değil."
Kendi aranızdaki sorunlara, hesaplaşmalara ordumuzu, askerlerimizi karıştırmayın. Kim kime nasıl had bildirecekse bildirsin, nasıl hesap soracaksa sorsun, nasıl ceza kesecekse kessin... İlgilenmiyorum ve karışmıyorum ama taraflar sınırlarını bilsin. Benim devletimi, vatanımı, ordumu hedef alıyormuş gibi davranmasın. Asla sessiz, tepkisiz kalmam.

TR içinde tek bir terör hadisesi de istemiyorum.

Hiçbirinizden yana da değilim. Senelerdir bu günleri yüz kere anlattığım, haber verdiğim halde, ahmaklık kere ahmaklık yapmış ve şimdi birbirini parçalamak zorunda olan piyon taraflarsınız. Muhatabım değilsiniz.
Türk ordusu en kısa sürede yenilenecek.

Askeri tıp sistemi, askeri hastahaneler, en kısa sürede yeniden tesis edilecek. Benzetmek gerekiyorsa, şimşek hızıyla... Üstelik eğitme/yetiştirme kısmından, hastahaneler kısmına kadar, her kısımda en ileri tıp teknolojileri/imkanları ile donatılacak. TR'den çalınan paraların önü kesilecek, o yerin dibine giresi ülkelere/halklara değil, paramız ordumuzun ihtiyaçlarına da aktarılacak.

Askeri yargı sistemi, askeri mahkemeler de şimşek hızıyla yeniden tesis edilecek. Son yıllarda ordumuz için oluşturulan disiplinsiz, düzensiz, ciddiyetsiz, baştan ayağa sorunlu hal derhal düzeltilecek.
Milli Savunma Üniversitesi denilen ihanet çarkı kırılacak. Bu ihanet projesinde yer almış herkes, başta da gizli Ermeni/Çingene Erhan Afyoncuoğlu en ağır şekilde cezalandırılacak. Basın ve medya yoluyla bu hainlere yardım eden hainler de yargılanarak cezalandırılacaklar. Kimsenin hiçbir mazereti dinlenmeyecek. "Çok uzatma, istifa etseydin, sokakta seyyar satıcılık yaparak geçinseydin ama vatana, millete, devlete açıkça ihanet etmeseydin. Bir de bu yaptığını kahramanlık ve vatanseverlik gibi göstermeye kalkmasaydın." denilecek.
Kripto vatan hainleri değil, NATO'cu kara paracılar değil, İsrail sevdalısı gizli Yahudiler değil, terör örgütleriyle akrabalık bağları bulunan adiler değil, Vatikan sevdalısı gizli hristiyanlar değil, türlü türlü zararlı unsurlar değil, gerçek Türk subayları yetiştiren hususi/askeri bir akademi kurulacak. Milli Savunma Üniversitesi denilen paçavradaki gibi sululuğa, adiliğe, yalancılığa, vurgunlara, ihanetlere asla izin verilmeyecek.
Adına "Askeri Tıp Akademisi" denilecek hususi bir üniversite temelden tavana kadar doğru kararlarla ve acilen tesis edilecek. Ders veren hocalar arasında sivil hatta yabancı ülke vatandaşı uzmanlar da olacak ama Türk rolü oynayan hainler asla olmayacak.

Askeri savcı ve hakimleri hususi olarak yetiştiren bir "Askeri Hukuk Akademisi" de aynı şekilde tesis edilecek. Bütün bunlara masonların ve kripto hainlerin sızmasına, yabancı ülkelere çalışan herhangi bir unsurun sızmasına asla izin verilmeyecek. Adıtürkçülüğün ya da başka başka zehirli ideolojilerin de sızmasına izin verilmeyecek.
Bu gibi müesseseler, kendi uzmanlık alanları dışında hiçbir şeye bulaştırılmayacaklar. Gereksiz, zaman kaybettirici dersler, eğitmeler olmayacak. Ezbercilik de yapılmayacak. Hızlı, yeterli, kaliteli tahsil imkanları sağlayacaklar. Bu gibi müesseselere NATO'culuk, Rusçuluk, Avrasyacılık veya başka başka zehirler de bulaştırılmayacak. Gerçekten yerli ve milli olacaklar. Siyasete bulaşmalarına, dini tartışmalara karışmalarına asla izin verilmeyecek. Sadece vazifesini bilen askerler/ordu olarak yetiştirilecekler.

Eğitmeler sırasında subaylara, hangi şartlar oluştuğunda hemen orada üstleri olan subayları vurmaları gerektiği de öğretilecek. Yaşanabilecek her türlü ihtimalin hukuku belirlenecek, en açık maddelerle yazılı hale getirilecek, en iyi şekilde öğretilecek. Kritik anlarda bu orduya ihanet etmeye kalkan herkes bu ordunun kurşununu kafasına yiyecek.

Bir daha bu ordunun ideolojik zehirlenme yaşamasına, kripto hainlerin bünyeye sızmasına, Türklük ve vatanseverlik iddiaları arkasında eş zamanlı olarak onlarca ülkeye kulluk etmesine, kara paracılığa bile bulaştırılmasına meydan bırakılmayacak.

Köy basıp eşkıyalık yapmasına, sivilleri katletmesine, toplu tecavüzler yapmasına, yağma yapmasına, uyuşturucu kaçırmasına, insan kaçırmasına, organ kaçırmasına, başka ülkelerde de her pisliği yapmasına meydan bırakılmayacak. Bunların emrini veren komutanları, alt rütbedekiler hemen orada vuracaklar. Hemen sonrasında da takdirname ve önceden belirlenmiş olan muhtelif hediyeler alacaklar. Bu hediyeler bazen güzel bir ev, bazen güzel bir araba olacak.

Ordumuzun bir daha alkolik, uyuşturucu müptelası, ar bilmez, nikah bilmez, aile saadeti bilmez tiplerle dolmasına izin verilmeyecek. Hiçbir askeri akademi öğrencisi hiçbir zaman hiçbir başka ülkeye giderek eğitim almayacak. Onların herhangi bir programına tabi olmayacak.
Yeni askeri uçaklar satın alınmayacak. Eldeki askeri uçaklar TR'de acilen modernize edilecek. TR onlarca senedir uçak da gemi de tank da silah da imal edebiliyor. Son 20 sene içinde dünya genelinde sessiz bir devrim yaşandı ve artık insanlar evlerinin garajlarında ya da teraslarında bile mükemmel araçlar imal edebiliyorlar. Bunu sıfırdan yapabiliyorlar. Bu şartlar bile oluşmuşken koca Türkiye devleti, uçak alma, gemi alma, tank alma iddialarıyla malum ülkelere devasa paralar aktarmayacak. TR, askeri ihtiyaçlar sahasında da kendi kendine yeter hale hemen gelebilecek bir ülke ve bunu yapacak.
Hemen TR'de askeri uçak projesi başlatılacak. O vatan haini, ABD uçak gemisi maskotu, Amerikan generallerinin oyuncağı damat da oyun dışına atılacak. Reklamlarla, şovlarla ve yalandan değil, gerçekten uçaklar geliştirilecek.

Bunlar insanlı ve ayrıca insansız savaş uçakları olacak. Lakin eş zamanlı olarak karadan havaya savunma sistemleri geliştirilerek ülkemizin gerekli yerlerine yerleştirilecek. Bunlar, daha önce anlattığım gibi gelişmiş lazer ve enerji silahları kullanacaklar. Bu maksat yer yer çok özel, çok yüksek ve çok sağlam kuleler yapılacak.

Askeri uçaklardan daha çok bu karadan havaya yeni nesil savunma sistemlerine yatırım yapılacak. Önce TR'nin gerçekten milli ve yeterli bir savunma sistemine geçmesi acilen sağlanacak. Sonra taarruz şartlarına göre de ihtiyaç olan askeri araç ve teçhizat tamamen TR'de geliştirilerek imal edilecek. Zaten "Savunma" bakanlığı zilleti de değiştirilecek. "Yurtta sulh, cihanda sulh" sahtekarlığı ve ihaneti de ayaklar altında çiğnenecek. İç işleri ve Dış işleri bakanlığına benzer şekilde, Savaş işleri bakanlığı adı verilecek. TR, meşru ve gerekli her şartta, adına açıkça "savaş" da diyerek savaşacak. Saçma sapan masonik kelime oyunlarına, zihin yönlendirmelerine, alay konusu olması gereken kabullenişlere meydan bırakmayacak.
Hiçbir ülkenin elinde işler halde yüksek sayıda savaş uçağı yok. Hiçbir ülkenin savaşabilecek yeterlilikte/kabiliyette ordusu yok. Askeri nizamı, yeterli talimi, parası, yedek parçası, mühimmatı, yakıtı yok. Ayrıca TR, dünyadaki bütün ülkelerin kıskandığı ve hala bir yandan da hayret ettiği muazzam seviyede bir metafizik koruma ordusuna sahip.

TR'nin önünde fırsatlar var. Bu süreci çok iyi bir fırsat olarak görecek ve değerlendireceğiz. Sadece birkaç sene sonra askeri araç ve teçhizat sanayinde çok başka yerde olan bir TR olacak.

Bu projeler asla masonlara, gizli Ermeni/Çingene arsızlara, gizli Yahudilere verilmeyecek. Gerçek Türk evlatlarının elinde olacak. Gerektiği şartlarda yurt dışından beyin takımı uzmanlar da getirilecek.
TR'nin bu hususlarda ilerleyişi bu yazdığım yönlerde/çizgide olacak. Sivil yolcu uçakları da askeri savaş uçakları da almayacağız. Açlık seviyesinde kriz yaşanan ülkemizde, milyonlarca çocuğun hakkı olan o paraları, sömürmeci, Türk ve İslam düşmanı devletlere ve halklara göndermeyeceğiz. İbneleşmiş, namussuzlaşmış, ruhunu şeytana satmış ve hala insan denilen acayip mahluklara amelelik, modern kölelik yapmayacağız. Biz sömürülecek bir millet değiliz, olmayacağız. Bu güne kadar sömürülmemize sebep olan Adıtürkçülük ideolojisini ve bu ideolojide kalmak isteyen herkesi ayaklar altına alacağız.

Bu hususlarda tartışma istemiyorum. Aksine kararlar, çıkışlar istemiyorum. Taraflarla çatışmak, uğraşmak benim ve benimle birlikte hareket edenlerin hobisi değil. Lüzumsuz ve sonucu baştan belli çatışmalar istemiyorum. Lakin yine de çatışma çıkartılırsa, bu defa da laf anlamak istemeyenleri çok sert ezeceğiz. Sadece TR'deki ahmak piyonları değil, bütün bu sisteme genel olarak Adıtürkçülük dedirten Londra başta olmak üzere ilgili bütün merkezleri de çok sert ezeceğiz.

Şu kocaman devletimizin fabrikalar kurması, uzmanlar bulması, projeler geliştirmesi işten bile değil. Ben bu meselelerde sahayı açıkça yönlendireceğim. Çok kısa süre sonra açıkça sahada olacağım. Yüzbaşıoğlu resmi yollardan ilerleyerek büyük bir temizlik yapıyorken, ben o anlarda bile arka plandan ona çok yardımcı olacağım ve bir yandan da bunca acil projenin, yatırımların, düzenlemelerin alt yapısını hızla oluşturacağım.
Bedelli askerlik derhal kaldırılacak. Bu haksızlığa da son verilecek. Herkes kısa süreli de olsa askerlik yapacak. Gerekiyorsa askerlikle sorunlu herkesin zorunlu askerlik vazifesini yapması için, zorunlu askerlik süresi bir süre için, daha da kısa hala getirilecek.

Lakin aynı zamanda daha kaliteli eğitme ve öğretmenin yapıldığı bir hale getirilecek. Herkes askeri nizamı, emir komutayı iyice kavramış, anlamış olacak. Herkes gereğince silahlı eğitmeye tabi tutulmuş olacak. TR, yedek askerlerin sayısı ve yetişmişliği/tecrübesi kısmında da üstün bir duruşa sahip olacak.
Ordu mensupları arasından vazifede olanların da emekli olanların da maaşları her daim yeterli seviyede olacak.

Muvazzaf olanların da emekli olanların da hayatları boyunca siyaset yapması ve ticaret yapması yasaklanacak. Emekli olsalar bile siyasi hiçbir meselede hiçbir gerekçe ile görüş bile beyan edemeyecekler. Askeri uzmanlıklarına başvurmak isteyen bir yayın kuruluşu, bir STK olursa, oralarda bile sadece askeri kısımlara dair konuşabilecekler.

Bir işletme kurmaları, imalat yapmaları, ticaret yapmaları ve hatta kurulu bir işletmeye hissedar olmaları, borsada hisse senedi alıp satmaları bile kesin şekilde yasaklanacak. Özel güvenlik/savunma şirketleri açmalarına dahi izin verilmeyecek. Siyasi meselelerde kitap değil, makale ve hatta sosyal medya paylaşımı bile yazamayacaklar. Bu yasağı açıkça ya da maşalar kullanarak delenlere çok ağır cezalar verilecek.

Bu yasakları baştan kabul etmeyenler askeri akademilere alınmayacak, yetiştirilmeyecek, orduda vazife verilmeyecek.

Bundan sonra bu ordunun mensupları siyasete de ticarete de asla karışmayacak. Muvazzaf ya da emekli mensupları kendi vazifelerini bilecekler, şerefli bir şekilde yapacaklar, kanunlara tastamam uyacaklar. "Vur" denilince sorgulamadan vuracaklar. "Dur" denilince sorgulamadan duracaklar. Meselelerin siyasi kısımlarına dair fikir bile beyan etmeyecekler.

Zaten cumhuriyet de seçim sistemi de çöpe atılacak. Bütün siyasetçiler/idareciler hususi üniversitelerde çok iyi seviyede yetiştirilmiş kişiler olacak, sayıları da çok olacak. Bunların emeklilerinin sayıları da çok olacak ve askerlerin doldurması gereken bir boşluk alan da bırakılmamış olacak.
TR, en kısa sürede kapsamlı bir harp haline hazır olacak. En başta ordumuz buna hazır hale getirilecek. Yıllar içinde kapsamlı değişikliklerin yapılmasından bahsetmiyorum. Onlardan öncesinde, bu günlerde, çok çok kısa süre içinde, bir harp haline hazırlanılacak.

Bu günlerden sonra mücadele sertleşecek. Metafizik sahada zaten bitikler, artık zahiri sahada da temizlik operasyonları yapacağız.

Direniş gösterecek olurlarsa, bölgedeki ABD ve milletler arası koalisyon güçlerini vurmaktan hiç çekinmeyeceğiz. Eş zamanlı olarak, TR içinde buna parazit yapacak unsurları da vurmaktan çekinmeyeceğiz. Hürriyetine koşan TR'nin karşısında hiçbir engel bırakmayacağız.
Çökmüş, tükenmiş, acınası hale gelmiş olan... Yozlaşmış, dinsizleşmiş, ibneleşmiş, ne cins oldukları bile karışmış olan... Kafası ayık olarak yaşayan vatandaşı çok az sayıda kalmış olan... Sadece askeri sistemleri değil de bütün sistemleri ve ayrıca maliyesi işlemez hale gelmiş olan ABD'nin...

Ve ona müttefik olan ve aynı hallerde olan diğer ülkelerin hala bu bölgede bulunabilmesi... TR içindeki hainlerin ihanetleri sayesinde mümkün oluyor.

Hem onları (başta da NATO'cuları) hem de ABD ve koalisyon unsurlarını bölgeden söküp atacağız. Bölgemizde son birkaç ay içinde bu yönde bir irade oluşmasını da zaten sağladım ve bu denge değişmeleri gün gün kendini daha da belli ederek devam edecek. ABD'nin ve diğer yamyam, katliamcı, terörist devletlerin bölgemizde sayılı günleri kaldı.
Bölge ülkelerinin sözde hükumetlerinin ne oldukları gözler önünde ama o ülkelerdeki bütün iç unsurlar da bu yaşanacakların farkında olsunlar. Buraların çok yakında büyük karışacağını ve hiç beklemedikleri sonuçları olan hadiseler yaşanacağını bilsinler.

Her şeye hazır halde olmalılar. Ya samimiyetle ve dürüstçe İstanbul merkezli TR'nin yanında olacaklar ve kazananlar kulübünde yer alacaklar ya da ABD ile diğer ülkelerin yanında olacaklar ve yok olacaklar.

TR, kendi devasa sorunlarını çözmek için bölgenin belli başlı devasa sorunlarını çözecek. Bu gibi cümlelerimi kendine alet ederek gafil avlamaya çıkmayı birkaç kere denemiş olan Ankara çetesine hiçbir taraf itibar etmeyecek. Bölgedeki hiçbir unsur, NATO'cu, İsrail ve İngiltere piyonu Ankara'nın oyunlarına da kanmayacak.