Sarık Hindistan'daki Sihlerde kutsal görülerek sarılıyor/takılıyor. Bu, hala böyle...
Lakin, bozulmuş Tevrat'a inananlar için de sarık kutsal bir giyecek. Çünkü, bozulmuş Tevrat'ın ana kaynağı da İblis...
Zaten sadece günümüzde değil, epeyi uzun zamandır Yahudiler Yahudi değiller. Çoktan genleri Çingeneleştirildi. Hep ortak nokta İblis, İblis'in Çingeneleştirme faaliyetleri ve o ana damardan hareketle yayılan türlü yalan, kandırma damarları...
Lakin, bozulmuş Tevrat'a inananlar için de sarık kutsal bir giyecek. Çünkü, bozulmuş Tevrat'ın ana kaynağı da İblis...
Zaten sadece günümüzde değil, epeyi uzun zamandır Yahudiler Yahudi değiller. Çoktan genleri Çingeneleştirildi. Hep ortak nokta İblis, İblis'in Çingeneleştirme faaliyetleri ve o ana damardan hareketle yayılan türlü yalan, kandırma damarları...
Bu güne kadar, sarığın sünnet olduğuna dair, dikkate alınır, içi dolu dolu, şüpheden uzak, sorgulama gerektirmeyen hiçbir ilmi izahat hiçbir zaman yapılamamış.
Buna rağmen, hala günümüzde, İslam tarikatı rolü oynayan malum Çingeneler, dini kaynakları/rivayetleri aslından bozarak, zorlaya zorlaya, başka manalara çekmek ve sarığı "sünnet" hatta "İslam şiarı" ilan etmek istiyorlar. Farkında olarak ya da olmayarak iblis'e maşa oluyorlar.
Buna rağmen, hala günümüzde, İslam tarikatı rolü oynayan malum Çingeneler, dini kaynakları/rivayetleri aslından bozarak, zorlaya zorlaya, başka manalara çekmek ve sarığı "sünnet" hatta "İslam şiarı" ilan etmek istiyorlar. Farkında olarak ya da olmayarak iblis'e maşa oluyorlar.
Tıpkı, "Rabıtayı inkar etmek küfürdür" denildiğinde, yanına itibar edilir, içi dolu dolu, şüpheye yer bırakmayan, endişeye sebep olmayan ilmi izahat ve delil getiremedikleri gibi....
Tıpkı, rabıtayı inkar etmek aslında küfür olmadığı yani dinden çıkartmadığı gibi...
Biz ehl-i sünnet müslümanlar arasında çok yaygınlaştırılmış olan "sarık sünnettir ve peygamberimiz de sarık sarmıştır ve İslam büyükleri hatta melekler bile sarıklıdır" inancının hiçbir dini temeli, dayanağı, delili yok.
Tıpkı, rabıtayı inkar etmek aslında küfür olmadığı yani dinden çıkartmadığı gibi...
Biz ehl-i sünnet müslümanlar arasında çok yaygınlaştırılmış olan "sarık sünnettir ve peygamberimiz de sarık sarmıştır ve İslam büyükleri hatta melekler bile sarıklıdır" inancının hiçbir dini temeli, dayanağı, delili yok.
Osmanlının son zamanlarında çarşaf, birden, çok büyük bir hızla yayıldı. Zaten ilim, edep, haya kalmamış, halkın çoğu insanlıktan bile çıkmıştı.
Herkes ilimsiz şekilde, bir yandan da İslam'ı açıkça ret etmeden ve hala müslüman gibi görünmek isteyerek, birbirini taklit ede ede çarşaf giymeyi tercih eder oldu. Yine de çarşaf bütün halka yayılmamıştı.
Herkes ilimsiz şekilde, bir yandan da İslam'ı açıkça ret etmeden ve hala müslüman gibi görünmek isteyerek, birbirini taklit ede ede çarşaf giymeyi tercih eder oldu. Yine de çarşaf bütün halka yayılmamıştı.
Yine Osmanlı'nın son zamanında, o ilimsizlik ikliminde, o kırmızı kırmızı fesler de çok büyük bir hızla yayıldı. Öyle bir hal oluştu ki müslüman olduğunu iddia ederek kafasında kırmızı fes takılı olmayan adamı, müslümandan saymayacak gibi oldular.
Oysa fes de müslüman adeti değildi, kırmızı olması da İblis'in tercihiydi.
Oysa fes de müslüman adeti değildi, kırmızı olması da İblis'in tercihiydi.
Akademi Dergisi
Yine Osmanlı'nın son zamanında, o ilimsizlik ikliminde, o kırmızı kırmızı fesler de çok büyük bir hızla yayıldı. Öyle bir hal oluştu ki müslüman olduğunu iddia ederek kafasında kırmızı fes takılı olmayan adamı, müslümandan saymayacak gibi oldular. Oysa fes…
Bunun benzeri, geçmişte de yaşandı. Peygamberimiz alemi değiştikten, dört halife devri bittikten sonra, müslümanlar çok garip kaldı. O süreçte Ankebut Ağı, ezici bir güçle İslam dinini yok etmek, mümkün olmuyorsa tamamen çarpıtmak, mümkün olmuyorsa kısmen çarpıtmak istedi.
O süreçte sarık, cübbe, uzun sakal ve benzeri konularda yanlış kabullenişler yaygınlaştırıldı.
Hz İsa'ya da aynısı yapılmıştı. Peygamberlik vazifesine devam edebileceği şartlar bırakılmamıştı. Sonunda Allah onu semaya kaldırdı. Hemen peşinden Ankebut Ağı İseviliği neredeyse tamamen bozdu ve hristiyanlığa dönüştürdü. İçine Allah'a ortak koşma inancını bile kattı.
Hak kitap olan İncil Allah'ın korumasında değildi ve İncil'i de Ankebut Ağı bozdu.
Bu ümmete de aynını yapmak istediler ama o kadarını yapamadılar. Kur'an-ı Kerim'i ise Allah korudu, koruyor.
O süreçte sarık, cübbe, uzun sakal ve benzeri konularda yanlış kabullenişler yaygınlaştırıldı.
Hz İsa'ya da aynısı yapılmıştı. Peygamberlik vazifesine devam edebileceği şartlar bırakılmamıştı. Sonunda Allah onu semaya kaldırdı. Hemen peşinden Ankebut Ağı İseviliği neredeyse tamamen bozdu ve hristiyanlığa dönüştürdü. İçine Allah'a ortak koşma inancını bile kattı.
Hak kitap olan İncil Allah'ın korumasında değildi ve İncil'i de Ankebut Ağı bozdu.
Bu ümmete de aynını yapmak istediler ama o kadarını yapamadılar. Kur'an-ı Kerim'i ise Allah korudu, koruyor.
Gerçek peygamberler ve gerçek İslam alimleri, öyle uzun uzun sakallar da bırakmadılar.
Zaten öyle uzun uzun sakal, insan için bir eziyet sebebi. Hayatını zorlaştıran bir şey. Temiz tutması, bakımlı tutması zor. Bu yapılabilse bile insanın davranışlarını, hareketlerini hatta istirahatini zorlaştıran bir şey.
İblis, bütün ümmetlere hemen hemen aynı tuzakları kurdu. Dinden çıkartamayacağını bildiği toplulukların, dini hususlarda aşırı gitmelerini ve yanlış kabullenişlere kapılmalarını sağladı. Onlara da bu tuzakları kurdu.
Şimdi Hindistan'da ineklere manevi bir değer veriyorlar, fareleri dini gerekçelerle besliyorlar ki bunun benzeri binlerce şeyi iblis bilerek isteyerek yaydı, insanları kandırdı, inandırdı.
Zaten öyle uzun uzun sakal, insan için bir eziyet sebebi. Hayatını zorlaştıran bir şey. Temiz tutması, bakımlı tutması zor. Bu yapılabilse bile insanın davranışlarını, hareketlerini hatta istirahatini zorlaştıran bir şey.
İblis, bütün ümmetlere hemen hemen aynı tuzakları kurdu. Dinden çıkartamayacağını bildiği toplulukların, dini hususlarda aşırı gitmelerini ve yanlış kabullenişlere kapılmalarını sağladı. Onlara da bu tuzakları kurdu.
Şimdi Hindistan'da ineklere manevi bir değer veriyorlar, fareleri dini gerekçelerle besliyorlar ki bunun benzeri binlerce şeyi iblis bilerek isteyerek yaydı, insanları kandırdı, inandırdı.
Akademi Dergisi
Gerçek peygamberler ve gerçek İslam alimleri, öyle uzun uzun sakallar da bırakmadılar. Zaten öyle uzun uzun sakal, insan için bir eziyet sebebi. Hayatını zorlaştıran bir şey. Temiz tutması, bakımlı tutması zor. Bu yapılabilse bile insanın davranışlarını,…
Bu kadar şeyi yapmış olan, belki de yüz binlerce senelik şeytanlık tecrübesi olan İblis, bu son ümmete de tuzaklar kurmayacak mıydı?
En alalarını, en uzmanlık seviyesinde, en yüksek bilgi ve tecrübe ile bize, ümmed-i Muhammed'e kurdu.
Hz Mehdi, işte bu nedenle de çok mühim bir kişi. Çünkü ta ahir zamanda dünyaya gelecek ama İslam dinini aslı gibi öğretecek, yayacak, yaşanmasına vesile olacak. Çünkü Ankebut Ağını o yıkacak.
En alalarını, en uzmanlık seviyesinde, en yüksek bilgi ve tecrübe ile bize, ümmed-i Muhammed'e kurdu.
Hz Mehdi, işte bu nedenle de çok mühim bir kişi. Çünkü ta ahir zamanda dünyaya gelecek ama İslam dinini aslı gibi öğretecek, yayacak, yaşanmasına vesile olacak. Çünkü Ankebut Ağını o yıkacak.
Sarığın hz Zülkarneyn tarafından sarılmaya başlandığı, o günden beri sarılır/takılır olduğu bilgisi de doğru değil. Hiçbir kaynağı yok ve uydurma.
Geçmişteki gerçek Türkler de sarık sarmadılar. Saran az bir kısmı da dini bir gerekçe ile sarmadılar. Zaten sarık, aynı uzun sakal gibi, insanın davranışlarını, hareketlerini zorlaştıran bir yük.
Geçmişteki gerçek Türkler de sarık sarmadılar. Saran az bir kısmı da dini bir gerekçe ile sarmadılar. Zaten sarık, aynı uzun sakal gibi, insanın davranışlarını, hareketlerini zorlaştıran bir yük.
📎 Hindistan’da destar ve serpuşun yanında “pagli” ve “safa” gibi adlarla anılan sarık özellikle Sihler için eskiden beri büyük önem arzeden dinî bir zorunluluktur. Başka ülkelere göç eden ve resmî görevlerde çalışan Sihler de sarıklarını başlarından çıkarmazlar.
📎 Bozulmuş Tevrat’ta Hz. Hârûn için yapıldığı söylenen mukaddes esvabın bir unsuru da sarıktır (Çıkış, 28/2-4, 37, 39; 29/6; 39/28; Levililer, 8/9; 16/4). Daha sonra Beytülmakdis bekçilerinin de giymesi emredilen sarık (Hezekiel, 44/18) yahudi geleneğinde kutsal elbisenin bir parçası olarak devam eder (Zekarya, 3/5).
📎 İkinci derecede hadis kaynaklarında yer alan Cebrâil’in sarıklı olarak vahiy getirdiği, sarıkla kılınan namazın sarıksız kılınandan yetmiş kat daha faziletli sayıldığı, sarık sarmanın kişinin sabrını arttıracağı, sarığın meleklerin siması ve peygamberlerin sünneti olduğu yolundaki rivayetlerin hemen hepsi hakkında zayıf, metrûk veya mevzû gibi değerlendirmeler yer almıştır (Heysemî, V, 120; Mübârekfûrî, V, 411-414).
Akademi Dergisi
Şu andan itibaren Avrupa kıtasındaki bütün sivil ve askeri hava limanlarını en ağır şekilde sinyale alıyoruz. En masum, her şeyden habersiz şekilde hava limanlarında çalışan kişiler bile ağır hasta olacaklar, hastahanelik olacaklar ve o işleri bırakmak zorunda…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Havayollarında arızalar hız kesmiyor
Pobeda Airlines'ın DP994 İstanbul - Moskova seferi öncesi, pushback aracından kaynaklandığı iddia edilen bir arıza oluştu. Uçağın ön iniş takımlarında hasar meydana geldi. Meydana gelen hasar nedeniyle, yolcular terminale alınırken, uçakta teknik inceleme başlatıldı.
Pobeda Airlines'ın DP994 İstanbul - Moskova seferi öncesi, pushback aracından kaynaklandığı iddia edilen bir arıza oluştu. Uçağın ön iniş takımlarında hasar meydana geldi. Meydana gelen hasar nedeniyle, yolcular terminale alınırken, uçakta teknik inceleme başlatıldı.
Akademi Dergisi
Irak'ın yer altı ve yer üstü zenginlikleri de çok kısa süre sonra TR'ye akacak. Çünkü Irak diye bir ülke yok, hiçbir zaman da olmadı ve oralar TR'nin toprakları... Ayrıca, İsrail de ABD'de de AB de çoktan çöktü. Londra kendi yaralarını saramaz halde. Netanyahu…
"ABD'yi artık istemiyoruz."
Irak Başbakanı Muhammed Şii el Sudani, Bağdat'ın ülkedeki milletlerarası koalisyonun varlığını sona erdirme yolunda ilerlediğini söyledi.
Irak Başbakanı Muhammed Şii el Sudani, Bağdat'ın ülkedeki milletlerarası koalisyonun varlığını sona erdirme yolunda ilerlediğini söyledi.
Akademi Dergisi
İsrail, vaziyete göre Hamas'ı arayarak yönlendiriyor. "Sakin kalın", "Şuradan vurun", "Şurada şunu yapın" gibi talimatlar veriyor.
Karaparası tükenen İsrail, kendi askerlerini nakite mi çeviriyor?
Gazze'de öldüğü açıklanan 15'ten fazla IDF askerinin cesedi bulunamadı.
Gazze'de öldüğü açıklanan 15'ten fazla IDF askerinin cesedi bulunamadı.
Akademi Dergisi
Yakanı, yakarlar. Yıkanı, yıkarlar. Öldüreni, öldürürler. Topluca öldüreni, topluca öldürürler. Sivilleri öldürenin sivillerini de öldürürler. Süründüreni, süründürürler. Buna hukukta "kısas" denir. Bağıra, çağıra ağlayamayacaksınız, lüzumsuz gürültü çı…
Rusya'nın Kuril Adaları yakınlarında 23 km derinlikte ve 6,5 büyüklüğünde güçlü bir deprem meydana geldi.
Akademi Dergisi
Yunanistan’ın Panathinaikos takımıyla anlaşmaya varan sözde teknik direktör karaparacı Çingene Fatih Terim, Yunanistan'a gitti.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Karaparacı Çingene Fatih Terim kaçtı mı? Apar topar bu kadar ucuza niye gitti?
Akademi Dergisi
KYK uyuma, kardeşine sahip çık Sokaklar da meydanlar da devlet de hazine de senin. Vergileri veren de sensin, annen, baban, kardeşlerin, akrabaların ve milletin. Kimseden bir şey dilenmiyorsun. Hakkını talep ediyorsun. Hesap soruyorsun. "Vergilerimiz…
Isparta’nın Yalvaç ilçesinde kız ve erkek öğrenci yurdunda kalan 110 öğrenci yedikleri yemekten zehirlendikleri şüphesiyle hastanelere başvurdu.
Akademi Dergisi
Yalan rüzgarı Liranın çöküşüne ve enflasyonun kontrolden çıkmasına ve ülkenin mali sahada da savrulmasına neden olan maliye siyaseti, kaldığı yerde devam ediyor. Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan gibi Londra piyonlarının, tamamen gayr-i hukuki, gayr-meşru ve…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
İstanbul’da bir kişi alışveriş merkezinde intihar etti: “Çocuklarım aç, borçlarım var”
İstanbul Maltepe’de bulunan Piazza AVM’de bir kişi, “Açım ben, çocuklarım aç. Borçlarım var." diyerek geçim sıkıntısı nedeniyle intihar etti.
İstanbul Maltepe’de bulunan Piazza AVM’de bir kişi, “Açım ben, çocuklarım aç. Borçlarım var." diyerek geçim sıkıntısı nedeniyle intihar etti.