Maskeli tiyatroda son sahne...

Birkaç saat öncesinden haber vermiş oldum. Söylemiştim Maraş'ta enerjinin iyi olmadığını. Tekrar söylüyorum, devlet, devlet gibi idare edilse, afetlerin çoğu önceden fark edilebilir ve tedbirler alınabilir.

Maraş, Antep, Hatay, Osmaniye, Adana, Mersin, Antalya, Muğla, Isparta hattında da büyük risk var ama Hatay'dan aşağı doğru Suriye, Lübnan, İsrail, Kıbrıs ve Mısır hattında da büyük risk var. Tehlike geçmiş değil.

Soysuz şov

Aradaki ve sondaki o "Yiyorlar mı acaba?" bakışları olmasa, bence Oscar'lık performans olurmuş.

Yine de "En soysuz şov" kategorisinde en büyük ödülü vermenin önünde hiçbir mani yok. Bu gayret kesinlikle ödüllendirilmeli...

"Kadın erkek arasında yaratılış gerçekliği olarak yapısal eşitsizlik vardır."

Anayasa Mahkemesi üyesi Muammer Topal, Anayasa Mahkemesi'nin zorunlu soyadı kanununu iptal ettiği karar metninde kullanılan "Ailede kadın ve erkek eşittir" ifadesine karşı çıkarak şerh düştü:

“Kadın ve erkeğin anatomik, fizyolojik, psikolojik ve cinsiyet farklılıkları sosyal anlamda da eşitliği imkansız kılan bir özelliğe sahiptir. Kısacası kadın erkek arasında yaratılış gerçekliği olarak yapısal eşitsizlik vardır. Bu durum genel olarak toplumda konumları itibarıyla kadın ve erkeğin eşitliğine engel olarak görülmektedir. Dolayısıyla üzerinde söz söylemeye fırsat bile verilmeden kabullenilmesi gereken dogmatik bir değer olarak öne sürülse de kadın/erkek eşitliği, modern hurafelerden birisidir ve ne ailede ne de toplumda huzuru, adaleti ve mutluluğu sağlayabilecek bir özelliğe sahiptir."

Eski DGM savcısı Nuh Mete Yüksel hayatını kaybetti

Eski Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Türk/İslam düşmanı Nuh Mete Yüksel, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Azılı bir Türk ve İslam düşmanı olan Yüksel, görevde bulunduğu dönemde bir kadınla özel görüntülerinin yayınlanması üzerine DGM savcılığı görevinden alınmıştı.

"Nefesi tükenmek üzere"

Almanya’nın ünlü gazetesi Bild, sahte diplomalı gayri meşru Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rahatsızlanmasını manşete taşıyarak ayrıntılı bir yorum yazısına yer verdi.

Alman Bild gazetesi, “Erdoğan sona mı geldi? Katı otokrasisi 20 yıl sonra dağılıyor mu?” başlıklı yazısında, seçimlere iki hafta kalan Erdoğan'ın “nefesi tükenmek üzereymiş gibi” göründüğünü yazdı.

Erdoğan'ın salı günü canlı yayında rahatsızlanmasıyla ilgili söylentilere değinen gazete, Türkiye'den birçok uzmana göre Erdoğan'ın artık güç kaybettiği yorumunu yaptı.

Erdoğan'ın dün Akkuyu Nükleer Santrali'nin açılışında yayınlanan konuşmasında da çok solgun göründüğünü kaydeden Bild, Erdoğan’ın siyasi olarak da güç kaybettiğini, anketlerde hiç olmadığı kadar gerilediğini vurguladı.

Bild'e konuşan Alman Sosyal Demokrat Parti üyesi Macit Karaahmetoğlu, “Cumhurbaşkanı birçok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı. Türkiye mali olarak çöküşün eşiğinde” dedi.

Bu güne kadar HDPKK tabelası altında meclise vekil diye giren teröristleri görmedik mi? Neler söylediklerini ve yaptıklarını görmedik mi?

Kara paracı, terörist, vatan haini Mansur Yavaş'ı değerli biri, milliyetçi ve vatansever zan edenler izlesinler.

Mansur Yavaş:

"HDP de mecliste olup derdini anlatmak istiyordur, meşrudur. Demirtaş’ın bir açıklamasını gördüm, PKK silah bırakmalıdır diyor, belki HDP bu şekilde meclise girip PKK’ya yeter artık silah bırakın diyecek."

Başka ülkelerin/hükumetlerin Maraş'ta, Hatay'da, Antep'te ya da o bölgede faaliyette olmasına, yeni şehir kurma iddiaları ile oralarda bulunmalarına izin vermeyeceğiz.

En başta da ikinci İsrail ve ikinci Ermenistan olan Azerbaycan'ın...

Türkiye, lafta Türk devleti, uygulamada ikinci İsrail olan Azerbaycan ile dost, müttefik, ortak değildir.

İki devlet arasında hiçbir yakınlaşma, anlaşma, ortaklık, ittifak olmayacak. Buna asla izin vermeyeceğiz.

Vakti geldiğinde, şartları oluştuğunda ikinci İsrail'e dönüşmüş ve her yeri vıcık vıcık kara paracılık olan o Azerbaycan'ı haritadan silerek Türkiye'ye bağlayacağız.

Şimdilerde Türk rolü oynayarak Ankara hükumetini ayakta tutmak için çırpınan ve İsrail ile Ermenistan'ın emellerine hizmet eden alçak hainleri ise meydan yerlerde asacağız.

Türkiye'nin gerçek başkenti olan İstanbul'un bakış açısı, kararı budur. Bu, Türkiye'nin de resmi duruşudur. Aksine duruş, haince duruştur. Şu haldeki bir Azerbaycan'dan Türkiye'ye türlü zararlar gelmeye devam ediyor ve hiçbir fayda gelmesi de mümkün değildir.

Afet bölgesinde hatta bütün doğu ve güneydoğu bölgelerimizde, vakıf ve dernek çatısı altında rahatça bölücülük, misyonerlik, kara paracılık yapmakta olan alçakları daha hızlı şekilde oyun dışı bırakacağız.

Sözde dost olan devletlerden olanlarını en başta ezeceğiz.

Şu gizli Ermeni vatan haini Hakan NALBANTOĞLU'nu ve çetesini de kısa sürede toplayıp alacağız. Yargılayıp asacağız.

Başka Ermeni ya da Yahudi çetelerin, devlet kurumlarımıza sızmasına ve kritik ehemmiyete sahip kurumları Türkiye'nin aleyhine, Ermenistan'ın, İsrail'in ve diğerlerinin lehine olacak şekilde yönetmesine asla izin vermeyeceğiz.

Bütün TİGEM gerçeklerini bu millet çok çok kısa sürede öğrenmiş olacak. TİGEM, derhal gerçekten "milli" bir duruşa getirilecek.

Hususiyle doğu ve güneydoğu bölgelerimizdeki kritik ehemmiyete sahip her şey, gerçekten Türklerin kontrolünde olacak.

Artık çözebiliyor musunuz şifrelerini?

Bundan sonra gerekiyorsa her gün bu ülkede TİGEM de konuşulacak, tartışılacak, sorgulanacak. Millet hesap soracak. İç acıtan seviyede kahpelik, adilik, ihanet, hırsızlık, küstahlık var TİGEM'de...