Müşteki Büşra Tülü, tamamen yalana ve iftiraya dayalı olan şikayetini, yıllarca netice alamadıktan sonra nihayet geri çeksin...

İki yalancı şahitten biri, nihayet yalancı şahit olduğunu hakim huzurunda açıkça itiraf etsin...

Diğer yalancı şahit ise on seneden fazla süre, evet evet, on seneden fazla süre, bir kere bile duruşmaya getirilemesin...

Elimde silah olduğu iddia edilsin ama asla ispat edilemesin. Mahkemeye getirilen yalancı şahit bile "Elinde silah yoktu" diye farklı zamanlarda tekrar tekrar ifade versin ama dava yine de düşmesin ve güya kamu davasına dönsün...

Sonra mfs, şu tamamen yalan ve çürük davadan ötürü yine de neler neler çeksin... Bir de bilmem kaç tane devlet, onların kara paracı gizli servisleri, onlarla organik bağları bulunan hain Ankara hükumeti, ayrıca MİT, ayıca Türkiye'deki şucu bucu diye bilinen malum çeteler, başta da Adnancılar, kara paracı eski cumhurbaşkanları ve daha geniş bir hain kadro öyle isitiyor diye... Mfs'ye tamamen hukuka ve tıbba aykırı şekilde hapis cezaları ve ayrıca akıl sağlığının yerinde olmadığına dair rapor verilmek istensin...

Bu süreç de hepsinin ellerine, ayaklarına bulaşsın, her safhasında ayrı ayrı yeni suçlar işledikleri ispat edilsin, hastahane başhekimi suç üstü olsun kalsın, cezaevi müdürleri suç üstü olsun kalsın, kamu çalışanı olan çok sayıda şahit de hiç tanımadıkları mfs'ye yapılan hukuksuzlukları her fırsatta ifade etsin, bu süreçteki hukuksuzluklara dair de elde somut deliller bulunsun, hükumetin ve ilgili devlet kurumlarının mason tarikatı üzerinden nasıl da ayarından çıkartıldığı gözler önüne açıkça serilsin ama mfs'nin hukuk mücadelesi vermesine ve aklanmasına izin verilmesin...

Mfs'nin dilekçeleri yok edilsin, savunma hakkı engellensin, delil sunmasına izin verilmesin, şahitleri dinlenmesin, yalancı şahit kendi kendine vicdan yaparak ya da yıllar sonra bu yükün altından sıyrılmak isteyerek itirafçı olduğu için tehdit edilsin, dövülsün, sövülsün ama mfs'nin üzerinden bu iftiralar kalkmasın.

Çünkü... Mfs'nin hayatı tertemiz ve hiç lekesi yok. Ara tara, bulabildikleri malzeme yok.

Bu haldeki bir Türkiye'de hiçbir vatandaşın can, mal, ırz ve adil yargılanma emniyeti de yok.

Casusluk, iftira, yalan, görevi kötüye kullanma, evrakta sahtecilik, organize ihanet faaliyetleri/grupları, kara paracılık, çetecilik ve daha onlarca farklı suç türü, her şey bu davanın içinde...

Eminim ki çok kısa süre sonra filmi dahi çekilecek. Lakin siz kısa sürede başlayacak bir şok dalgasına şimdiden hazır olun.

On yıldan fazla süredir görmediğim, denk gelmediğim bu kadının başına her an her şey gelebilir...

Çünkü bu güne kadar çok derin çevrelerin piyonu oldu, kullanıldı. Vatansever savcıların bu şahsı devlet korumasına aldırması gerekiyor.

Bu güne kadar onu bir kart olarak kullananlar, şu andan itibaren ondan kurtulmanın bir yolunu bulmaya çabalayacaklar. Onun konuşması/itirafları ile, bu ülkede hükumet değil, bütün kolları/uzuvları ile birlikte rejim bile değişir.

Evet evet... Hükumet gibi, cumhurbaşkanı gibi, başbakan gibi, bakan gibi, bürokrat gibi, cemaat lideri gibi görünen kişilerin hem çeteciler, hem masonlar, hem kara paracılar, hem Londra ve Tel Aviv piyonları olduğu bile açıkça meydana çıkar.

Psikiyatri denilen ve Yahudi/satanist uydurması/tuzağı olan sözde bilim dalı da çöker. Bunların sözde hastahaneleri de çöker. Zaten o sözde hastahaneler üzerinden binlerce kişinin hayatını mahvettiler, bir anda dünyalarını yıktılar, ellerinden her şeylerini aldılar... Ayrıca binlerce kişiyi de kısa yoldan ölüme gönderdiler.

Sözde teşhisi koydular, hayatlarını yıktılar. Evet evet... Tıka basa kripto Ermeni ve Yahudi personellerle dolu olan o sözde hastahanelerde (ki sözde hastahanelerin birimlerine verilen isimler bile kriptoların isimleri), hiçbir bilimselliği olmayan farazi değerlendirmelerle, sayısız insanı mahvettiler. Ne kadar vatansever gerçek Türk varsa, mani olamamışlarsa mücadelesine, hepsini bu sözde hastahanelere düşürmek istediler. İşlerini son çare olarak orada bitirmek istediler. Sayıları belli değil, cerahat tamamen patlayınca, gerçek Türk savcıları ve hakimleri soruşturmalar ve yargılamalar başlatınca, üzerine bir süre de geçince, yaklaşık sayı belli olacak.

Yusuf peygambere de böyle yapmışlardı. Musa peygambere de böyle yapmışlardı. Kadınlar üzerinden iftiralar atmışlardı. Sonra zalimlerin, müfterilerin mühletleri bitti ve Allah onları kahretti. Peygamberlerinin masum olduğunu da cihana duyurdu.

وَمَكَرُواْ وَمَكَرَ اللّهُ وَاللّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ


"Ve mekeru ve mekarallah, vallahu hayrul makirin."

"Onlar, plan, tuzak yaptılar. Allah da onları tuzaklarına düşürdü. Allah, en iyi plan yapandır."

Al-i İmran suresi, ayet: 54

Ne oldu, yine orada birileri mi öldü?

Elektrik hatlarının etrafındaki ağaç dallarını kesmek için kullanılan lazer işlemi.

O ne, tabut mu?
Geçen sefer de böyle olmuştu ama gizlenememişti...

Endonezya'da, alışveriş merkezinde yangın çıktı

24 Nisan günü geç saatlerde Sulawesi Adası'nın güneyinde bulunan Makassar'daki Trans Studio Alışveriş Merkezi'nde yangın çıktı.

Sahte diplomalı Cumhurbaşkanı Erdoğan, engelli öğretmen atamasında:

"Ama sen pek engelliye benzemiyorsun... Engelli misin?"

Bugün, ilk duruşması görülen Amasra maden katliamında sanıklar isyan etti

Amasra maden faciasında eşini kaybeden Meltem Baykal:

"Kaldır kafanı, bak yüzüme. Cesaretin var mı lan. 3 tane yetimim var, baba diyor. Getir babasını. 5 dakika getir. Trilyon mu istiyorsun, vereyim. 5 dakika kocamı getir!".

Batak Almanya'da eczane sayısı azalıyor

Almanya genelinde, son 40 yılda hiç olmadığı kadar az eczane bulunuyor. Eczacı birliklerinin verilerine göre Mart ayında eczane sayısı 18.000'in altına düştü.

Güney Afrika Milletlerarası Ceza Mahkemesi'nden çekildi

Ağustos 2023'te Putin'in ziyaret etmeyi planladığı BRICS zirvesine ev sahipliği yapacak olan Güney Afrika'nın Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, iktidardaki "Afrika Ulusal Kongresi" partisinin Milletlerarası Ceza Mahkemesi'ne katılmayı durdurma kararı aldığını açıkladı.

Hala anlayamayan kaldı mı?

ABD'de, Seneca Petroleum'un tesisinde patlama meydana geldi

Illinois eyaletinde, Seneca Petroleum'un Lemont şehrinde bulunan tesisinde patlama meydana geldi. Patlama sonucu iki kişinin yaralandığı bildiriliyor. Patama sebebine dair henüz bir bilgi yok.

Seneca Petroleum, petrol sektörü için yakıt sistemleri üreten ve ABD genelinde faaliyet gösteren bir şirket.

Bahar gelmeyecek galiba... Bu havalar hayra alamet olsa bari... O Bursa'da görüntülenen bulutlar ne imiş öyle? Hemen de her şeyin adını veriyorlar, güya izahını yapıyorlar. Meğer ne kadar tuhaf tuhaf görünen ve tuhaf da isimleri olan bulut kümelenmesi çeşidi varmış. Seksen milyon insanız, bir ömür bunları ne gördük ne de adlarını bildik. Bakalım daha neler görüp öğreneceğiz ya da bakalım "Manyetik alan dengesi ile aşırı oynanıyor. Bu, aslında ağır bir elektromanyetik saldırı" dememek için, bilimsellik adı altında daha neler zırvalayacaklar.

Sahi, İstanbul'a mı, Çanakkale'ye mi, Ege denizine mi, her nereye düştü ise, gidip bakıldı mı düşen şeyin gerçekte ne olduğuna? Milli güvenliğimiz muhafaza altında mı?

Türkiye'de de yaygınlaşsa, ne kadar güzel olur.

Masraflı ya da zahmetli bir şey de değil.

"Biden'ın ikinci dönem aday olma kararı bencilce"

ABD Temsilciler Meclisi üyesi Cumhuriyetçi Marjorie Taylor Green, Joe Bidon'un ABD tarihinin en kötü başkanı olduğunu zaten kanıtladığını ve ikinci dönem için aday olma kararının bencilce olduğunu söyledi. Başkanlığı döneminde zenginleşen Bidon ailesi ifşa olmaya devam ediyor.

Green, "Joe'nun kendisi tarihin en kötü başkanı olduğunu zaten kanıtladı, şimdi Joe Biden'ın gerçekte ne kadar yozlaşmış olduğunu kanıtlamalıyız" diye yazdı.

Hah işte şimdi oldu... Tencere yuvarlandı, kapağını buldu. Kara paracılıkta, insan ve organ kaçakçılığında, siyaset ile mafyanın organize davranmasında çok usta seviyede olan Feridun'a yeni mıntıka tayin etmişler. Çavuşoğlu'nu elleri cebinde karşılayacak kadar kıdemli olduğunu duymayan kalmamıştı zaten...

"BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu'nu Afganistan için Özel Değerlendirme Misyonu Koordinatörü olarak atadı."

- Alo Antonio? Ben mfs...

- Evet, evet... Hep biliyoruz birbirimizi ama görüşmek bu güne nasipmiş Antonio... Hiç sözü uzatmadan hemen mevzuya gireceğim. Feridun Sinirlioğlu'nu Afganistan bir şeyi yapmışsın, uyduruktan bir makama atamışsın. Antonio, sana hiç kimse "Feridun Sinirlioğlu masondur. Türk de değildir, müslüman da değildir. İnsan demek bile mümkün değildir. İki ayaklı bir şeytan, bir canavardır o ve karışmadığı pis iş kalmamıştır. Çocukları ve kadınları kaçırmak ve organ ile fuhuş mafyalarına satmak da uyuşturucu ticareti yapmak da bunlara dahil..." demedi mi? Antonio, sen bu hatayı nasıl yaptın ya da bu aslında bir hata mı? Şimdi birileri çıkıp "BM teşkilatı bile kara paracılığa, insan ve organ kaçakçılığına, uyuşturucu kaçakçılığına alet ediliyor" dese, ne diyeceksin? Milletin ağzı kese değil ki büzüp susturasın. Antonio, bir dakika bile beklemeden bu skandal kararını boz, iptal et. Feridun'dan ve piyasada bolca bulunan benzerlerinden de uzak dur. Teşkilatını da uzak tut. Yoksa sana da her şeyi derler Antonio... Bizim Türkçe'de bir deyim var, kabak başına patlar Antonio... Sen ki Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği bile yapmış tecrübeli, görmüş geçirmiş bir siyasetçisin. Bu hataya nasıl düştün, hala aklım almıyor.

- Selamun aleyküm. Gökyüzünde bir çocuğun yeryüzünü izlediğini gördüm . Gözlüklü, sarışın ,15-16 yaş civarı. Beni farketti ve kendime geldim . Ne olduğunu anlamadım.

= vas

Rüya mı bu yoksa duru görü mü

- Görü hocam

= Mavi gözlü müydü?

- Evet

= Tm. Hazret-i İsa'nın semadan yeniden yer yüzüne inmesi çok yaklaştı. O sana malum olmuş.

Bu metafizik görüşte sen, sen değilsin. Hz. Mehdi'yi temsilisin.

- İstanbul semasında olduğumu anladım. Hem gökyüzündeydi hem de yeryüzünü de kaplıyordu sanki vücudu. Allahu alem acaba İstanbul mudur ineceği yer ?

Ben de zaten hem yeryüzünde hem gökte gibiydim.