Akademi Dergisi
2.13K subscribers
59.8K photos
25K videos
370 files
7.53K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Bu kardeşlerimize başlangıç için ben destek vereceğim. İhtiyaç duydukları makineleri temin edeceğim. Gerçekten besmele ile kesilecek tavuklar ve gerçekten kuru yolma yapılacak.
İlk başlarda teslim süre 3 ya da 5 gün olacak. Vaziyete bakılacak, siparişlerin yoğunluğuna göre gerekiyorsa ek masraflara girişilecek ve teslimat süresi hızlandırılacak.
Yalnız, köy tavukları kırmızı kırmızı olur ve iki saatten önce de pişmez. Bu kardeşlerimiz kesip temizledikleri köy tavuklarını topluca büyük kazanlarda ve temiz şartlarda pişirecekler. Sonra da 1.000 ml'lik cam kavanozlara kapatacaklar. Bu kavanozlar, kavanoz nakli için hususi olarak imal edilmiş olan strafor/köpük kutularda Türkiye geneline kargo edilecek.
Kavanozlanmış bu tavuklar, doğrudan güneş görmeden, serin bir yerde ve kapağı açılmadan, hava almadan tutulursa, en az altı ay, ihtimal ki bir sene bozulmayacaklar. Üstelik katklı maddesi de bulunmayacak. Her damağa hitap edecek kadar kararında tuzu, soğanı, baharatı olacak. İsteyenler hemen ısıtıp yiyebilecek, isteyenler fırınlama da yapabilecek.
İsteyenler ise bunları teslim aldıktan sonra, kapağını çıkartarak derin dondurucuya da koyabilirler. Bunu yapmadan önce bir derin dondurucu poşeti içine kavanozu kapaksız şekilde koyarak ağzını bağlamaları daha da iyi sonuç verecek.
Bitmedi... Bölgede hindi, kaz, ördek, keklik, bıldırcın ve tavşan da bol bulunabiliyor. Bunlar da kavanozlu sistemle pişmiş halde satılacak.
İsteyenler için çiğ halde de satılacak tavuklar ama bu pek tercih edilmeyecek. Strafor kutuya dondurulmuş halde konan piliçler, yanlarına konan buz aküleri sayesinde birkaç gün çözülmeden durabiliyorlar ama bu yine de riskli duruyor. Öncelikli satış şekli bu olmayacak.
Talep eden lokantalara, otellere, fabrikalara da bu gerçekten helal ve sağlıklı etlerden pişmiş ve kavanozda gönderilecek
Anket

Ne diyorsunuz, bu hizmet yapılmalı mı? Bu sistemden alış veriş yapar mısınız?
Anonymous Poll
96%
Evet, kesinlikle alış veriş yaparız
4%
Hayır, çok da ihtiyaç yok ve her yerde tavuk eti var.
- Hocam peki ümre için öneriniz nedir ne yapalım bu yıl Ramazan'ı Şerif'de düşünmüştüm sizin yazılarınızı okuyunca kayıt olmak istemedim fakat giden arkadaşlar çok maneviyatlı geçtiğini çok güzel olduğunu ağlayarak anlatıyorlar.ben sizi takip edeli hiç bir şey yapmıyorum yurtlara kendi oturduğumuz yerde komşularımla mükabele ,okutma yapmaya gayret ediyorum .ama kendimi çok sorguluyorum bendeki bağlılık onlar gibi değilmi hemen sorgulamaya başladım. Dua edin lütfen aklım bazı siyasi şeyleri almasada kalbimi😔dinlediğimde huzurlu hissediyorum sanki çıkmazda gibiyim ne yanliş ne doğru ne bilemiyorum ama okumaları yapmaya dinlemeye gayret ediyorum .😔

= Öyle anlatanların hiçbirinin samimiyetine inanmıyorum. Şartlar gözler önünde ve İslam dininin en temel emir ve yasaklarına dahi orada dikkat edilmiyor.

Onca günah, böyle bir büyük ibadet sırasında işlenirken nasıl görmezden gelmişler, nasıl rahatsız olmamışlar da bir de manevi haz alacak kadar, göz yaşlarına boğulacak kadar rahat etmişler. Bunun tartışılacak bir yanı yok. Hanım kardeşlerimiz en az 4 sene hacca ve umreye gitmeyecekler. Erkek kardeşlerimiz de bu sene, 2024 ve 2025'te gitmeyecekler, gitmemeliler.
Bangladeş'in başına ne gelecek?
Dürüst astrologlar ve medyumlar bulabildiniz mi, bir sorun, neler olacakmış...
Yunanistan, Hindistan, Güney Kore, Rusya, Çin, ABD, İran, Suriye, İsrail, Suudi Arabistan'ı da sorun.
Çok güzel çok, her şey çok güzel...
Tur-i Sina Kaf dağını delip geçebiliyor. Ona binen, istediği yere gidebilir. Var mı Kaf dağının dışına çıkmak isteyenler?
Duhan suresi anlamı hızlı dinle Davut Kaya (Duhan suresi arapça…
Duhan suresi - Hızlı okuma - tamamı 59 ayet
CIA PİÇİ

Biz Suriyelilerin ya da başkalarının siyasi, askeri ve mali emniyetinden mesul değiliz. Böyle bir mesuliyetimiz ve yükümüz yok. Suriyeli sözde mültecilerin Suriye'ye dönmeleri için bu sahalarda Suriye içinde emniyetin sağlanması gerekiyorsa, bundan sorumlu olan taraf Suriyelilerdir. Gidecekler, savaşacaklar ya da anlaşacaklar, bir şekilde sorunlarını çözecekler ve milletimize, devletimize daha fazla yük olmayacaklar. Harpten kaçmanın cezası idamdır. İdamlık suçlar işleyen onursuz yığınları hala kardeş, mazlum olarak göstermeye çalışmanın cezası da idamdır.

Bu ülkede Tayyip'ten bile öncelikle asılması gereken kişilerden biri Bohçalı ise, diğeri de İbrahim Kalındır.

Yemin ediyorum ki bu ülkenin kimseye peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğim. Belki çok az istisna haricinde Suriyelilerin hepsini bu ülkeden def edeceğim. Suriyeye gitmiyorlarsa bile çıkacaklar bu ülkeden ve istiyorlarsa batıya doğru gitsinler. O sünepeleri, o onursuzları, o harp kaçkınlarını bu ülkenin başına bela eden ve Büyük İsrail projesine hizmet eden etkili ve yetkili kişilerden basın ve sosyal medya hainlerine kadar herkesi, tamamını asacağıma dair de yemin ediyorum. Bütün dünyanın önünde yemin ediyorum ki hepsini asacağım.

Şu milletin milyonlarca çocuğu aç yatıyor ama hala devletimizin imkanları bir yandan Büyük İsrail projesinde kullanılan sözde mülteci adilere, bir yandan da Ukrayna denilen namus ve din bilmez pisliklere peşkeş çekiliyor. Bundan büyük emniyetsizlik mi var? Suriyelilerin emniyeti bu kadar dert ediliyor da Türklerin emniyeti nerede? Yetti artık, bıçak kemiğe kadar dayandı.

Belki de ellerimle meydan yerde boğacağım İbrahim Kalın denilen ve hala ülkenin patronu gibi hareket eden o CIA piçini... Belki de namluyu ağzına vererek sıkacağım meydan yerde ve canlı yayınlatacağım o görüntüleri... Herkes görecek bu kadar sınır tanımazlığın, bu kadar küstahlığın, bu kadar aleni ihanetin, bu kadar damara basmanın karşılığını...

Sebebine bütün ABD'yi de İsrail'i de İngiltere'yi de Avrupayı da sözde Arap devletlerini de yakmaya ve yıkmaya devam edeceğim. Bakalım Büyük İsrail kurmaya çabalayanlar, ellerindeki toprakları ellerinde tutabilir olacaklar mı...
Sıfatına bakılmaz şeytan...

Kızılay'ın çadır satması yanlışmış. Zamanı gelince gereği yapılırmış. Kim bu pislik herif? Kim adına konuşuyor ve devlet işlerine bu kadar kanunsuz şekilde yönlendirme yapıyor?

Sadece yanlış değil, aynı zamanda suç, suç... Hem de insanlık dışı, tahammül edilemez ve vahim bir suç. Bir hayvan olsa onun yerinde o şartlarda bunu yapamaz. O sözde yardımsever, sabıkalı nitelikli dolandırıcı, kripto Ermeni/Çingene kırması ve satanist Haluk Levent de bu suçun büyük ortaklarından biri... Vurgunun haddi hesabı yok, suç delilleri her yerde... Her yerde artık nefes almaya bile izin vermeyecek seviyede, geceleri uyutmayacak, gündüzleri sakin durdurmayacak seviyede kokuşmuşluk aldı yürüdü.

CIA'nın işine yarıyor diye bu millet Kızılay'ın içindeki gizli Ermeni ve Yahudi ve mason alçaklara, en başta da Kerem Kınık'a tahammül etmek zorunda mı? Devlet mi burası, fikir kulübü mü? Fikir, kanaat mi soruyoruz, adalet mi arıyoruz? Devlet mi arıyoruz?

Bir kişi çıkıp da devleti temsilen nasıl bu kadar ayarsızca, bu kadar arsızca, bu kadar hukuk tanımazca konuşabilir? Yeter artık yahu... Devlet bu kadar açıkça hainlerin, şeytanların eline geçmişse, kurtarmak milletin vazifesidir, tercihe kalan bir şey değildir bu...

Yüzbinlerce kişi enkaz altında kalsın, çıkartılmasın diye MİT personellerini sahaya gönderen, sinyal kesiciler gezdiren, GSM şirketlerinin ellerindeki teknolojik imkanların kullanılmamasını isteyen, devletin binlerce hastahanesinden hiçbir şeyi seferber etmeyen, afeti fırsat bilerek yabancı orduları ülkeye doldurmaya çabalayan kadroya hükumet mi denir, işgal kuvveti mi denir?

İbrahim Kalın kadar ayarını kaçıranlara şu saatten sonra laf mı anlatılmalıdır, kurşun mu sıkılmalıdır? O kurşunu sıkan mı suçludur yoksa sıkmayan mı?

İki milyona yakın ölü olduğunu gizleyen, deprem sonrasında yabancı orduların sözde sahra hastahaneleri üzerinden insanlarımızı kaçırması için devlet gücünü seferber eden, yağmacıları örgütlemeye çabalayan, Suriye'ye her şey kaçırılsın diye devlet sistemini yönlendiren bir piçe biz neden tahammül edelim?

Basmalıyız artık milletçe şu Beştepe midir, ne deniyorsa adına, o CIA merkezini... Ve MİT denilen ve TBMM denilen diğer CIA merkezlerini...
Bu ülkede hiç kimse tepkisiz kalmayacak bunca şeytanlığa da gölgesinden korkan birkaç CIA piyonuna da... Gelebiliyorlarsa gelsin o Trump ya da Biden, gelsin ABD ordusu ya da bütünüyle NATO, alabiliyorsa alsın bu insan şeytanı hainleri elimizden... Onlarla da çatışacağız ve bu da tercih meselesi değil, milli vazife... Vatan müdafaası, can ve malın ve ırzın korunması meselesi... Sıkacağız artık bunlara hükumet diyen, bakan diyen, CB diyen, sözcü diyen, danışman diyen sözde basın mensuplarına da....

Daha önce de defalarca hürriyet mücadelesi vermiş milletiz, bu defa da düşmanın kafasını kopartıp atmasını biliriz. Beştepe'de olsa, Kızılay'da da olsa, şu ya da bu partinin içinde de olsa...

"Kopartamazsınız" diyenler varsa son hazırlıklarını tamamlasınlar. Başlayacağız artık... Bakalım silahlandırılan Afganlar mı, Suriyeliler mi bu kadar hainliği yapan sözde devlet yetkililerini bu milletin elinden alabilecekler. Bakalım kendi yaralarını saramayan Ruslar mı, devletten sayılmaz sözde Araplar ve İsrail mi yardıma koşabilecek.
Milletçe de Kızılay'a ve aynı mason merkezlerinden idare edilen ve sömürülen İHH'ye, Beşir'e, Ahbap'a, AFAD'a ve sözde İslami cemaatlerin dernek ve vakıfları dahil olmak üzere hiçbir sözde yardım kuruluşuna yardım yapmayacağız. Kan bile bağışlamayacağız. Sistem krize mi girecek, girecek ve ortam daha da gerilecek. Ya hukuk devleti olacağız ki o vakit boynumuz kıldan ince hukuk karşısında ya da hukuk tanımayanları devirip imha edeceğiz.