Akademi Dergisi
2.13K subscribers
60K photos
25.2K videos
370 files
7.54K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Herkes aynı şeyi konuşuyor. Maraş merkezli suni deprem bölgesinde çok yüksek sayıda saat, aynı anlarda durmuş.

Sebebini de herkes biliyor, elektromanyetik saldırı...
Florida'da tonlarca ölü balık sahile vurdu

Florida'nın batı kıyısı boyunca insanlar ve balıklar devam eden kırmızı gelgitin etkilerini yaşıyor. Zehirli alg patlaması, Florida'nın kıyı şeridinin yaklaşık 150 mil boyunca devam ettiği için, hem insanları, hem de deniz yaşamını tehdit ediyor.

Son birkaç gün içinde Fort Myers Sahili'nin 7 millik kısmında en az 13 ton ölü balık kıyıya vurdu. Eyaletin balık ve yaban hayatı araştırma enstitüsünde biyolog olan Matthew Garrett, Earther'a yaptığı bir telefon görüşmesinde, Florida'nın Körfez Sahili'nin yaklaşık 145 mil boyunca sularda potansiyel olarak zararlı alg yoğunluğu tespit edildiğini söyledi. Garrett, açık denizde alg patlamasının yerine göre denizin 5 ila 10 mil açığına kadar uzandığını da sözlerine ekledi.

Eyaletin balık ve yaban hayatı komisyonunun verilerine göre kırmızı gelgit, Palm Harbor'dan kuzeye, güneye Marco Adası'na kadar olan bölgelerde teyit edilmiş ve hatta Florida Keys'in hemen kuzeyindeki suları da kapsadığı görülmüş. Buna göre, yerel yetkililer yedi farklı ilçede (ve açıklarında) kırmızı gelgitle ilgili olduğundan şüphelenilen balık ölümleri bildirdi. Aynı bölgelerde insanlar solunum yolu tahrişi yaşıyor.
Ne oldu şu cinler alemine böyle... İyice tuhaflaştılar. Şimdi de "Üç milyon insanın öldüğünü" konuşuyorlar. "Pek çok yer altı şehrinde toplu ölümler" olduğunu da konuşuyorlar.

Metafizik saldırılarla o kadar insan öldürülebilir mi öyle bir iki günde...

Gerçeklikten iyice sıyrıldılar.
Tiktok ABD'de yasaklanacaksa, yasaklanır. Her seferinde yasaklama gündeme geliyor da bu hususta neredeyse hiçbir şey yapılmıyorsa, ABD'nin idaresini ve muhalefetini elinde tutanların tamamı Çin'le danışıklı dövüşüyor demektir. ABD her hususta dibi görmüş zaten, kaybedecek daha neyi var ki oyalansın, risklere girmekten kaçınsın...

ABD ile Çin, ABD ile Rusya, ABD ile Kuzey Kore arasındaki danışıklı dövüşler de Çin ile Tayvan ve Japonya arasındaki danışıklı dövüşler de iyice ifşa oldu ve herkesi iyice sıktı.
İzmit Tüpraştan bizim bu Pendik ve Maltepe civarına kadar olan hatta, yer altı tabii gazlarını bile planlı şekilde yönlendirdiklerini, ayrıca belli aralıklarla güçlü bombalar yerleştirdiklerini, bu yolla da bu bölgeye saldırmak istediklerini yıllardır yazıyorum... Yazdıkça da planları bozuyor ya da saldırıların ötelenmesini sağlıyorum.

Benzeri hazırlıkları Ege bölgesinde de yaptılar ve benzeri bombalı düzenekleri de hazırladılar. Yazdıkça ya bozuyorum ya da ötelenmesini sağlıyorum ama biliyorum ki bunu yaparak aslında yanlış yapıyorum.

Bu sistemde bütün bombalar eş zamanlı olarak ya da saniyelerle bir farkla patlatılıyor. Bu da elektromanyetik saldırılarla suni deprem yapılırken, suni depremin şiddetinin görülmemiş seviyeye ulaşmasını sağlıyor. Dahası, fizik kurallarına aykırı şekilde, suni depremin merkez üssünden ilerledikçe şiddeti/yıkıcılığı düşmesi gerekirken, aksine olarak deprem şiddetinin sabit kalmasını ya da artmasını sağlıyor.

Tıpkı 6 Şubat'ta Maraş'ta olduğu gibi...

Baştan beri ifade ettiğim gibi, manyetik alan dengesiyle, yer altındaki tabii su ve gazların dengesiyle, her şeyle oynayarak suni depremler yapıyorlar.
Akademi Dergisi pinned «İzmit Tüpraştan bizim bu Pendik ve Maltepe civarına kadar olan hatta, yer altı tabii gazlarını bile planlı şekilde yönlendirdiklerini, ayrıca belli aralıklarla güçlü bombalar yerleştirdiklerini, bu yolla da bu bölgeye saldırmak istediklerini yıllardır yazıyorum...…»
Akademi Dergisi
İzmit Tüpraştan bizim bu Pendik ve Maltepe civarına kadar olan hatta, yer altı tabii gazlarını bile planlı şekilde yönlendirdiklerini, ayrıca belli aralıklarla güçlü bombalar yerleştirdiklerini, bu yolla da bu bölgeye saldırmak istediklerini yıllardır yazıyorum...…
6 Şubat'taki suni deprem saldırıları sırasında kırıldığı iddia edilen fayların, hakikaten kırılıp kırılmadığı bile hala net, kesin değil.

Gerçekten vatansever ve dürüst bilim adamlarının, gerçekten somut verilerle açıklama yaptığı günlere kadar bu netleştirilemeyecek. Belki iddia edilen kadar kırıldı, belki yarımdan kırıldı, belki de çok çok az kırıldı, oynadı.

Şu anda hiçbir açıklamaya itibar edebilmek mümkün değil.

Saldırgan tarafların, o gibi depremleri yapmak için, çok şiddetli şekilde kırılacak faylara ihtiyaçları da yok.
Yeni suni deprem saldırıları yapabilecek olurlarsa, Gölcük merkezli bir ya da peş peşe birkaç şiddetli suni depremi elektromanyetik tekniklerle yapacaklardır. Eş zamanlı olarak İstanbul'a doğru ilerleyen hatlardaki bombaları da patlatacaklardır ve yer altı gazlarını da bomba gibi kullanacaklardır.

Bu sayede, ileri seviyede eletromanyetik kirliliğe/ışımaya (radyasyon) sebep olmadan ve deliller bırakmadan, devasa gaz birikintileri sayesinde çok güçlü patlamalar yapabileceklerdir.

Bu yapılırsa, Maraş merkezli suni depremlerde olduğu gibi, yerin altından üstüne doğru "toooaakk" şeklinde bir tek vuruşluk darbe olduğu yine hissedilecektir.
Bunu yapamayacaklarsa Ege bölgesini tercih edeceklerdir. Bir yandan bölgenin üzerinde çok güçlü ve yoğun suni manyetik alan oluşturacaklardır. Nükleer santrallerden elde ettikleri eletrik enerjisini, bölgenin göğünde suni manyetik alan oluşturmakta kullanacaklardır. Bölgenin altındaki tabii gaz kaynaklarını da eş zamanlı olarak tetikleyerek, patlatarak yapacakları elektromanyetik saldırılarda, gerçekleşecek deprem ya da depremler de tarihe geçecektir. O kadar şiddetli olacaktır. İhtimali ki Ege denizinin kıyı şeridinde pek çok kısım ana karadan ayrılarak denize doğru çökecektir.
Yüksek ihtimal ki bu seviyede şiddetli, çok yönlü, organize bir saldırı, Ege bölgesinin altındaki volkanik faaliyetleri de ayarından çıkartacaktır. Bölgenin pek çok yerinde önce şiddetli yarılmalar, toprak içine çökmeler görülecek, devamında oralardan lavlar çıkacaktır.
Dağlar bile yerinden oynasa, şaşırmam. Dağlar bile yıkılıp dağılsa, parçalansa, şaşırmam.

Sadece elektromanyetik saldırılarla bile neler neler yapılabiliyorken, yanı sıra çok büyük tabii yer altı gazlarını hem de eş zamanlı olarak patlatabilirlerse, akla hayale sığmaz şeyler olur.
İzmir diye bir şehir kalmayacaktır. Kuşadası civarından Isparta'ya kadar ve Isparta da dahil olan kısımda hayatta kalanların sayısı nispeten çok az olacaktır.
Manisa, Kütahya, Uşak, Afyon da adeta yerle bir olurken, Eskişehir'de ve daha doğusundaki şehirlerde bile ciddi hasar ve can kayıpları olacak.
Bu türlü bir saldırıda, eş zamanlı olarak Çanakkale, Balıkesir ve Bursa bile yerle bir olacaktır.

Bir işgal deneyebileceklerse, işte bundan sonra deneyeceklerdir ve kısmen yıkılmış İstanbul'a ordularla girmek isteyeceklerdir.
Hala işgale yol bulamıyorlarsa, Gölcük merkezli yeni suni depremler yapacaklardır ve Karadeniz hattı boyunca en doğuya kadar, oradan aşağıya Güney doğu bölgemize kadar bütün fay hattını belli aralıklarla kıracaklardır. Sonra yine de işgal deneyeceklerdir.
Daha önce biraz daha özet şekilde yazdığımda açıkça ifade ettiğim gibi, bu saldırılar yapılırsa, Türkiye ile birlikte Gürcistan'da, Ermenistan'da, daha çok İran'da ve devamında Irak ile Suriye'de de büyük yıkımlar ve can kayıpları oluşacaktır. Yunanistan'ın büyük kısmı yerle bir olacağı gibi, İtalya'nın güney yarısı da tarumar olacaktır.

Onlar için mesele değil, binlerce senedir ellerinde tuttukları dünya siyaseti, dengeleri, tamamen ve hızla ellerinden çıkıyorken, bütün bu ülkelerde yaşayan tek bir insan bile bırakmayacak olsalar, yine de vicdan yapmazlar, yakar ve yıkar geçerler.