Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.4K photos
25.6K videos
370 files
7.56K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Ankebut Ağının yeni metafizik saldırılar yapabilecek gücü, adamları, ümidi, morali yok.

Bari biz yapalım yine...
Başladık ve yaklaşık bir saat sonra dünyanın her yeri duman atmaya başlar. Yerin altı ise yerin üstünden çok zarar görecek.
Bu gün Dedeağaç başta olmak üzere, Yunanistan denilen topraklarımızdaki Amerikan askeri üslerine ve buralarda bulunan canlı ve cansız her şeye hususi olarak odaklanacağız.

En başta da Yunanistan limanlarına odaklanacağız.
Dünyanın dört bir yanından bu metafizik taarruzumuza katılmak için niyet:

Türkiye içindeki ve çevresindeki bütün düşman unsurlar niyetine...

Canlı ve cansız her şeyin atomlarının dengelerini bozacağız. Vücutlar kızaracak, kararacak, beyinler su olup akacak. Ayaklar, bacaklar, eller, kollar kopacak.

Araçlar, makineler, cihazlar da bozulacak, yanacak, eğilip bükülecek. Çatlayıp kırılacak. Devamında düşecek ya da batacak ya da patlayarak parçalanacak.

Limanlar çatlayacak ve parçalanarak çökecek. Hava limanlarında kule sistemi bile bozulacak. Pistler bile çökecek.

Sürüye ne yaptıkları meselemiz değil ama Türk milletine yan bakanın bile gözü çıkartılacak

Çok uzadı bu işler ve onların Türkiye'ye saldırmaya cesaretleri bile yok. Öyle de desem uyamıyorlar, böyle de uyamıyorlar. Onlarla oyalanamayız. Yeni bir dünyayı hiç zaman kaybetmeden kurmalıyız.
Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş...

Gece gündüz İslam dinine saldıran Ulusal Kanal isimli gizli Ermeni ve terörist kanalına, gece gündüz İslami söylemleri olan Engin Avcı'yı, hiçbir sorun görmeden çıkartmışlar.

Neden? Çünkü Engin Avcı da gizli Ermeni...
BPP Genel Başkanı, gizli Ermeni ve kara paracı Mustafa Destici'nin şu anda yüzde bir değil, yüzde yarım bile oyu yok. Aslında siyaset sahnesinde yok.

Lakin yine de bu kadar reklam ediliyor, ciddiye alınıyor. Gizli Ermeni Doğu Perinçek de gizli Ermeni Ali Babacan da gizli Ermeni Ahmet Davutoğlu da gizli Ermeni Temel Karamollaoğlu da öyle...

Bütün bunların toplamda yüzde üç bile oyları yok. Sorun çıkmadan gündemde oluyorlar, her şeye karışıyorlar, kocaman kitleleri yönlendiren kişilermiş gibi basın ve medyada buluyorlar. Çünkü hepsi de aynı merkeze, Londra'ya çalışıyorlar. Hepsi de aynı kara para işlerini, aynı ihanet işlerini bir arada yapıyorlar.

Aslında bunların hiçbiri siyasi parti lideri değil, hepsi de mafya babası... Aynı zamanda bölücü terör örgütlerinin liderleri...

Türkiye hukuk devleti olsa, hiçbiri on dakika bile dışarıda kalamaz, toplanıp alınırlar.
Sinan Oğan da gizli Ermeni. O da kara paracı. O da Londra merkezli sistemin adamı. Onun da hiç seçmeni, tabanı yok. Malum basın ve medya ara ara mevzu etmese, unutulur gider de kimse onun unutulduğunun farkına bile varmaz.

Sinan Oğan da Ümit Özdağ gibi bir insan şeytanı... İki dakika yan yana durmak, seviyeli şekilde konuşmak, bir hususu değerlendirmek mümkün olmayan bir tip...

Sözde hukuk devleti olan şu Türkiye'nin sözde CB adaylarına bir bakın... Aralarında kriminal olmayan tek kişi bile yok.
Muharrem İnce de öyle... O da kara paracı, o da sistemin adamı, o da taraflarla danışılık dövüşüyor.

Yüzde bir bile oyu yok. Türkiye'de Z kuşağı diye bir şey yok. Gençler var ve gençlerin Muharrem'i sevdiği ve tuttuğu da balondu, bu gün o balon iyice patladı.

Twitter'da Muharrem'e destek veren hesapların tamamına yakınının bot hesap olduğu ispat edildi.

Zaten anlatmıştım, bu gibi kişilerin takipçi sayılarını CIA kendisi belirliyor. Twitter'ı da aslında CIA yönetiyor. İstediğine birkaç milyon takipçi yazıyor ama aslı, astarı yok o sayıların...
Bu taraflardan da bakılınca Türkiye yeni bir seçim yapılmasına yol yok. Hepsi birbiriyle danışıklı dövüşen, hepsi Londra'ya ve İsrail'e çalışan, hepsi aynı mafyalarla birlikte aynı kara para işlerinin içinde olan, hepsi de kripto kimliki olan, hepsi de ihanetler içinde olan kişilerin CB adayı olduğu bir sözde seçimin sonuçları da meşru olamaz, bağlayıcı olamaz.
Tayyip'in üzerine Kemal'i ve altılı çetesini, onun üzerine Sinan, Ümit, Muharrem gibi kişiler de ekleyin, hepsi bir ittifak olsalar bile yüzde elli oyları yok. Oylarına dair anketler de sözde seçimlerin sonuçları da sahte... Bu sahadaki basın ve medya faaliyetlerini bile CIA organize ediyor.

Bu ülkede halkın yarıdan fazlası oy kullanmıyor. Şimdi bir seçim olsa, bu oran yüzde yetmişlere vuracak. Sonuçları baştan belirlenmiş sözde seçimlere terk edilmeyecek Türk milletinin can, mal ve ırz emniyeti... Vatanın ve devletin bekası...
"Olur mu öyle şey... Sen kimsin? Biz bunca zamandır bu oyunu oynadık. Şimdi de aynı oyunla bir seçim tiyatrosu oynayacağız ve Türkiye'nin resmi idaresini yine elimizde tutacağız. Devlet kurumlarıyla, kurumların araçlarıyla hatta ambulanslarla hatta ordu ile kara para işleri yapmaya da devam edeceğiz" diyebilen taraflar varsa...

Harbe hatta üçüncü dünya harbine hazırlansınlar. Dünya harbi çıkacak olsa bile bu şeytani sistemin Türkiye'de daha fazla devam ettirilmesine asla izin vermeyeceğim. Sürünün canı cehenneme, biz buralara sürüden destek alarak gelmedik. Biz gazeteleri, TV kanalları, internet sisteleri yok olunca yok olan bir sözde güç unsuru da değiliz.

Biz particik değiliz. Ben de lidercik değilim.
Buradan tarihe geçecek bir not yazıyorum:

San Andreas fay hattını yoğun sinyale alıyoruz. Çünkü ABD, bu güne kadar Türkiye'ye yaptıkları ile bunu hak etti. Kısas hakkımız var. Ayrıca ABD, hala İsrail ile İngiltere'ye maşalık yapmaya devam ederek, Türkiye'nin seçimleri dahil her şeyine karışarak da bunu hala daha fazla oranda hak ediyor.
Akademi Dergisi pinned «Buradan tarihe geçecek bir not yazıyorum: San Andreas fay hattını yoğun sinyale alıyoruz. Çünkü ABD, bu güne kadar Türkiye'ye yaptıkları ile bunu hak etti. Kısas hakkımız var. Ayrıca ABD, hala İsrail ile İngiltere'ye maşalık yapmaya devam ederek, Türkiye'nin…»
Hala çimentoya, betona dayalı sistemle inşaatçılık yapabileceğine inanan kişiler, çok çok kısa süre sonra topluca iflas edecekler.

Londra, bu hususta da İstanbul'u durduramayacak.
Beş katlı binalar bile çok seri şekilde fabrikada imal edilecek. Bir gün içinde sahada montajlanacak. Prefabrik evler ya da ahşap evler gibi de olmayacak. Betonarme ve çelik konstrüksiyon evlerden de daha sağlam ve sağlıklı olacak. Bu evlerin ana hatlarına, kaba inşaat denilen kısmına, elli seneye kadar garanti verilebilecek.

Misalen söylüyorum, bir aile 15 sene bu binada oturduktan sonra, söktürüp de memleketine, köyüne, kasabasına bu evi götürerek orada yeniden montajlatabilecek. Ve bu, çok yüksek bir masraf gerektirmeyecek.

Bu teknikle yapılan çok katlı binaların bir kısmında sorunlar oluşsa, bina yıkılmadan da kısmen yenilenebilecek.
Solucan ve böcek çiftlikleri tesis edeceğiz ama başkaları gibi, insanlara yedirmek için değil. Hayvanları daha düşük masrafla daha iyi beslemek için ve çiftçilerin tarlalarını desteklemek için.Tarlalara canlı bırakılan türler de olacak, gübresi oluşturularak tarlalara saçılan türler de olacak. Ayrıca tekstil ve kimya sahalarına da büyük destek sağlanacak.

Solucan ve böcekleri en uzman şekilde yetiştirmek için, bir yandan da bu sahada tahsilli uzmanlar yetiştirilicek. Meslek liselerinde bölümler açacağız. Bir ya da iki senelik tahsil yeterli olacak. İngilizce başta olmak üzere, yabancı dillerin hiçbirine ihtiyaç duyulmadan bu eğitme ve öğretme işi en uzman seviyede yapılabilecek. Herkes birbirini de konuları da hemen anlayabilecek. Canlıların Latince ya da İngilizce isimleri bile öğretilmeyecek. Saçma sapan ve art niyetli uygulamaların hepsine son verilecek. Eğitmenin ve öğretmenin süresi çok kısaltılacak ama buna rağmen kalitesi çok yüksek olacak.
Türkiye'de tavşan eti yenildikçe deri hastalıklarında ve kanser vakalarında hızlı düşüş görülecek. Yanı sıra onlarca başka hastalıkta da ciddi seviyede düşüş görülecek.

Ankebut Ağının sözde ilaç şirketleri, gündüz gece durmadan kahredecekler. Besicilere, hayvanlar için sattıkları sözde ilaçları ve aşıları da satamaz olacaklar.
HÜDA PAR eski Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz'ın 2013 yılında yaptığı açıklama sosyal medyada gündem oldu:

“Gerekirse PKK ile ittifak yapabiliriz.”