Lufthansa'nın ortağı olduğu Condor da türbülansa girdi, yaklaşık 20 kişi yaralandı

Frankfurt'tan Mauritius'a uçan 272 yolculu Condor uçağı, Port Louis'e iki saat kala türbülansa girdi. Türbülansa sonucu kabinin içinde hasar da meydana geldi.

Hint Okyanusu'nda büyük bir balıkçı gemisi battı, 1 ölü 10 kayıp

Büyük balıkçı gemisi longliner LINGGAR PETAK 89, 28 Şubat'ta Endonezya'nın Bali adasının güneyinde, Hint Okyanusu'nda alabora oldu ve battı. Gemide bulunan 15 mürettebattan 4'ü kurtarıldı, 1'i ölü bulundu ve 10'u kayboldu. Arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.

Şırnak'ta tırtıl istilası

Şırnak’ın Cizre ve İdil ilçelerinde yoğun tırtıl istilası görülmeye başladı. Yetkililer bu durumun son yıllardaki kuraklıktan kaynaklı olduğunu iddia ediyor.

Meralardan çıkıp köylere kadar ulaşan tırtıllar bölge halkını tedirgin ederken, tarım alanlarının zarar görmesinden endişe ediliyor.

Bölgenin bitki örtüsüne zarar veren tırtıllar, vatandaşların evlerine kadar ilerledi. Köylüler kendi çabaları ile evlerine yaklaşan tırtılları, fırça ve süpürgeler ile uzaklaştırmaya çalışıyor.

Hatay’da kayıp çocukları karaparacı çeteler mi kaçırdı?

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı çingene asıllı Derya Yanık, depremler sonrası kayıp çocuk iddialarıyla ilgili 'Çocukların önemli bir kısmının sağlık kuruluşlarında olduğunu varsayıyoruz' açıklaması yaparken, Hatay'da yıkılan binanın enkazından kurtarılan 19 yaşındaki Sude Lal Öcal'ın ailesi, kızlarının hastaneye götürüldükten sonra kaybolduğunu söyledi.

Aileyi kurtaran ekipten belediye işçisi İbrahim Konuk (44), “Günlerdir kurtardığımız çocuktan haber alamıyoruz. Düşünmekten uyuyamıyorum. Psikolojik olarak çöktüm. Sağlam çıkardığımız çocuk hiçbir yerde yok" dedi.

Yakanı, yakarlar. Yıkanı, yıkarlar. Öldüreni, öldürürler. Topluca öldüreni, topluca öldürürler. Sivilleri öldürenin sivillerini de öldürürler. Süründüreni, süründürürler.

Buna hukukta "kısas" denir. Bağıra, çağıra ağlayamayacaksınız, lüzumsuz gürültü çıkartmayacaksınız. Sessizce öleceksiniz ve kalanlarınız da sessizce ağlayacaklar. "Ettiğimizi bulduk. İşte biz diğer milletlere bunca zamandır bunu yapıyorduk. Lanet olsun bize, biz insan değiliz." diyeceksiniz.

Şimdiden hazırlayın kendinizi ve topluluklarınızı...

Dallas'ta dün gece şehrin her yerinde enerji trafoları patladı

Şiddetli fırtına yaklaşırken Dallas'ta transformatörlerin patladığı anlar ise kayda alındı. Dün gece saatte 80 mil hızla esen fırtınaların ardından Dallas-Fort Worth metropol bölgesinde 300.000'den fazla insan elektriksiz kaldı.

Emareler, afet bölgesinde bir daha şiddetli deprem yaşanması ihtimalinin çok çok yüksek olduğunu gösteriyor. Bu defa Maraş ve Hatay merkezli olmayacaksa bile oraları da yine etkileyecektir.

İşaretlediğim bölge için şu anlarda ve önümüzdeki 20 gün için yüksek risk var. Panik yapmadan tedbirli olmakta fayda var.

Kesinlik yok ama bu deprem yaşanırsa, işaretli bölgede çok yerler yıkılacağı gibi Güney Azerbaycan (İran) ile Azerbaycan'da da bazı bölgeler yıkılabilir.

Büyük şehirlerdeki bazı eski ve büyük hastaheneler hakkında yıkılma kararı verirken, art niyetli olmalarından şüphelenmek de gerekiyor.

Şehir hastahaneleri dedikleri çok büyük vurgun sistemlerine yatırım mı yapıyorlar yoksa gerçekten yıkılması gereken hastahaneler hakkında alınması gereken yıkılma kararını mı alıyorlar, bunu iyice ayırt etmek gerekiyor.

Bu hainlerin dini, kitabı, Allah'ı, vicdanı yok. İnsanlıkla en ufak bir bağları da yok ve her şey beklenir bunlardan...

Bu günlerde ya da yakın gelecekteki günlerden birinde Bursa da mahvolacak. Belki de yerle bir olacak. Ekran maymunlarıyla, mason ve çift kimlikli sözde uzmanlarla, vatan haini yetkililerle oyalanmak yerine, herkes kendi tedbirlerini almalı. Mümkün oluyorsa mahalleler, semtler kendi aralarında organize olarak tedbirler almalı.

Şu Maraş merkezli depremler yaşanmadan çok önce, en açık şekilde ve tekrarla "Devlet yok, o gün de olmayacak, herkes kendi tedbirini alsın" diye yazmıştım. "Tedbirler alıyor gibi görünüyorlar ama kandırıyorlar. Gerçekçi hiçbir tedbir almıyorlar. Afetler sonrasında nasıl kara para işleri yapacaklarına, insan ve organ kaçıracaklarına dair planlar yapıyorlar" da demiştim. "Hala milleti kandırıyor ve hiçbir tedbir almıyorsunuz, bari ceset torbaları hazırlayın" demiştim. Onu bile yapmadılar. Geçmiş yayınlara bakanlar bunları ve daha fazlasını hemen görecekler.

Doğrudan ya da dolaylı yollardan söylediklerimi işittikleri halde hiçbir şey yapmayanlardan bir kısmı için kefen de ceset torbası da bulunamadı. Battaniyeye, çuvala sarıldılar. Kepçelerle topluca gömüldüler. Çoğu da enkaz altında çürüdüler ve molozlarla birlikte kaldırılıyorlar şu anda...

Güney Afrika'da Virginia'yı sarsan patlama

Geçtiğimiz Çarşamba günü öğleden sonra meydana gelen şiddetli bir patlama Virginia sanayi bölgesi yakınlarındaki ev ve işyerlerini sarstı, patlama Harmony ve Kitty'ye kadar duyuldu.

Bölge sakinleri Facebook'a girerek patlamanın kaynağına ilişkin endişelerini dile getirdiler. Çoğu kişi bunun, kullanılmayan Harmony şaftlarından birinde, büyük olasılıkla Merriespruit havalandırma şaftında yeraltında meydana gelen bir metan gazı patlaması olduğu konusunda hemfikir. Bölge sakinleri patlamanın nedeni ve kaynağı konusunda tereddüt yaşasa da bunun gerçekten de meydana geldiği konusunda hemfikir. Ancak Lejweleputswa polisi patlama olmadığına dair bir açıklama yaptı.

Hedefleri çok büyük, içimizdeki ihanet kadar büyük

Oturup planlar yaptılar ve hala yapıyorlar. Hedefleri, Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu bölgelerine de tam mansıyla hakim olmak, açıkça idareleri altına almak.

Ayrıca Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Güney Azerbaycan, Irak ve Suriye'yi de dahil ederek bütün bölgede hakim olmak. İlan ettiğim projeleri kendileri yapmak, bu bölgeyi kendi kontrollerinde dünyanın yeni merkezi yapmak peşindeler. Belde-i Tayyibe'yi de güya kendileri tesis edecekler. Bana mani olmak, yolumu kesmek, kendileri önden gitmek istiyorlar. Zaten Şeytan'a tapınan kuralsızlar, şeytanlaşmış tipler ve hiç umursamadan bu bölgede nüfusu büyük oranda kırmaya başladılar. Siyasi/demografik dengeleri değiştirmek de istiyorlar.

Şimdiden sonra da bölgeye elektromanyetik saldırı teknikleriyle saldırmaya devam edecekler. Temiz su kaynaklarını da bu nedenle hızla, bilimsel izahı yapılamayacak tarzda kurutuyorlar. Uygun saha şartlarını bulabilselerdi, bulaşıcı hastalıkları çoktan yaymışlardı. İlk fırsatta da yayacaklar.

Barajları ve elektrik santrallerini de hedef alacaklar. Ziraatı da ayrıca darbeleyecekler. Bu maksatla, Türkiye'nin devlet gücünün en baştan beri geri tutulmasını, kullanılmamasını sağlamaya çabalıyorlar. Hiçbir şeye gücü yetmeyecek, sürekli dış desteğe mecbur kalmış bir Türkiye görüntüsü oluşturmak istediler. Onca devlet ve ordusu buna baştan hazırlanmıştı ve ben deprem sonrasında buna izin vermeyince, onların istedikleri şartların oluşmasına izin vermeyince, kendini durduramayan, şartları hemen okuyamayan, değerlendiremeyen ve ezber yaptığı şekilde adımlar atan devletler, ordular oldu. Kendilerini suç üstü yaptılar. İspanya bunların başında geliyor.

Bütün bu bölgede kimler varsa, kırıp geçmekten hiç çekinmeyecekler. Türk, Yahudi, Ermeni, Süryani, Ezidi, Gürcü, müslim ya da gayr-i müslim, sünni ya da şii, şucu ya da bucu diye ayırt etmiyorlar, etmeyecekler. Buraları adeta bedavaya, mümkün olursa hiç satın alma yapmadan kendi kontrollerine almak istiyorlar. Onların şirketlerinden biri olan Alarko'nun ziraat işine gireceğini açıklaması ve benim buna karşı hamleler yapmam bile, bu konularla ve bu mücadeleyle bağlantılı. Çok sayıda hükumetin, bana inat şekilde Esed ile son süreçte görüşmeler yapmaları da bu planlarla bağlantılı. Bu planın içinde dünyadaki onlarca farklı devlet/hükumet ve bunların orduları ile gizli servisleri de var.

Bölgedeki yer altı zenginliklerine, en çok da Karun'un hazinelerine ve Göbekli Tepe ile Fırat havzası civarındaki değerli hazinelerle, madenlere ulaşmak istiyorlar. Devamında bütün bölgede madencilik ve definecilik yapmak peşindeler. Bunları çıkartma faaliyetlerini, hep olduğundan farklı gösterecekleri büyük projeler kapsamında sinsice yapmak istiyorlar.

Şu anlarda, hususiyle Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde yer altındaki devasa tabii gaz kaynaklarını patlatmaktan da çekinmeyecekler. Onları patlatmaları için bölgeye bombalar yerleştirmeleri bile gerekmiyor. Onlar çok ilkel teknolojiler artık... Enerji, frekans, manyetik alan silahları kullanılıyor bu işlerde ve arka planda onları besleyen, enerji sağlayan çok sayıda nüve/nükleer enerji santralleri var.

Bölgedeki rafinerileri, nükleer santralleri de patlatmaktan çekinmeyecekler. Ermenistan'ın o hurdaya çıkmış nükleer santrali hakkında geçmiş yıllarda da ikazlar yapmıştım ve orayı patlatmaktan da çekinmeyecekler. İran'da patlatmaya müsait çok sayıda yeri belki de en baştan patlatacaklar.

Planlar büyük, kasıtlar büyük, düşmanlar çok ama tek büyük sıkıntımız var: Türkiye'nin resmi idaresi, onlara çalışan hainlerin elinde...

Muhalefet de iktidar da on binle gizli Ermeni, gizli Yahudi, gizli mason bürokrat da onlara çalışıyor. Ordumuzun genel kurmay kademesi de onlara çalışıyor.

İstanbul'daki Ümraniye Finans Merkezi'nde yangın

İstanbul'da Ümraniye Finans Merkezi’nde yangın çıktı, olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi.

Duyuru!!
Bugün saat 21:00'de @okumalar kanalımızda, canlı yayında okuma ve sohbet yapılacaktır. Aynı usul ile dinlemeye dahil olabilirsiniz.

An itibariyle Ankara ve yakın çevresinin altını oyuyorlar. Yerin altında büyük çaplı düzenlemeler yapılıyor. Bazı yerler oyuluyor, bazı yerler kırılıyor, bazı yerlere gazlar ve sular dolduruluyor.

Köstebek araçlar yani daha önce bahsettiğim ve yer altında hızlıca hareket edebilen, nüve/nükleer teknolojili araçlar kullanılıyor.

Lavrov, kısa süre önce, Azerbaycanla birlikte mega projelere gireceklerini açıklamıştı ama bunun detayları mevzu edilmemişti. Büyük çapta petrol ve gaz işlerine gireceklerini değerlendirenler olmuştu.

Türkiye'nin acımasız saldırılara uğradığı zamanda sözde Türk ülkesi olan Azerbaycan'ın Rusya ile bu denli yakın olmasına ve ortak hamleler yapmasına, ilginçtir ki kimse de tepki vermemişti.

Baştan beri açıkça yazmıştım ki Rusya ile Azerbaycan arasında ciddi sorunlar yok. Ukrayna meselesinde bile danışıklı dövüşmektelerdi hala o vaziyetteler. Yine yıllardır dikkat çekmiştim, Azerbaycan üzerinden Türkiye'ye zararlar vermek isteyeceklerine...

Şimdi o süreç yaşanıyor. Ankebut Ağı, Türklükle ve müslümanlıkla neredeyse hiç alakası/bağı kalmamış olan ve Türk/İslam düşmanları tarafından idare edilmekte olan Azerbaycan'ı, Türkiye'ye ve Türk dünyasına karşı bir kart olarak kullanıyor. Son suni deprem saldırılarında Azerbaycan'ın toprakları ve o topraklara gizlice yerleştirilmiş olan bazı teçhizat da kullanıldı.

O mega proje denilen şey, az yukarıda yazdığım devasa planlardan başka bir şey değil. Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizi ve devamında saydığım ülkelerin topraklarını kapsayacak şekilde devasa bir temiz su, temiz enerji, ziraat, hayvancılık, inşaat, madencilik, denizcilik/balıkçılık, her türlü imalat ve nakliyat işlerine girişecekler. Yapmak istediğim gibi, Kara denizi Hazar denizine bağlayacaklar. Her yerde tuzlu su kanalları açacaklar. Fırat'ı kurutup yatağını genişletecekler ve derinleştirecekler. Basra'ya kadar geniş ve derin bir tuzlu su kanalı da açacaklar.

Çin de bu devasa projenin finansörlerinden biri... Hindistan da bu çok kanlı ve çok vahşi projenin tam içinde... Batı tarafı karşı duruyor zan etmeyin, onlar da beraberler ve bu planın içindeler.

Baştan beri ifade ettiğim gibi, bu suni deprem saldırılarında en çok da ABD, Rusya ve Çin'in elindeki elektromanyetik saldırı sistemlerini kullandılar.

O ülkeden sayılmaz Ermenistan'ın, tiplerine bakılmaz, serseri görüntülü sözde yetkililerini afet bölgesine getirip boy gösterdiler, bu bile bu proje kapsamında verdikleri bir mesajdı...

Plan büyük, çok büyük ve vakit dar.

Şimdi ben böyle açık açık yazıyorum diye, son iki buçuk senedir olduğu gibi, bu defa da tehir olur, uzar, bozulur, iptal olur diye kimse kendini kandırmasın. Buradan dönüş yok. Bu mücadele verilecek. Vatan, millet, devlet muhafaza edilecek. Onlar, bekleyemeyecek şartlar içindeler. Hepsi de aslında iflas etmiş haldeler ve son kartlarını oynamaktalar.