Devlet başka şeydir, hükumet başka şeydir. Hükumetler gelir geçer ama devlet baki kalır. Hatta Anayasalar ve rejimler bile değişebilir ama devlet baki kalır.
Hükumetin değil, Anayasanın ve rejimin kökten değiştirilmesini istemek bile hukuka uygun bir davranıştır, suç değildir. Böyle davranışlar stadyumda da toplu taşımada da sokaklarda da caddelerde de kamu kurumlarının önlerinde de basın ve yayın imkanlarında da yapılır ve hiçbiri suç değildir.
Devletin kurumlarının ve en çok da istihbaratçılar ile kolluğun hukuksuz şekilde görevlendirilmesi ve yönlendirilmesi marifetiyle, meşru bir duruş sergileyen vatandaşlarımızın üzerine gidilmesi, vahim hatta ölümcül bir hatadır. Üstelik bu, hükumetin ve şürekasının art niyetli kararlarının sebebiyle milyonlarca can kaybı yaşamamızın hemen peşinden sergilenmektedir... Bu kadar büyük bir yıkımın ve acının peşinden sergilenmektedir.
Bir de ne olduğu, kimlere hizmet ettiği baştan beri belli olan Bohçalı gibi bir pislik herifin, son çare olarak yine kendisi gibi büyük bir pislik herif olan Alaaddin Çakıcı'yı sahaya sürmesi, vahim kere vahim bir hatadır.
Bu ülkede böyle hukuksuzlukların, keyfiliklerin, serseriliklerin, başı boşlukların sergilenmesine izin vermeyeceğim. Herkes ayağını denk alsın.
Ülkücü kanattan ya da sol kanattan yükselen sesleri hukuksuz şekilde boğmaya kalkanlar, karşılarında beni ve teşkilatımı bulurlar.
Biz de onlara lüzumsuz yere laf anlatmaya çabalamayın. Hangi dilden anlıyorlarsa o dilden konuşuruz.
Benim eskiden beri tuttuğum bir futbol kulübü de yok. Kim Kasımpaşalıymış, kim Cerrahpaşalıymış, çıksın oynasın oyununu, görelim. Ona göre de karşılığını verelim.
Devlet sistemi yoksa, hukukun üstünlüğü yoksa, Anayasa yoksa, kanunların geçerliliği yoksa, herkes bilek gücüyle yol alacaksa, o halde alem bilsin, bu ülkede devlet de benim, kanun da benim ve önüme çıkanı da ezer geçerim.
Hükumetin değil, Anayasanın ve rejimin kökten değiştirilmesini istemek bile hukuka uygun bir davranıştır, suç değildir. Böyle davranışlar stadyumda da toplu taşımada da sokaklarda da caddelerde de kamu kurumlarının önlerinde de basın ve yayın imkanlarında da yapılır ve hiçbiri suç değildir.
Devletin kurumlarının ve en çok da istihbaratçılar ile kolluğun hukuksuz şekilde görevlendirilmesi ve yönlendirilmesi marifetiyle, meşru bir duruş sergileyen vatandaşlarımızın üzerine gidilmesi, vahim hatta ölümcül bir hatadır. Üstelik bu, hükumetin ve şürekasının art niyetli kararlarının sebebiyle milyonlarca can kaybı yaşamamızın hemen peşinden sergilenmektedir... Bu kadar büyük bir yıkımın ve acının peşinden sergilenmektedir.
Bir de ne olduğu, kimlere hizmet ettiği baştan beri belli olan Bohçalı gibi bir pislik herifin, son çare olarak yine kendisi gibi büyük bir pislik herif olan Alaaddin Çakıcı'yı sahaya sürmesi, vahim kere vahim bir hatadır.
Bu ülkede böyle hukuksuzlukların, keyfiliklerin, serseriliklerin, başı boşlukların sergilenmesine izin vermeyeceğim. Herkes ayağını denk alsın.
Ülkücü kanattan ya da sol kanattan yükselen sesleri hukuksuz şekilde boğmaya kalkanlar, karşılarında beni ve teşkilatımı bulurlar.
Biz de onlara lüzumsuz yere laf anlatmaya çabalamayın. Hangi dilden anlıyorlarsa o dilden konuşuruz.
Benim eskiden beri tuttuğum bir futbol kulübü de yok. Kim Kasımpaşalıymış, kim Cerrahpaşalıymış, çıksın oynasın oyununu, görelim. Ona göre de karşılığını verelim.
Devlet sistemi yoksa, hukukun üstünlüğü yoksa, Anayasa yoksa, kanunların geçerliliği yoksa, herkes bilek gücüyle yol alacaksa, o halde alem bilsin, bu ülkede devlet de benim, kanun da benim ve önüme çıkanı da ezer geçerim.
Türkiye, ABD'nin, İngiltere'nin, Çin'in, Rusya'nın ya da herhangi bir başka ülkenin ilan edilmemiş sömürgesi değildir.
Türkiye'nin hürriyetini tanımaz şekilde faaliyet gösteren herkes bir kurşun hediyesini şu andan sonra almaya başlayacaktır.
Yerli düşman, yabancı düşman, sağlık çalışanı gibi görünen düşman, yardım kuruluşu gibi görülen düşman, siyasetçi düşman, asker düşman, diplomat düşman diye ayrımlar da olmayacaktır.
Türkiye'nin hürriyetini tanımaz şekilde faaliyet gösteren herkes bir kurşun hediyesini şu andan sonra almaya başlayacaktır.
Yerli düşman, yabancı düşman, sağlık çalışanı gibi görünen düşman, yardım kuruluşu gibi görülen düşman, siyasetçi düşman, asker düşman, diplomat düşman diye ayrımlar da olmayacaktır.
Şu şartlarda bile Kızılay'a, AFAD'a, AHBAP'a gerekli soruşturmalar ve operasyonlar yapılmıyorsa, o halde Türkiye, hukukun açıkça tanınmaz olduğu, iktidarın devlet gücünü milletin aleyhine açıkça çevirdiği bir ülke haline gelmiştir. Can, mal, ırz emniyetinin kalmadığı bir ülke haline gelmiştir.
O halde Türkiye, iktidarı arkalayan ve son suni deprem saldırılarını da yapan ülkelerin sinsi işgali altındadır. O halde bir kuvayi milliye hareketi başlatmak zorunluluğu vardır. İdareyi cebren ve hile ile elinde tutan hainlere ve onların tasmalarını ellerinde tutan ülkelere had bildirme vaktidir.
Sürü bir yana ama Türk milleti buna tahammül etmek, itaat etmek, sessiz kalmak zorunda değildir. Sokaklar da meydanlar da kurumlar da askerler de polislerler de üniversiteler de miletin vergileri ile tesis edilen her şey de milletindir. Şunun bunun piyonu olmuş üç beş sözde siyasi partiye ve onların başındaki üç beş vatan hainine itaat edilmeyecek ve meydan bırakılmayacak.
O halde Türkiye, iktidarı arkalayan ve son suni deprem saldırılarını da yapan ülkelerin sinsi işgali altındadır. O halde bir kuvayi milliye hareketi başlatmak zorunluluğu vardır. İdareyi cebren ve hile ile elinde tutan hainlere ve onların tasmalarını ellerinde tutan ülkelere had bildirme vaktidir.
Sürü bir yana ama Türk milleti buna tahammül etmek, itaat etmek, sessiz kalmak zorunda değildir. Sokaklar da meydanlar da kurumlar da askerler de polislerler de üniversiteler de miletin vergileri ile tesis edilen her şey de milletindir. Şunun bunun piyonu olmuş üç beş sözde siyasi partiye ve onların başındaki üç beş vatan hainine itaat edilmeyecek ve meydan bırakılmayacak.
Alaaddinnnn!
Sal seninkileri sahaya, oynayacağız...
İstersen ara Bohçalı'yı ve de MİT'i, takviye de göndersinler. Bizce sorun değil, sakın kaçmayın, kaçacaksanız etek giyin.
Onlarca ülke karıştıramadı bu ülkeyi, biz karıştıralım. Hepinizi ayaklarımızın altında bir böcek misali ezeceğiz.
Konsolosluklara, elçiliklere eteklerinizle sığınmayın sakın, kanun yok zaten ülkede, oraları da basacağız. Oraların da bizim için dokunulmazlığı yok.
Sal seninkileri sahaya, oynayacağız...
İstersen ara Bohçalı'yı ve de MİT'i, takviye de göndersinler. Bizce sorun değil, sakın kaçmayın, kaçacaksanız etek giyin.
Onlarca ülke karıştıramadı bu ülkeyi, biz karıştıralım. Hepinizi ayaklarımızın altında bir böcek misali ezeceğiz.
Konsolosluklara, elçiliklere eteklerinizle sığınmayın sakın, kanun yok zaten ülkede, oraları da basacağız. Oraların da bizim için dokunulmazlığı yok.
Neresi yıkılırsa yıkılsın, kaç kere yıkılırsa yıkılsın, neresi patlarsa patlasın, hiç takılmayacaksınız. Önceliğiniz hainlerin oyundan düşürülmesi olacak.
Yardım görüntüsü altında kara para işleri yapılmasına da izin vermeyeceksiniz.
Yardım görüntüsü altında kara para işleri yapılmasına da izin vermeyeceksiniz.
Duyuru!!
Bugün saat 21:00'de @okumalar kanalımızda, canlı yayında okuma ve sohbet yapılacaktır. Aynı usul ile dinlemeye dahil olabilirsiniz.
Bugün saat 21:00'de @okumalar kanalımızda, canlı yayında okuma ve sohbet yapılacaktır. Aynı usul ile dinlemeye dahil olabilirsiniz.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Sağ kurtulanlar nerede?
Hangi parçası/organı hangi ülkede?
Kahramanmaraş'ta kayıp Mukaddes Erva Aktaş'ın ambulansa götürülme görüntüsü ortaya çıktı.
Kahramanmaraş'ta, malum ülkelerin suni deprem saldırısı sebebiyle çöken binanın enkazından 6 saat sonra sağ çıkarılmasının ardından bir daha haber alınamayan Mukaddes Erva Aktaş'ın (10), komşularınca ambulansa teslim edildiği anlara ait görüntüler ortaya çıktı.
Görüntülerden birinde, Mukaddes Erva'nın aracın arka koltuğundan alındıktan sonra koşarak yolun karşısındaki ambulansa götürülüp teslim edildiği görüldü. Güvenlik kamerası görüntüsünü polise teslim eden baba Abdullah Aktaş, kızının bulunmasını istedi.
Hangi parçası/organı hangi ülkede?
Kahramanmaraş'ta kayıp Mukaddes Erva Aktaş'ın ambulansa götürülme görüntüsü ortaya çıktı.
Kahramanmaraş'ta, malum ülkelerin suni deprem saldırısı sebebiyle çöken binanın enkazından 6 saat sonra sağ çıkarılmasının ardından bir daha haber alınamayan Mukaddes Erva Aktaş'ın (10), komşularınca ambulansa teslim edildiği anlara ait görüntüler ortaya çıktı.
Görüntülerden birinde, Mukaddes Erva'nın aracın arka koltuğundan alındıktan sonra koşarak yolun karşısındaki ambulansa götürülüp teslim edildiği görüldü. Güvenlik kamerası görüntüsünü polise teslim eden baba Abdullah Aktaş, kızının bulunmasını istedi.
Akademi Dergisi
ABD'de yaşanmakta olan ve bitmek bilmeyen afetlerin bir sebebi de bizim son yıllardaki mücadelemiz. Dünyanın iklimini suni yollarla kontrol altında tutan çok yüksek teknolojili sisteme yıllardır zarar veriyoruz ve bunu yaklaşık iki buçuk senedir ara ara yazdım…
Amerika Birleşik Devletçiklerinde elektrik krizi
The Guardian: "Kış fırtınaları ABD genelinde 250.000 kişiyi elektriksiz bıraktı. 36 bin kişi halen elektriğe erişemiyor."
The Guardian: "Kış fırtınaları ABD genelinde 250.000 kişiyi elektriksiz bıraktı. 36 bin kişi halen elektriğe erişemiyor."
Akademi Dergisi
Tayyip hakkında suç duyurusunda bulunan Avukat Hüseyin Çimşit ifadeye çağrıldı. Av. Hüseyin Çimşit:"Avukatın ifadesini polis alamaz. Söyleyin Cumhuriyet Savcısına. Bu emri bile görevi kötüye kullanmaktır. "
Vatandaştan Hıyanet İşleri Başkanlığı'na haklı tepki...
Deprem bölgesinde, 7 canını bıraktığı mezarlık çıkışında, Diyanet'in lüks aracıyla karşılaşan bir vatandaş:
“Madem bu kadar zengindiniz, beni bir ceset torbasına neden muhtaç ettiniz? Cansız bedenlerini naftalinli battaniyelere sararak taşıdık.”
Deprem bölgesinde, 7 canını bıraktığı mezarlık çıkışında, Diyanet'in lüks aracıyla karşılaşan bir vatandaş:
“Madem bu kadar zengindiniz, beni bir ceset torbasına neden muhtaç ettiniz? Cansız bedenlerini naftalinli battaniyelere sararak taşıdık.”
Her an sahaya inebilirim, herkes her şeye hazırlıklı olsun.
Bütün dünyaya çok kesin, çok net bir bilgiyi ilan ediyorum: Rusya iflas etti ve ona düşman görünen ülkeler bile bu gerçeği insanlıktan gizlemeye çabalıyorlar. Son süreçte yaşanan pek çok siyasi gelişme, danışıklı dövüşten ibaret...
Rusya bu iflası yaşamasın diye, Maraş merkezli suni deprem saldırıları da yapıldı. Çok şeyler de denendi ama hiçbiri işe yaramadı.
Rusya bu iflası yaşamasın diye, Maraş merkezli suni deprem saldırıları da yapıldı. Çok şeyler de denendi ama hiçbiri işe yaramadı.
Yine herkes bilmeli ki Rusya Federasyonunun devlet sistemi düzgün işlemez vaziyette. Yaşanmakta olan çok sarsıcı gelişmeler dünya basınına açıkça yansımıyor.
Balkondan düşenler, müstehcen görüntüleri paylaşılanlar ve benzeri gelişmeler, devede kulak sayılacak hadiseler. Şu anda Rusya'nın içi kaynıyor ve doğru düzgün işler vaziyette bir Rusya yok.
Bir süre önce yazdığım gibi Rusya, gerçek bir harpte kendini bile savunamayacak vaziyette...
Buna rağmen, o Rusya'ya sözde/görünürde düşman olan ülkeler, Rusya'nın değil, Türkiye'nin üzerine oynadılar. Rusya'ya değil, Türkiye'ye son darbeleri vurmaya kalktılar. Aslında İstanbul'u/Mfs'yi durdumaya çabaladılar. Bunda da başarısız oldular ve günlerdir büyük siyasi, mali, askeri krizlerdeler.
"UFO'ya bak UFO'ya" oyunları bile gündemi meşgul edebilmek için oynandı.
Rusya-Ukrayna danışıklı dövüşü kapsamında bölgede konuşlandırılan askeri unsurların çoğu aslında Türkiye'ye karşı bölgede toplanıyorlar.
Balkondan düşenler, müstehcen görüntüleri paylaşılanlar ve benzeri gelişmeler, devede kulak sayılacak hadiseler. Şu anda Rusya'nın içi kaynıyor ve doğru düzgün işler vaziyette bir Rusya yok.
Bir süre önce yazdığım gibi Rusya, gerçek bir harpte kendini bile savunamayacak vaziyette...
Buna rağmen, o Rusya'ya sözde/görünürde düşman olan ülkeler, Rusya'nın değil, Türkiye'nin üzerine oynadılar. Rusya'ya değil, Türkiye'ye son darbeleri vurmaya kalktılar. Aslında İstanbul'u/Mfs'yi durdumaya çabaladılar. Bunda da başarısız oldular ve günlerdir büyük siyasi, mali, askeri krizlerdeler.
"UFO'ya bak UFO'ya" oyunları bile gündemi meşgul edebilmek için oynandı.
Rusya-Ukrayna danışıklı dövüşü kapsamında bölgede konuşlandırılan askeri unsurların çoğu aslında Türkiye'ye karşı bölgede toplanıyorlar.
Rusya Federasyonunun parçalanmasına mani olamazlarsa, Türkiye'nin bir anda nasıl bir siyasi, askeri ve mali güce ulaşabileceğini çok iyi biliyorlar. Kabus gibi bu korkunun içindeler ve bundan çıkamıyorlar.
Bu nedenle, bir avuç azınlık hariç, geriye kalanlarının Türklükle ve Müslümanlıkla zerre kadar bağı kalmamış olan Azerbaycan'ı da maşa olarak kullanıyorlar. Dünya basınına yansıyan hadiselerin, görüşmelerin, açıklamaların hepsinin gerçek olan ve insanlıktan gizlenen arka planları var.
Bütün dünyanın gözleri önüne açıkça serdim ki ABD değil sadece, yanına onlarca ülke de gelse, Türkiye'yi işgal edebilecek ordulara, donanmalara, mali güce, eğitime, tecrübeye, mühimmata, benzine, cesarete sahip değiller.
Sadece elektromanyetik silahlar, uzun menzilli füzeler, nükleer bombalar kullanarak varlık gösterebilirler. Bir de savaş uçakları ile kısmi hava bombardımanları yapabilirler. Başka hiçbir hünerleri yok.
Ellerindeki en tesirli kart ise, sayıları on binleri bulan ve Türkiye'de her etkili/yetkili yere getirilmiş olan gizli Ermeni, gizli Yahudi, mason hainler...
Türkiye için asıl tehdit bunlar ve bunların oyundan düşürülmesinin hemen sonrasında somut şekilde dünya lideri olacak bir Türkiye var.
Tarafların bu kadar korkmasının ve saldırgan olmasının arka planında bu gerçekler var
Türkiye için asıl tehdit bunlar ve bunların oyundan düşürülmesinin hemen sonrasında somut şekilde dünya lideri olacak bir Türkiye var.
Tarafların bu kadar korkmasının ve saldırgan olmasının arka planında bu gerçekler var
Seçim falan olmayacaktı, yine olmayacak. Türkiye genelinde OHAL şartlarına herkes hazır olsun. Bu OHAL'i AKPKK ya da başka bir sözde siyasi parti ilan etmeyecek ve yönetmeyecek. Herkes hazır olsun ve ayağa kalksın. Üzerine ne düştüğüne, neler yapabileceğine baksın.