Açsın da baksın dava dosyalarıma, her bir kısmı hukukun katledilmesi... Üzerinde tartışılacak bir vaziyet bile yok ve her şey net şekilde gözler önünde...

Hani benim cumhuriyet savcılığına kavga ile gürültü ile, koca ceza evini karıştıra karıştıra nihayet gönderdiğim şikayet dilekçem? Elimde duruyor kopyası, işlenmiştir kaşesi de üzerinde... Dilekçede her şey net ve o dilekçe bile gerçek bir savcıya ya da hakime denk gelseydi, yine son depremlerde 2 milyon sivil ölmemişti, son yıllarda türlü kamu zararı da yaşanmamıştı, peşkeşler de önlenmişti ve ihanetler de önlenmişti. Çünkü silsile halinde etkili, yetkili, ünlü binlerce kişi tutuklanmıştı. Tek o cezaevi müdürüne bile dokunulmadı. El yazısı ile oluşturduğu suç ispatını da ayrıca paylaştım, iki gün sonra ceza evinde güya yangın çıktı. Kimse araştırdı mı, hangi evraklar yakıldı, hangi suç delilleri imha edildi? Neredeydi hukuk? Hukuk varsa, adalet varsa, boynum kıldan ince ama bunun adı ne? Hangi Türk vatandaşı neden itaat etsin bu kadar aleni ihanetlere, resmi kurumların ayarından çıkartılmasına? Kripto kimlikli yetkililere, savcılara, hakimlere? Geri zekalı mıyız biz, toptan ahmak mıyız biz? Bu milletin arasında herkes mi korkak, aciz, cahil zan ediliyor?

Nerede hukuk? Adamına göre mi? Ben gizli Ermeni ya da gizli Yahudi değilim diye mi bu böyle? Halkın ahlakına, dinine, namusuna, malına, evladına, kızına, karısına, organına, ziynet eşyasına, toprağına, parasına kastetmedim ve aksine korumak istedim diye mi bu böyle?

Hani ondan önce ceza evi idaresi tarafından yok edilen çok sayıda dilekçem?

Hani suç duyurusu kapsamındaki binlerce yayınım? Hani paylaştığım somut delillerin gereği yapıldı mı?

Nerede hukuk, adalet ve kime çalışıyor bu sistem?

Yerim ben böyle sistemi... Tekrara girmeye de gerek yok. İsrail'den mi, ABD'den mi, İngiltere'den mi, Rusya'dan mı, Çin'den mi, hepsinden birden mi güç alıyorlarsa, gaz alıyorlarsa alsınlar, gelip de beni kollukla alsınlar. Yeter, karışsın bu ülke, inceldiği yerden kopsun artık. Zaten tahammül edilesi bir manzara yok.

Şu Selen Yakıcı kodlamalı gizli Ermeni ekran fahişesini de tanımıyorum, onu korumaya ve varlıkta tutmaya çalışan hiçbir resmi yetkiliyi de kurumu da tanımıyorum ve itaat da etmiyorum. Bundan büyük suç mu var, müebbetlik suç değil mi bu? Haydi gücü yeten gelsin.

Onun bunun piyonları, maşaları... Hainler güruhu... Çift kimlikler, omurgasız sürüngenler... Acziyetten, çaresizlikten yerlerde sürünüyorlar, korkudan titriyorlar, sonra eskisi gibi iki dava açınca, kendilerinden olan savcı ve hakimi araya katınca, her şey olacak bitecek zan ediyorlar.

Bu oyunları çoktan bozdum. Herkes de her şeyi gördü, bildi, anladı.

Şu millet isyan etmeyecek mi zan ediyorlar. Hayır, iyice aç, açıkta kalınca edecek. Vahşi hayvanlar misali, hayvani bir refleksle parçalamaya başlayacak. Bu, tarih boyunca böyle oldu. Şu kriptoların hakimleri, savcıları bile bu milletin elinde parçalanacak. Evet, din için değil, namus için değil, vatan için değil ama aç ve açıkta kaldıkları için parçalayacaklar. Bunlara kimin sebep olduğunu bildikleri için parçalayacaklar.

Bu milletin iyice aç ve açıkta kalmasına da çok çok birkaç hafta vardır.

İran'a ait iki yük gemisi Rus sularında karaya oturdu

İran'a ait iki genel kargo gemisi Volga - Hazar Denizi kanalında, NN 17, 15 şamandıralarının doğusunda, 170 kilometre işareti yakınlarında aynı bölgede karaya oturdu. NAZMEHR gemisi 21 Şubat'ta Astrakhan'a doğru yol alırken tuz ve 5 araç yüküyle karaya oturdu. Gemi gövdesinde çatlak oluştu ve 26 Şubat itibariyle karaya oturmuş durumda. TIYAM 21 veya 22 Şubat'ta Astrakhan'a veya başka bir Rus limanına balast yaparken karaya oturdu, herhangi bir hasar rapor edilmedi.

Türkiye'de kara paranın ve ihanetin en önde gelen merkezlerinden biri de Alanya... Alanya toptan yok olmayı bile hak ediyor.

Tayyip hakkında suç duyurusunda bulunan Avukat Hüseyin Çimşit ifadeye çağrıldı. Av. Hüseyin Çimşit:"Avukatın ifadesini polis alamaz. Söyleyin Cumhuriyet Savcısına. Bu emri bile görevi kötüye kullanmaktır. "

Ben Arap Birliği denilen çöplüğü tanımam. Onun arkasındaki Yahudi/Satanist/Mason birliğini de tanımam. Daha arkasındaki uzaylı unsurları da tanımam.

Bakın ben Süfyan'ı de Köpek kabilesini de tanımadım, tanımıyorum. Suriye'ye dair hedeflerini bunca yıldır bozdum, bozuyorum. Bu güne kadar olduğu gibi bu gün de Suriye'de benim dediğim olacak. Kimse oraya bir çivi bile çakmayacak. Çakanı da tanımam. Hem Suriye'deki bütün işlerini, düzenini bozar ve adamlarını da harcarım... Hem de kendi ülkesindeki, bölgesindeki bütün işlerini, düzenini de bozar teknik adamlarını harcarım.

Makineleri bile çalışmaz. Bilgisayarları ve diğer elektronik cihazları da çalışmaz. Üstüne bastığı yer, yerinde durmaz.

Herkes aklını başına alsın.

Suriye fırsatı, İstanbul'a oyun kurmaya çalışan birkaç aptal yüzünden bozulmuş ve kaçırılmıştır. Böyle bir sonu taraflar kendileri istediler. Kimseyi Suriye'de görmek istemiyorum. Orada taş üstünde taş, gövde üstünde baş bırakmam. Hala kesin kararımı vermedim.

Bu güne kadar yapabildiklerim, yapabileceklerimin teminatıdır.

Hangisi Arap şunların?

Aralarında bir tane Arap var mı?

Ermeni, Süryani, Ezidi, Yahudi, Çingene bunlar... Ortak buluşma noktaları İslam düşmanlığı ve masonluk...

Ankebut Ağının piyonları, maşaları, ayak takımı bunlar.

Bataklığa batmak isteyenler için Suriye orada, gidip gidip batsınlar. Biz melhame-i kübrada Suriye'yi de kurtarmak, özgürleştirmek için harp edeceğiz.

İsteyen taraflar, çok uzatmasınlar süreci ve orduları hemen getirsinler. İşgale de Türkiye'den başlasınlar.

Bu kadar geri adımlar attım, meydanı bu kadar açtım, şartları bu kadar kolaylaştırdım ama hala ordularıyla gelemeyenler, ayak takımından üç beş piyonu kulanarak mı yol alabilecekler?

Hindistan bugün de yanıyor

Hindistan'ın Dhanbad şehrinde bir hurdalık deposunda sebebi anlaşılamayan büyük bir yangın çıktı. Bölgedeki yoğun nüfus tahliye ediliyor.

Benim sözüm söz..
Bütün dünyanın önünde tekrar yazıyorum: Hindistan'da en az beş yüz milyon insan şeytanını öldüreceğim. O da yerin üstündekiler... Altındakilerden öleceklerin sayısı belirsiz ve bunu yerin üstündekiler de altındakiler de kendileri istediler. Tarihe geçecek o Hindistan... "En son Türklere çatmışlar, Türk ve İslam düşmanlarına basit maşa olmuşlar, sonra da işte böyle olmuşlar" denilecek arkalarından ve dünya büyük bir çöplükten daha kurtulmuş olacak.

Metafizikçilerinize şu anlarda metafizik cephenin halini sorun. Sakin sakin anlatıyorlarsa onları değiştirin.

"Durmadan, yorulmadan, en zorlu şartlarda, en zorlu çatışmalarda..."


Metafizikçi komandolar....

Hepiniz sadece bu kadar mısınız?

Filistin'i komple yaksanız bile gündemi değiştiremezsiniz, bu gidişatı aksi yöne çeviremezsiniz...

Onlarcanız bir araya gelerek, bu kolaylaştırılmış şartlarda Türkiye'yi işgale teşebbüs edemeyecek kadar bitiksiniz. Bu halinizi, Filistin'i yakarak, metafizik saldırılar yaparak mı değiştireceksiniz?

Hepiniz de ümitsiz vakalarsınız. Hiçbirinize artık ülke bile denemez.

Bundan sonra yüzlerce suni afet de yapsanız, bu gidişatı değiştiremeyeceğiniz kesinleşti. Bittiniz... Yıllardır haber verdiğim günler geldi.

Şu anda bu paylaşımları bile sizin sözde güçlü saldırı zan ettiğiniz metafizik saldırının altında yapabiliyorum.

Aynı mahallenin çocukları değiliz ama TİP'lilere yapılmakta olan muamele beni fazlasıyla rahatsız ediyor.

Devlet sistemi içindeki vatansever unsurların hiçbiri, meselelere dar pencereden bakmayacak. Bizimle aynı şekilde inanmayan, düşünmeyen kesimlerin meşru ve memleketin faydasına olan mücadelelerine set olmayacağız. Devlet gücünün memleketin aleyhine olacak tarzda kullanılmasına aracılık etmeyeceğiz.

Türkiye'nin ve milletin ya da sürünün başına sıkıntılar gelmesinden de hiç çekinmeyeceğiz.