Akademi Dergisi
2.13K subscribers
60K photos
25.2K videos
370 files
7.54K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Ne olacak bunların sonu bu gidişle...
Bozuk plak Fuat (Oktay) bile bu kadar zorlanmamıştı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Niye ise bir keyif hali var üzerimde, gülüyorum çok şeye...

Sanki üzerimden kırk milyonluk bir yük kalkmış gibi his ediyorum.
Papua Yeni Gine'de 6,2 şiddetinde, 2 km derinlikte deprem meydana geldi.
Yeryüzünün istenilen bir bölgesinde, yer çekimini geçici olarak zayıflatan bir cihaz, bir sistem, bir uydu, bir UFO, bir araç var mı?

Maraş merkezli suni deprem saldırıları sırasında, yıkım daha fazla olsun diye yer çekimi dengesiyle de mi oynandı?
Yerin belli bir seviyede altında duran bir özel araç, çok kuvvetli bir elektromanyetik alan yayarak...

Dünyanın çekirdeği sayesinde oluşan ve yeryüzüne doğru çıkan tabii manyetik alana kısa süreli ve kısmi bir perdeleme yapabilir mi?

Bu sayede, yer çekimini bütün dünyada değil, bulunduğu konumda, hesaplanmış ve belirlenmiş bir alanda zayıflatabilir mi? Kocaman binaların hatta onların altındaki zemin tabakasının nispeten çok hafiflemesini ve aşırı hareketlenmesini sağlayabilir mi?

Bir suni manyetik alan, bir tabii manyetik alanın önünü kısmen de olsa kesebilir mi? Bu yapılırken, ikinci bir sistem de devreye alınarak, göğün manyetik alanına suni manyetik alanla müdahale edilerek, ortalık Maraş'taki, Hatay'daki gibi akıl almaz bir hale getirilebilir mi? Fizik kurallarına aykırı bir şekilde o depremlerin güç kaybetmeden hatta mesafe arttıkça güçlenerek ilerlemesinin bir sebebi de böyle bir teknoloji/sistem olabilir mi?

Tamamen yıkılmadan iki hatta üç metre ileriye gidip orada duran koca binaları nasıl yorumlamalıyız? Hiç parçalanmadan yan yatan binaların hepsinde gerçekten temel ve zemin sorunları var mıydı?
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Ağrı'nın Patnos ilçesinde bir vatandaş, yerden bulutlara doğru uzanan bir ışık hüzmesi görüntüledi.
Duyuru!!
Bugün saat 14:00'te @okumalar kanalımızda, canlı yayında okuma ve sohbet yapılacaktır. Aynı usul ile dinlemeye dahil olabilirsiniz.
Japonya'da intihar vakaları iyice arttı. Yine sinyallerden ötürü evinde ölü bulunan insan vakaları da çok arttı.
Rusya'nın ordusu çok güçsüz vaziyette. Askerleri silah zoru ile orduda tutuyorlar. Kaçmak isteyeni, intihar edeni, sebebi bulunamayan hastalıklardan ötürü öleni, cesaret vermesi için kullandırılan ilaçların yan etkileri nedeniyle ciddi rahatsızlıklar yaşayanları bitmek bilmiyor.
Trump'ın yakın etrafında olan kişiler arasında bile onu vurmak isteyenler var. Trump tam bir baş belası, büyük bir İblis ve herkesin nefretini kazanmış lüzumsuz bir varlık. ABD halkına da hep ihanet ettiği, kendi taraftarlarına karşı bile adice oyunlar oynadığı her gün daha da gözler önüne çıkıyor, çıkacak ve kimse Trump karakterini oyunda tutamayacak.
JP Morgan'ın battığını açıkça ilan ettiğimden sonra, bu güne kadar çok şeyler yaşandı o konuda ama basına, medyaya yansımıyor.
Japonya ve Güney Kore hala çok tehlikeli ülkeler. Oralarda ne yaşanılır, ne sermaye bulundurulur. Türkiye çökecek olsa bile oralar yine de çökecek. Çok feci hadiseler yaşanacak oralarda...
Son zamanlarda malum ülkelerde peş peşe yaşanan yangınların bazıları, dikkatinizi çekmiştir ki kimya sanayii ile alakalı... Oradan az geriye bakınca da hedefteki Shell'i görebilirsiniz.

Shell'den uzak durun...
Çin'de de evinde ölü bulunan insanların sayısı giderek artıyor. Çıldırarak, cinnet haline girerek, intihar ederek ölen insanların sayısı da artıyor. Teşhis konulamayan hastalıkların sayısı artıyor. Üst kademelerdeki kişiler, bunların hepsine metafizik sinyallerin sebep olduğunu biliyorlar ama umurlarında bile değil.

Çin ordusu da eş zamanlı olarak sinyale giriyor ve "vahim" seviyede sorunlar yaşanmaya devam ediyor.

Maraş merkezli suni deprem saldırılarının arkasında Çin de var ve sözde yardım ekibi görüntüsüyle Türkiye'ye sembolik kuvvetler göndermek, burada şov yapmak, bayrak dikmek, görüntü vermek istedi. İstediği ortamı bulamadı, İstanbul engeline takıldı ama o görüntüyü verebilmek için türlü türlü yollar aradı.

Ta Mısır basını bile Çin'in Türkiye'ye gövde gösterisi yapmak için gelip gelmediğini sorguladı.

Bu, Türkiye'de idari noktalara yerleştirilmiş olan gizli Ermeni ve Yahudi hainlerin umurunda bile olmadı. Çin'in boy gösterebilmesi için imkanlar oluşturmaya çabaladılar.
Kazakistan'dan Türkiye'ye çok büyüler yapılıyor ve çok yüksek sayıda cihazın sinyali gönderiliyor. Bu cihazlar radyo sinyalleri değil, metafizik sinyaller yayıyorlar. Metafizik çatışmalarda Türk düşmanlarını desteklemek ve korumak maksadıyla kullanılıyorlar.

Kazakistan'ın altında bilmem kaç tane daha yer altı ülkesi var.
Tacikistan depremine biz sebep olduk. Haddi iyice aşmışlardı. Yaşanınca, yer altındakilerin bile akılları uçtu... Sahi ne oldu, Tacikistan depremi dünya basınında gereği kadar yer buluyor mu artık? Uzmanlar tartışıyorlar mı? Sebep-sonuç, fay, may üfleyip duruyorlar mı? O kadarını bile yapamıyorlar mı?
Dabbetül arzın bir elinde Musa'nın asası ile ve diğer elinde Süleyman'ın mührü/yüzüğü ile çıkacağının hadis-i şerifte ifade edilmesi, hikmetsiz değil.

Bir asa darbesi, bir yeryüzü ülkesini ya da bir yer altı ülkesini dümdüz edebilir. O yüzük ise bir ülkeyi her türlü sinyal saldırılarından muhafaza edebilir.
Musa peygamberin hikayesinde geçen meşhur Tur-i Sina, gerçek bir dağ değildi. Sabit bir dağ değildi. O, çok yüksek teknoloji ile yapılmış ve havada sabit durabilen bir mekandı, makamdı. O devirde teknoloji çok ilerideydi. Dağ kadar sağlam, korumalı olup da istendiğinde yere konan, istendiğinde uzun süre havada sabit kalan araçlar yapmak mümkündü. Bunların dış görünüşünü gerçek dağlara benzetmek, gerçek kayalarla ve topraklarla kaplamak da mümkündü.
Güney Kore'de de sebebi anlaşılamayan acayip ölümlerin sayısı çok arttı.