Bir depremzede: ''Sadece yutkunuyoruz. Devlet yetkilileri bu yutkunmanın altında çok şeylerin yattığını unutmasınlar, bunu da not etsinler. Bu ülkeyi nasıl idare ettiklerini çok iyi biliyoruz.''

"Çok yaklaşık olarak burası..."

"Evet, Türkiye'nin güney doğusu ... "

"Ruhunu şeytana satanların gideceği tek yer vardır: cehennem..."

Mfs - Irak 'Belde-i Tayyibe' olacak

Metafizikçilerle de çalışın. Onlarca saldırgan ülkenin metafizikçi ekiplerinin, şu anda da İstanbul tarafından nasıl ayaklar altında ezilmekte olduğunu anlatsınlar size...

Çaresizliklerini, acizliklerini, ruh hallerini, nasıl öldüklerini, nasıl delirdiklerini, nasıl da krizlere girerek intihar ettiklerini, birbirlerini öldürdüklerini ve kullandıkları cinlerin ise onlardan bile beter olduklarını anlatsınlar size...

Şimdilik metafizik fırtına bu... Hak eden bütün saldırgan taraflara metal fırtınalarımız da ulaşacak. Bizim elimizdeki teknoloji, yer altında gizlice yaşayan uzaylıların bile elinde yok.

Şu şartlarda bile hala mekanımda emniyet içinde duruyor olmam, bunun en büyük ispatı...

Hiç kimse olmadık hayallere kapılmasın. Mfs yıkılmadı, teşkilatı da yıkılmadı ve yıkılmayacak. Bunların hepsi ve daha fazlası, zaten beklediğim ve haber verdiğim şeyler. Saldırganların ise hepsi yıkılacak.

- Selamun aleyküm değerli hocam öncelikle nasılsınız? hocam bu izmir depremi kaçınılmaz bir sonmu gercekten büyük bir yıkım olacak mi?

= v.a.s.

Hamd olsun

Devam ediyorum hizmetime... Kaçınılmaz bir son değil. İzmir ve çevresi kendini düzeltirse, manevi sebeplere uyarsa, bir yandan da zahiri/fiziki sebeplere uyarsa, son değişir. Lakin görünen bir vahim manzara var meydanda ve düzelme beklemek, insanın kendini kandırması demek.

Ben planlarını yazıyorum. Yazdığım zaman bazılarından vazgeçiyorlar ve planların bir kısmı bozulmuş oluyor ya da unutulana kadar tehir ediyorlar. Lakin şimdi çok da vazgeçecek ve tehir edecek şartlarda değiller. Ne olacağını Allah bilir... Bu gün olmasa da yarın bir gün yine olacak. Çünkü bu dünyada hiçbir topluluk küfür ve isyan üzere yaşayamadı. "Vur patlasın, çal oynasın" tarzı ile yaşayamadı. Hepsine mühlet verildi, sonra da topluca helak edildiler. Dediğim gibi, ille de düşmanların bir şeyler yapması da şart değil. Onları vesile etmeden de Allah yoldan çıkan toplulukları helak eder.

Siz kendinizi düzeltin, kendinize bakın öncelikle ve sonra nasihat dinleyenler varsa nasihat edin. Dinlemiyorlarsa susun, hiçbir şey demeyin ve onları acı akıbetlerine bırakın.

Yarın hayat normale döndüğünde Türkiye'nin başkenti Ankara da olmayacak, İngiliz dayatması Kamalist rejim de kalmayacak, PKK ya da HDPKk de kalmayacak, TBMM diye bir kurum da kalmayacak, o polislere de ödüller dağıtılacak.

Ne oldukları, kim oldukları çoktan ifşa olmuş ve İngiltere/İsrail/ABD piyonu şu kripto kimliklerin yayınlarına da hiç kimse itibar etmesin.

Şu anda büyük bir şok hali yaşıyorlar ve yarın onlar da kalmayacak.

AKPKK'liler artık insan içine çıkamaz vaziyetteler

Olağanüstü hukuksuzlukların ve devlet gücü kötüye kullanılarak yapılan zulümlerin, ölümlerin yaşanmasına sebep olan AKPKK'lileri, Türk halkı artık bir kaşık suda boğacak duruma geldi.

Sözde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, deprem için gittiği Diyarbakır'da vatandaşlar tarafından işte böyle yuhalandı.

Duydunuz mu "Hükumet istifa" diye bağrıldığını?

Kısacıktan daha kısa bir süre içinde bütün Türkiye'de on milyonlarca insanın bu şekilde bağırdığını duyacaksınız.

Çağırın, daha fazla ABD, İspanya, İtalya, İngiltere, Fransa, Almanya gemileri çağırın. Yanına Rusları ve Çinlileri hatta Japonları da ekleyin.

Bakalım sizi bu milletin elinden onlar alabilecekler mi...

Bakalım bu ülkede yüz yıldan fazladır devam eden üstü örtülü işgali, İngiliz dayatması rejimi, şu sömürü ve vahşet düzenini onlar ayakta tutabilecekler mi...

Çağırmakta gevşeklik göstermeyin, çünkü neleri ilan ettiysem, onları da hemen yapacağım. İran'ı, Irak'ı, Suriye'yi, Kıbrıs'ı, Ege adalarını ve Yunanistan denilen topraklarımızı da kısacık sürede geri alıp topraklarımıza bağlayacağım.

Rest çekiyorum rest, toplanın haydi başlayalım artık....

Bu temelden hareket ederek istişareler yapın ve acilen tedbirlerinizi alın.

Sihir falan değil, bunu teknoloji ile Deccal yapacak. Onlar için eskimiş, bizim için henüz ulaşılmamış teknolojileri kullanacak. Enerji ile oynayacak. Sadece karanın/toprağın dengesi şaşmayacak, suyun da dengesi şaşacak. Koca denizin suyu boz bulanık bir hal alacak, kristalize olmaya başlayacak ve sanki dipten donmuş gibi olunca da kabarıp karaya taşacak. Bu, dünyamızda binlerce senedir kullanılan bir teknoloji. Poseidon dedikleri şey haşa tanrı falan değil, teknolojik bir illüzyondan ibaret...

Bu gibi teknolojileri, yeraltı şehirlerinde gizlice yaşamakta olan uzaylılar, aslında dünyalılardan çaldılar. Zülkarneyn aleyhisselam bütün dünyanın tek hükümdarı iken, uzaylıları herkes biliyor ve görüşüyorken, onun zamanında elde ettiler ve bizde unutturuldu ama onlar gizlice kullanmaya devam ettiler.

Bağırmayın ulan hınzır gibi! Gösterin hünerlerinizi. Çatışacağız ve göreceksiniz karşınızda çoluk çocuk mu var, yoksa hepinizi cehenneme sürükleyecek bir ekip mi var.

Çatışacağız, haydi, çökemezsiniz, kalkın ve ne hüneriniz kaldıysa deneyin. Ne kadar maşanız, piyonunuz ve teknolojiniz kaldıysa kullanın.

Bu sonu siz tercih ettiniz.

Bazı ses kayıtları paylaşacağım. Her fırsatta onları tekrara alarak dinleyin ve ellerinizle beyninizden metafizik sinyal göndermeyi deneyin. Derin nefesler alarak hu dermiş gibi bırakın.