İsmim geçmese ya da "Akademi Dergisi" ifadesi geçmese bile algoritmalar, yapay zekalar, benim yazılarımı, iddialarımı, üslubumu tanıyorlar.
Yazılarımın benzerleri yazıldığında da biliyorlar engelliyorlar. Daha doğrusu engelliyorlardı, şimdi sayı o kadar arttı ki engelleyemiyorlar.
Yazılarımın benzerleri yazıldığında da biliyorlar engelliyorlar. Daha doğrusu engelliyorlardı, şimdi sayı o kadar arttı ki engelleyemiyorlar.
Afet bölgesinden kurtulduktan sonra ülkemizin batı ve kuzey batı kısımlarına giden vatandaşlar var. Bunların arasında, hiçbir şeyi umursamayan, sadece kendini düşünen, o bölgede bıraktıklarını da düşünmeyen, vatan-millet hassasiyeti bile kalmamış bir yığın var.
Muhtemelen onlar, gelecek diğer afetlerde ibret-i alem olarak ölecekler.
"Doğudan gelmişlerdi, buraya sığınmışlardı. Şimdi buradaki afette öldüler." denilecek.
Muhtemelen onlar, gelecek diğer afetlerde ibret-i alem olarak ölecekler.
"Doğudan gelmişlerdi, buraya sığınmışlardı. Şimdi buradaki afette öldüler." denilecek.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Yangın yer altından geliyor.
Dünyanın en önde gelen kaçakçı ve kara paracı ülkelerinden biri olan Rusya'nın, sözde Acil Durumlar Bakanlığı, başında bir hükumet bulunmayan Türkiye'de, başıboş ve kanunsuz faaliyetlerine devam ediyor.
İskenderun Limanı bölgesinden yangın söndürme çalışmalarına ait görüntü paylaştılar. BE-200 amfibi uçağı gün içinde 6 kez yangın bölgesine su bırakmış, toplamda 600 ton su bırakılmış.
Lakin yine de "Yangını söndürdük" diyemediler. O halde? Neyden emin olabildik? Yangın yer altından geliyor. Orada yer altında bir tesis var. Gizli bir şeyler var. Bunun akılla, mantıkla, bilimle, başka türlü bir izahı yok. En iyi ihtimalle kaçak, kayıt dışı bir boru hattı var.
Sonunda da kaçak işin kaçakçı sahibi devreye girmiş ve söndürmeye çalışıyor. Bu anlaşılıyor, başka bir şey değil...
Dünyanın en önde gelen kaçakçı ve kara paracı ülkelerinden biri olan Rusya'nın, sözde Acil Durumlar Bakanlığı, başında bir hükumet bulunmayan Türkiye'de, başıboş ve kanunsuz faaliyetlerine devam ediyor.
İskenderun Limanı bölgesinden yangın söndürme çalışmalarına ait görüntü paylaştılar. BE-200 amfibi uçağı gün içinde 6 kez yangın bölgesine su bırakmış, toplamda 600 ton su bırakılmış.
Lakin yine de "Yangını söndürdük" diyemediler. O halde? Neyden emin olabildik? Yangın yer altından geliyor. Orada yer altında bir tesis var. Gizli bir şeyler var. Bunun akılla, mantıkla, bilimle, başka türlü bir izahı yok. En iyi ihtimalle kaçak, kayıt dışı bir boru hattı var.
Sonunda da kaçak işin kaçakçı sahibi devreye girmiş ve söndürmeye çalışıyor. Bu anlaşılıyor, başka bir şey değil...
Her yolu deniyorlar
Sınırlarımız içindeki milyonla sözde mülteciyi, sahada yağmacılar olarak kullanıyorlar. Onların ihtiyaç duyduğu bütün şartları hazırlamak için çırpınıyorlar. Şimdi bir de tam zamanında sınır kapısını açtılar ki kaçırılanlar Suriye'ye götürülsün. Suriye'deki otorite boşluğu sayesinde, oradan dünyanın her yerine rahatça dağıtılır. Sözde yardım maksatlı kullanılacak gemiler üzerinden bunu kolayca yapamayacaklarını anladılar, şimdi Suriye tarafını kullanıyorlar. Talimatı Tayyip verdi. Öncesinde Esed ile görüştü, anlaştı. Orada zaten emirlerine amade olan sözde cihatçı çeteler, terör örgütleri dolu... YPG/PKK falan da hep işin içinde, eskiden beri hep beraber çalışıyorlar. Depremzede bebekler, çocuklar hatta mümkün olursa yetişkinler bile şimdi bir yandan Suriye'ye de götürülüyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu:
"Cilvegözü sınır kapısı açık. İki kapının da açılması için çalışıyoruz. Bu siyasi değil insani bir konu. Gelen yardımların Suriye'ye ulaşması adına gerekli desteği de veriyoruz."
Sınırlarımız içindeki milyonla sözde mülteciyi, sahada yağmacılar olarak kullanıyorlar. Onların ihtiyaç duyduğu bütün şartları hazırlamak için çırpınıyorlar. Şimdi bir de tam zamanında sınır kapısını açtılar ki kaçırılanlar Suriye'ye götürülsün. Suriye'deki otorite boşluğu sayesinde, oradan dünyanın her yerine rahatça dağıtılır. Sözde yardım maksatlı kullanılacak gemiler üzerinden bunu kolayca yapamayacaklarını anladılar, şimdi Suriye tarafını kullanıyorlar. Talimatı Tayyip verdi. Öncesinde Esed ile görüştü, anlaştı. Orada zaten emirlerine amade olan sözde cihatçı çeteler, terör örgütleri dolu... YPG/PKK falan da hep işin içinde, eskiden beri hep beraber çalışıyorlar. Depremzede bebekler, çocuklar hatta mümkün olursa yetişkinler bile şimdi bir yandan Suriye'ye de götürülüyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu:
"Cilvegözü sınır kapısı açık. İki kapının da açılması için çalışıyoruz. Bu siyasi değil insani bir konu. Gelen yardımların Suriye'ye ulaşması adına gerekli desteği de veriyoruz."
PTT-20230208-WA0005.opus
50.1 KB
Bu hususu yalanlıyor ama yalan değil, gerçek. Çok daha sarsıcı gerçekler var. Devlet gücümüz, aleni şekilde milletimizin aleyhine kullanılıyor. Her yerde, her kısımda ve aleni şekilde aleyhimize kullanılıyor.
Zaten devamında gelen sosyal medya yasaklamaları, sınırlandırmaları, buna izah getirmeye çalışırken kurdukları cümleler, yüzlerinin ve gözlerinin halleri, her şey gözler önünde... Zihniyetleri, niyetleri, işleri, her şey açıkça gözler önünde...
Söverek, sayarak, tehditler savurarak bu çözülmeyi, bu ifşayı durdurmayı denediler. O çıkışları da ayrıca aleyhlerine döndü, dönüyor. Sadece çatışma kısmı kaldı. Çatışacağız ve devletimizi bunların elinden alacağız. Her an bir yerde o çatışma patlak verecek ve ardı su gibi akıp gelecek.
Zaten devamında gelen sosyal medya yasaklamaları, sınırlandırmaları, buna izah getirmeye çalışırken kurdukları cümleler, yüzlerinin ve gözlerinin halleri, her şey gözler önünde... Zihniyetleri, niyetleri, işleri, her şey açıkça gözler önünde...
Söverek, sayarak, tehditler savurarak bu çözülmeyi, bu ifşayı durdurmayı denediler. O çıkışları da ayrıca aleyhlerine döndü, dönüyor. Sadece çatışma kısmı kaldı. Çatışacağız ve devletimizi bunların elinden alacağız. Her an bir yerde o çatışma patlak verecek ve ardı su gibi akıp gelecek.
Akademi Dergisi
PTT-20230208-WA0005.opus
Fester Abdü, jammer (sinyal kesici) ile diğer cihazları birbirinden ayıramayacak bir kişi değil... Sonra kendisine baskı kurulduğu için, talimat aldığı için aksine bir açıklama yaptı. O açıklamayı hür iradesiyle yapmadı.
Kimsenin de karadaki araçlarla sinyal yayarak, hangi binaların yıkıldığını tespit ettiği falan yok. Öyle bir uygulama yok. Buna kimse de inanmaz.
Gündüz vakti helikopterle uçularak ya da İHA hatta bir güçlü dorne uçurularak, görüntüler bilgisayarın uygulamasına aktarılarak bu işlem yapılıyor zaten... Bu şekilde çok kısa sürede tarama ve tespitler yapıldı zaten.
Öyle suç üstü oldular ki uyduracak yalan bulamadılar.
Kimsenin de karadaki araçlarla sinyal yayarak, hangi binaların yıkıldığını tespit ettiği falan yok. Öyle bir uygulama yok. Buna kimse de inanmaz.
Gündüz vakti helikopterle uçularak ya da İHA hatta bir güçlü dorne uçurularak, görüntüler bilgisayarın uygulamasına aktarılarak bu işlem yapılıyor zaten... Bu şekilde çok kısa sürede tarama ve tespitler yapıldı zaten.
Öyle suç üstü oldular ki uyduracak yalan bulamadılar.
Akademi Dergisi
Yunanistan tarafı şov yapıyor. Üç beş kişi ile sahadalar, onlar da aslında bir iş yapmıyorlar, korkudan titriyorlar, kendi dertleriyle meşguller ve görüntü vermek için sahadalar. Bu maksatla birkaç kişiyi enkazdan kurtardılar ve her seferinde aşırı tepkiler…
İnsan ve organ kaçakçısı Yunanların, sözde acil yardım iddiasıyla göndermek istediği C-130 kargo uçağı da sinyale girdi.
Bu tür uçaklar, uçan tenekeler... Bunları düşürmek çok kolay bir iş.
Çoktandır zaten Yunan tarafının jetleriyle dalgamızı geçiyoruz. İlan ede ede kaç tanesini düşürdük.
Bu tür uçaklar, uçan tenekeler... Bunları düşürmek çok kolay bir iş.
Çoktandır zaten Yunan tarafının jetleriyle dalgamızı geçiyoruz. İlan ede ede kaç tanesini düşürdük.
Akademi Dergisi
Halk zaten çoktan uyandı, her şeyi anladı. Şu anda sahada bütün bir millet her şeyin farkında ve AKPKK'yi geçelim, kimsenin sözde muhaliflere bile itibar ettiği yok. Halk sadece tedirginlik seviyesinde değil, büyük bir endişe ve korku halinde... Her an kendini…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Sözde muhalif kanal... Sizin muhalifliğiniz de ancak bu kadar olur zaten...
Gizli Ermeni dolu Halk TV, Kahramanmaraş'ta harp kaçkını/ haydut Suriyeli grupların yağma yaptığını söyleyen Avukat Zeki Çekici'yi hattan aldı.
Sunucu, 'Çok da öyle demeyelim' diyerek müdahale etti.
Gizli Ermeni dolu Halk TV, Kahramanmaraş'ta harp kaçkını/ haydut Suriyeli grupların yağma yaptığını söyleyen Avukat Zeki Çekici'yi hattan aldı.
Sunucu, 'Çok da öyle demeyelim' diyerek müdahale etti.
Akademi Dergisi
Bebeklerin ve çocukların kaçırıldığına dair yaptığım yayınlardan sonra, tamamen Ermeni/Çingene insan şeytanlarının kontrolünde olan sözde Aile Bakanlığı, bebeklerin ve çocukların sorumluluğunun bakanlığa ait olduğunu açıklamıştı. Bu açıklamanın üzerinden…
Ankara'ya nakledilen depremzede bebeklerin ilk ziyaretçisi Emine Erdoğan oldu.
Akademi Dergisi
Ankara'ya nakledilen depremzede bebeklerin ilk ziyaretçisi Emine Erdoğan oldu.
Deprem bölgelerinde refakatçileri olmayan 16 bebek, Cumhurbaşkanlığına ait uçakla Ankara'ya getirildi.
Kırılacak, o sansür kırılacak...
Boşuna direniyorlar. Dünya genelinde bütün sosyal ağları, herkesin fark edip duracağı şekilde sansürlemeleri lazım ki böyle bir güçleri yok. Ve bunun mantığı da yok, bu da kendilerini bitirmek olur.
Sansür zaten kırıldı. Benim dünyaya sesimi duyuramamak gibi bir sıkıntım yok. Son yıllarda yok. Bütün devletler/hükumetler, ordular, muhalifler, büyük iş grupları, üst yöneticiler, farklı dinlerden cemaatlar, tarikatlar, dünyanın her yerinden yazarlar, yorumcular, programcılar, belgeselciler ve daha saymakla bitmez insanlar, beni yıllardır biliyorlar, dikkatle takip ediyorlar, istifade ediyorlar ve dünya genelinde zaten mfs rüzgarı açıkça esiyor. Zaten dünya genelinde en mühim yüzlerce konuda kararları ben veriyorum. İnsanlar bana güveniyorlar, bana inanıyorlar. Ben de dürüstlükten ayrılmıyorum. Bunun da farkındalar...
Bu haldeyken "sansür var" denilebilir mi? Kısmi sansür var. Yayınlarımın halk tabakalarına ulaşmasında engellemeler var. Öncelikle ulaşması gereken her yere, her yayınım zaten yıllardır ulaşıyor. Dünyanın her yerinde insan topluluklarını doğru yönlendirebiliyorum.
Yıkılmaz görülen medya akımlarını, yalan rüzgarlarını, sahte pandemileri, şirketleri, hükumetleri, liderleri, terör örgütlerini yıkabiliyorum. Bozulmaz denilen ittifakları, dengeleri bozabiliyorum. Şimdi ise, yıllar öncesinden haber verdiğim günleri yaşıyorum. Türkiye'yi hakiki hürriyetine götürüyorum ve önceden haber verdiğim gibi, hemen peşinden onlarca ülkeyi de hürriyetine kavuşturacağım. Ankebut Ağının zulmünden, sömürmesinden kurtaracağım.
Herkes, tekrarla haber verdiğim o günlerin gelmiş olduğunu, yaşanmakta olduğunu da görüyor, biliyor.
Boşuna direniyorlar. Dünya genelinde bütün sosyal ağları, herkesin fark edip duracağı şekilde sansürlemeleri lazım ki böyle bir güçleri yok. Ve bunun mantığı da yok, bu da kendilerini bitirmek olur.
Sansür zaten kırıldı. Benim dünyaya sesimi duyuramamak gibi bir sıkıntım yok. Son yıllarda yok. Bütün devletler/hükumetler, ordular, muhalifler, büyük iş grupları, üst yöneticiler, farklı dinlerden cemaatlar, tarikatlar, dünyanın her yerinden yazarlar, yorumcular, programcılar, belgeselciler ve daha saymakla bitmez insanlar, beni yıllardır biliyorlar, dikkatle takip ediyorlar, istifade ediyorlar ve dünya genelinde zaten mfs rüzgarı açıkça esiyor. Zaten dünya genelinde en mühim yüzlerce konuda kararları ben veriyorum. İnsanlar bana güveniyorlar, bana inanıyorlar. Ben de dürüstlükten ayrılmıyorum. Bunun da farkındalar...
Bu haldeyken "sansür var" denilebilir mi? Kısmi sansür var. Yayınlarımın halk tabakalarına ulaşmasında engellemeler var. Öncelikle ulaşması gereken her yere, her yayınım zaten yıllardır ulaşıyor. Dünyanın her yerinde insan topluluklarını doğru yönlendirebiliyorum.
Yıkılmaz görülen medya akımlarını, yalan rüzgarlarını, sahte pandemileri, şirketleri, hükumetleri, liderleri, terör örgütlerini yıkabiliyorum. Bozulmaz denilen ittifakları, dengeleri bozabiliyorum. Şimdi ise, yıllar öncesinden haber verdiğim günleri yaşıyorum. Türkiye'yi hakiki hürriyetine götürüyorum ve önceden haber verdiğim gibi, hemen peşinden onlarca ülkeyi de hürriyetine kavuşturacağım. Ankebut Ağının zulmünden, sömürmesinden kurtaracağım.
Herkes, tekrarla haber verdiğim o günlerin gelmiş olduğunu, yaşanmakta olduğunu da görüyor, biliyor.
Suriye makamlarının resmi açıklamaları gözler önünde... Şu ana kadar Avrupa/batı tarafından hiçbir ülke, Suriye'ye hiçbir yardım yapmadıysa...
Türkiye/Suriye sınır kapısından Suriye tarafına götürülen şeyler ne? Yardım malzemeleri mi? Öyle ise kimin, kimlerin yardımları? Bunların bir kaydı var mı, bu işlere kim bakıyor?
Mevlüt ne diyecek, o Mevlüt?
Türkiye/Suriye sınır kapısından Suriye tarafına götürülen şeyler ne? Yardım malzemeleri mi? Öyle ise kimin, kimlerin yardımları? Bunların bir kaydı var mı, bu işlere kim bakıyor?
Mevlüt ne diyecek, o Mevlüt?
Akademi Dergisi
Suni deprem saldırısının arkasında Çin, Rusya, Hindistan, ABD başta olmak üzere, yeşillerin kontrolündeki çok sayıda Türk düşmanı ülke var.
Rusya milletvekili Yevgeny Fedorov: "Türkiye'deki depremler ABD'nin jeopolitik uyarısıdır"
Rusya milletvekili Fedorov, yaptığı açıklamada depremlerin suni olarak meydana gelme ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu söyledi. Sismolojik silahların geliştirilmesinin SSCB ve ABD'de gerçekleştirildiğini kaydetti: "Depremler kesinlikle ABD'den jeopolitik bir uyarı. Eh, ya da bir girişim. Bir şey isteyebilirlerdi ama başka bir şeye sahip oldular. Bu bir silahsa, o zaman çok sık kullanılmaz. Bu nedenle, Her zaman istediğiniz gibi olmuyor."
Fedorov, ABD'nin Avrupa'yı ve Arap ülkelerini istikrarsızlaştırma politikasını sürdürdüğünü de belirtti. Fedorov, "Bu, Amerikan dolarını güçlendiriyor. Değerli para birimleri sayesinde çalıştıklarından dört kat daha iyi yaşıyorlar. Dünyadaki herhangi bir istikrarsızlık, herhangi bir iktisadi sorun onu güçlendiriyor" dedi.
Rusya milletvekili Fedorov, yaptığı açıklamada depremlerin suni olarak meydana gelme ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu söyledi. Sismolojik silahların geliştirilmesinin SSCB ve ABD'de gerçekleştirildiğini kaydetti: "Depremler kesinlikle ABD'den jeopolitik bir uyarı. Eh, ya da bir girişim. Bir şey isteyebilirlerdi ama başka bir şeye sahip oldular. Bu bir silahsa, o zaman çok sık kullanılmaz. Bu nedenle, Her zaman istediğiniz gibi olmuyor."
Fedorov, ABD'nin Avrupa'yı ve Arap ülkelerini istikrarsızlaştırma politikasını sürdürdüğünü de belirtti. Fedorov, "Bu, Amerikan dolarını güçlendiriyor. Değerli para birimleri sayesinde çalıştıklarından dört kat daha iyi yaşıyorlar. Dünyadaki herhangi bir istikrarsızlık, herhangi bir iktisadi sorun onu güçlendiriyor" dedi.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Sipariş bunlar, sipariş...
Sözde Sağlık Bakanı ve organ kaçakçılığı yapan özel hastahanelerin resmi ortağı Fahrettin Koca:
"156 yaralı, 46 refakatçiyle, İskenderun Limanından TCG gemisiyle Mersin’e ulaştırılıp Mersin limanından ambulanslarla Mersin Şehir Hastanesi ve bölgedeki diğer hastanelere nakledildi."
Sözde Sağlık Bakanı ve organ kaçakçılığı yapan özel hastahanelerin resmi ortağı Fahrettin Koca:
"156 yaralı, 46 refakatçiyle, İskenderun Limanından TCG gemisiyle Mersin’e ulaştırılıp Mersin limanından ambulanslarla Mersin Şehir Hastanesi ve bölgedeki diğer hastanelere nakledildi."
Akademi Dergisi
Sipariş bunlar, sipariş... Sözde Sağlık Bakanı ve organ kaçakçılığı yapan özel hastahanelerin resmi ortağı Fahrettin Koca: "156 yaralı, 46 refakatçiyle, İskenderun Limanından TCG gemisiyle Mersin’e ulaştırılıp Mersin limanından ambulanslarla Mersin Şehir…
Şu gördüğünüz yer var ya, oradan Çin'e bile yol var... O insanlardan elde edilen kara paralar Çin'e kadar gidecek. Fahrettin Koca da bu sistemin bir parçası...
2018 yılından beri Fahrettin Koca'nın gerçek yüzünü yazıyorum. Yaşadığım süreç gözler önünde... Bir dakika bile gizlenmedim ve kaçak dövüşmedim. Bir yıl devletin elinde, ceza evinde tutuldum, buna rağmen bile bana bir kişi Fahrettin hakkında yazdıklarımı soramadı... Fahrettin benden davacı olamayan binlerce kişiden biri oldu. Bu güne kadar suçladığım ama karşıma çıkamayan, gık bile diyemeyen binlerce kişiden biri...
2018 yılından beri Fahrettin Koca'nın gerçek yüzünü yazıyorum. Yaşadığım süreç gözler önünde... Bir dakika bile gizlenmedim ve kaçak dövüşmedim. Bir yıl devletin elinde, ceza evinde tutuldum, buna rağmen bile bana bir kişi Fahrettin hakkında yazdıklarımı soramadı... Fahrettin benden davacı olamayan binlerce kişiden biri oldu. Bu güne kadar suçladığım ama karşıma çıkamayan, gık bile diyemeyen binlerce kişiden biri...
Fuat Oktay: "Hatay Havalimanı'nda da onarım devam ediyor. Devletin yapamayacağını bir belediye mi gelecek yapacak? Havalimanı yapacak? Siz kimsiniz?"
Belediye, devletin bir kısmı, bir birimi, bir parçası değil mi yani? Daha ayrı bir şey mi? "Devlet" dediğimiz mekanizmayı oluşturan bir cüz değil mi? Bu nasıl bir devlet ve siyaset anlayışı?
Milleti oyalamak için, daha fazla can kayıpları yaşanması için, daha fazla organ ve insan kaçakçılığı yapılması için birbirleriyle danışıklı dövüşüyorlar. Tamam, herkes bunu anladı zaten ama bu nedir bu?
Belediye, devletin bir kısmı, bir birimi, bir parçası değil mi yani? Daha ayrı bir şey mi? "Devlet" dediğimiz mekanizmayı oluşturan bir cüz değil mi? Bu nasıl bir devlet ve siyaset anlayışı?
Milleti oyalamak için, daha fazla can kayıpları yaşanması için, daha fazla organ ve insan kaçakçılığı yapılması için birbirleriyle danışıklı dövüşüyorlar. Tamam, herkes bunu anladı zaten ama bu nedir bu?