Orhun Topkaya gibi, Borna Seyyahe'nin de bir şansı vardı. Şu hayatta dik durmayı, samimiyetle yol almayı, çilesini çekmeyi, kötülerle ve kötülükle mücadele etmeyi, nefsine uymamayı, sonra hakiki ve sonsuz kazancı/mutluluğu elde etmeyi tercih edebilirdi.
Borna Seyyahe çoktan diğer ihtimali seçti. Ankebut Ağının istediği ayara çoktan girdi. Freni patlamış bir kamyon misali, kontrolü kaybetti gidiyor. Böylelerine karşı aşırı dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü freni patlayanlar, felakete giderken, yanlarında kalabalık grupları da sürükleyebiliyorlar.
Dünya malını sevmek, uzun ömür peşine düşmek, gösterişi ve övülmeyi sevmek, çok fitneler bunlar...
Ben, ekibimle istişare halinde bazı şahıslar üzerine çalışıyorum, İblis'in de haberi oluyor, o da aynı kişiler üzerine çalışıyor. Oyunlarını, tuzaklarını kuruyor. İş, kişinin samimiyetine, Allah korkusuna kalıyor. Bu dünya böyle bir dünya... İblis, istediğinde pek çok ülkenin gizli servislerini ya da büyük şirketlerini bile yönlendirebiliyor.
Borna Seyyahe çoktan diğer ihtimali seçti. Ankebut Ağının istediği ayara çoktan girdi. Freni patlamış bir kamyon misali, kontrolü kaybetti gidiyor. Böylelerine karşı aşırı dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü freni patlayanlar, felakete giderken, yanlarında kalabalık grupları da sürükleyebiliyorlar.
Dünya malını sevmek, uzun ömür peşine düşmek, gösterişi ve övülmeyi sevmek, çok fitneler bunlar...
Ben, ekibimle istişare halinde bazı şahıslar üzerine çalışıyorum, İblis'in de haberi oluyor, o da aynı kişiler üzerine çalışıyor. Oyunlarını, tuzaklarını kuruyor. İş, kişinin samimiyetine, Allah korkusuna kalıyor. Bu dünya böyle bir dünya... İblis, istediğinde pek çok ülkenin gizli servislerini ya da büyük şirketlerini bile yönlendirebiliyor.
Akademi Dergisi
İngiltere'ye niye kızıyorsunuz? Kendi yarasını saracak gücü yok, beni nasıl oyundan indirsin, imha etsin? Bırakın bu hayalleri, hala mı bu kafadasınız? Her sahada hep beraber bittiniz. Neler yapabileceğimi de biliyorsunuz. Onları peş peşe yapacağımı da biliyorsunuz.…
İngiltere bu skandalı konuşuyor: "Nükleer reaktör, yapıştırıcı ile onarıldı"
İngiltere medyasında yer alan habere göre, 88 milyon sterlinlik bir nükleer denizaltının bozulan parçaları değiştirilmedi, bunun yerine süper yapıştırıcıyla yapıştırıldı. Felakete yol açabilecek onarım çalışması, rutin kontrollerde fark edildi.
Savunma Bakanı Ben Wallace, Trident nükleer denizaltılarından birinin rutin bir teftişinde tuhaf bir şekilde başarısız onarım çalışmalarına dair kanıtlar bulunduğunun açıklamasının ardından acil bir soruşturma çağrısı yaptı.
İngiltere medyasında yer alan habere göre, 88 milyon sterlinlik bir nükleer denizaltının bozulan parçaları değiştirilmedi, bunun yerine süper yapıştırıcıyla yapıştırıldı. Felakete yol açabilecek onarım çalışması, rutin kontrollerde fark edildi.
Savunma Bakanı Ben Wallace, Trident nükleer denizaltılarından birinin rutin bir teftişinde tuhaf bir şekilde başarısız onarım çalışmalarına dair kanıtlar bulunduğunun açıklamasının ardından acil bir soruşturma çağrısı yaptı.
Felakete yol açabilecek onarım çalışması rutin kontrollerde fark edildi
The Sun, reaktörün erimesini önleyen soğutma sıvısı borularında izolasyonu yerinde tutan en az yedi cıvatanın bu şekilde tamir edildiğini iddia etti.
Felakete yol açabilecek onarımlar, bu ayın başlarında, reaktörün maksimum güçte planlanan ilk ateşlemesinden önceki rutin bir kontrol sırasında cıvatalardan birinin düşmesiyle fark edildi.
Olayın savunma yetkilileri arasında öfkeye yol açtığı bildirildi.
The Sun, Wallace'ın acil bir toplantı talep ettiğini ve soruşturma ile birlikte gelecekteki çalışmalar hakkında güvence talep ettiğini yazdı.
The Sun, reaktörün erimesini önleyen soğutma sıvısı borularında izolasyonu yerinde tutan en az yedi cıvatanın bu şekilde tamir edildiğini iddia etti.
Felakete yol açabilecek onarımlar, bu ayın başlarında, reaktörün maksimum güçte planlanan ilk ateşlemesinden önceki rutin bir kontrol sırasında cıvatalardan birinin düşmesiyle fark edildi.
Olayın savunma yetkilileri arasında öfkeye yol açtığı bildirildi.
The Sun, Wallace'ın acil bir toplantı talep ettiğini ve soruşturma ile birlikte gelecekteki çalışmalar hakkında güvence talep ettiğini yazdı.
Akademi Dergisi
Fransa'nın kendini ayakta tutabilecek gücü kalmadı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Lille'deki Fransız itfaiye birimi üyeleri emeklilik reformunu protesto etmek için yan geçidi kapattı. Dün Fransa genelinde,bütün büyük ve küçük şehirlerde, Macron'un emeklilik yaşını 64'e çıkaran reformuna karşı çıkan 4 milyondan fazla işçi genel greve katıldı.
Bence güzel...
3B yazıcı ile yapmışlar. Sekiz, on sene olmuş ama devam ettirememişler projeyi... Benim bu gece haberim oldu bundan...
Genel hatları ile buna çok benzeyen, tek kişilik, çok hafif, gayet küçük motorlu, çok az yakan, iyi yol tutan, kaportasında hiç sac kullanılmayan, paslanma/korozyon derdi olmayan, kaza emniyeti yüksek, çok iyi ses ve ısı yalıtması olan, yaz kış tercih edilen bir model yapılsa, ne çok satar.
3B yazıcı ile yapmışlar. Sekiz, on sene olmuş ama devam ettirememişler projeyi... Benim bu gece haberim oldu bundan...
Genel hatları ile buna çok benzeyen, tek kişilik, çok hafif, gayet küçük motorlu, çok az yakan, iyi yol tutan, kaportasında hiç sac kullanılmayan, paslanma/korozyon derdi olmayan, kaza emniyeti yüksek, çok iyi ses ve ısı yalıtması olan, yaz kış tercih edilen bir model yapılsa, ne çok satar.
İçindeki ferahlık, normal araçlarda bile olmaz. Gayet konforlu ve ferah olur. Ön kısmında bir bagajı olur. Arka kısmına motoru ve deposu konur. Piyasada mevcut bulunan kaliteli motorsiklet motorları bile bu modelde iş görür.
Bu sayede, araba değil motorsiklet ruhsatı verilir. Ucuza imal edilir. Ucuza satılır. Çok satılır. Yapana satana da çok kazandırır. Alana da çok kazandırır. Çok tutulur. Çok memnun bırakır. Bir sene içinde bile on milyonlarca adet satar. Kolay kolay bozulmaz, arıza yapmaz. Arıza yapsa tamiri ve yedek parçası ucuz olur.
Bu sayede, araba değil motorsiklet ruhsatı verilir. Ucuza imal edilir. Ucuza satılır. Çok satılır. Yapana satana da çok kazandırır. Alana da çok kazandırır. Çok tutulur. Çok memnun bırakır. Bir sene içinde bile on milyonlarca adet satar. Kolay kolay bozulmaz, arıza yapmaz. Arıza yapsa tamiri ve yedek parçası ucuz olur.
Beş para etmez bataryalara da gerek kalmaz. Kısa sürede biten/ölen ve değiştirilmesi gereken... Son seviyede pahalı olan ve gereksiz ağırlığa sebep olan o bataryalara da gerek kalmaz. Enerji elde edilecek diye yüzlerce kilo gereksiz yük taşınmaz. Şarj bitmesi sorunu, endişesi, stresi de ortadan kalkar. Az benzinle, uzun yolları rahatça gitmek mümkün olur.
Güzel reklam fimleri hazırlanır. Bu arabanın neden tercih edilmesi gerektiği halk dilinde anlatılır. İnsanlara şöyle denir:
"İnsanların çoğu işe gidip gelirken tek başına gidiyor, geliyor ve her gün üç koltuğu boş yere işe götürüp getiriyor.
Böylelikle her gün bir tona yakın yük, boş yere oradan oraya nakil edilip duruyor. Buna göre de yakıt israfı yapılıyor. Park sorunları da yaşanıyor. Üstelik arabanın gereksiz büyüklükte olması, rüzgara sürtünmeyi (aerodinamik) de artırıyor. Bu da ayrıca yakıt israfına sebep oluyor.
Bu araba modeli ise sizi gereksiz yüklerden ve masraflardan kurtarıyor. Bu modelde israf yok. Bu araba çok hafif ve buna rağmen kaza emniyeti çok yüksek. Az miktarda benzinle çok yol gidebiliyorsunuz. Elektrikli arabalardaki gibi düşük hızlara da mahkum kalmıyorsunuz.
O kadar büyük iktisat yapıyorsunuz ki diğer arabalardan birine verdiğiniz para ile bu arabalardan üç hatta dört adet alabiliyorsunuz. Siz biriyle işe gidip gelirken, iş sonrasında da kullanıyorken, diğerleriyle diğer aile fertleriniz aynı anlarda istedikleri yere gidip gelebiliyorlar. Üstelilk buna rağmen bile bu araçlar satın almada, kullanmada, tamirde hep ucuza geliyor, iktisat yaptırıyor. Üstelik konfordan taviz vermeden bunu sağlıyor.
İşe gidip gelmenin haricinde, bu arabalar öğretmenler, öğrenciler, teknik servisler, pazarlamacılar, postacılar başta olmak üzere çok değişik sahalarda çalışan insanlar için de büyük kolaylıklar ve iktisat imkanı sunuyor. Hayatınızı kolaylaştırıp geçim sıkıntısından kurtulmanızın bir yolu da doğru araba tercihleri yapmaktan geçiyor..."
"İnsanların çoğu işe gidip gelirken tek başına gidiyor, geliyor ve her gün üç koltuğu boş yere işe götürüp getiriyor.
Böylelikle her gün bir tona yakın yük, boş yere oradan oraya nakil edilip duruyor. Buna göre de yakıt israfı yapılıyor. Park sorunları da yaşanıyor. Üstelik arabanın gereksiz büyüklükte olması, rüzgara sürtünmeyi (aerodinamik) de artırıyor. Bu da ayrıca yakıt israfına sebep oluyor.
Bu araba modeli ise sizi gereksiz yüklerden ve masraflardan kurtarıyor. Bu modelde israf yok. Bu araba çok hafif ve buna rağmen kaza emniyeti çok yüksek. Az miktarda benzinle çok yol gidebiliyorsunuz. Elektrikli arabalardaki gibi düşük hızlara da mahkum kalmıyorsunuz.
O kadar büyük iktisat yapıyorsunuz ki diğer arabalardan birine verdiğiniz para ile bu arabalardan üç hatta dört adet alabiliyorsunuz. Siz biriyle işe gidip gelirken, iş sonrasında da kullanıyorken, diğerleriyle diğer aile fertleriniz aynı anlarda istedikleri yere gidip gelebiliyorlar. Üstelilk buna rağmen bile bu araçlar satın almada, kullanmada, tamirde hep ucuza geliyor, iktisat yaptırıyor. Üstelik konfordan taviz vermeden bunu sağlıyor.
İşe gidip gelmenin haricinde, bu arabalar öğretmenler, öğrenciler, teknik servisler, pazarlamacılar, postacılar başta olmak üzere çok değişik sahalarda çalışan insanlar için de büyük kolaylıklar ve iktisat imkanı sunuyor. Hayatınızı kolaylaştırıp geçim sıkıntısından kurtulmanızın bir yolu da doğru araba tercihleri yapmaktan geçiyor..."
Bu video da eski imiş ama benim bu gece haberim oldu...
Ben de yıllardır etrafımdaki bazı kişilere altı tekerlekli, belden kırmalı araba modelini anlatıyorum.
Bu gece bu videoyu görünce "Yapacağım arabaları rüyalarında mı görmüşler, nasıl da yaklaşmışlar. Bu çizdikleri modelleri hiç üretmişler mi? Bu şirketin başka nasıl projeleri var? Bence bunu çizmişlerdir ama bunu yapamamışlardır. Hatta buna yaklaşan bir şey bile yapamamışlardır." dedim kendi kendime...
Ben de yıllardır etrafımdaki bazı kişilere altı tekerlekli, belden kırmalı araba modelini anlatıyorum.
Bu gece bu videoyu görünce "Yapacağım arabaları rüyalarında mı görmüşler, nasıl da yaklaşmışlar. Bu çizdikleri modelleri hiç üretmişler mi? Bu şirketin başka nasıl projeleri var? Bence bunu çizmişlerdir ama bunu yapamamışlardır. Hatta buna yaklaşan bir şey bile yapamamışlardır." dedim kendi kendime...
Ben böyle düşünmemiştim...
Tek kişilik arabalar dar olmalı, dar arabalarda tekerlekler sağa sola dönmemeli. O halde, arabalar belden kırmalı olmalı.
Lakin, gelişmiş, değişik bir belden kırma tekniği olmalı. Tekerleklerin hiçbiri sağa sola dönmediği halde, bu arabaların sağa sola dönüşü çok kolay ve emniyetli olmalı. Hatta iki dingilin bulunduğu çekici kısım ile, tek dingilin bulunduğu kabin kısmı, sadece sağa sola doğru değil, aynı anda aşağı yukarı yönde de ayrıca esneyebilmeli. Virajlarda arka kısım ile ön kısım arasında sağa sola yatma seviyesi değişik olabilmeli. Bu, dar olan aracın devrilme, yana yatma riskini ortadan kaldırmalı.
Tek kişilik arabalar dar olmalı, dar arabalarda tekerlekler sağa sola dönmemeli. O halde, arabalar belden kırmalı olmalı.
Lakin, gelişmiş, değişik bir belden kırma tekniği olmalı. Tekerleklerin hiçbiri sağa sola dönmediği halde, bu arabaların sağa sola dönüşü çok kolay ve emniyetli olmalı. Hatta iki dingilin bulunduğu çekici kısım ile, tek dingilin bulunduğu kabin kısmı, sadece sağa sola doğru değil, aynı anda aşağı yukarı yönde de ayrıca esneyebilmeli. Virajlarda arka kısım ile ön kısım arasında sağa sola yatma seviyesi değişik olabilmeli. Bu, dar olan aracın devrilme, yana yatma riskini ortadan kaldırmalı.
Bu canlandırmalarda da çekici ya da itici olarak kullanılacak ve iki dingil ile dört tekerlekten oluşan kısma daha fazla kıymet verilmiş. O kısmın haricindeki kabin kısımlarının ihtiyaca göre hemen sökülüp değiştirilebileceği gösterilmiş. Ben de böyle düşünmüştüm. Araba istenildiğinde tek kişilik, istenildiğinde üç ya da altı kişilik hale getirilebilir. İstenildiğinde ise yük taşımaya uygun bir kabin takılabilir.
Yıllardır zaten en ön kısmından arkaya doğru iyice oval hatta UFO'yu andıran bir görüntü tercih edilmesi gerektiğini de yazıyorum.
Çok yaklaşmışlar ve bu beni çok şaşırttı. Lakin anladığım kadarıyla yol alamamışlar, ilerleyememişler.
Yıllardır zaten en ön kısmından arkaya doğru iyice oval hatta UFO'yu andıran bir görüntü tercih edilmesi gerektiğini de yazıyorum.
Çok yaklaşmışlar ve bu beni çok şaşırttı. Lakin anladığım kadarıyla yol alamamışlar, ilerleyememişler.
Şu peş peşe iki dingilli kısımda, o tekerleklerin tümseklerde, çukurlarda sarsıntıyı azaltacak şekilde olması lazım. Bir teker çukura girse, hemen peşindeki teker girmediği için, aracın sarsıntısı azalmalı. Diğeri de çukura girene kadar, önden çukura giren teker çıkacağı için de sarsıntı yine azaltılmış olacak. Yani o dip dibe tekerlekler sağa sola dönmeyince, bir de bu hususta mükemmel bir fayda sağlayacaklar. Bilmem anlatabildim mi...
Akademi Dergisi
Sinan Ateş cinayetinde de Bohçalı, Soysuz'u kullandı. Bu cinayette ilk kademede görünen organizatörlerden biri de Soysuz... Lakin Devlet Bohçalı, Semih Yalçın, Şenkal Atasagun, Tayyip ve daha onlarca kişi bu cinayet suçunun içinde... Onlardan yol İngiltere'ye…
Sinan Ateş’in dayısı: Bize verilen sözler tutulmazsa, herkes bildiğini söylecek
Sinan Ateş’in “40’ının çıkmasını” bekleyen ailesi, cinayetin aydınlatılacağına dair verilen sözlerin tutulmaması halinde “bildiklerini” açıklayacaklarını belirtiyor. Dayı Halil İbrahim Bozkurt, “Aile olarak kenarda oturacak değiliz” dedi.
Halil İbrahim Bozkurt, “Sabırla bekliyoruz. Verilen sözlerin tutulmasını bekliyoruz. Biz de sözümüzü tutarak Sinan’ın kırkının çıkmasını bekliyoruz. Eğer sözler tutulmazsa yurdun her köşesinden bizi bekleyen dostlarımız konuşmaya başlayacaklar. Herkes bildiğini söyleyecek. Aile olarak kenarda oturacak halde değiliz” ifadelerini kullandı.
Sinan Ateş’in “40’ının çıkmasını” bekleyen ailesi, cinayetin aydınlatılacağına dair verilen sözlerin tutulmaması halinde “bildiklerini” açıklayacaklarını belirtiyor. Dayı Halil İbrahim Bozkurt, “Aile olarak kenarda oturacak değiliz” dedi.
Halil İbrahim Bozkurt, “Sabırla bekliyoruz. Verilen sözlerin tutulmasını bekliyoruz. Biz de sözümüzü tutarak Sinan’ın kırkının çıkmasını bekliyoruz. Eğer sözler tutulmazsa yurdun her köşesinden bizi bekleyen dostlarımız konuşmaya başlayacaklar. Herkes bildiğini söyleyecek. Aile olarak kenarda oturacak halde değiliz” ifadelerini kullandı.