Kemal Kılıçdaroğlu ölmüş ve cehenneme gitmiş...

Zebanilerin karşısında, kan ter içinde, korkudan titreye titreye cehennemin giriş bölümünde dururken, arkasında saatlerle dolu çok büyük bir kapı görmüş ve sormuş:

- Buuu, bu saatler ne böyle?
Zebaniler cevap vermişler:
- Bunlar yalan saatleri. Dünya hayatindaki herkesin bir yalan saati vardır. Kişi her yalan söyleyişinde saatteki ibre hareket eder.


Kemal:

- Yaaa, öyle ise şu kimin saati?
- O Adıtürk'ün saati... Dünya hayatında iken her gün yüzlerce kere ibresi oynadı.
-İnanılmaz, demiş Kemal, Ya şu kimin saati?
Zebaniler cevap vermiş:
- O ismet İnönü'nün saati. Dünya hayatında iken onun ibresi her gün onlarca kere hareket ederdi.
En sonunda Kamal dayanamamış ve sormuş:
- Çok merak ediyorum, benim saatim nerede?
- Siyasi hayatın boyunca danışıklı dövüştüğün Tayyip'in burada çok özel bir yeri var. Bütün şartları en ince detaylarına kadar adaletle ve hususiyetle hazırlandı. Orada bir dakika durabilmek bile mümkün değil ama senin yalan saatinin yanında durmasını istedi. Biz de kabul ettik. Vantilatör olarak kullanıyor. Sormadın ama söyleyelim, yanında bir de Devlet Bahçeli ile Deniz Baykal'ın yalan saatleri var. Onlardan da faydalanmaya çabalıyor. Biz dahi zaruret olmadıkça oraya girmiyoruz.

"Merkez Bankası havlu attı."

"Israrla söylüyorum, doları kontrol atlında tutmanın da Türkiye ekonomisine şu anda fayda değil zarar verdiğini bir kez daha hatırlatıyorum. Doları bırakırsak enflasyon yukarı gider falan, zaten yukarı gidiyor. Enflasyonun zaptedildiğine bir inancınız mı var. Böyle bir gerçekten olgu mu var, yok. Dolayısıyla yapılanlar sadece dış ticaret açığını artırıyor ve ülke ekonomisinin daha da büyük çıkmaza girmesi sonucunu getiriyor maalesef (...) İşler ister istemez, çok daha içinden çıkılamaz bir olguya doğru yuvarlanıyor."

Hatırlatmakta fayda var

Hatırlatmakta fayda var

Hatırlatmakta fayda var

Ortada hala geçerli bir diploma yok. Bırakın ikinciyi, üçüncüyü, ilk defa CB olması bile hukuka uygun değil. Attığı imzaların tamamı hükümsüz...

İngiltere bile "Mfs gel ülkeyi sen yönet" diyecek şartlara geldi.

Hain Ankara hükumetini ayakta tutabilmek için, kontrolleri altındaki onlarca hükumeti çökertmiş oldular. İstanbul karşısında inatlaşmaları, onlara hiçbir şey kazandırmadı.

Türkiye'ye hiç kış gelmeyecek gibi bir hal varken... Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin çok üzerindeyken... Yağışlar hiç olmuyorken, ayılar kış uykusuna girmiyorken, arılar kovanlarına çekilmiyorken, kuşların yumurtlama düzeni bile bozulmuşken ve herkesi bir korku sarmışken...

Kim ne yaptı da şu anda Türkiye'de sert kış şartları beklenir oldu ve tedbir alınması yönünde haberler yapılabiliyor? Neden bunlar tartışılmıyor?

PayPal da 2 bin çalışanını işten çıkaracak

Merkezi ABD'de bulunan çevrim içi ödeme sistemi PayPal, 2 bin çalışanını işten çıkaracağını duyurdu.

Hindistan'da apartman alev alev yandı

Hindistan’ın Jharkhand eyaletinde yer alan Dhanbad kentinde bulunan 13 katlı bir binada yangın çıktı. Binanın 3’üncü katına çıkan ve kısa sürede büyüyen yangında, 10’u kadın, 3’ü çocuk olmak üzere toplam 14 kişi hayatını kaybederken, 12 kişi de yaralandı. Bina sakinlerinden bazıları çatıya çıkarak kurtarılmayı bekledi. Yetkililer, yangın sırasında binada bulunan 18 kişinin ise kurtarıldığını açıkladı.

- Alo Nahyan! Sesin çıkmıyor, nerelerdesin?

Polonya'nın bazı bölgeleri, diğer halklar için hapishane haline geldi. Polonya'nın bu bölgeleri hürriyetlerine kavuşturulabilir. Ankebut Ağının elindeki maşalardan biri daha elinden alınmış olur. Polonya'nın varlığı Avrupa ve dünya barışını tehdit ediyor.

Poseidon isimli, nükleer teknolojili, suni depremler ve dev dalgalar bile yapabilen torpidolar şu anda gerçekten hazır mı?

Asırlardır uzaylı türlerin elinde oyuncak olan ve dünyada türlü şeytanlıklarda maşa olarak kullanılan Ruslar, o torpidoların Belgorod isimli denizaltı tarafından taşınacağını iddia etmişlerdi. O denizaltı hala çalışıyor mu, faaliyette mi, şu anda nerede?

Yoksa Amerikan denizaltıları gibi o da oyun dışı kaldı da açıklanmıyor mu?

Yoksa uzaylı türler, eskiden olduğu gibi kolayca Rusya'ya askeri üstünlükler sağlayamıyorlar mı?

Daha önce mevzu etmiştim. Vakit yaklaştı, tekrar hatırlatıyorum. Şu anda fırıncılık ve pastahanecilik yapmakta olan pek çok esnaf, çok çok yakın gelecekte fırınlarını kapatmak zorunda kalacak.

Ekmek üretme işi merkezileşecek. Bir ilin, ekmek dahil bütün unlu mamül ihtiyaçlarını bir devasa fırın karşılayabilecek. Hatta birkaç ilin ihtiyacını bir fırının karşılayabilmesi dahi mümkün olacak.

Ekmekler ve türlü unlu mamüller, günlük değil, birkaç günlük olarak satılacak. Çünkü hemen bayatlamayacaklar ve şimdiki gibi zehir saçan ekmekler, pastalar, poğaçalar, kekler olmak yerine, şifa saçar olacaklar. Bir aile haftada bir defa ekmeğini alsa, sorunsuz olarak bir haftalık ekmek ihtiyacını karşılayabilmiş olacak. İsrafın ve onlarca ciddi hastalığın önüne geçilmiş olacak. Enflasyonla savaşta büyük bir cephede daha zafer elde edilmiş olacak.

Herkes adımlarını ona göre atmalı. Bu gerçeği göz önünde bulundurmayan esnafların yakın gelecekleri çok karanlık görünüyor.

Ta 1908'de bile Sibirya'ya devasa bir UFO düştü. Üzerine yüz yıldan fazla zaman geçti. Hala konunun üstünü kapatıyorlar. Hala basında, medyada çarpıtmalar yapıyorlar. Oysa konuyu araştıran her dürüst araştırmacı, oraya o tarihte bir UFO'nun "patlayarak" düştüğüne emin oluyor. Bunların arasından bu gerçeği açıkça anlatanları da çıktı ama hala dünya insanlığı ayakta uyutulmak isteniyor.

1908'de nükleer bombalar henüz yoktu. Öyle ise Tunguska'da o patlamaya ve tahribata sebep olan şey neydi?

Meteor düşmüştür meteor... Ne deniliyorsa inanın, sorgulamadan devam edin...