This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Bundan sonra daha sık düşüreceğiz. Dolaşmayın artık tepemde... Senelerdir kaç kere rezil oldunuz, rezil olmaya doymadınız.
Bir tane devlet kurumu da araya girip "Gerçekten meteor muydu bu? Yere kadar düştü mü? Düştü ise nereye düştü? Patlama oldu mu? Enkaz var mı? Düşme noktası tam olarak neresi? Düşen şey UFO olabilir mi? Uzaydaki bir uydu olabilir mi? Milli güvenliğimizi tehdit eden bir şey var mı?" dese, işte o vakit çuvallayacaksınız.
Bir tane devlet kurumu da araya girip "Gerçekten meteor muydu bu? Yere kadar düştü mü? Düştü ise nereye düştü? Patlama oldu mu? Enkaz var mı? Düşme noktası tam olarak neresi? Düşen şey UFO olabilir mi? Uzaydaki bir uydu olabilir mi? Milli güvenliğimizi tehdit eden bir şey var mı?" dese, işte o vakit çuvallayacaksınız.
Dünyanın dört bir yanındaki müslüman kardeşlerimizin coşkulu, sevinçli olduğuna dair haberler aldım. Yayınlarımızı dikkatle takip etmeye devam etsinler. @Okumalar kanalındaki günlük okumaları yapsınlar, çevrelerindeki kardeşlerimize de yaptırsınlar. Gün gün daha iyi organize olsunlar, birlik olsunlar ve her gün gayretlerini daha da artırsınlar. Bundan sonra dünya üzerinde çok daha büyük hadiseler, zaferler yaşanacak ve bunda payları olsun.
Okumalar sırasında ellerinden ve beyinlerinden metafizik sinyal de göndersinler. Okumaya vakit bulamadıkları zamanlarda ses kayıtlarındaki okumaları tekrara alarak dinlesinler. "Mfs'nin niyeti gibi niyet ettim" derlerse, anlatması birkaç saat sürecek kadar hayırlı niyete bir anda niyetlenmiş olurlar. Bu dünyadaki yüzlerce soruna karşı mücadele verenlerden olurlar.
Şu aşağıdaki Evrad-ı Bahaiyye, dünyaları bile yıkabilecek bir virddir. Bu kaydı tekrara alıp dinlesinler, dinlerken kalpten tekrar etsinler ve bir yandan da sinyaller göndersinler. Belirli bir günü ve sayısı yok. Bunu ömürleri boyunca bile yapabilirler. Yaptıkça hem kendi üzerlerinde, hem etraflarındaki insanlar üzerinde hatta etraflarındaki hayvanlar ve bitkiler üzerinde bile faydalarını görebilirler. Cinlerle, büyücülerle, medyumlarla hatta teknolojik cihazlarla yapılan musallatlara, zihin kontrollerine, çok sert ve yıkıcı karşılık vermiş olurlar. Dünya genelinde İblis'in sistemi çok büyük darbeler alır.
Samimiyetle okunur ya da dinlenirse bu vird, düşman ordularını bile darmadağın eder. UFO'ları bile düşürür. Donanmaları bile batırır. Uçakları düşürür, denizaltıları patlatır. Dünyanın her neresinde kötülük için mücadele veren ve baş belası olan insan ve cin şeytanları varsa, hepsini çarpar.
Okumalar sırasında ellerinden ve beyinlerinden metafizik sinyal de göndersinler. Okumaya vakit bulamadıkları zamanlarda ses kayıtlarındaki okumaları tekrara alarak dinlesinler. "Mfs'nin niyeti gibi niyet ettim" derlerse, anlatması birkaç saat sürecek kadar hayırlı niyete bir anda niyetlenmiş olurlar. Bu dünyadaki yüzlerce soruna karşı mücadele verenlerden olurlar.
Şu aşağıdaki Evrad-ı Bahaiyye, dünyaları bile yıkabilecek bir virddir. Bu kaydı tekrara alıp dinlesinler, dinlerken kalpten tekrar etsinler ve bir yandan da sinyaller göndersinler. Belirli bir günü ve sayısı yok. Bunu ömürleri boyunca bile yapabilirler. Yaptıkça hem kendi üzerlerinde, hem etraflarındaki insanlar üzerinde hatta etraflarındaki hayvanlar ve bitkiler üzerinde bile faydalarını görebilirler. Cinlerle, büyücülerle, medyumlarla hatta teknolojik cihazlarla yapılan musallatlara, zihin kontrollerine, çok sert ve yıkıcı karşılık vermiş olurlar. Dünya genelinde İblis'in sistemi çok büyük darbeler alır.
Samimiyetle okunur ya da dinlenirse bu vird, düşman ordularını bile darmadağın eder. UFO'ları bile düşürür. Donanmaları bile batırır. Uçakları düşürür, denizaltıları patlatır. Dünyanın her neresinde kötülük için mücadele veren ve baş belası olan insan ve cin şeytanları varsa, hepsini çarpar.
Kanada'da da nakit kalmadı. Bankalar ve büyük şirketler hep batak haldeler. Halka verdikleri krediler geri dönmüyor. Halk ödemelerini yapamaz halde. Çok ileri seviyede bir mali kriz var. Son çare olarak metafizik tekniklerle, ayinlerle, büyülerlle Kanada halkını sakin, tepkisiz bir vaziyette tutmak için uğraşıyorlar. Kanada hükumeti bu krizin açıkça görünmesini engellemek ve ötelemek için artık daha fazla çocuk kaçırtıyor ve bunları öncelikli olarak İngiltere'ye satıyor.
Kanada'da yerin altı da krizde... Yer altındaki uzaylı şehirlerinin çoğu kullanılamaz halde. Teknik sorunları çok büyük. Can kayıpları da çok fazla. En mühimi de şu ki geleceğe dair hiç ümitleri yok.
Kanada için de cenaze merasimi hazırlıkları başlatılabilir.
Kanada'da yerin altı da krizde... Yer altındaki uzaylı şehirlerinin çoğu kullanılamaz halde. Teknik sorunları çok büyük. Can kayıpları da çok fazla. En mühimi de şu ki geleceğe dair hiç ümitleri yok.
Kanada için de cenaze merasimi hazırlıkları başlatılabilir.
Merkez bankasının da özel bankaların da patlamaları an meselesi... Nakit kalmadı, ümit bile kalmadı.
Habera bakın:
TCMB'den, firmaların yurt dışı kaynaklı dövizlerinin TL'ye dönüşümüne destek
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), firmaların yurt dışı kaynaklı dövizlerini Türk lirasına çevirmeleri durumunda, çevrilen tutarın yüzde 2'si kadar firmalara destek verecek.
Habera bakın:
TCMB'den, firmaların yurt dışı kaynaklı dövizlerinin TL'ye dönüşümüne destek
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), firmaların yurt dışı kaynaklı dövizlerini Türk lirasına çevirmeleri durumunda, çevrilen tutarın yüzde 2'si kadar firmalara destek verecek.
Beklenen görüşme yapıldı
Türkiye'de borsayı ve bankaları en tepeden idare eden yani mali piyasaların şartlarını, dengelerini belirleyen ve kendileri de İngiltere'den aldıkları talimatlarla hareket eden kişiler var. Bunlarla metafizik yolla görüşmem oldu. Yakında bana döneceklerini, benimle görüşeceklerini zaten yazmıştım daha önceki bir yayında... Bunun böyle olacağı çoktan kesinleşmişti. Bu gün benimle görüştüler.
Sözü hiç uzatmadan yardım talep ettiler. "Hiç nakit kalmadı. Bankalar battı. Borsayı da daha fazla ayakta tutamayacağız. Sermaye akışı tamamen durdu. Çok fazla sermaye/para çıkışı oluyor. Yayınlarda dediklerinin hepsi yaşanıyor. Dediklerinin hepsini yaptın. Şimdi bizi bu halden çıkartmanı ve ortak bir anlaşma zemini bulmayı istiyoruz. Bizi senden başkası bu halden çıkartamaz." dediler.
Türkiye'de borsayı ve bankaları en tepeden idare eden yani mali piyasaların şartlarını, dengelerini belirleyen ve kendileri de İngiltere'den aldıkları talimatlarla hareket eden kişiler var. Bunlarla metafizik yolla görüşmem oldu. Yakında bana döneceklerini, benimle görüşeceklerini zaten yazmıştım daha önceki bir yayında... Bunun böyle olacağı çoktan kesinleşmişti. Bu gün benimle görüştüler.
Sözü hiç uzatmadan yardım talep ettiler. "Hiç nakit kalmadı. Bankalar battı. Borsayı da daha fazla ayakta tutamayacağız. Sermaye akışı tamamen durdu. Çok fazla sermaye/para çıkışı oluyor. Yayınlarda dediklerinin hepsi yaşanıyor. Dediklerinin hepsini yaptın. Şimdi bizi bu halden çıkartmanı ve ortak bir anlaşma zemini bulmayı istiyoruz. Bizi senden başkası bu halden çıkartamaz." dediler.
Ben de şöyle karşılık verdim:
"Sizi bu hale düşürmek için çok büyük bir mücadele verdim. Sadece Türkiye içinde değil, dünya genelinde bu mücadeleyi verdim. Bilerek, isteyerek sizi bu hale düşürdüm. Maksadım, hedefim net ve açık. Yayınlarda süreç boyunca siz de bunu gördünüz. Türkiye'de sistemi değiştireceğim. Siz de tamamen batıp yok olmak istemiyorsanız, buradan bile topu çevirip varlıkta kalmak ve düzelmek istiyorsanız, bunun yolu da belli... Görüşmelerde bütün taraflara aynı şeyleri söylüyorum ve size de aynını söyleyeceğim. İngiltere'yi, AB'ni, ABD'yi, Rusya'yı, İsrail'i, Çin'i ve diğerlerini artık bırakacaksınız. Bunların piyonu olan Ankara hükumetinden uzaklaşacaksınız. İstanbul'a açıkça yanaşacak, açıklamalarınızı ve kararlarını açıkça İstanbul yanlısı bir hale getireceksiniz. Sonra da beklenenler olacak. Çok ötelenmiş ve devleşmiş olan kriz açıkça yaşanacak, tayfun misali yıkıp geçecek ve süreç boyunca de sürecin devamında ben size destek olacağım. Sizin için başka bir kurtuluş yolu yok. Ya Ankara'dan yana kalarak onunla beraber yok olacaksınız ya da İstanbul'dan yana geçerek varlıkta ve faaliyette kalacaksınız."
"Sizi bu hale düşürmek için çok büyük bir mücadele verdim. Sadece Türkiye içinde değil, dünya genelinde bu mücadeleyi verdim. Bilerek, isteyerek sizi bu hale düşürdüm. Maksadım, hedefim net ve açık. Yayınlarda süreç boyunca siz de bunu gördünüz. Türkiye'de sistemi değiştireceğim. Siz de tamamen batıp yok olmak istemiyorsanız, buradan bile topu çevirip varlıkta kalmak ve düzelmek istiyorsanız, bunun yolu da belli... Görüşmelerde bütün taraflara aynı şeyleri söylüyorum ve size de aynını söyleyeceğim. İngiltere'yi, AB'ni, ABD'yi, Rusya'yı, İsrail'i, Çin'i ve diğerlerini artık bırakacaksınız. Bunların piyonu olan Ankara hükumetinden uzaklaşacaksınız. İstanbul'a açıkça yanaşacak, açıklamalarınızı ve kararlarını açıkça İstanbul yanlısı bir hale getireceksiniz. Sonra da beklenenler olacak. Çok ötelenmiş ve devleşmiş olan kriz açıkça yaşanacak, tayfun misali yıkıp geçecek ve süreç boyunca de sürecin devamında ben size destek olacağım. Sizin için başka bir kurtuluş yolu yok. Ya Ankara'dan yana kalarak onunla beraber yok olacaksınız ya da İstanbul'dan yana geçerek varlıkta ve faaliyette kalacaksınız."
Görüşmede karar veremediler. Bana bir karar söylemediler. Bakalım bu iki ihtimalden hangisini yaşayacaklar.
| mfs
| mfs
Açıkça destek istediler
Günlerdir yoğun bir görüşme trafiğinin içindeyim. Dünyanın önde gelen bütün hükumetleriyle, siyasi liderleriyle, muhalif siyasi liderleriyle, dini liderleriyle, sermaye gruplarıyla, dev bankalarıyla istediğimde görüşebiliyorum. Hatta pek çok ülkenin genelkurmay kademeleriyle de görüşüyorum. Hatta Türkiye içindeki farklı gruplarla da görüşüyorum. Hepsi benimle görüşebilmek için sıradalar. Hepsine yetişemedim, yetişebildiğim kadarıyla görüştüm, görüşmeye de devam ediyorum.
İstihbarat kaynaklarımla elde ettiğim bilgilerin tamamının isabetli olduğunu, görüşmeler yaşandıkça hep teyit etmiş oldum. Dünya gerçekten de raporlarda bana aktarıldığı gibi bir halde... Mahvolmuş, perişan olmuş bir vaziyette...
Bu görüşmelerden biri de JPMorgan ile yaptığım görüşmeydi. Daha en baştan çökük, bitik, moralsiz bir vaziyettelerdi. Açıkça destek istediler. Onları o halden çıkartmamı istediler. Herkese sunduğum şartları onlara da sundum. Benim asgari standartlarıma ayak uydurmalarının mümkün olmadığına da emin oldum, bundan sonra varlıkta kalamayacaklarına da emin oldum. Görüşme de zaten sadece birkaç dakika sürdü. Onlar da benden destek bulacaklarına ihtimal vermemişler ama son bir ümitle kapımı çalmışlar.
Yazmıştım ne halde olduklarını ama aradaki görüşmeyi yazmamıştım. Şimdi iyi niyetimden yazdım. Çünkü JPMorgan, arkasında çok yüksek sayıda gözü yaşlı insan bırakarak gürültüyle çökecek. Ben açıkça ve iyi niyetle söylemiş bulundum. İsteyen istediğin yapsın...
| mfs
Günlerdir yoğun bir görüşme trafiğinin içindeyim. Dünyanın önde gelen bütün hükumetleriyle, siyasi liderleriyle, muhalif siyasi liderleriyle, dini liderleriyle, sermaye gruplarıyla, dev bankalarıyla istediğimde görüşebiliyorum. Hatta pek çok ülkenin genelkurmay kademeleriyle de görüşüyorum. Hatta Türkiye içindeki farklı gruplarla da görüşüyorum. Hepsi benimle görüşebilmek için sıradalar. Hepsine yetişemedim, yetişebildiğim kadarıyla görüştüm, görüşmeye de devam ediyorum.
İstihbarat kaynaklarımla elde ettiğim bilgilerin tamamının isabetli olduğunu, görüşmeler yaşandıkça hep teyit etmiş oldum. Dünya gerçekten de raporlarda bana aktarıldığı gibi bir halde... Mahvolmuş, perişan olmuş bir vaziyette...
Bu görüşmelerden biri de JPMorgan ile yaptığım görüşmeydi. Daha en baştan çökük, bitik, moralsiz bir vaziyettelerdi. Açıkça destek istediler. Onları o halden çıkartmamı istediler. Herkese sunduğum şartları onlara da sundum. Benim asgari standartlarıma ayak uydurmalarının mümkün olmadığına da emin oldum, bundan sonra varlıkta kalamayacaklarına da emin oldum. Görüşme de zaten sadece birkaç dakika sürdü. Onlar da benden destek bulacaklarına ihtimal vermemişler ama son bir ümitle kapımı çalmışlar.
Yazmıştım ne halde olduklarını ama aradaki görüşmeyi yazmamıştım. Şimdi iyi niyetimden yazdım. Çünkü JPMorgan, arkasında çok yüksek sayıda gözü yaşlı insan bırakarak gürültüyle çökecek. Ben açıkça ve iyi niyetle söylemiş bulundum. İsteyen istediğin yapsın...
| mfs
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
"Sinan Ateş su- i kastının tetikçisi, resmi araçla Gürcistan'a kaçırıldı."
- Hocam selamın aleyküm. Rahatsız ettiysem kusura bakmayın. Bugun çok acayip bir ruya gördum ve gözümde yaş ile uyandım. Ruyamda Vatikanı gördüm. İlk başta bir kız çocuğu vardı ve arkamda 2 kız çocuğu vardı. Ben önde ki kız çocuğunun gözüyle gözetliyordum. Sonra bizi mahzen gibi bir yere kapattılar. Orda kendi aralarında italyancaya benzer bir dil konuşuyorlardı. Orda ki arkamda ki kızlardan biri burdan kaçmamız lazım dedi. O arada o vatikanda ki papazlardan biri gözüyle gördüğüm kıza beyaz bir gecelik getirdi ve zorla giydirtti. Sonra gözünü bağladı derken birden içeriye büyük bir ışık topu gibi birşey girdi. Orda ki bütün papazlar adeta vücud ları yandı ve sonra o 3 tane kız çocuğu kaçmayı başardı. Ben yine hala o kızın gözleriyle görüyordum etrafı. Sonra bunlar bir bakıyorlar ki Vatikan rahipler onları ıssız bir adaya götürmüşler. Bir tane köprü vardı ve köprü yıkıktı. Kız çocukları ordan geçerken peşlerine bir tane o Vatikan papazı düşmüştü ama öyle iğrenç yüzü vardı ki sanki içinde yemyeşil sürüngen vardı ya da yeşil uzaylıydı. Sonra o çocuklar çığlık atmaya başladı ve birden hocam önümde mescit belirlendi. O çocukların hepsi mescite girdiler ve canavardan kurtulmuşlardı. Ne manaya geldiğini tam anlamadım çünkü çok karışık bir rüyaydı. Ancak o vatikandakiler insan değil yeşilimsi bir varlıktı
O kadar korkunç bir rüyaydı ki o kızın gözüyle gördüm herşeyi. Bir ada gibi biryer vardı hocam orayı tutmuşlar ve çocukları bu adaya kaçırıyorlardı o vatikanda ki kafirler daha doğrusu yeşil varlıklar.
O kadar korkunç bir rüyaydı ki o kızın gözüyle gördüm herşeyi. Bir ada gibi biryer vardı hocam orayı tutmuşlar ve çocukları bu adaya kaçırıyorlardı o vatikanda ki kafirler daha doğrusu yeşil varlıklar.
Çok büyük kandırılıyorlar
Yer altı şehirlerinde gizlice yaşayan çok sayıda uzaylı türü, kendi idarecileri ve manevi liderleri de kandırıyorlar.
Dünyada yer altında gizlice yaşayan ve yer yüzüne çıksalar oksijen seviyesi, atmosfer basıncı, gün ışığı kendilerine hiç sorun çıkartmayacak türler de kandırılıyorlar.
Yer yüzüne sadece biyonik robotun içinde çıkabileceklerini, kendi bedenleri ile çıkarlarsa tabii güneş ışığının, gaz dengesinin ve atmosfer basıncının, derhal ölmelerine sebep olacağını zan ediyorlar. Önder diye şeytan gibi kişilere tabi olmuşlar, büyük kandırılıyorlar. Hem dünya hem ahiret felaketlerine sürükleniyorlar.
Yer altı şehirlerinde gizlice yaşayan çok sayıda uzaylı türü, kendi idarecileri ve manevi liderleri de kandırıyorlar.
Dünyada yer altında gizlice yaşayan ve yer yüzüne çıksalar oksijen seviyesi, atmosfer basıncı, gün ışığı kendilerine hiç sorun çıkartmayacak türler de kandırılıyorlar.
Yer yüzüne sadece biyonik robotun içinde çıkabileceklerini, kendi bedenleri ile çıkarlarsa tabii güneş ışığının, gaz dengesinin ve atmosfer basıncının, derhal ölmelerine sebep olacağını zan ediyorlar. Önder diye şeytan gibi kişilere tabi olmuşlar, büyük kandırılıyorlar. Hem dünya hem ahiret felaketlerine sürükleniyorlar.
Yeryüzünde dünyalı insanlarla uzaylı insanların bir arada yaşamalarının mümkün olmadığına da inandırılmışlar. Oysa bu dünyanın gerçek tarihinde, pek çok farklı zamanda, dünyalılarla uzaylılar yer yüzünde bir arada yaşayabildiler. Sonra yine iblis oyunlarını oynadı, dengeleri bozdu, fitneler çıkarttı ve kan döktürdü.
Pek çok uzaylı tür, İslam dini ve Kur'an-ı Kerim hakkında da büyük kandırıldılar. Kur'an bir metafizik kitabı değil. Bir büyü kitabı da değil. Peygamberimiz de bir büyücü değil. Büyücülük ve kahinlik, İslam dininde en kesin şekilde yasaklanmış olan şeyler.
Ayet-i kerimeleri okuyarak ya da dinleyerek metafizik çatışmalara giren müslüman metafizikçilerin çok güçlü olmaları, Kur'an-ı Kerim'in gerçekten Allah kelamı olması ile bağlantılı. Yoksa haşa büyü ile bağlantılı değil.