Rüyada deniz görmek maddi olarak rahatlamaya ve bereketlenmeye işaret eder. Yatırım yapabilir, yeni eşyalar alabilir veya para biriktirebilirsiniz. Ayrıca paranızın bereketi de artar. Yeni kazanç kapıları açılabilir. Rüyasında deniz gören kişinin gönlünde ne varsa gerçekleşir. Amaçlarına kolayca ulaşır, deniz gibi zengin ve renkli bir yaşam sürer diye tabir edilir.
Rüyada deniz görmek kazancınızın artacağına işaret etmektedir. Rüyada görülen deniz çoğunlukla hayra yorulur. Güzel bir deniz manzarası görmeniz manevi hayatınızdaki yükselmeye ve derinden gelen huzura delalet eder. Denizde dalgalar olsa bile hayırlı anlamı değişmez.
Rüyada deniz görmek kazancınızın artacağına işaret etmektedir. Rüyada görülen deniz çoğunlukla hayra yorulur. Güzel bir deniz manzarası görmeniz manevi hayatınızdaki yükselmeye ve derinden gelen huzura delalet eder. Denizde dalgalar olsa bile hayırlı anlamı değişmez.
Dünya genelinde, tedavi altında olan ya da ölmüş olan ama hali gizlenen mühim kişiler var. Sayıları gün gün artıyor.
Tayyip'in suni krizlere ihtiyacı var. Milleti bu suni krizlere inandırmaya ve kalabalıkları bir oldu bitti ile istediği yöne sevk etmeye ihtiyacı var.
Türkiye'deki hainlerin, kaçış için her an hazır tuttukları uçakları da uzaktan metafizikle bozabiliyoruz. Havada iken de düşürebiliyoruz. Pilotlarını da çarpabiliyoruz. Havada iken içinde yangın çıkartabiliyoruz. Depoyu patlatabiliyoruz. Uçakların kontrol sistemlerini bozabiliyoruz. Öyle ki pilotlara hiçbir şey olmaz, uçak kontrol dışı olur ve düşer de su-i kast izi de asla bulunamaz.
İtalya meselesine gelince...
27 Ocak 2023 Cuma günü, TSİ 17:00'ye kadar Meloni hükumeti devrilmişse ve yerine İstanbul'la yoluna devam etmek zorunluluğunda olduğunu kabullenmiş ve aklı başında bir hükumet gelmişse... Bu yeni hükumet acilen gerekli İstanbul yanlısı açıklamaları ve siyasi/mali hamleleri yapmışsa... İşte o şartlarda İtalya'nın bir şansı daha var.
Aksi halde, en büyük şirketleri bile kısa sürede batmış olan... Siyasi ve mali krizleri tsunami seviyede olan... Toplumsal sorunları ve halk ayaklanmaları dinmek bilmeyen... Sık sık silahlı iç çatışmalar yaşayan... Önümüzdeki 20 sene boyunca dertten derde düşecek, aç gezecek, sefilleri oynayacak, kimseden destek bulamayacak olan bir İtalya olacak... İhtimal ki bu sorunlar devleşerek devam ederken İtalya toprakları çok kısa sürede başka bir ülkenin hakimiyetine girecek. Bu, AB'ne de son darbelerden biri olacak. Detaylar değişebilir ama İtalya'nın önünde kesinlikle hayırlı bir süreç olmayacak.
27 Ocak 2023 Cuma günü, TSİ 17:00'ye kadar Meloni hükumeti devrilmişse ve yerine İstanbul'la yoluna devam etmek zorunluluğunda olduğunu kabullenmiş ve aklı başında bir hükumet gelmişse... Bu yeni hükumet acilen gerekli İstanbul yanlısı açıklamaları ve siyasi/mali hamleleri yapmışsa... İşte o şartlarda İtalya'nın bir şansı daha var.
Aksi halde, en büyük şirketleri bile kısa sürede batmış olan... Siyasi ve mali krizleri tsunami seviyede olan... Toplumsal sorunları ve halk ayaklanmaları dinmek bilmeyen... Sık sık silahlı iç çatışmalar yaşayan... Önümüzdeki 20 sene boyunca dertten derde düşecek, aç gezecek, sefilleri oynayacak, kimseden destek bulamayacak olan bir İtalya olacak... İhtimal ki bu sorunlar devleşerek devam ederken İtalya toprakları çok kısa sürede başka bir ülkenin hakimiyetine girecek. Bu, AB'ne de son darbelerden biri olacak. Detaylar değişebilir ama İtalya'nın önünde kesinlikle hayırlı bir süreç olmayacak.
İtalya'nın mevcut şartları gözler önünde ve zaten iki güne hükumet falan değişmez. Aslında sonuç şimdiden gözler önünde ama ben bürokratik teferruata da ayak uyduruyorum. Aslında biraz da işin tadını çıkartmak istiyorum. Zaten fark ediliyordur. Böyle liderlerin ve böyle ülkelerin sonunun nasıl olacağını bütün insanlık bir kez daha görsün diye de sözü, süreci uzatıyorum.
İtalya da ezilip geçilmeyi hak ediyor. İtalya'nın bünyesine de insanlık, iyilik, güzellik ters geliyor. Sorunlara, bünyenin tuhaflaşmasına ve sarsılmasına sebep oluyor. Her şey İtalya'da da o seviyede ters yüz olmuş.
İtalya'ya yapacaklarım zaten bana da uyar ve bu vesile ile de Vatikan denilen o çıbanı oradan yolar, söker atarım. İnsanlık bir rahat nefes alır. Çoluk, çocuk kurtulur.
Şu andan itibaren İtalya da yoğun sinyale girecek. Ankebut Ağına bağlı özel şirketleri, fabrikaları bile işlemez hale gelecek. Askeri, ordusu, donanması, hava kuvvetleri, hiçbir şeyi kalmayacak. Zaten batak haldeler ve zorlama ile ayakta duruyorlar, çok kısa sürede çökmüş olacak. Bir daha da oraya en iyi ihtimalle 20 sene insanca fırsatlar uğramayacak. 20 sene boyunca kendi kendini temizleyecek ya da ihtimal o ki bir başka el dışarıdan müdahale ederek orayı topluca kısa sürede temizleyecek.
Şimdi İtalya için de cenaze töreni hazırlıklarına başlayabilirler. Ankebut Ağına bağlı ülkelere şans/fırsat vermeye, kıymet bilmediklerinde ve yanlış safta kaldıklarında ezip geçmeye devam ediyoruz, edeceğiz.
İtalya da ezilip geçilmeyi hak ediyor. İtalya'nın bünyesine de insanlık, iyilik, güzellik ters geliyor. Sorunlara, bünyenin tuhaflaşmasına ve sarsılmasına sebep oluyor. Her şey İtalya'da da o seviyede ters yüz olmuş.
İtalya'ya yapacaklarım zaten bana da uyar ve bu vesile ile de Vatikan denilen o çıbanı oradan yolar, söker atarım. İnsanlık bir rahat nefes alır. Çoluk, çocuk kurtulur.
Şu andan itibaren İtalya da yoğun sinyale girecek. Ankebut Ağına bağlı özel şirketleri, fabrikaları bile işlemez hale gelecek. Askeri, ordusu, donanması, hava kuvvetleri, hiçbir şeyi kalmayacak. Zaten batak haldeler ve zorlama ile ayakta duruyorlar, çok kısa sürede çökmüş olacak. Bir daha da oraya en iyi ihtimalle 20 sene insanca fırsatlar uğramayacak. 20 sene boyunca kendi kendini temizleyecek ya da ihtimal o ki bir başka el dışarıdan müdahale ederek orayı topluca kısa sürede temizleyecek.
Şimdi İtalya için de cenaze töreni hazırlıklarına başlayabilirler. Ankebut Ağına bağlı ülkelere şans/fırsat vermeye, kıymet bilmediklerinde ve yanlış safta kaldıklarında ezip geçmeye devam ediyoruz, edeceğiz.
Almanya için de bir fırsat var...
Almanya'nın da en geç 27 Ocak 2023 Cuma günü TSİ 17:00'ye kadar vakti var. O an geldiğinde, Almanya hem resmi açıklamaları, hem resmi hamleleri/tavırları/kararları ile İstanbul yanlısı olduğunu, yeni ve muzaffer sisteme dahil olduğunu "açıkça" göstermemişse... Şu anda feci bir batak halindeki Almanya da tarihi bir fırsatı kaçırmış olacak.
Sonra hep beraber Almanya için de cenaze töreni hazırlıklarına geçebilirler. Çünkü İstanbul karşısında Almanya'yı da yerin altı ya da üstü destekleyemeyecek, varlıkta ve ayakta tutamayacak. İstanbul da Almanya'ya son yıkıcı darbeleri vuracak. Bu, şimdiden netleşmiş bir gerçek...
Öyle ise Almanya'nın sonunun nasıl olacağını da Almanya kendisi belirleyecek.
Almanya'nın da en geç 27 Ocak 2023 Cuma günü TSİ 17:00'ye kadar vakti var. O an geldiğinde, Almanya hem resmi açıklamaları, hem resmi hamleleri/tavırları/kararları ile İstanbul yanlısı olduğunu, yeni ve muzaffer sisteme dahil olduğunu "açıkça" göstermemişse... Şu anda feci bir batak halindeki Almanya da tarihi bir fırsatı kaçırmış olacak.
Sonra hep beraber Almanya için de cenaze töreni hazırlıklarına geçebilirler. Çünkü İstanbul karşısında Almanya'yı da yerin altı ya da üstü destekleyemeyecek, varlıkta ve ayakta tutamayacak. İstanbul da Almanya'ya son yıkıcı darbeleri vuracak. Bu, şimdiden netleşmiş bir gerçek...
Öyle ise Almanya'nın sonunun nasıl olacağını da Almanya kendisi belirleyecek.
Biz burada oyun oynamıyoruz. Ülkemizde idareyi resmen de ele alacağız ve bunun için gerekli olan dış şartları ayarlamak maksadıyla son müdahalelerimizi de yapıyoruz. Hepiniz de bunun farkındasınız ve zaten tekrar tekrar açıkça yazıyorum.
Türkiye içi şartlar çoktaannn elimizde... Türkiye dışına da son ayarı çekiyoruz ve hepinizin, mevcut taraflardan birini artık "açıkça" tercih etmesi gerekiyor. Ya Ankara ile birlikte yıkılacaksınız, yok olacaksınız ya da İstanbulla yolunuza devam ederek varlıkta ve ayakta kalacaksınız. Bütün mesele bu...
Herkese bunu tek tek anlatmanın manası yok. Herkes safını belirlesin ve bizi uğraştırmasın. Şu ana kadar bize söz vermiş olanlar da sözlerini derhal tutsunlar, kararlarını ilan etsinler ve saflarını netleştirsinler. Aksi halde söze itibar etmiyoruz. Herkes icraatı ile konuşacak.
Türkiye içi şartlar çoktaannn elimizde... Türkiye dışına da son ayarı çekiyoruz ve hepinizin, mevcut taraflardan birini artık "açıkça" tercih etmesi gerekiyor. Ya Ankara ile birlikte yıkılacaksınız, yok olacaksınız ya da İstanbulla yolunuza devam ederek varlıkta ve ayakta kalacaksınız. Bütün mesele bu...
Herkese bunu tek tek anlatmanın manası yok. Herkes safını belirlesin ve bizi uğraştırmasın. Şu ana kadar bize söz vermiş olanlar da sözlerini derhal tutsunlar, kararlarını ilan etsinler ve saflarını netleştirsinler. Aksi halde söze itibar etmiyoruz. Herkes icraatı ile konuşacak.
O da topa girdi
Dünyanın önde gelen kara paracıları çok paniklediler.
"Toz" kadar beyaz bir ülke olan Venezuela'nın gayr-i meşru Devlet Başkanı ve büyük kara paracı Nicolas Maduro da topa girdi. Çok darda olan, her an devrilmesi beklenen Tayyip'e destek çıkmaya çabaladı...
Maduro: "Erdoğan'ı ülkemizin büyük bir kardeşi olarak görüyoruz. Türk halkı bilmeli ki Erdoğan'ı çok seviyoruz çünkü o iyiliksever ve koca yüreklidir."
Dünyanın önde gelen kara paracıları çok paniklediler.
"Toz" kadar beyaz bir ülke olan Venezuela'nın gayr-i meşru Devlet Başkanı ve büyük kara paracı Nicolas Maduro da topa girdi. Çok darda olan, her an devrilmesi beklenen Tayyip'e destek çıkmaya çabaladı...
Maduro: "Erdoğan'ı ülkemizin büyük bir kardeşi olarak görüyoruz. Türk halkı bilmeli ki Erdoğan'ı çok seviyoruz çünkü o iyiliksever ve koca yüreklidir."
Rusya'daki ABD ve İngiliz uşakları, vaziyeti daha fazla idare edemiyorlar. Putin'in oyundan "yeni" düştüğünü açıklamak istiyorlar. Rusya'yı nasıl varlıkta ve ayakta ve tek parça tutabileceklerini bilemiyorlar.
Rusya'da şu anda çok başlılık da var. Ayrışma, giderek büyüyor. Zorunluluğu olmayanlar, Rusya'da bulunmamalılar. Çünkü Rusya'da her an her şey olabilir.
Rusya'da şu anda çok başlılık da var. Ayrışma, giderek büyüyor. Zorunluluğu olmayanlar, Rusya'da bulunmamalılar. Çünkü Rusya'da her an her şey olabilir.
Pek çok Ankebut Ağı ülkesinde, çok büyük hadiseler gizleniyor. Askeri sahadaki sarsıcı gerçekler de gizleniyor. Sabah olunca yataklarında ölmüş halde bulunan ve neden öldükleri bilinemeyen askerlerin sayısı giderek artıyor ve gizliyorlar. Sadece yataklarında ölenlerin değil, gün içinde iken olmadık bir anda ölüp yere yığılanların sayıları da artıyor. Üstelik, son zamanlarda daha sık yaşanan bu sarsıcı hadiseler, hayatta kalan askerlerde büyük korkulara, paniklere sebep oluyor. Bazı askerlerin durduk yerde karararak, kızararak, sanki yanmış gibi ölmeleri, bazı askerlerin surat ve vücut şekillerinin değişerek ölmeleri ise korkuları daha da artırıyor.
Uçakları uçmayan, gemileri çalışmayan, denizaltılarından haber alamayan orduların krizleri giderek büyüyor ama mümkün olduğunca gizlemek istiyorlar. Hükumetler ise sadece orduların krizleriyle değil, eş zamanlı olarak pek çok tuhaf krizle boğuşmak zorunda kalıyorlar.
Hükumetlerin mensuplarından olan kişilerin, idari kadrolardan olan tanınmış kişilerin bile peş peşe ve aniden öldüklerini, hangi yalanlarla/taktiklerle ve daha ne kadar süre saklayacabileceklerini biz de çok merak ediyoruz.
Uçakları uçmayan, gemileri çalışmayan, denizaltılarından haber alamayan orduların krizleri giderek büyüyor ama mümkün olduğunca gizlemek istiyorlar. Hükumetler ise sadece orduların krizleriyle değil, eş zamanlı olarak pek çok tuhaf krizle boğuşmak zorunda kalıyorlar.
Hükumetlerin mensuplarından olan kişilerin, idari kadrolardan olan tanınmış kişilerin bile peş peşe ve aniden öldüklerini, hangi yalanlarla/taktiklerle ve daha ne kadar süre saklayacabileceklerini biz de çok merak ediyoruz.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Almanya'nın İstanbul Sözleşmesi'ni şubat ayından itibaren 'tam olarak uygulayacağını' açıklamış.
Bütün insanlığın, başta da kadınların aleyhine olacak tarzda ve sinsice hazırlanmış olan o sözleşmenin ismini değiştirsinler ya da tamamen iptal edip başka bir yerde yeniden imzalasınlar. Cinsi sapıklıklara, fiziki ve manevi felaketlere sürükleyen o sözleşmenin adının "İstanbul sözleşmesi"ne çıkartılması da maksatsız değil... Lakin İstanbul bu oyunlara direndi, bu oyunları/tuzakları bozdu ve namussuzluğu tercih etmedi. İblis'in ve Deccal'ın dayattığı rezillikleri kabul etmedi.
Annalena ile aynı merkeze çalışan Tayyip'in ve çetesinin, bu milletin değerlerine daha fazla saldırmasına meydan vermedi.
Annalena ve benzerleri ne pislik yapacaklarsa, uzaktan uzaktan yapsınlar ve İstanbul'u buna karıştırmasınlar, alet etmesinler. Müslüman Türk milletine kendi sapıklıklarını dayatmak istemesinler. Bunu, perde arkasından, hukuksuz ve gayr-i meşru anlaşmalarla, paslaşmalarla yapmaya çalışmaktan da derhal vazgeçsinler.
İstanbul, hususiyle son iki buçuk senedir, bu gibi sapıkça hamleleri dünyanın dört bir yanında da baskılayan ve kaldıran tarzdaki mücadelesine tavizsiz şekilde devam edecek.
Bütün insanlığın, başta da kadınların aleyhine olacak tarzda ve sinsice hazırlanmış olan o sözleşmenin ismini değiştirsinler ya da tamamen iptal edip başka bir yerde yeniden imzalasınlar. Cinsi sapıklıklara, fiziki ve manevi felaketlere sürükleyen o sözleşmenin adının "İstanbul sözleşmesi"ne çıkartılması da maksatsız değil... Lakin İstanbul bu oyunlara direndi, bu oyunları/tuzakları bozdu ve namussuzluğu tercih etmedi. İblis'in ve Deccal'ın dayattığı rezillikleri kabul etmedi.
Annalena ile aynı merkeze çalışan Tayyip'in ve çetesinin, bu milletin değerlerine daha fazla saldırmasına meydan vermedi.
Annalena ve benzerleri ne pislik yapacaklarsa, uzaktan uzaktan yapsınlar ve İstanbul'u buna karıştırmasınlar, alet etmesinler. Müslüman Türk milletine kendi sapıklıklarını dayatmak istemesinler. Bunu, perde arkasından, hukuksuz ve gayr-i meşru anlaşmalarla, paslaşmalarla yapmaya çalışmaktan da derhal vazgeçsinler.
İstanbul, hususiyle son iki buçuk senedir, bu gibi sapıkça hamleleri dünyanın dört bir yanında da baskılayan ve kaldıran tarzdaki mücadelesine tavizsiz şekilde devam edecek.
Tayyip'in öleceğini ve hükumetin değişeceğini, aslında Türkiye'nin büyük değişeceğini anlatmış yine... Bütün bildiklerini anlatsa, dünya genelinde bütün liderlerin ve hükumetlerin bildiği sarsıcı gerçekleri Türk milleti de duymuş, öğrenmiş olur.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Yanan yanana...
Bu defa da Kirov'da Feodorovskaya Kilisesi, daha doğrusu satanist mabedi alev almış. Kiliselerde büyücülük ve ayincilik yapmamaları lazım. İyice renk/açık verir oldular. Lakin öyle olunca da daireler, lojmanlar, depolar, fabrikalar, dükkanlar patlıyor ve yanıyor. Bakalım ne yapacaklar...
Bu defa da Kirov'da Feodorovskaya Kilisesi, daha doğrusu satanist mabedi alev almış. Kiliselerde büyücülük ve ayincilik yapmamaları lazım. İyice renk/açık verir oldular. Lakin öyle olunca da daireler, lojmanlar, depolar, fabrikalar, dükkanlar patlıyor ve yanıyor. Bakalım ne yapacaklar...