Adaletin gereği bu...
Japon, Tayvan, Güney Kore, Çin, Hindistan şirketleri olarak gösterilen ve hepsi aslında Londra'dan yönetilen o büyük şirketler, çoktan dibi gördüler. Onları fonlayacak kara para işlerinin önünü büyük oranda zaten kestim. Bu ülkelerde, eldeki son nakitleri de kullandılar, bitirdiler. Ankebut Ağına bağlı diğer ülkelerden bunlara nakit para aktarılıyor ama bu bile yetmediği için sürekli karşılıksız para basıyorlar. Japonya gibi "gelişmiş ülke" tanımına dahil ettikleri bir Ankebut Ağı ülkesi, korona yalanları ile bir yandan halkın hareketlerini sınırlamak, harcamalarını kısmak ve bir yandan da kendi vatandaşlarını nakite çevirmek zorunda kalıyor.
Söylemiştim, üçüncü dünya savaşını çıkartacağımı... Bunun birkaç adım sonrası küresel buhran dedikleri seviyede ve açıkça bir devasa mali kriz... O da eşittir üçüncü dünya savaşı. Ankebut Ağı ülkeleri bile birbirlerine hücum edecekler, çünkü aç kalacaklar. İblis, boyut değiştirerek ve kendini gösterek talimatlar verse bile dinlemeyecekler.
Yansın zaten böyle bir dünya, neye yarar... Bebeklerin ve çocukların tecavüzlerle, işkencelerle öldürüldüğü bir dünyada... Toprağı, ekini, havası, gıdası bile bozulmuş olan böyle bir dünyada... Bunca şeytanlığı umursamayacak kadar insanlıktan çıkmış olan yetişkin yığınlar da toptan ölmeliler. Adaletin gereği bu...
| mfs
Japon, Tayvan, Güney Kore, Çin, Hindistan şirketleri olarak gösterilen ve hepsi aslında Londra'dan yönetilen o büyük şirketler, çoktan dibi gördüler. Onları fonlayacak kara para işlerinin önünü büyük oranda zaten kestim. Bu ülkelerde, eldeki son nakitleri de kullandılar, bitirdiler. Ankebut Ağına bağlı diğer ülkelerden bunlara nakit para aktarılıyor ama bu bile yetmediği için sürekli karşılıksız para basıyorlar. Japonya gibi "gelişmiş ülke" tanımına dahil ettikleri bir Ankebut Ağı ülkesi, korona yalanları ile bir yandan halkın hareketlerini sınırlamak, harcamalarını kısmak ve bir yandan da kendi vatandaşlarını nakite çevirmek zorunda kalıyor.
Söylemiştim, üçüncü dünya savaşını çıkartacağımı... Bunun birkaç adım sonrası küresel buhran dedikleri seviyede ve açıkça bir devasa mali kriz... O da eşittir üçüncü dünya savaşı. Ankebut Ağı ülkeleri bile birbirlerine hücum edecekler, çünkü aç kalacaklar. İblis, boyut değiştirerek ve kendini gösterek talimatlar verse bile dinlemeyecekler.
Yansın zaten böyle bir dünya, neye yarar... Bebeklerin ve çocukların tecavüzlerle, işkencelerle öldürüldüğü bir dünyada... Toprağı, ekini, havası, gıdası bile bozulmuş olan böyle bir dünyada... Bunca şeytanlığı umursamayacak kadar insanlıktan çıkmış olan yetişkin yığınlar da toptan ölmeliler. Adaletin gereği bu...
| mfs
Akademi Dergisi
BAE, batmış haldeki kaç Ankebut Ağı ülkesini eş zamanlı olarak fonlayabilir? Bunu ne kadar süre daha devam ettirebilir? BAE'ye uzaydan dolarlar ya da altınlar mı geliyor? Ellerini şıklattıklarında istedikleri kadar dolar ya da altın önlerinde mi oluyor?…
100 puanlık tek soru:
Kadraja girmiş şu kişiler arasında biyonik robot olmayan, gerçek dünya insanı olan bir kişi var mı?
Kadraja girmiş şu kişiler arasında biyonik robot olmayan, gerçek dünya insanı olan bir kişi var mı?
- Selemün Aleyküm efendim bugün bir rüya gördümde
Rüyamda sizin mekanınızdaydım mekan üstteki attığım fotoğraftaki renkte iç rengi değişik bir metalden yapılmış yep yeni rengi de daha koyuydu mekana girdiğimde bazı vatanseverleri gördüm bilgesayarın başında bir vatansever 3 taneside ayakta bir şeyler istişare ediyorlardı ses yankılanmıyordu yürürkende mekandan ses gelmiyordu içerisi sessiz ve çok güvenli bir yerdi hiç görmediğim teknolojik cihazlar vardı mekanın içinde mekan çok büyük olduğu için sizin ekininizden bir kişi bana mekanı gezdiriyordu ki diğer salona ortada kalan salonda köşenin yanında sizin bilgesayarınız vardı bilgrsayarın yanındada bilmediğim teknolojik aletler normal sizin bilgesayarınıza dokunmak yasak tı ama benim kullanmam bakmam için hiç bir şey söylemediler hatta öğrensin baksın diye de memnun oldu bilgesayara bakarken sizin hesabınızla karşılaştım ama bir bankada değildi bakiyeniz yazıyordu ordan anladım yüklü bir miktar bakiyenizde vardı ki ne olduğunu anlamadan bir anda düşmanlarınıza sizin bilgesayarınızdan 500 TL gönderdim yanlışlıkla sonra eyvah geldiğim nasıl bir yanlış yaptım ben bunun vebalini nasıl ödeyeceğim şimdi diye içimden geçirirken acaba kendi hesabımdan gerimi yüklesem diye düşündüm ama ikna olmadım sonra siz mekana geldiniz çok mutlu bir şekilde ben ses kayıtlarınızda bile bu kadar mutlu olduğunuzu görmedim benim telaşlı halimi görünce hemen bilgesayara doğru yöneldiniz sonra bana dönerek tamam tamam bişey olmaz artık bitti bunların işi der gibi buna benzer bir şey söylediniz sonra uyandım efendim
Rüyamda sizin mekanınızdaydım mekan üstteki attığım fotoğraftaki renkte iç rengi değişik bir metalden yapılmış yep yeni rengi de daha koyuydu mekana girdiğimde bazı vatanseverleri gördüm bilgesayarın başında bir vatansever 3 taneside ayakta bir şeyler istişare ediyorlardı ses yankılanmıyordu yürürkende mekandan ses gelmiyordu içerisi sessiz ve çok güvenli bir yerdi hiç görmediğim teknolojik cihazlar vardı mekanın içinde mekan çok büyük olduğu için sizin ekininizden bir kişi bana mekanı gezdiriyordu ki diğer salona ortada kalan salonda köşenin yanında sizin bilgesayarınız vardı bilgrsayarın yanındada bilmediğim teknolojik aletler normal sizin bilgesayarınıza dokunmak yasak tı ama benim kullanmam bakmam için hiç bir şey söylemediler hatta öğrensin baksın diye de memnun oldu bilgesayara bakarken sizin hesabınızla karşılaştım ama bir bankada değildi bakiyeniz yazıyordu ordan anladım yüklü bir miktar bakiyenizde vardı ki ne olduğunu anlamadan bir anda düşmanlarınıza sizin bilgesayarınızdan 500 TL gönderdim yanlışlıkla sonra eyvah geldiğim nasıl bir yanlış yaptım ben bunun vebalini nasıl ödeyeceğim şimdi diye içimden geçirirken acaba kendi hesabımdan gerimi yüklesem diye düşündüm ama ikna olmadım sonra siz mekana geldiniz çok mutlu bir şekilde ben ses kayıtlarınızda bile bu kadar mutlu olduğunuzu görmedim benim telaşlı halimi görünce hemen bilgesayara doğru yöneldiniz sonra bana dönerek tamam tamam bişey olmaz artık bitti bunların işi der gibi buna benzer bir şey söylediniz sonra uyandım efendim
Putin karakteri de Tayyip karakteri de benim devlet gücüyle tutuklanmamı istiyorlar. Çarşı çok karışabilir, herkes her şeye hazır olsun.
Bizim devletimizin kurumlarının başına sızmış kripto kimlikli vatan hainlerine ve kara paracılara asla itaat etmeyeceğiz.
Bizim devletimizin kurumlarının başına sızmış kripto kimlikli vatan hainlerine ve kara paracılara asla itaat etmeyeceğiz.
Bize her yol İstanbul...
Sıkıntı yok, ezer geçeriz.
Gerçek hükumetin kim olduğunu açıkça göstermiş ve hesap etmediğimiz, planlamadığımız bir zamanda devletimizin idaresini elimize resmen/açıkça almış oluruz. Bir de çok hain ölür. Dünya da karışır. Hepsi bu...
Sıkıntı yok, ezer geçeriz.
Gerçek hükumetin kim olduğunu açıkça göstermiş ve hesap etmediğimiz, planlamadığımız bir zamanda devletimizin idaresini elimize resmen/açıkça almış oluruz. Bir de çok hain ölür. Dünya da karışır. Hepsi bu...
Akademi Dergisi
Ortalık çok gergin ABD'nin de Rusya'nın hali çok kötü. İkisi de aslında bittiler. Kilitlendiler, oyundan düştüler. Yaşananlara inanamıyorlar. Gerçek hallerini göstermek de istemiyorlar. Gerçek hallerini daha fazla gizleyemeyeceklerini de biliyorlar. Sinirleniyorlar…
"Sinirleniyorlar, önünü sonu hesap etmedikleri kararlar alabilirler, hamleler yapabilirler. Bütün saha vaziyetin farkında olacak. Her yerde elimiz tetikte olacağız. Bazı hususlarda çılgınlık yapmaya yaklaşmışlarsa, biz önden hamleler yapacağız."
Zalim İran rejimi idamla yargılananlara savunma için sadece 15 dakika süre veriyor
7 Ocak'ta idam edilen 22 yaşındaki Muhammed'in hikayesi ve yargılanma süreci, İran'da yargılamaların ve idam cezalarının eylemlere karşı nasıl kullanıldığını da gözler önüne seriyor.
BBC Farsça Servisi'nin edindiği bilgiye göre, Muhammed'e kendisini savunmak için yalnızca 15 dakikadan az süre verildi.
Gözaltına alındıktan 65 gün sonra idam edilen Muhammed'in idam cezasına çarptırılması, İran'da otoritelerin protestocuları caydırmak için mahkemeleri nasıl kullandığını ortaya koyuyor.
Son olarak İngiltere için casusluk yapmakla suçlanan eski savunma bakan yardımcısı Ali Rıza Akbari'nin idam edilmesi, dünya genelinden tepki topladı ve birçok ülke tarafından kınandı.
"Casusluk" suçlaması ve protesto eylemleri arasında bir ilişki olmasa da, Akbari'nin hücre cezasına çarptırılması ve zor yoluyla "suçunu itiraf etmesi", diğer eylemcilerin yaşadıklarına benziyor.
7 Ocak'ta idam edilen 22 yaşındaki Muhammed'in hikayesi ve yargılanma süreci, İran'da yargılamaların ve idam cezalarının eylemlere karşı nasıl kullanıldığını da gözler önüne seriyor.
BBC Farsça Servisi'nin edindiği bilgiye göre, Muhammed'e kendisini savunmak için yalnızca 15 dakikadan az süre verildi.
Gözaltına alındıktan 65 gün sonra idam edilen Muhammed'in idam cezasına çarptırılması, İran'da otoritelerin protestocuları caydırmak için mahkemeleri nasıl kullandığını ortaya koyuyor.
Son olarak İngiltere için casusluk yapmakla suçlanan eski savunma bakan yardımcısı Ali Rıza Akbari'nin idam edilmesi, dünya genelinden tepki topladı ve birçok ülke tarafından kınandı.
"Casusluk" suçlaması ve protesto eylemleri arasında bir ilişki olmasa da, Akbari'nin hücre cezasına çarptırılması ve zor yoluyla "suçunu itiraf etmesi", diğer eylemcilerin yaşadıklarına benziyor.
İran'ın devlet eliyle yaptığı işkenceler, cinsi tacizler, tecavüzler, türlü insanlık suçları...
İdam cezasına çarptırılan Muhammed'in sokaklarda mendil satan babası Maşaallah Karami, İran gazetesi Etemad'a konuştu.
Babası, Muhammed'in idam cezasına çarptırıldığı gün, gözyaşları içerisinde kendisini aradığını aktardı. Muhammed telefonda şunları söyledi:
"Baba, cezamızı açıkladılar. Benimki idam. Anneme bir şey söyleme."
Babası, Muhammed'in masum olduğuna inandığını söyledi.
Ardından sosyal medyada "1500 tasvir" (1500 resim) adlı anonim bir hesap, Muhammed Mehdi'nin işkenceye uğradığına ilişkin bilgiler paylaştı.
Hesapta, Muhammed'in bir görüşmede ailesine, gardiyanlar tarafından dövüldüğünü ve bayıltıldığını söylediği aktarıldı.
Muhammed'in öldüğünü sanan gardiyanlar onu uzak bir bölgeye bıraktı ancak sonradan halen hayatta olduğu fark edildi.
Muhammed, güvenlik görevlilerinin kendisini tecavüzle tehdit ettiğini ve "her gün genital bölgelerine dokunduklarını" da açıkladı.
İdam cezasına çarptırılan Muhammed'in sokaklarda mendil satan babası Maşaallah Karami, İran gazetesi Etemad'a konuştu.
Babası, Muhammed'in idam cezasına çarptırıldığı gün, gözyaşları içerisinde kendisini aradığını aktardı. Muhammed telefonda şunları söyledi:
"Baba, cezamızı açıkladılar. Benimki idam. Anneme bir şey söyleme."
Babası, Muhammed'in masum olduğuna inandığını söyledi.
Ardından sosyal medyada "1500 tasvir" (1500 resim) adlı anonim bir hesap, Muhammed Mehdi'nin işkenceye uğradığına ilişkin bilgiler paylaştı.
Hesapta, Muhammed'in bir görüşmede ailesine, gardiyanlar tarafından dövüldüğünü ve bayıltıldığını söylediği aktarıldı.
Muhammed'in öldüğünü sanan gardiyanlar onu uzak bir bölgeye bıraktı ancak sonradan halen hayatta olduğu fark edildi.
Muhammed, güvenlik görevlilerinin kendisini tecavüzle tehdit ettiğini ve "her gün genital bölgelerine dokunduklarını" da açıkladı.
Zalim İran rejiminin savunmasız bıraktığı 'zanlılar'
Kerec'de idam edilen Muhammed Hüseyni de benzer bir yargı sürecinden geçti.
Ailesi hayatta olmadığı için sosyal medyadaki kampanyalarda "Hepimiz Muhammed'in ailesiyiz" sloganı kullanıldı.
BBC Farsça Servisi, zanlının bipolar bozukluğa sahip olduğunu öğrendi.
Öte yandan Muhammed Hüseyni, bağımsız bir avukatla savunma yapmayı başardı.
Avukat Ali Şerifzade Ardakani, onu cezaevinde ziyaret etti ve ardından şu tweet'i attı:
"Ziyaret boyunca ağladı. İşkenceyi anlattı, elleri bağlı şekilde dövüldüğünü, gözlerinin bağlandığını, kafasına tekme atıldığını, bilincini kaybettiğini söyledi."
Avukat Ardakani, "Suçu işlediğine dönük itiraflar işkence altında elde edildi ve yasal geçerliliği yoktur" dedi.
Temyiz Mahkemesi'ne itiraz eden avukat, mahkemeye 7 Ocak'ta çağrıldı.
Ancak yola çıktığı sırada, Muhammed Hüseyni'nin asılarak idam edildiğini öğrendi.
Ardından avukat da gözaltına alındı ancak kefaletle serbest bırakıldı.
Kerec'de idam edilen Muhammed Hüseyni de benzer bir yargı sürecinden geçti.
Ailesi hayatta olmadığı için sosyal medyadaki kampanyalarda "Hepimiz Muhammed'in ailesiyiz" sloganı kullanıldı.
BBC Farsça Servisi, zanlının bipolar bozukluğa sahip olduğunu öğrendi.
Öte yandan Muhammed Hüseyni, bağımsız bir avukatla savunma yapmayı başardı.
Avukat Ali Şerifzade Ardakani, onu cezaevinde ziyaret etti ve ardından şu tweet'i attı:
"Ziyaret boyunca ağladı. İşkenceyi anlattı, elleri bağlı şekilde dövüldüğünü, gözlerinin bağlandığını, kafasına tekme atıldığını, bilincini kaybettiğini söyledi."
Avukat Ardakani, "Suçu işlediğine dönük itiraflar işkence altında elde edildi ve yasal geçerliliği yoktur" dedi.
Temyiz Mahkemesi'ne itiraz eden avukat, mahkemeye 7 Ocak'ta çağrıldı.
Ancak yola çıktığı sırada, Muhammed Hüseyni'nin asılarak idam edildiğini öğrendi.
Ardından avukat da gözaltına alındı ancak kefaletle serbest bırakıldı.
Bunlar öyle Allahsız, kitapsız insan şeytanları ki benim susmam, konuşmamam ve yazmamam için her gün durmadan büyüler yaparken, zavallı bebekleri öldürüyorlar ve ağızlarına dikiş atıyorlar.
Dünya üzerinde bir tane satanist, bir tane mason, bir tane bu çeşit Yahudilerden ve Çingenelerden bırakmamamız lazım.
Dünya üzerinde bir tane satanist, bir tane mason, bir tane bu çeşit Yahudilerden ve Çingenelerden bırakmamamız lazım.
Elektrik, su, doğalgaz, internet, cep telefonu gibi faturalar üzerinden yaptıkları büyük soygunlara/vurgunlara... ÖTV ve benzeri isimlerle yaptıkları hukuksuz soygunlara... Aşırı yüksek vergilere... Alınan bunca vergilerden sonra her devlet kurumunda ayrıca işlem ücretleri, bilmem ne masrafları adı altında paralar toplanmasına...
İnsanlar itiraz edemesin diye... Ankebut Ağı ülkelerindeki milletlere topluca büyüler yapıyolar. Bazı ülkelerde fatura kağıtlarına bile topluca büyüler yapıyorlar.
İnsanlar, bu akıl almaz seviyedeki zulme ve soyguna isyan etmek, itiraz etmek istediğinde, içlerinde bir daralma, bir hal değişmesi oluyor ve yapamıyorlar.
İnsanlar itiraz edemesin diye... Ankebut Ağı ülkelerindeki milletlere topluca büyüler yapıyolar. Bazı ülkelerde fatura kağıtlarına bile topluca büyüler yapıyorlar.
İnsanlar, bu akıl almaz seviyedeki zulme ve soyguna isyan etmek, itiraz etmek istediğinde, içlerinde bir daralma, bir hal değişmesi oluyor ve yapamıyorlar.
Liderlerin hepsi nefesini tutmuş da İstanbul'dan gelecek haberleri bekliyorlar. İstanbul'un nasıl hamleler yapacağına bakıyorlar. Dünya genelinde büyük bir sinmişlik, hareketsizlik var.
Biden ile Kamala suretindeki biyonik robotlar da tamir edilmeye calışılıyor. Biden'ın içi hala boş...
Metafizik sinyaller, biyonik robotları ve içlerinde çalışan uzaylı kişileri büyük krizlere sokmaya devam ediyor.
Biden ile Kamala suretindeki biyonik robotlar da tamir edilmeye calışılıyor. Biden'ın içi hala boş...
Metafizik sinyaller, biyonik robotları ve içlerinde çalışan uzaylı kişileri büyük krizlere sokmaya devam ediyor.
Meral Akşener suretindeki biyonik robotun içinde bir metal kutu var. O kutunun içinde küçücük boyda bir uzaylı var. Kulakları uzun ince bir uzaylı... Rengi de yeşil ile gri alacası... O kutu, olağan dışı bir halde, bir saldırı ya da kaza anında, biyonik robot parçalansa bile o uzaylının hayatta kalabilmesi için de kullanılıyor.
Meral'in hala biyonik robot kopyaları var. Ciddi sorun olduğunda robotu değiştiriliyor. Lakin sorunlar bitmek bilmiyor. İç-dış sürekli çarpılıyor. İçindeki kişiler de sık sık değiştiriliyor ama Meral karakterinin de fazla yolu kalmamamış gibi görünüyor.
Meral'in hala biyonik robot kopyaları var. Ciddi sorun olduğunda robotu değiştiriliyor. Lakin sorunlar bitmek bilmiyor. İç-dış sürekli çarpılıyor. İçindeki kişiler de sık sık değiştiriliyor ama Meral karakterinin de fazla yolu kalmamamış gibi görünüyor.
Terörü ayakta tutmaya çabalıyorlar. Çünkü terör çökerse, terör örgütleri çökerse, mafyalar, hükumetler, holdingler, NATO, AB, BOP, ABD, Londra, herkes ve her şey çöker. Dolar da çöker, borsalar da çöker.
Bu nedenle ordumuzun Suriye'ye askeri operasyon yapmasını ve kara para işlerinin artmasını istiyorlar.
ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ.
Kanımızla, canımızla bedeller ödesek bile...
ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ.
Kanımızla, canımızla bedeller ödesek bile...