Tertemiz yapılacak
Yerli ve milli olacak
Türkiye'de emniyet teşkilatı çok kısa sürede kara paracılardan temizlenecek ve teşkilata silbaştan ayar çekilecek.
Vazifeler, yetkiler, haklar, iç denetleme mekanizmaları yeniden belirlenecek. Değişme o kadar kapsamlı olacak ki emniyet taşkilatına ait araçlar kırmızı ile siyah arasında renk geçişli araçlar olacaklar. Bu iki rengin yanında gerektiğinde beyaz renk de üçüncü renk olarak karıştırılarak kullanılacak.
Hiçbir ağırlığı, tesiri olmayan ve son derece basit/hafif bir duruşu olan mevcut tasarım/tercihler terk edilecek. O basit Fransız taklitçiliği hem emniyet teşkilatından hem de jandarma teşkilatından en kısa sürede kazınıp atılacak.
Arabalar haricinde kıyafetlerde de kırmızı siyah renk tercihleri hakim olacak. Emniyet teşkilatının hangi birimine ait olduğunu belli edecek şekilde, teşkilata ait kıyafetler ve arabalar üzerindeki renk geçişlerinde ve desenlerde de farklılıklar olacak.
Teşkilatın logosu da tamamen değiştirilecek ve arabaların üzerinde büyükçe teşkilat logosu da olacak. Logoda hilal ve yıldız belirgin şekilde öne çekilecek ve arabalarda da çok güzel bir tasarımla hilal ve yıldız bulunmuş olacak.
"Polis" kelimesi de terk edilecek, kullanılmayacak. Arabaların üzerinde de Polis yazmayacak, "Emniyet Teşkilatı" yazacak. Teşkilat mensuplarına da polis denilmeyecek ve "Emniyet memuru" ya da "kolluk" denilecek.
Fransız ve İtalyan araba markalarının araba modelleri de tercih edilmeyecek. Gerçekten yerli ve milli arabalarımızı yaptığımız ana kadar, bu iki ülkenin arabaları emniyet teşkilatımız tarafından satın alınmayacak ve kullanılmayacak.
Yerli ve milli olacak
Türkiye'de emniyet teşkilatı çok kısa sürede kara paracılardan temizlenecek ve teşkilata silbaştan ayar çekilecek.
Vazifeler, yetkiler, haklar, iç denetleme mekanizmaları yeniden belirlenecek. Değişme o kadar kapsamlı olacak ki emniyet taşkilatına ait araçlar kırmızı ile siyah arasında renk geçişli araçlar olacaklar. Bu iki rengin yanında gerektiğinde beyaz renk de üçüncü renk olarak karıştırılarak kullanılacak.
Hiçbir ağırlığı, tesiri olmayan ve son derece basit/hafif bir duruşu olan mevcut tasarım/tercihler terk edilecek. O basit Fransız taklitçiliği hem emniyet teşkilatından hem de jandarma teşkilatından en kısa sürede kazınıp atılacak.
Arabalar haricinde kıyafetlerde de kırmızı siyah renk tercihleri hakim olacak. Emniyet teşkilatının hangi birimine ait olduğunu belli edecek şekilde, teşkilata ait kıyafetler ve arabalar üzerindeki renk geçişlerinde ve desenlerde de farklılıklar olacak.
Teşkilatın logosu da tamamen değiştirilecek ve arabaların üzerinde büyükçe teşkilat logosu da olacak. Logoda hilal ve yıldız belirgin şekilde öne çekilecek ve arabalarda da çok güzel bir tasarımla hilal ve yıldız bulunmuş olacak.
"Polis" kelimesi de terk edilecek, kullanılmayacak. Arabaların üzerinde de Polis yazmayacak, "Emniyet Teşkilatı" yazacak. Teşkilat mensuplarına da polis denilmeyecek ve "Emniyet memuru" ya da "kolluk" denilecek.
Fransız ve İtalyan araba markalarının araba modelleri de tercih edilmeyecek. Gerçekten yerli ve milli arabalarımızı yaptığımız ana kadar, bu iki ülkenin arabaları emniyet teşkilatımız tarafından satın alınmayacak ve kullanılmayacak.
Japonya'nın maliyesi de çöktü. Kriz çok büyük seviyede.
Son çare olarak, gerçek olmayan korona pandemisine sığınabilirler. Korona yalanlarını hükumet, basın/medya ve akademisyenler üzerinden yayarak halkı panikletebilirler.
Bu sayede hukuksuz kısıtlamaları da uygulayarak olağan hayat akışını mümkün olduğunca yavaşalatabilir, halkın harcamalarını da kısıtlayabilirler. Aynı zamanda sözde ilaçlar, sözde aşılar üzerinden ve bu karambolde öldürülerek organları çalınan insanlar ve hayatta bırakılarak kaçırılan kadınlarla çocuklar üzerinden nakit döngüsünü artırmak isteyebilirler. Çin, iflasını açıkça ilan etmemek için bunu son aylarda çok denedi ama Çin bile bu hususta geri adım atmak zorunda kaldı. Japonya'nın ise hiç şansı yok.
Neler denerlerse denesinler, İstanbul'un üst üste inen sert yumrukları karşısında devrildiler, yıkıldılar. Nakavt olmamak için ayağa kalkmaya çalışıyorlar ama kalkamayacaklar.
Son çare olarak, gerçek olmayan korona pandemisine sığınabilirler. Korona yalanlarını hükumet, basın/medya ve akademisyenler üzerinden yayarak halkı panikletebilirler.
Bu sayede hukuksuz kısıtlamaları da uygulayarak olağan hayat akışını mümkün olduğunca yavaşalatabilir, halkın harcamalarını da kısıtlayabilirler. Aynı zamanda sözde ilaçlar, sözde aşılar üzerinden ve bu karambolde öldürülerek organları çalınan insanlar ve hayatta bırakılarak kaçırılan kadınlarla çocuklar üzerinden nakit döngüsünü artırmak isteyebilirler. Çin, iflasını açıkça ilan etmemek için bunu son aylarda çok denedi ama Çin bile bu hususta geri adım atmak zorunda kaldı. Japonya'nın ise hiç şansı yok.
Neler denerlerse denesinler, İstanbul'un üst üste inen sert yumrukları karşısında devrildiler, yıkıldılar. Nakavt olmamak için ayağa kalkmaya çalışıyorlar ama kalkamayacaklar.
Çok güldüm...
Kızamadım bile... Kızsam çok farklı karşılıklar verirdim.
Sputnik Türkiye'nin yazarı ve programcısı, gizli Ermeni vatan haini ve terörist Erkin Öncan'ı ve onu arkalamak isteyen herkesi bekliyorum.
İsteyenler, çoktan hükümsüz kalmış ve kilitlenmiş mahkemelere de koşabilirler. İsteyenler istedikleri tarzda mekanıma da gelebilirler. Bana hepsi uyuyor.
Kızamadım bile... Kızsam çok farklı karşılıklar verirdim.
Sputnik Türkiye'nin yazarı ve programcısı, gizli Ermeni vatan haini ve terörist Erkin Öncan'ı ve onu arkalamak isteyen herkesi bekliyorum.
İsteyenler, çoktan hükümsüz kalmış ve kilitlenmiş mahkemelere de koşabilirler. İsteyenler istedikleri tarzda mekanıma da gelebilirler. Bana hepsi uyuyor.
Silahsız şekilde çarşıda sivil gezen Amerikan askerinin kafasına, onlarca terörist arkadaşıyla birlikte çuval geçirmeye ve Türk rolü oynayan sol terörist yayın organlarında ucuzdan kahramanlaştırılmaya benzemez mfs'ye ve çevresine tehditler, hakareketler savurmak.
Kim kimin parmaklarını kıracakmış, mekanını basacakmış, haydi herkes tavrının, oyunun, restinin, piyonunun arkasında dursun ve bütün cihan görsün...
FSB gelecekse bile hiç sorun değil. İsterse o Şoygu ya da Lavrov ya da Putin de gelebilir. Doğu Perinçek de gelebilir, emrindeki PKK ve DHKP-C teröristleri de gelebilir. Hiç fark etmez...
Kim kimin parmaklarını kıracakmış, mekanını basacakmış, haydi herkes tavrının, oyunun, restinin, piyonunun arkasında dursun ve bütün cihan görsün...
FSB gelecekse bile hiç sorun değil. İsterse o Şoygu ya da Lavrov ya da Putin de gelebilir. Doğu Perinçek de gelebilir, emrindeki PKK ve DHKP-C teröristleri de gelebilir. Hiç fark etmez...
Erkin Öncan'ın evine gidip bakın. İntihar falan etmesin. Uyuşturucu komasından ölmesin. Sürekli etrafında olan terörist arkadaşlarından biri gelip kafasına sıkmasın.
Daha yargılanacak o...
Bütün rezilliği, karaktersizliği, teröristliği, hainliği, Türk ve İslam düşmanlığı, şeffaf yargılamalarla gözler önüne serilecek.
Daha yargılanacak o...
Bütün rezilliği, karaktersizliği, teröristliği, hainliği, Türk ve İslam düşmanlığı, şeffaf yargılamalarla gözler önüne serilecek.
Daha önce yazmıştım, şu Harici projesi de gizli Ermenilerin bir projesi... Sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde pek çok dizi ve sinema, Akademi Dergisi ve mfs rüzgarıyla yön bulduğu gibi, pek çok yayın/haber kuruluşu ya da hesabı/kanalı da mfs rüzgarıyla yön buluyor.
Harici de dış siyasette mfs Türkiye'sine baştan hazır şekilde yayın hayatına başladı. Mfs rüzgarına mümkün olduğunca ters düşmeyecekti.
İşte sanki beni bilmiyormuş, tanımıyormuş gibi yazıp söven gizli Ermeni Erkin Öncan da bu Harici projesinin içinde olanlardan... Erkin Öncan da yıllardır dikkatle yayınlarımı takip ediyor, hatta mfs Türkçesine çoktan uymaya başlamış olanlardan...
Bunların damarlarındaki kan bile mfs diye akar olmuş ama işte bu kadar da hain ve karaktersizler.
Harici de dış siyasette mfs Türkiye'sine baştan hazır şekilde yayın hayatına başladı. Mfs rüzgarına mümkün olduğunca ters düşmeyecekti.
İşte sanki beni bilmiyormuş, tanımıyormuş gibi yazıp söven gizli Ermeni Erkin Öncan da bu Harici projesinin içinde olanlardan... Erkin Öncan da yıllardır dikkatle yayınlarımı takip ediyor, hatta mfs Türkçesine çoktan uymaya başlamış olanlardan...
Bunların damarlarındaki kan bile mfs diye akar olmuş ama işte bu kadar da hain ve karaktersizler.
Sputnik Türkiye'nin mensuplarından biri olan Ceyda Karan da bir gizli Ermeni. Ceyda'nın kafası Erkin Öncan'ın kafasından katbekat fena halde...
Bunca aklı başında programcılar varken, aklı tamamen kırılmak üzere olan kişilerin neden her yerde olduklarını merak ettiyseniz, cevabı bu... Soyları, aileleri, çevreleri, teröristlikleri, hainlikleri sebebiyle tercih ediliyorlar.
Bunca aklı başında programcılar varken, aklı tamamen kırılmak üzere olan kişilerin neden her yerde olduklarını merak ettiyseniz, cevabı bu... Soyları, aileleri, çevreleri, teröristlikleri, hainlikleri sebebiyle tercih ediliyorlar.