Akademi Dergisi
2.13K subscribers
59.7K photos
24.9K videos
370 files
7.52K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Düze çıkamazlar

https://mfs.tv/?p=32580
Mükemmel Türkçe projesi

https://mfs.tv/?p=32583
Davut peygamber, Calut'u metafizikle mi yendi?

https://mfs.tv/?p=32586
Akademi Dergisi
Photo
- S.a. abi, belirtmek istemediğiniz mahkeme gibi bir durum mu var yoksa gerçekten metafizik çatışmalara mı yoğunlaşacaksınız?

Sizden ayrı kaldığımız her gün acı geçiyor abi. Hiçbir şeyin tadı kalmıyor.

= v.a.s. Hayır, ülkede hukuk sistemi mi mahkeme mi kaldı. Adalet sistemi ellerinde oyuncaktı, karşımda çoktan kilitlenip bir kenara atıldı.

Metafizik çatışmalar da değil. O mesele çoktan bitti. Artık en ağır saldırıları bile birkaç saat meşgul ediyor bizi...

Artık sona geldik. Türkiye de dünya da büyük bir kilitlenmişlik içinde ve bunu yönlendirecek tek kişi benim. Epeyi gürültülü şeyler yaşanacak olsa da hayra yönlendireceğim ve olması beklenenler olacak. Çok büyük hadiseler peş peşe, peş peşe yaşanacak.
Başlıyoruz

Tayyip'ten önce Bohçalı'nın filmi bitiyor. Bohçalı'yı her yerden kuşattık. Çemberi büyük bir hızla daraltacağız. On binlerce şehidin gerçek katili olan o hainin kafasını kopartmanın vakti geldi.

Tayyip'in ve benzeri yüzlercesinin tasmalarını elinde tutan ama kendisi de CIA'nın tasmalı köpeği olan o Bohçalı'nın kafasını gövdesinden ayırırken ve ayırdıktan sonra, Türkiye içinde ve dışında kimlerin karşımıza geçebileceğine de bakacağız. Dil uzatabilenin dilini kopartacağız. El uzatabilenin elini keseceğiz. Baş kaldırabilenin başını kopartacağız. Peşinden de sözde iktidar, sözde muhalif, o bilinen bütün hainleri toplayıp alacağız.

Başlıyoruz, buradan dönüş yok. üçüncü cihan harbi çıkacak olsa bile, nüfusumuzun yarısını kaybedecek olsak bile Türkiye'yi gerçek hürriyetine kavuşturacağız. Bunun için, en başta da o Bohçalı'nın kellesini alacağız.
Ele geçirilmiş devlet, Türkiye...

Önceki gün, İstanbul'da bir polis memuru, 25 yıl kesinleşmiş cezası olan bir mahkumu, tek başına olduğu halde bırakmadı, elinden kaçırmak istemedi...

Korkmadan, çekinmeden ve boş vermeden vazifesini icra etmek istedi. Bütün polis memurlarına örnek olacak bir davranış sergiledi. Mahkum kaçmak istedikçe, o da direndi. Haklı olarak silahını çekti ama mahkum silahı gördüğü halde kaçma teşebbüslerine yine de devam etti. Sonra da polis memuru, elinde tutamadığı, koşarak kaçmaya teşebbüs eden şahsı, profesyonel şekilde bacağından vurdu, kaçmasına izin vermedi.
Sonraki safhada da vazifesini en düzgün şekilde yaptı ve yaralı mahkumun kan kaybından ölmesine izin vermedi. Bacağındaki kan akışını kısıtlayarak, kan kaybını önledi.

Milletimizin vicdanında büyük takdir toplayan bu polis memuru, dün gözaltına alındı. Herkes şaşırdı...
Mahkum, kaçabilseydi, belki de daha fazla kişinin canına ya da malına zarar verecekti. Gündemdeki Sinan Ateş cinayetinin katil zanlılarından birinin, zaten dört senedir aranan ve hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan bir kişi olduğu meydana çıkmışken, üstüne bu hadise yaşandı.
Bu polis memuru neden, hangi hukuka dayanarak kusurlu görüldü? Neden gözaltına alındı? Ne yaşadığını bilemeden, Suçişleri Bakanı Solomon Soysuz'un sahadaki torbacılarına mı denk geldi? Ya da baş hain Devlet Bohçalı'nın eli silahlı katillerinden ya da sahadaki çocuk/organ kaçakçılarından birine mi denk geldi? Ya da MİT'e çalışan kara paracılardan, organcılardan, fuhuşçu pezevenklerden birine mi sıkmış oldu? Bu kurşun, neden devleti elinde resmen tutanlara sıkılmış gibi görüldü, bu takdir edilesi polis kimin ya da kimlerin emriyle gözaltına alındı?

MHPKK isimli organize suç, terör ve ihanet örgütünün merkez binasındaki kara paracı çetesine mi sıkmış oldu, bu vazifeli polis, bu milletin bu kurşununu? Bu polisin suçu ne, biri çıkıp anlatsın bu millete?
Devlet gücünü onlarca sene önce eline geçirmiş olan ve onlarca senedir devlet içinde devlet sistemi, paralel devlet sistemi işleten hainler, kara paracılar, gizli Ermeniler, gizli Yahudiler, masonlar, suçluları kollamaya dönük uygulamalar yaptıkları, yaptırdıkları için bu memleket bu gün bu halde değil mi? Bu ülke, bu millet bu hale çok zor getirildi, çok zaman aldı ve şimdi bu kurşun iyi insanların içlerine su serpti diye mi bu polis memuru kusurlu bulundu?
Mevzuat “Polis, hakkında tutuklama, gözaltına alma, zorla getirme kararı veya yakalama emri verilmiş olan kişilerin ya da suçüstü halinde şüphelinin yakalanmasını sağlamak amacıyla silah kullanmaya yetkilidir.” demiyor mu? Bir görünen mevzuatı, bir de görünmeyen, herkesin bilmediği bir mevzuatı mı var bu devletin?
Milletler arası suç, terör ve ihanet teşkilatı olan CIA adına, Türkiye'nin idaresine el koymuş olan... İstediği katili, caniyi hukuksuz şekilde ceza evinden çıkartıp makamında ağırlayan... İstediği kişiye mahkemeler üzerinden hukuksuzca istediği cezayı aldıran... İstediğine ceza evlerinde, istediğinde sokaklarda, istediğine hastahanelerde sıktıran o Devlet Bohçalı'nın kafasına sıkılması gerekmiyor muydu bu polis kurşununun? Polisimizin hatası bu mu?