Hamdi Akyol gizli Ermeni
İz yayınları gizli Ermenilerin
Mahir İz de gizli Ermeniydi
Mehmet Akif Ersoy'u da Mehmet Akif Ersoy bir gizli Hristiyan olduğu için tutardı.
Ayyaş olan, çok geçimsiz ve kıl karakterli biri olan, Türk ve İslam düşmanı herkesle her akşam hiç sorun yaşamadan içen Mehmet Akif Ersoy'un hangi rezilliği ispatla gözler önüne serilse de inatla Akif'i müdafaa ederdi.
Melcliste Müslüman milletvekillerinin, malum kripto/hain vekiller karşısında korkusuzca mücadele verip öldürüldükleri süreçte bile Akif hiçbir şey yapmadı. Umurunda bile olmadı. Müslümanlardan yana durmadı. Hatta kriptoların safındaydı. Mahir İz "Siz bakmayın tutanaklarda Üstad Mehmet Akif'in hiç geçmediğine... Gizli görüşmelerde aslan kesilir, hepsine rest çekerdi" diye uydururdu.
Bir geniş vakitte bunları da anlatırım. Şimdilik geçiyorum.
İz yayınları gizli Ermenilerin
Mahir İz de gizli Ermeniydi
Mehmet Akif Ersoy'u da Mehmet Akif Ersoy bir gizli Hristiyan olduğu için tutardı.
Ayyaş olan, çok geçimsiz ve kıl karakterli biri olan, Türk ve İslam düşmanı herkesle her akşam hiç sorun yaşamadan içen Mehmet Akif Ersoy'un hangi rezilliği ispatla gözler önüne serilse de inatla Akif'i müdafaa ederdi.
Melcliste Müslüman milletvekillerinin, malum kripto/hain vekiller karşısında korkusuzca mücadele verip öldürüldükleri süreçte bile Akif hiçbir şey yapmadı. Umurunda bile olmadı. Müslümanlardan yana durmadı. Hatta kriptoların safındaydı. Mahir İz "Siz bakmayın tutanaklarda Üstad Mehmet Akif'in hiç geçmediğine... Gizli görüşmelerde aslan kesilir, hepsine rest çekerdi" diye uydururdu.
Bir geniş vakitte bunları da anlatırım. Şimdilik geçiyorum.
Akademi Dergisi
Tahir Büyükkörükçü gizli Ermeniydi Çok büyük bir hain ve büyücüydü
Timurtaş Uçar da gizli Ermeniydi ve Çingene kırmarsıydı. Çingene yanı da zayıf değildi.
Son derece cahil, vasıfsız, asabi, kaba, kıt akıllı, lüzumsuz bir haindi. Çok geçimsiz bir şeydi. Bağırmaktan ve üfürmekten başka bir şey bilmezdi.
Sözde sohbetlerinin ses kayıtları her yerde... İncelendikçe görülecektir ki bilmediği türlü türlü İslami meselerlerde hep üfürürdü, uydururdu.
Oğlunun Milli Piyango İdaresinin başına getirilmesine herkes çok şaşırdı. Şaşılacak bir şey yok, bunlar hep böyleler...
Bunların Erbakan'ı, Said-i Nursi'yi ve benzerlerini ısrarla tutmaları, müdafaa etmeleri de hep gizli Ermeni paslaşmalarıydı.
Evinde rahatsızlandığında ailesi hemen doktor/ambulans çağırmak istedi, ona da izin vermedi. Öldü ve hesap vermeye gitti.
Son derece cahil, vasıfsız, asabi, kaba, kıt akıllı, lüzumsuz bir haindi. Çok geçimsiz bir şeydi. Bağırmaktan ve üfürmekten başka bir şey bilmezdi.
Sözde sohbetlerinin ses kayıtları her yerde... İncelendikçe görülecektir ki bilmediği türlü türlü İslami meselerlerde hep üfürürdü, uydururdu.
Oğlunun Milli Piyango İdaresinin başına getirilmesine herkes çok şaşırdı. Şaşılacak bir şey yok, bunlar hep böyleler...
Bunların Erbakan'ı, Said-i Nursi'yi ve benzerlerini ısrarla tutmaları, müdafaa etmeleri de hep gizli Ermeni paslaşmalarıydı.
Evinde rahatsızlandığında ailesi hemen doktor/ambulans çağırmak istedi, ona da izin vermedi. Öldü ve hesap vermeye gitti.
Kim olacak, gizli Ermeni münafığın teki...
Müslümanın yapacağı iş midir şu? Üstelik sözde öyle böyle değil de dev gibi bir alim baban olacak ve bunu yapacaksın?
Çevresinden kaç kişi "Yapma" ve "orada durma" demiş acaba? Dememişlerse neden dememişler?
Gerçekten müslümanlarsa nasıl içlerine sindirmişler? Allah yakar adamı, inanmıyorlar mı? Üstelik sadece oynamak gibi değil bu... On milyonlarca insanın kumarına, bir defa değil, bin defa değil, sayısız kere alet olmak, aracılık etmek bu ve hangi birinin hesabını verecek?
Hangi müslüman kişi bunu yapar ve hangi gerçek müslüman çevre bunu kabullenir de susar?
Geçiyorum, anlatılacak çok şeyler var ama onlar da sonraya kalıyor.
Müslümanın yapacağı iş midir şu? Üstelik sözde öyle böyle değil de dev gibi bir alim baban olacak ve bunu yapacaksın?
Çevresinden kaç kişi "Yapma" ve "orada durma" demiş acaba? Dememişlerse neden dememişler?
Gerçekten müslümanlarsa nasıl içlerine sindirmişler? Allah yakar adamı, inanmıyorlar mı? Üstelik sadece oynamak gibi değil bu... On milyonlarca insanın kumarına, bir defa değil, bin defa değil, sayısız kere alet olmak, aracılık etmek bu ve hangi birinin hesabını verecek?
Hangi müslüman kişi bunu yapar ve hangi gerçek müslüman çevre bunu kabullenir de susar?
Geçiyorum, anlatılacak çok şeyler var ama onlar da sonraya kalıyor.
Hep aynı hikaye...
Bir yanı Kürt, bir yanı Çingene, bir yanı Ermeni...
Hep öfke, hep dik başlılık, hep yılan dil, hep sorun, hep karanlık ruh halleri...
Gerçek Müslümanların başına gelenler de bunların başına gelmez, sistem bunları gerçekten engellemez ve sonra oldu sana büyük şair Abdürrahim Karakoç, Sezai Karakoç ve daha bilmem kimler kimler...
Hep de birbirleriyle bir aradalar, aynı çevrelerin içindeler.
Memlekette asırlardır gerçek Türkleri öyle baskı altına aldılar ki milliyetçi ve İslami şiirleri yazmak bile bu Ermeni/Çingene kırmalarına kaldı.
Bir yanı Kürt, bir yanı Çingene, bir yanı Ermeni...
Hep öfke, hep dik başlılık, hep yılan dil, hep sorun, hep karanlık ruh halleri...
Gerçek Müslümanların başına gelenler de bunların başına gelmez, sistem bunları gerçekten engellemez ve sonra oldu sana büyük şair Abdürrahim Karakoç, Sezai Karakoç ve daha bilmem kimler kimler...
Hep de birbirleriyle bir aradalar, aynı çevrelerin içindeler.
Memlekette asırlardır gerçek Türkleri öyle baskı altına aldılar ki milliyetçi ve İslami şiirleri yazmak bile bu Ermeni/Çingene kırmalarına kaldı.
Esad Coşan gizli Ermeniydi
Bu nedenle Erbakan'la ve teşkilatıyla arası iyi idi. Sonradan araları bozuldu ve asıl konu, Müslümanlardan vurdukları paraların bölüşülmesindeki adaletsizlikti. Bir de Erbakan'ın aşırı kibirli, alaycı, geçimsiz ve yalancı bir kişi olması, kendisi gibi kripto kişilere de hep yalan konuşup kazık atmasıydı.
Esad Coşan, gizli Ermeni Fethullah Gülen'le ve teşkilatıyla da uğraştı. Sonra burada duramadı ve yurt dışına sürgün oldu. Orada şüpheli bir trafik kazasıyla öldü. Bunlar da yakında mahkemelerin konuları olacak.
Zaman aşımı denen saçmalık da olmayacak.
Adı geçen Metin Karabulut da gizli Ermeni.
Bu nedenle Erbakan'la ve teşkilatıyla arası iyi idi. Sonradan araları bozuldu ve asıl konu, Müslümanlardan vurdukları paraların bölüşülmesindeki adaletsizlikti. Bir de Erbakan'ın aşırı kibirli, alaycı, geçimsiz ve yalancı bir kişi olması, kendisi gibi kripto kişilere de hep yalan konuşup kazık atmasıydı.
Esad Coşan, gizli Ermeni Fethullah Gülen'le ve teşkilatıyla da uğraştı. Sonra burada duramadı ve yurt dışına sürgün oldu. Orada şüpheli bir trafik kazasıyla öldü. Bunlar da yakında mahkemelerin konuları olacak.
Zaman aşımı denen saçmalık da olmayacak.
Adı geçen Metin Karabulut da gizli Ermeni.
Mehmet Şevket Eygi'nin soyunun bir yanının Rum/Ermeni, bir yanının da Yahudi olduğunu yazmıştım. Ayrıca çok eskiden beri MİT casusu olduğunu da yazmıştım.
Sıfatına bakılmaz Çingene bir münafık olduğu halde Allah dostu diye pazarlanan İngiliz piyonu Nazım Kıbrısi'yi... Sıfatına bakılmaz Kürt/Ermeni/Çingene kırması bir pislik herif olduğu halde Bediüzzaman diye pazarlanan Said-i Nursi'yi... Ve benzeri kripto kişileri, Mehmet Şevket Eygi'nin hala inatla müdafaa etmesinin sebebinin bu olduğunu, kendisinin de kripto olması olduğunu yazmıştım. O sıra, yine etkili bazı kişilerin de gerçek kimliklerini ve maksatlarını peş peşe yazmıştım.
Kısa süre sonra ben haksız şekilde ceza evine konuldum. Yazdığım o yazılara dair hiç kimse bana hiçbir şey soramadı. Çıktığımda Mehmet Şevket Eygi de gerçek yüzünü yazdığım kişilerden bazıları da şüpheli şekillerde ölmüşlerdi. Aralarında çok yüksek rütbeden emekli olmuş subaylar da vardı.
Söz konusu bütün yayınlarım Akademi Dergisi arşivinde bulunabilir.
| mfs
Sıfatına bakılmaz Çingene bir münafık olduğu halde Allah dostu diye pazarlanan İngiliz piyonu Nazım Kıbrısi'yi... Sıfatına bakılmaz Kürt/Ermeni/Çingene kırması bir pislik herif olduğu halde Bediüzzaman diye pazarlanan Said-i Nursi'yi... Ve benzeri kripto kişileri, Mehmet Şevket Eygi'nin hala inatla müdafaa etmesinin sebebinin bu olduğunu, kendisinin de kripto olması olduğunu yazmıştım. O sıra, yine etkili bazı kişilerin de gerçek kimliklerini ve maksatlarını peş peşe yazmıştım.
Kısa süre sonra ben haksız şekilde ceza evine konuldum. Yazdığım o yazılara dair hiç kimse bana hiçbir şey soramadı. Çıktığımda Mehmet Şevket Eygi de gerçek yüzünü yazdığım kişilerden bazıları da şüpheli şekillerde ölmüşlerdi. Aralarında çok yüksek rütbeden emekli olmuş subaylar da vardı.
Söz konusu bütün yayınlarım Akademi Dergisi arşivinde bulunabilir.
| mfs