Akademi Dergisi
2.15K subscribers
60.5K photos
25.6K videos
370 files
7.57K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Mehmet Güllüoğlu gizli Ermeni
Yavuz Bahadıroğlu (gerçek ismi Niyazi Birinci) gizli Ermeni

Leyla Başaran da gizli Ermeni
Alper Gencer gizli Ermeni
Osman Egin gizli Ermeni

Hıyanet İşleri Başkanlığına bağlı olan Haseki ise Türkiye'deki en büyük fitne merkezlerinden biri... Küfrün kalelerinden, burçlarından biri. Tıpkı Mısır'daki ez Ezher gibi, Haseki de müftü diye hep bu kriptoları yetiştirip her bir yere yaydı.

Hem de milletimizin vergileri ile yetiştirdi ve besliyor.
Erhan Erken gizli Ermeni
Akademi Dergisi
Photo
Sınırsız üfürüyorlar

İki gizli Ermeni (Beyza Hakan, Ercan Han Üşümez) bir araya gelmişler, serbest meydanda sınırsız üfürüyorlar.

Öyle üfürüyor ki şu Ercan Han Üşümez, dakikada birkaç farklı üfürmeye denk gelebiliyoruz.

Sürekli Türklük, Müslümanlık, Kur'an-I Kerim, vatan, millet vurgusu yaparken, bir yandan da en temel islami kavramları bile bilmediğini tekrar tekrar gözler önüne seriyor ve kendini rezil edip duruyor.

Bu kadar ilimsiz, vasıfsız, art niyetli, faydasız ve muzır bir kişi, sözde Türk Youtube kanallarında "üstad" muamelesi görüyor. Bunların hepsinin yaptığı gibi konuları hep Hristiyanların ve Yahudilerin işine gelecek şekilde çarpıtıyor. Onu bari vasıfla yapsa da bu kadar suçüstü olmasa...

Şu gizli Ermeniler, acayip bir alemler... Bu ülkede hiç gerçek Türk ve Müslüman kalmadığını falan mı düşünüyorlar ya da neyin kafasıın yaşıyorlar, hepsi ot ya da toz kafası mı, ben anlayamıyorum.

Koca ülkede birileri çıkar "Dur, orada dur. Hey, yavaş yavaş.... Bunu neye dayanarak söylüyorsun? Bunca şeyi nasıl birbirine katıp katıştırıyorsun?" der, orada işi biter.

Şu memleketin haline bir bakın... İslami meseleleri değil, derin İslami meseleleri anlatmak, açmak, yorumlamak... Şu Ercan Han isimli gizli Ermeni kütüğe ve ibneye mi kalmış?

Tahammül edilesi şey değil...
Akademi Dergisi
Photo
Ben size hakikati anlatayım

Şu kripto kimlikli hainler, sık sık ekranlara ya da Youtube kanallarına çıkıp "CERN'de neler oluyor, neye ulaşılmak isteniyor" diye konuşuyorlar ama gerçeği hiç anlatmıyorlar.

CERN de bir satanist projesi... Orada çok çok yüksek sayıda satanist ayinleri yapılıyor. Dünya insanlığına, en çok da Müslüman Türklere ve İstanbul'a karşı yapılan o ayinler sırasında İblis'e her yaştan ve cinsiyetten dünya insanları ve ayrıca hayvanlar kurban ediliyor. Bu sırada işkence, tecavüz ve her şeytanlık yapılıyor ve aynı zamanda topluca ve çok ağır büyüler yapılmış oluyor. Bunlarla, en çok da insanlığın zihinlerinin bulanıklaşması, konuları anlamaması, her şeytanlığa karşı tepkisiz kalmaları hedefleniyor.

Lakin CERN'ün yapılmasında ve kullanılmasında asıl maksat, ayinler yapmak değil. Asıl maksat, dünyanın etrafını kuşatmış olan Kaf dağını yani Van Allen radyasyon kuşağı da denilen enerji kalkanını yani Zülkarneyn seddini aşmak. O setti bozabilmek, dağıtabilmek için CERN'de çok derin çalışmalar ve denemeler yapıyorlar.

Bunları yapanlar da aslında dünya insanları ve devletleri değiller. O setti aşamadıkları için en az 8 bin senedir bu dünyada mahsur kalmış olan ve yer altı şehirlerinde gizlice yaşayan uzaylı türler, bu işin de arkasındalar.

Bu işin de yer yüzü planında görünen merkezi Londra... Dünyada insanlığa zararlı ne kadar iş varsa, ne kadar satanist varsa, ne kadar proje/şirket varsa, bir şekilde sonunda Londra'ya bağlıdır.

Şu programdaki Dilara Sayan, Olgun Aydoğdu ve Serhat Ahmet Tan da gizli Ermeniler ve Londra merkezli sisteme bilinçli şekilde çalışıyorlar. Bu nedenle ekranlarda yer bulabiliyorlar, iyi para kazanabiliyorlar. Ruhlarını Şeytan'a çoktan satmışlar.

| mfs
Mahşerin dört atlısı

Beyza Hakan, Haluk Özdil, Kazım Yurdakul ve Metin Arık... Dördü de gizli Ermeniler.
Akademi Dergisi
Photo
Mümkün, mümkün...

Bütün bir milleti ya da bütün insanlığı tesiri altına alacak büyüler yapmak mümkün ve bunlar insanlık tarihi boyunca hep yapıldı, yapılıyor.

Bunların yapılmasını, bir cin olan ve bütün insanlığa düşman olan İblis istiyor.

Dünyadaki dünyalı ve uzaylı bütün satanistler yani İblis'in peşinden gidenler de zaten topluca ayinler yaparak (aynı süre içinde dünyanın farklı farklı yerlerinde grup grup halinde ayinler yaparak) insanlığa topluca büyüler de yapıyorlar. Ya da eş zamanlı olarak dünyanın her yerinde benzer büyüleri yaparak da bunu yapıyorlar.

Mehmet Ali Bulut da onlardan biri, ileri seviyede büyücü bir gizli Ermeni.

Programdaki Ertan Özyiğit, Ali Selman Demirbağ ve Ümit Özdemir de gizli Ermeniler. Onlar da cincilik, büyücülük işlerinde boş değiller.

Şu Ali Selman Demirbağ, on yıldır tutmadıkça, talep görmedikçe zorlanıyor, milletin önüne çıkartılıyor. Çok vasıfsız bir kişi olduğu halde, mesela Akademi Dergisinde ya da yerli yabancı kitaplarda ya da web sitelerinde yıllar yıllar öncesinde anlatılmış olduğu halde belli başli konularda, oradan buradan toplayarak yeniden kitaplar yazıyor. Buna rağmen hala sahada kalabiliyor. Her seviyeden izleyici, Ali Selman'ın bu halini ve vasatın altındaki duruşunu kısa sürede fark ettiği halde, yine de ekranlara çıkmak böyle gizli Ermeniler için mümkün oluyor.

Sonra versinler gazı, demokrasi, basın hürriyeti, ifade hürriyeti diye diye...

Ne güzel memleket be...

| mfs
Bakın burada da üç gizli Ermeni bir arada...

Ertan Özyiğit, Mehmet Ali Bulut, Abdurrahman Dilipak...

Konuşuyorlar boş meydanda, Kur'an, ayet, hadis, İslam, vatan, millet, insanlığın geleceği diye diye... Küresilciler" diye diye... Gölgesinden korkan ve çoktan İstanbul tarafından bütün planları yıkılmış olan zavallılar hakkında, Türk kamuoyunda korku imparatorluğu kuruyorlar. Zihinleri yönlendiriyorlar. Siyasi konulara dair konuşmalarında ve yazılarında da türlü ihanetleri organize şekilde icra ediyoralr.

Yetmiyor da sonra bir anda veriyorlar ayarı "İncil'de şöyle..." diye diye...

Sonra bir ara gazı daha "Tevrat'ta şöyle" diye...

"Muharref İncil", "muharref Tevrat" bile demiyorlar. İki sayfada bir kendini yalanlayan ve tahrif olmuş bir Tevrat'a dayanan yorumlarla ve birbirine tezat onlarca kopyası bulunan tahrif edilmiş bir İncil'le dayanan yorumlarla, İslami meseleleri öğreniyor Türk milleti ve hususiyle de Türk gençleri...

Bu nedenle fonluyorlar sözde Türk olan şu kanalları, hesapları ve çıkan sözde Türk uzmanları, yazarları, akademisyenleri...

Bunlar hep Londra'nın işleri... Güya memlekette MİT var, Emniyet Teşkilatının ayrıca istihbarat birimi var. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı var. Hepsinin başına kendi adamlarını çoktan yerleştirmişler, dışarıdan düşman gelmesine gerek bile kalmamış, kaleyi içten içten yıkmakla meşguller.

Sahi ne oldu? Abdurrahman Dilipak'ın ve kızının gizli Hristiyanlar olduklaırnı iddia ettim ben... Her gün, her saat, düzenli olarak Akademi Dergisi yayınlarını takip eden bu kişiler, bundan haberdar mı olmadılar, oldularsa neden topluca susuyorlar? Onlar susuyorlarsa adli makamlar ne yapıyorlar?

Şu saatten sonra şunlara yayıncılık imkanlarını kullandıranlar değil, selam verenler bile vatana ihanete yardım ve yataklıktan yargılanırlar. Onlar da idam cezaları alırlar. Şunları hala toplatıp almamış olan adli yetkililerin de sonu aynı olur.

| mfs
Hülya Eraydın Argunşah gizli Ermeni
Abdülhalik Aker gizli Ermeni
Rasim Özdenören gizli Ermeni
Kübra Sönmezışık gizli Ermeni
Başak Sayan gizli Ermeni
Mehmet Kısakürek gizli Ermeni