Toz gibi duruyor
İki gizli Ermeni yine çıkıp üfürmüşler... Yine her şeyi birbirine katmışlar, Kafaları milyon olmuş.
Yıllardır Akademi Dergisi'ni büyük dikkatle takip ediyorlar, çok konular bulup yayınlar yapıyorlar ama işlerine geldiği kadar... Müslümanlara yaramasın diye, işlerine gelmeyen yanları görmezden geliyorlar. Sonra ortaya bulama bir şeyler çıkıyor. İzleyenlerin, dinleyenlerin de kafaları yanıyor.
Bu büyük sorun yetmezmiş gibi, bir de ağır metafizik musallat altındalar. Lakin bütün bunlar bile şu videodaki kafaya ulaşmaya yetmez.
Başlıklar dikkatimi çekti diye tıkladım. Yine dakikalarım boşa gitti. Gizli Ermeni, MİT piyonu, vatan haini, çift kimlikli omurgasız Hüseyin Hakkı Kahveci'nin konuştuklarına zor odaklandım. Herifin kaşı, gözü, kafası, boynu, kolları, elleri, parmakları acayip oynuyor. İlkay Buharalı konuşurken, dinleyemiyor. Kendini durduramıyor. Sadece saniyeler içinde bile krize giriyor, kendini geri atıyor. İki yanağını hava ile şişiriyor. Gözleri tuhaflaşıp sağa sola kaçıyor. Bedeninin her yeri, kendi kontrolünün/iradesinin dışında hareket ediyor. Bir bedende birçok kişilik ve irade var.
Herhangi bir medeni ülkede korumalı bir klinikte koruma altına alınır ama burası Türkiye... Herif de malum ihanet odaklarının piyonu ve gizli Ermeni. Hal böyle olunca bunlar bir de başkalarına doğruları anlatan adamlar olarak meydanda dururlar. Seksen milyonluk ülkede bir tane düzgün Türk evladı yokmuş, anlatamazmış gibi...
Hayatı boyunca kopuk yaşamış, hep gerçekte olmadığı bir rolü, Türk rolünü oynamış. Samimi, içten olamamış. Çift kimlikle yaşamış. Sürekli yalanlar, palavralar, eğip bükmeler, endişeler, gerginlikler ile işini yapmış. Dolayısyla sürekli ağır psikolojik baskı altında yaşamış. Üstüne musallat... Lakin yine de bunlar, bir kişiyi bu kafaya ulaştırmaz. Bence işin içinde ottan tozdan bir şeyler de olmalı.
Şu programın her dakikasında mfs, mfs, Akademi Dergisi, yayınlar, müdahaleler, ayetlere ve hadislere yaptığı izahlar, peşinden dünya genelinde yaşananlar, Türkiye'de ve dünyada yaptıkları diye diye konuşacakları geliyor, yapamıyorlar. Çünkü mfs gerçek Türk, gerçek Müslüman... Mfs onlardan olsa yeni Adıtürk yaparlardı. Laf söyletmezlerdi.
Oyalanıp dursunlar. Zaten sayılı günleri var.
| mfs
İki gizli Ermeni yine çıkıp üfürmüşler... Yine her şeyi birbirine katmışlar, Kafaları milyon olmuş.
Yıllardır Akademi Dergisi'ni büyük dikkatle takip ediyorlar, çok konular bulup yayınlar yapıyorlar ama işlerine geldiği kadar... Müslümanlara yaramasın diye, işlerine gelmeyen yanları görmezden geliyorlar. Sonra ortaya bulama bir şeyler çıkıyor. İzleyenlerin, dinleyenlerin de kafaları yanıyor.
Bu büyük sorun yetmezmiş gibi, bir de ağır metafizik musallat altındalar. Lakin bütün bunlar bile şu videodaki kafaya ulaşmaya yetmez.
Başlıklar dikkatimi çekti diye tıkladım. Yine dakikalarım boşa gitti. Gizli Ermeni, MİT piyonu, vatan haini, çift kimlikli omurgasız Hüseyin Hakkı Kahveci'nin konuştuklarına zor odaklandım. Herifin kaşı, gözü, kafası, boynu, kolları, elleri, parmakları acayip oynuyor. İlkay Buharalı konuşurken, dinleyemiyor. Kendini durduramıyor. Sadece saniyeler içinde bile krize giriyor, kendini geri atıyor. İki yanağını hava ile şişiriyor. Gözleri tuhaflaşıp sağa sola kaçıyor. Bedeninin her yeri, kendi kontrolünün/iradesinin dışında hareket ediyor. Bir bedende birçok kişilik ve irade var.
Herhangi bir medeni ülkede korumalı bir klinikte koruma altına alınır ama burası Türkiye... Herif de malum ihanet odaklarının piyonu ve gizli Ermeni. Hal böyle olunca bunlar bir de başkalarına doğruları anlatan adamlar olarak meydanda dururlar. Seksen milyonluk ülkede bir tane düzgün Türk evladı yokmuş, anlatamazmış gibi...
Hayatı boyunca kopuk yaşamış, hep gerçekte olmadığı bir rolü, Türk rolünü oynamış. Samimi, içten olamamış. Çift kimlikle yaşamış. Sürekli yalanlar, palavralar, eğip bükmeler, endişeler, gerginlikler ile işini yapmış. Dolayısyla sürekli ağır psikolojik baskı altında yaşamış. Üstüne musallat... Lakin yine de bunlar, bir kişiyi bu kafaya ulaştırmaz. Bence işin içinde ottan tozdan bir şeyler de olmalı.
Şu programın her dakikasında mfs, mfs, Akademi Dergisi, yayınlar, müdahaleler, ayetlere ve hadislere yaptığı izahlar, peşinden dünya genelinde yaşananlar, Türkiye'de ve dünyada yaptıkları diye diye konuşacakları geliyor, yapamıyorlar. Çünkü mfs gerçek Türk, gerçek Müslüman... Mfs onlardan olsa yeni Adıtürk yaparlardı. Laf söyletmezlerdi.
Oyalanıp dursunlar. Zaten sayılı günleri var.
| mfs
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
İşte bunlar...
Deccal'ın ordusu işte bunlar...
Şifreleri öğrendiniz, biliyorsunuz...
Şimdi... Her gün, her saat, Türklük, vatan, millet edebiyatı yaparken, yine her gün, her saat gerçek Türk ve İslam değerlerine sövüp duran, sahte kahramanları övüp duran Hüseyin Hakkı Kahveci'nin Twitter profiline bir bakın.
Kimleri takip ettiğine bakın. Bakarken şifrelemelere dikkat edin.
Türkiye'nin neden iki buçuk asırdır belini doğrultamadığını, hep daha kötü, hep daha kötü hale geldiğini görün... Başına kurtarıcı olarak geçen kişilere tabi olunca, her şeyin her defasında neden daha berbat olduğunu görün... İç düşmanları, Türk rolü oynayan hainleri görün. Nasıl da organize halde ve sinsice ihanet ettiklerini görün.
Deccal'ın ordusu işte bunlar...
Şifreleri öğrendiniz, biliyorsunuz...
Şimdi... Her gün, her saat, Türklük, vatan, millet edebiyatı yaparken, yine her gün, her saat gerçek Türk ve İslam değerlerine sövüp duran, sahte kahramanları övüp duran Hüseyin Hakkı Kahveci'nin Twitter profiline bir bakın.
Kimleri takip ettiğine bakın. Bakarken şifrelemelere dikkat edin.
Türkiye'nin neden iki buçuk asırdır belini doğrultamadığını, hep daha kötü, hep daha kötü hale geldiğini görün... Başına kurtarıcı olarak geçen kişilere tabi olunca, her şeyin her defasında neden daha berbat olduğunu görün... İç düşmanları, Türk rolü oynayan hainleri görün. Nasıl da organize halde ve sinsice ihanet ettiklerini görün.
Rolden role geçiyor
Her gün kaç tane gizli Ermeni ve Yahudi haine, hain diyorum. Pislik diyorum. Kara paracı diyorum. Daha neler neler diyorum.
Şayet onlar öyle kişiler değilse, ben yalan, hakaret ve iftira suçlarını mevcut kanunlara göre de işliyorum. Korkudan adliyelere bile gidemiyorlar. Zira bana değil, onlara operasyon ve yargılama yapılması, mevcut kanunların da gereği... Gitseler, kendilerini ihbar etmiş olacaklar. Adli makamlardaki binlerce gizli Ermeni ve Yahudi savcı ile hakimi zora düşürecekler.
Üstelik ben hep etkili ya da yetkili kişilere dair bu kelimeleri kullanıyorum.
Köşeye sıkışmış vatan haini bir gizli Ermeni (Bülent Erdeğer), bakın yine de kendini savunmaya çalışırken nasıl da şekilden şekle giriyor. Nasıl da rolden role geçiyor
Bir de karşısında takipçilerimi değil de beni görse, galiba kalp krizi geçirecek.
Bülent Şahin Erdeğer'in soyu da meydanda ve kripto kişilerle dolu, faaliyet çevresi de meydanda ve kritpo kişilerle dolu.
Tıka basa gizli Yahudi ve Ermeni dolu olan adalet sisteminin karşımda yıllardır kilitlenmiş vaziyette olduğunu en iyi bilenlerden biri de Bülent Şahin Erdeğer...
| mfs
Her gün kaç tane gizli Ermeni ve Yahudi haine, hain diyorum. Pislik diyorum. Kara paracı diyorum. Daha neler neler diyorum.
Şayet onlar öyle kişiler değilse, ben yalan, hakaret ve iftira suçlarını mevcut kanunlara göre de işliyorum. Korkudan adliyelere bile gidemiyorlar. Zira bana değil, onlara operasyon ve yargılama yapılması, mevcut kanunların da gereği... Gitseler, kendilerini ihbar etmiş olacaklar. Adli makamlardaki binlerce gizli Ermeni ve Yahudi savcı ile hakimi zora düşürecekler.
Üstelik ben hep etkili ya da yetkili kişilere dair bu kelimeleri kullanıyorum.
Köşeye sıkışmış vatan haini bir gizli Ermeni (Bülent Erdeğer), bakın yine de kendini savunmaya çalışırken nasıl da şekilden şekle giriyor. Nasıl da rolden role geçiyor
Bir de karşısında takipçilerimi değil de beni görse, galiba kalp krizi geçirecek.
Bülent Şahin Erdeğer'in soyu da meydanda ve kripto kişilerle dolu, faaliyet çevresi de meydanda ve kritpo kişilerle dolu.
Tıka basa gizli Yahudi ve Ermeni dolu olan adalet sisteminin karşımda yıllardır kilitlenmiş vaziyette olduğunu en iyi bilenlerden biri de Bülent Şahin Erdeğer...
| mfs
Şu yayında gizli Ermeni Bülent Şahin Erdeğer'in yanında bulunan Sinan Canan (sin-an can-an) da bir gizli Ermeni.
Sinan, Adnancı suç ve terör örgütünün mensubu ve bir yanı Ermeni bir yanı Yahudi olan Caner Taslaman'ın da kankalarından...
Yazmıştım, ben yıllar önce Bülent'e zaten Caner Taslaman fitnesini söndürmeye oynarken sarmıştım. Bunların hepsi bir ekip...
Hepsi de İslam dinine, Müslümanlara ve Türk kültürüne sinsice saldıran kişiler. İzledikleri yol ise, İngiliz casusu ve mason İslam düşmanı sözde İslam alimlerinin, asırlardır izlediği yolun aynısı.
Zaten ara ara geçmişteki o kişileri muteber alimler gibi kaynak da gösterirler.
Seksen milyon ülkedeki herkesi ahmak mı zan ediyorlar bunlar...
Sinan, Adnancı suç ve terör örgütünün mensubu ve bir yanı Ermeni bir yanı Yahudi olan Caner Taslaman'ın da kankalarından...
Yazmıştım, ben yıllar önce Bülent'e zaten Caner Taslaman fitnesini söndürmeye oynarken sarmıştım. Bunların hepsi bir ekip...
Hepsi de İslam dinine, Müslümanlara ve Türk kültürüne sinsice saldıran kişiler. İzledikleri yol ise, İngiliz casusu ve mason İslam düşmanı sözde İslam alimlerinin, asırlardır izlediği yolun aynısı.
Zaten ara ara geçmişteki o kişileri muteber alimler gibi kaynak da gösterirler.
Seksen milyon ülkedeki herkesi ahmak mı zan ediyorlar bunlar...
Bu yayında, gizli Ermeni Bülent Şahin Erdeğer'in yanındaki Sedat Doğan da gizli Ermeni...
İkisi de PKK teröristleri gibi görünüyorlar. Zaten PKK kadroları çoğunlukla Kürtlerden değil, bu gibi gizli Ermenilerin Kürt rolü oynayanlarından oluşuyor. YPG, SDG ve diğer sol terör örgütü bilinenler de hep aynı... ASALA dahi bunların akrabalarından oluşuyordu.
İkisi de PKK teröristleri gibi görünüyorlar. Zaten PKK kadroları çoğunlukla Kürtlerden değil, bu gibi gizli Ermenilerin Kürt rolü oynayanlarından oluşuyor. YPG, SDG ve diğer sol terör örgütü bilinenler de hep aynı... ASALA dahi bunların akrabalarından oluşuyordu.
Bu yayında, gizli Ermeni vatan haini Bülent Şahin Erdeğer'in yanındaki Alişan Şahin de bir gizli Ermeni...
Yıllardır tekrar ediyorum ki Ermeni, Yahudi, şu, bu olmak suç da ayıp da değildir. Gerçek kimliği ile yaşayan ve bu ülkeye ihanetler, kötülükler etmeyen hiçbir Ermeniye, hiçbir Yahudiye, sen neden Ermenisin ya da Yahudisin demedik biz.
Biz ırkçı da değiliz, kafatasçı hiç değiliz. Adaletsiz de değiliz.
Bunları bilmiyormuş gibi Bülent Erdeğer'in kendini savunma çabası sırasında öyle cümleler kurması, ayrıca yalancılık, münafıklık ve karaktersizlik.
Türkiye hukuk devleti olsa, kurum ve kuruluşlarımız şu kripto kişiler tarafından ele geçirilmemiş olsa, şunların hepsi seneler önce vatana ihanet suçlaması kapsamında toplanıp alınırlardı. Şimdiye, senelerdir içeride yatıyor olurlardı.
Yıllardır tekrar ediyorum ki Ermeni, Yahudi, şu, bu olmak suç da ayıp da değildir. Gerçek kimliği ile yaşayan ve bu ülkeye ihanetler, kötülükler etmeyen hiçbir Ermeniye, hiçbir Yahudiye, sen neden Ermenisin ya da Yahudisin demedik biz.
Biz ırkçı da değiliz, kafatasçı hiç değiliz. Adaletsiz de değiliz.
Bunları bilmiyormuş gibi Bülent Erdeğer'in kendini savunma çabası sırasında öyle cümleler kurması, ayrıca yalancılık, münafıklık ve karaktersizlik.
Türkiye hukuk devleti olsa, kurum ve kuruluşlarımız şu kripto kişiler tarafından ele geçirilmemiş olsa, şunların hepsi seneler önce vatana ihanet suçlaması kapsamında toplanıp alınırlardı. Şimdiye, senelerdir içeride yatıyor olurlardı.
Yıllar önce suç üstü yaptığım halde hala Bülent Şahin Erdeğer'i ve benzerlerini ekrana çıkartan TV 5 de zaten Erbakancı gizli Hristiyanların TV kanallarından biri...
Kanal 7 de öyle... Yıllar yıllar önce, Kanal 7'de hangi filmlerin yayınlanacağına karar veren, bu kısmı denetleyen kişinin bir Hristiyan olduğu meydana çıkmıştı. Basında yer bulmuştu. Sözde İslami bir TV kanalında, bu kadar kritik ehemmiyete sahip bir konumda bir Hristiyanın bulunması çok büyük tartışma konusu olunca, söz konusu şahıs "Ne var bunda, Hristiyan olmam işimi yapmama mani değil" mealinde cümlelerle kendini savunmayı denemişti.
Ayrıca Kanal 7'nin, sinsice Hristiyan aile yapısını reklam edip yaymaya çalışan batı dizilerini yayınladığı da hep konu oldu. Bunlar da basında yer buldu.
Ahmet Hakan gibi azıl Türk ve İslam düşmanı gizli Ermeniler bile Kanal 7'den yani Erbakancı gizli Hristiyanların teşkilatından yetişip geldiler. Milli Gazete de onlarca yıldır gizli Hristiyanların ve Yahudilerin yayın organı olarak faaliyet gösterdi, gösteriyor.
1999'daki büyük operasyonda, çok sayıda somut delilerle birlikte suç üstü olmalarından sonra bile, Adnan Oktar suç, terör ve ihanet teşkilatına, tepe tepe kullandırdılar o sözde Milli Gazete'yi... Hatta o gazete denilmez paçavrayı uzun süre Adnanlar yani kara paracılar, yani gizli Yahudiler ve Hristiyanlar yani ABD ve İngiltere finanse ettiler.
Orada tesettürlü kadın yazar diye yazanlar bile Adnan'ın suç örgütüne bağlı gizli Ermeni ve gizli Yahudi örgüt üyeleriydi. 99 yılında Erbakan'ın partisinden bazı önde gelen kişiler "Bu kadınların, bu Adnan Oktarcı erkeklerin bizim partimizde ve yayın kuruluşlarımızda ne işi var" diye isyan ettiler. Yaşanan tartışmalar basında yer buldu.
Öldüğü 2011 yılında bile Necmettin Erbakan haini, elinde Adnan Oktar adına basılmış Yahudi/Hristiyan tuzağı kitaplarla, Star TV de gizli Ermeni Uğur Dündar'ın yayınına çıktı. O kitapları, o tarihte bile mutebermiş gibi gösterdi...
Oğlu Fatih Erbakan, Adnan Oktar'a yıllarca medhiyeler düzdü. Adnan Oktar da Fatih Erbakan'a medhiyeler düzdü. Fatih Erbakan, Adnan Oktar'ın kara paracı teşkilatı ile iç içe olmanın sebebiyle, daha ilk gençlik yıllarından itibaren cinsi sapığın teki oldu. Cinsi sapılarda görülen bir yüz ifadesine sahip oldu. Şimdi dahi, yaşı hiç ileri olmadığı halde, bedeni çökük ve bitik halde. Yüzüne ise bakılamıyor. Çünkü Adnan Oktarcıların en yoğun olarak faaliyet gösterdiklkeri saha fuhuş sahası... (13 yıllık Akademi Dergisi arşivinde bu konularda yapılmış yayınlar hep var. Bakılabilir...)
Kanal 7 de öyle... Yıllar yıllar önce, Kanal 7'de hangi filmlerin yayınlanacağına karar veren, bu kısmı denetleyen kişinin bir Hristiyan olduğu meydana çıkmıştı. Basında yer bulmuştu. Sözde İslami bir TV kanalında, bu kadar kritik ehemmiyete sahip bir konumda bir Hristiyanın bulunması çok büyük tartışma konusu olunca, söz konusu şahıs "Ne var bunda, Hristiyan olmam işimi yapmama mani değil" mealinde cümlelerle kendini savunmayı denemişti.
Ayrıca Kanal 7'nin, sinsice Hristiyan aile yapısını reklam edip yaymaya çalışan batı dizilerini yayınladığı da hep konu oldu. Bunlar da basında yer buldu.
Ahmet Hakan gibi azıl Türk ve İslam düşmanı gizli Ermeniler bile Kanal 7'den yani Erbakancı gizli Hristiyanların teşkilatından yetişip geldiler. Milli Gazete de onlarca yıldır gizli Hristiyanların ve Yahudilerin yayın organı olarak faaliyet gösterdi, gösteriyor.
1999'daki büyük operasyonda, çok sayıda somut delilerle birlikte suç üstü olmalarından sonra bile, Adnan Oktar suç, terör ve ihanet teşkilatına, tepe tepe kullandırdılar o sözde Milli Gazete'yi... Hatta o gazete denilmez paçavrayı uzun süre Adnanlar yani kara paracılar, yani gizli Yahudiler ve Hristiyanlar yani ABD ve İngiltere finanse ettiler.
Orada tesettürlü kadın yazar diye yazanlar bile Adnan'ın suç örgütüne bağlı gizli Ermeni ve gizli Yahudi örgüt üyeleriydi. 99 yılında Erbakan'ın partisinden bazı önde gelen kişiler "Bu kadınların, bu Adnan Oktarcı erkeklerin bizim partimizde ve yayın kuruluşlarımızda ne işi var" diye isyan ettiler. Yaşanan tartışmalar basında yer buldu.
Öldüğü 2011 yılında bile Necmettin Erbakan haini, elinde Adnan Oktar adına basılmış Yahudi/Hristiyan tuzağı kitaplarla, Star TV de gizli Ermeni Uğur Dündar'ın yayınına çıktı. O kitapları, o tarihte bile mutebermiş gibi gösterdi...
Oğlu Fatih Erbakan, Adnan Oktar'a yıllarca medhiyeler düzdü. Adnan Oktar da Fatih Erbakan'a medhiyeler düzdü. Fatih Erbakan, Adnan Oktar'ın kara paracı teşkilatı ile iç içe olmanın sebebiyle, daha ilk gençlik yıllarından itibaren cinsi sapığın teki oldu. Cinsi sapılarda görülen bir yüz ifadesine sahip oldu. Şimdi dahi, yaşı hiç ileri olmadığı halde, bedeni çökük ve bitik halde. Yüzüne ise bakılamıyor. Çünkü Adnan Oktarcıların en yoğun olarak faaliyet gösterdiklkeri saha fuhuş sahası... (13 yıllık Akademi Dergisi arşivinde bu konularda yapılmış yayınlar hep var. Bakılabilir...)
Gizli Ermeni Bülent Şahin Erdeğer'e yer verilen Gerçek Gazete isimli mecra da gizli Ermenilerin ve Ali Tarakçı da gizli Ermeni...
Bunların gerçek Türk ve Müslüman bir kişiye bile yer verdiğini göremezsiniz.
Yıllardır mfs rüzgarıyla yaşıyorlar, Türkiye'de dünyada nelere sebep olduğumu takip edip şaşıyorlar ve hemen peşimden, artık sadece saatler sonra bile Akademi Dergisinden beslenerek yayınlar yapıyorlar ama bana yer vermeleri bir kenara dursun, adımı bir kere telaffuz ettiklerini bile göremezsiniz.
Aksine, adım çıkmasın, yayılmasın, sansür kırılmasın diye organize bir şekilde dikkatli ve gayretli olduklarını görürsünüz. Anlattığım faydalı şeylerin, bunların mecralarında şekilden şekle sokularak, kendilerine ayarlanarak izleyiciye sunulduğunu görürsünüz.
Hatta benden sürekli beslendikleri halde, benim anlattıklarımı eğip büküp, adımı telaffuz edemeden bana taş atanları görürsünüz. Ne kadar hayırlı, faydalı şeyler yapıyorsam, onların tesirini kırmaya, olduğundan başka hale dönüştürmeye, zihinleri bulandırıp daraltmaya, konuları sulandırmaya çalıştıklarını görürsünüz.
Bunların hepsi böyle...
Bunların gerçek Türk ve Müslüman bir kişiye bile yer verdiğini göremezsiniz.
Yıllardır mfs rüzgarıyla yaşıyorlar, Türkiye'de dünyada nelere sebep olduğumu takip edip şaşıyorlar ve hemen peşimden, artık sadece saatler sonra bile Akademi Dergisinden beslenerek yayınlar yapıyorlar ama bana yer vermeleri bir kenara dursun, adımı bir kere telaffuz ettiklerini bile göremezsiniz.
Aksine, adım çıkmasın, yayılmasın, sansür kırılmasın diye organize bir şekilde dikkatli ve gayretli olduklarını görürsünüz. Anlattığım faydalı şeylerin, bunların mecralarında şekilden şekle sokularak, kendilerine ayarlanarak izleyiciye sunulduğunu görürsünüz.
Hatta benden sürekli beslendikleri halde, benim anlattıklarımı eğip büküp, adımı telaffuz edemeden bana taş atanları görürsünüz. Ne kadar hayırlı, faydalı şeyler yapıyorsam, onların tesirini kırmaya, olduğundan başka hale dönüştürmeye, zihinleri bulandırıp daraltmaya, konuları sulandırmaya çalıştıklarını görürsünüz.
Bunların hepsi böyle...
Akademi Dergisi
Photo
Şuraya da bir bakın...
Müslüman rolü oynayarak sürekli İslam'a saldırmış olan İran Ermenisi Ali Şeriati...
Son dönemde Türkiye'de Müslümanların başına bela olmuş gizli Ermeni münafık İhsan Eliaçık tarafından yalanlarla, üfürmelerle Türk milletine anlatılacak...
Yanında kim var? Gizli Ermeni Bülent Şahin Erdeğer var. Nerede bir ihanet, bir kandırma, bir münafıklık, bir casusluk varsa, orada hep kripto kişiler var ve ilgili kısımlardan Bülent Şahin Erdeğer de var.
Ali Şeriati'nin itikadı ve kitapları o kadar bozuk ki tartışmaya açık bir yanı bile yok. Konuyu inceleyip çalışıp hala Ali Şeriati'yi müdafaa eden kişinin, aklında bir sorun yoksa, kalbinde var demektir. Münafıktır, haindir, muzırdır demektir.
Oda TV'nin gizli Ermeni yatağı olduğunu gördünüz. İhsan Eliaçık'ı yıllarca nasıl korumaya ve sahada tutmaya çabaladıklarını birkaç dakika Oda TV'de aratmalar yaparak bile görebilirsiniz.
Müslüman rolü oynayarak sürekli İslam'a saldırmış olan İran Ermenisi Ali Şeriati...
Son dönemde Türkiye'de Müslümanların başına bela olmuş gizli Ermeni münafık İhsan Eliaçık tarafından yalanlarla, üfürmelerle Türk milletine anlatılacak...
Yanında kim var? Gizli Ermeni Bülent Şahin Erdeğer var. Nerede bir ihanet, bir kandırma, bir münafıklık, bir casusluk varsa, orada hep kripto kişiler var ve ilgili kısımlardan Bülent Şahin Erdeğer de var.
Ali Şeriati'nin itikadı ve kitapları o kadar bozuk ki tartışmaya açık bir yanı bile yok. Konuyu inceleyip çalışıp hala Ali Şeriati'yi müdafaa eden kişinin, aklında bir sorun yoksa, kalbinde var demektir. Münafıktır, haindir, muzırdır demektir.
Oda TV'nin gizli Ermeni yatağı olduğunu gördünüz. İhsan Eliaçık'ı yıllarca nasıl korumaya ve sahada tutmaya çabaladıklarını birkaç dakika Oda TV'de aratmalar yaparak bile görebilirsiniz.
Söz konusu yayının son kısmına da bir bakın...
Samet Akten bile bir şifreleme... Bunların hepsi birbirlerini biliyorlar ve buluyorlar.
Yayın adresi: https://www.dunyabizim.com/havadis/olumunun-ardindan-34-yil-gecti-h6681.html
Samet Akten bile bir şifreleme... Bunların hepsi birbirlerini biliyorlar ve buluyorlar.
Yayın adresi: https://www.dunyabizim.com/havadis/olumunun-ardindan-34-yil-gecti-h6681.html