Rüyada Kalkmak

Rüyada kalkmak, harekete geçmek, sabırla beklenilen zamanın geldiğine inanarak kendini ortaya atmak anlamına gelir. İş yaşamında rüya sahibi için atağa geçeceği bir fırsat yakalayacağını vurgulayan rüya, parlak bir kariyer sahibi olmaya da vurgu yapar. Tembellikten vazgeçip, daha çalışkan biri olmak için azmeden rüya sahibinin, herkesi hayretler içinde bırakacak disiplini sayesinde, ailesinin kendisinden beklediği başarıyı nihayet gösterecek olduğuna ve kendisine olan güvenini de bu sayede kazanarak, ilerisi için doğru kararlar alıp, daha cesaretli davranacak gücü kendinde bulacağına alamet eder. Kalktığını gören kişiler hastalıklarından kurtulup, eski sağlıklı ve huzurlu hayatlarına geri döner ve sevdikleri ile daha sosyal bir hayata kavuşurlar.

Rüyada Oturduğu Yerden Kalkmak
Yaşlı kimseler için işlerini devretme zamanı geldiğine alamet olan rüya aynı zamanda kişi hayattayken sevdiklerine mirasını paylaştırma kararı alacağına, hakça ve eşit bir şekilde bölüştüreceği mirası sayesinde geri kalan ömrünü huzur içinde tamamlayacağına alamet eder. Rüya sahibinin mevki değiştirmesine veya iş değişikliği yaparak önemli bir kurumun başına geçmesine de işaret eden rüya, yeniliklerin, iyi başlangıçların ve güçlü bir kariyerin de habercisidir. Bu rüya aynı zamanda zihinsel olarak kişinin hayatına farklı bir yön çizmeye hazır olduğunun da göstergesidir.

Rüyada sitem görmek, arkadaşlarına yeterli ilgi göstermeyen rüya sahibine kırılan dostların varlığına ve kişinin duyacağı kırıcı sözlere alamet eder. Aile içinde istenmeyen bazı konuşmalar, kıyaslamalar yapılacağı gibi, iş yerinde de hak edilen mevkiye başkasının geçtiğini görerek yaşanacak hayal kırıklığına tabir edilir. Kişinin aldığı bazı kararların ailesi tarafından akıl dışı ya da çılgınca bulacağını bildiren rüya, aynı zamanda aile üyeleri ile özellikle baba ile kişinin arasındaki soğuk rüzgarlara da işaret eder. İşine aşırı derecede yoğunlaşan rüya sahibinin eşine ve ailesine karşı daha az vakit ayırmasının sonucunda ilişkilerinde ciddi bir zayıflama olacağını ve herkesin kişiye karşı mesafe alarak soğuk davranacağını bildirir. Anlayış görmek istenilen bir döneme de işaret eden rüya, kişinin kendisini anlaşılamamış olarak görmesinin de alametidir.

Rüyada tepe görmek, kadri yüce olan bir kişinin varlığı ile tabir edilir. Bu kişi ulu ve bilge kimse olarak yorumlanır. Bir kitap kadar engin bilgilerle dolu olmasının yanı sıra, yüce gönüllüğü ve ulvi oluşu ile çevresinde büyük saygınlık ve itibar görüyor, çok kişi de kendisi gibi olmak için gayret sarf ediyor demektir. Rüyada tepe görmek, rüya sahibi için ileride bu meziyetlere sahip olabilmesi adına yanında pişmeye çalıştığı yüce kişiye delalet eder.

Rüyada Dağ Görmek
Rüyada dağ görmek çok hayırlı bir rüyadır. Rüyada dağ gören kişi ülke yönetiminde söz hakkı bulunan üstün yetkilerle donatılır, işinde bulunabilecek en üst mevkie erişir, toplum içinde otorite, söz ve saygınlık sahibi olur. Rüyada bir dağın zirvesinde Allah’a el açıp ona şükreden kişi hayatı boyunca adaletli ve vicdanlı bir kişi olacak demektir.

Eğer bir kimse rüyasında bir dağın yamacında dini vecibesini yerine getiriyorsa devletin üst kademelerinde resmi bir görevde, geniş yetkilerle bir memurluk işine atanır. Bir kişi eğer rüyasında dağdan indiğini görürse maddi zarara ve kayıplara uğrar. Bir kişi dağda rampa bir yoldan çıktığını görürse bu onun yaşayacağı vicdan azabına delalet eder.

Rüyada Dağa Tırmanmak

Rüyasında dağa tırmandığını gören kişi, dişiyle tırnağıyla kazıyarak, kazancına haram bulaştırmadan iyi bir yerlere gelecek ve işinde başarılı olacak demektir.

S.a. hocam. Ben de rüya tabiri soracağım. Meşguliyetlerinizin arasında sizi rahatsız ediyorum. Kusura bakmayın.
2 gün önce rüyamda metale benzeyen grimsi bir şey var ve onun etrafında da şeffaf bir doğal taş gibi bir şey birleşik. Ben buna sarılıp uçuyorum. Uçmak için enerjimi bundan alıyormuşum. Bulutların arasında da uçuyorum. Alçakta da uçuyorum. İlk başta tereddüt ediyorum korkuyorum. Sonra alışıyorum. Bildiğim yerleri de uçarak geziyorum. Hatta köyümün üzerinde bile uçuyorum. Bilmediğim yerleri de uçarak geziyorum. Birinci rüyam bu.
Başka rüyamda ise çok yüksek dağın hatta dağların tepesindeymişim. Yanımda sadece babamı tanıyorum. Diğer kimseleri seçemiyorum. Buralarda servi ağaçlarından seyrek olarak çokça görüyorum. Bir de bir sürü askeri heykeller, büstler görüyorum. Hatta bir tanesinde 82 veya 83 yazısı görüyorum. 1982 abimin doğum tarihi diyorum. Dağın havası çok temizmiş. İçime çekerek çok temiz hava diyorum. Hem de dağın yüksekliğini kastederek.

v.a.s. Bu rüyada sen başkasını temsilen kendini görmüşsün ve bu rüyan, yakında Türkiye'de siyasi, ticari/mali, askeri sahalarda gözle görülür şekilde yaşanacak olan denge değişmelerini haber veriyor. İkinci rüyan da bu denge değişmelerinin dünya genelinde de dengeleri gözle görülür şekilde değiştireceğini haber veriyor. Dünyanın en büyük/yüksek dağı yani tabir edersek, hükmü geçen ve en güçlü olan yeri/ülkesi Türkiye olacak. Dünya devi bilinen dağlar/ülkeler, yanında epeyi küçük ve güçsüz kalacaklar. Açıkça tabir etmek isterdim ama şimdilik bu kadarı bile fazla oldu. Bu rüyayı da paylaşacağım, önümüzdeki yakın süreçte dünyadan herkes peş peşe yaşananları gördükçe bu rüyayı da hep aklına getirir. Büyük, çok çok büyük ve tarihe geçecek hadiseleri haber veriyor bu rüyaların.

Sefer hazırlıklarını hızla tamamlayacağız

Ankebut Ağınının geriye kalabilmiş, ayakta kalabilmiş dünyalı ve uzaylı kısımlarının yakın geçmişteki hezimetlerinden ibret alacağı, akılı davranacağı yok.

Türkiye'yi resmen ve açıkça elimize alacağız. Ordumuzla Suriye bataklığına girecek ve batmayacağız. Bazılarının hala imkansız gördüğü o işi yapacak, o bataklığı kurutacak ve oradaki bütün yabancı unsurları imha edeceğiz. Ve söylediğim gibi, kuzey Irak'a, hemen devamında güney Azerbaycan'a gireceğiz. Bütün bunlar çok kısa sürecek.

Buralardaki, en çok da Türkiye'deki ve güney Azerbaycandaki İngiliz kuklası idarecileri ayaklarımın altında çiğnemek için, canlı yayınlar eşliğinde meydan yerlerde sallandırmak için içimde büyük bir istek duyuyorum ve zor baskılıyorum. Üçüncü dünya savaşı çıkacak olsa bile geri durmayacağız.

Bu kısma kadar üçüncü dünya savaşı açıkça hala çıkmamışsa bile, devamında Rusya denilen paçavrayı parçalayıp dağıtacağız. O vakit çıkar 3. dünya savaşı ve bütün dünya görür, basın ve medyanın cüceleri nasıl da dev gösterdiğini... Asıl/gerçek devin Türkiye olduğunu ve çok derin bir uykudan bir anda nasıl da uyandığını...

| mfs

Almanya içindeki bütün gelişmeleri yakinen takip ediyoruz. Danışıklı muhaliflerle işimiz olmaz ama Almanya'daki samimi muhaliflerin yanındayız, destekçileriyiz. Almanya'nın, Ankebut Ağından kesin şekilde çıkartılan, kurtarılan Avrupa ülkelerinden biri hatta bunların önde gelenlerinden biri olmasını arzu ediyoruz.

Alman halkının da gerçek hürriyetine kavuşmasını istiyoruz.

Sadece bu kadarlık bir mesele

Arılar iklim değişiklinden dolayı ölmüyorlar, azalmıyorlar. Ankebut Ağının en çok da uzaylı tarafı, gezegenimizin her şeyini kendilerine göre şekillendirmek isterken, arıları da hedef alıyor.

Arılara çok gelişmiş teknolojiler/cihazlar ile saldırılar yapılıyor ve sinyaller gönderiliyor. Sistem, biz dünya insanlarının sinekleri ve haşeratı kovmak için kullandığı ve her yerde gayet ucuza satılan cihazlara benziyor. Söz konusu cihazlar, insanların göremeyeceği ve duyamayacağı sinyaller gönderiyorlar ve haşeratı rahatsız ederek kovuyorlar. Uzaylı taraflarda on bin yıldır bundan çok daha ileri seviyede cihazlar var. Sürü halindeki hayvanlara bile uzaktan zihin kontrolü yapıp davranışlarını bozmak, onlar için mesele bile değil. Gerçi bu gibi teknikler/cihazlar son on yıllarda biz dünya insanlığının ve devletlerinin elinde de zaten var.

Gezegenimizde iklim değişikliği diye bir şey de gerçekte yok. Sürekli iklime, karalara, denizlere, göğün gaz ve manyetik alan dengelerine saldırılar yapan bir Ankebut Ağı var. Hayvanlara, bitkilere saldırılar yapan hatta genlerini dahi değiştiren bir Ankebut Ağı var. Bunu sadece uzaylı taraflar gizli gizli yapmıyorlar. Malum devletlerin imkanlarını ve kurumlarını kullana kullana da yapıyorlar. Hani ne oldu müsilaj krizine? O kadar kısa sürede o kadar yoğun müsilaj nasıl oluştu ve biz rest çekince o kadar kısa sürede nasıl yok oldu? İşin içine, yüksek teknolojili saldırgan ve insanlık düşmanı bir tarafı dahil etmeden, hiçbir dürüst bilim adamı bu süreci, bu müsilaj vakasını izah edemez. Sözde iklim değişikliği hakkındaki palavralar da aynı bunun gibi... Gezegende bu kadar kısa sürede bu kadar ileri seviyede iklim krizi yaşanamaz. Ancak yoğun saldırılarla, kasıtlarla olabilir bu...

Arıların ve daha pek çok hayvanların sayılarının azalmasına, davranışlarının bozulmasına ve devamında tabiatın dengesinin bozulmasına... Biz dünya insanlığının kontrolsüzce/hesapsızca kullandığımız cihazlar, sinyaller, kimyevi maddeler ve atıklar da sebep oluyorlar.

Milyarlarca insanın işini gücünü bırakıp, mesuliyetlerini yerine getirmeyi bırakıp da gezegen için, tabiat için, insanlığın geleceği için endişelenmesine ve bir şeyler yapmaya çalışmasına hiç gerek yok. Milletlerin vergileri ve türlü imkanları ile işleyen devletler/hükumetler, bu gibi sorunları çözmek isteseler, sadece birkaç sene içinde bile çok büyük mesafe alırlar, büyük oranda çözerler. Lakin Ankebut Ağının üst isimleri, en çok da en tepedeki İblis ile Deccal, buna izin vermiyor. Onlar bütün gezegenin ve dünya insanlığının kötülüğünü istiyorlar. Dünyanın her yerine yayılmış mason tarikatını ve türlü satanist tarikatlarını da bu yolda yoğun şekilde kullanıyorlar. Hükumetler, devletlerin kurumları, basın ve medya kuruluşları, yayınevleri ve sosyal ağlar, İblis'e ve Deccal'a çalışan satanistlerle, masonlarla dolu...

Dünya insanlığının, her sorununu kısa sürede ve tamamen çözebilmesi için, öncelikle mason tarikatını ve satanist tarikatları dünya genelinde ve tamamen imha etmesi gerekiyor.

Arıların aslında neden yok olmak üzere olduğunu, sadece birkaç akademisyen, sadece birkaç haftalık bilimsel çalışma ile ispat da ederler, dünyaya ilan edip lüzumsuz tartışmaları ve bütün insanlığı kandırmak üzerine kurulmuş yalan rüzgarlarını da çökertebilirler. Aslında bu, sadece bu kadarlık bir mesele... Bu şartlara rağmen, açıkça gözler önündeki bu sarsıcı gerçeği, düzenli olarak saldırılar yaptıklarını, dünyadan gizleyebilirler. Bu dünyaya bilim adamları değil, dürüst/namuslu ve cesur bilim adamları lazım.

| mfs

Artık yazmadan edemeyeceğim

Dünya haritasında birkaç farklı noktaya bakayım derken, yine gözüm şu ekran görüntüsündeki bölgeye takıldı.

Henüz bir şey çalışmış değilim ama kafamda dönen fikirler var. Derinliğe, deniz suyunun akıntısına, siyasi şartlara ve başka kriterlere elbette bakılacak ama ben kafamdakini yazayım.