Lavrov: Batı, Belarus'u kendi tasarımına göre yeniden şekillendirmek istiyor

Belarus'ta 9 Ağustos seçiminde Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'nun ezici zaferinin ilan edilmesinden beri iki haftadır süren protestolarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Rusya Dışişleri Bakanı, Batı'nın kendi tasarımına göre yeniden şekillendirmek istediği Belarus'ta muhaliflerin de Venezüella senaryosunu taklit etmeye çalıştığını söyledi.

Moskova'da katıldığı bir gençlik forumunda Batı'nın Belarus'u kendi tasarımına göre yeniden şekillendirmek istediğini anlatan Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, şunları söyledi:

"Batılı ortaklarımızın diyaloğa girme ehliyetinden yoksunluğu bizim hesaba katmamız gereken ciddi bir olgudur, hesaba katması gerekenler sadece biz de değiliz. Ve şimdi onlar Belarus'u kendi tasarımlarına göre yeniden şekillendirmeye ve arabuluculuk teklif etmeye çalışırken elbette bizim Belarus liderliğinin halkıyla diyalog bağlamında alacağı herhangi bir karara karşı olmamız sözkonusu değildir."  

'Ukrayna fiyaskosu hafızalarda'

2014 Ukrayna krizinde Batı'nın arabuluculuğa soyunmasının sonuçlarını hatırlatan Lavrov, "Batı, sadece Batılı ülkelerin katıldığı arabuluculuğun etkili olacağını söylediğinde, Ukrayna'da neler olduğunu herkes hatırlıyor, Batı arabuluculuğu dedikleri ortaklarımızın tümüyle müzakere acizliğine dönüşmüştü" dedi. 

Başkanlık seçimi sonuçlarının açıklanmasını takiben kitlesel protestolar başladığında Lukaşenko'nun yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu, yeni anayasa referandumunun ardından yeni devlet başkanlığı seçimleri yapılabileceğini açıklamasına atıf yapan Dışişleri Bakanı, Rusya'nın Lukaşenko'nun muhalefetle anayasal diyalog çağrısını memnuniyetle karşıladığını belirtti.

"Devlet Başkanı işçilerle son görüşmesinde en önemli teklif olan anayasal reform dahil diyaloğu desteklediğini tekrar tekrar söyledi. Bu çok vaatkar bir yol" diyen Lavrov, Belarus halkının bu krizden çıkış yolunu kendi başına bulacağını ve arabulucuya ihtiyacı olmadığını vurguladı.

'Venezüella senaryosunu tekrarlamak için uğraşıyorlar'

Dış güçlerin Belarus'ta kan gölü çıkmasını istediğini söyleyen Rusya Dışişleri Bakanı, Belarus aktivistlerinden bazılarının yurtdışından kargaşa çıkardığını, devlet başkanının yetkilerine el koymaya çalışarak Venezüella senaryosunu Belarus'ta taklit etmek için uğraştığını anlattı.

'İngilizce açıklamalar niye?'
Belarus’taki devlet başkanlığı seçimlerinde muhalif kanadın desteklediği aday olan Svetlana Tihanovskaya ile destekçilerinin Belarus'taki durumu daha da istikrarsızlaştırmak istemeleri olasılığının Moskova tarafından gözardı edilmediğinin altını çizen Lavrov, "Görünüşe göre sakin davranmasına izin verilmeyen Tihanovskaya, sert siyasi açıklamalar eşliğinde grev ve protesto eylemlerine devam edilmesini talep etti. Açıklamalarını giderek artan şekilde Rusça değil, Belarusça değil, İngilizce olarak yapmaya başladı" dedi.

Tihanovskaya'nın açıklamalarının Batı'ya yönelik olduğuna dikkat çeken Lavrov, "İddia etmemekle birlikte, böyle bir hareketin amacı, Batılı ülkelerin sakinleşmesini engellemek ve onları bu durumla uğraşmaya devam etmeye ikna etmek olabilir" değerlendirmesini yaptı.

Bununla birlikte Rusya'nın komşusunda durumun istikrar kazanma yolunda olduğunu sözlerine ekledi.

Abdullah bin Mesut (r.a.) der ki: Resûlullah şöyle buyurdu:

“Muhakkak ki şeytanın ve meleğin insanoğlunun kalbi üzerinde yönlendirici tesiri vardır. Şeytanın tesiri kötülüğe sevketmeye ve hakkı yalanlamaya, meleğin tesiri ise hayra doğru ve hakkı tasdik etmeye yöneliktir. Meleğe âit hayra yönelik tesiri gönlünde hisseden kimse bunu Allah’tan bilsin ve Allah’a hamd etsin. Kendisini kötülük tarafına çekmeye çalışan bir tesir hisseden kimse de kovulmuş şeytanın şerrinden Cenâb-ı Hakk’a sığınsın.”

Sonra Resûlullah şu âyet-i kerimeyi okudu:

“Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size çirkinlikleri telkin eder.”

#HadisiŞerif #KuranıKerim| Bakara 2/268; Tirmizî, Tefsîr, 2/2988

- Muktedir olmayan karısından müddet ister

+ Bunlarla bu iş gitmeyecek...

Lukaşenko için sonun başlangıcı...
O kadar çok hatayı üst üste yapıyor ki, bundan sonra başka ülkelerden değil, başka gezegenlerden bile destek alsa iktidarda kalamaz.

Hileli seçimler sonucunda yeniden devlet başkanlığını kazandığını açıklayan, altıncı kere oturduğu o koltuğu bırakmayan ve sürekli halkını tehdit eden ve halkıyla restleşen açıklamalar yapan Belarus lideri Lukaşenko, bu defa da Devlet Başkanlığı Sarayı'na helikopterden elinde tüfekle inmek gibi vahim bir hata yaptı.

Gerçekte halk desteği olmayan, etrafı da düşman ülkeler ve NATO tarafından kuşatılmış olan ve Ankebut Ağına bağlı ülke liderleri tarafından da ağır baskı altına alınan Lukaşenko'nun orada daha fazla kalacağını ummak, gerçekçilikten uzaklaşmak olur. Onun daha fazla süre Belarus'un başında kalmasını sağlamaya dönük olarak harcanan zaman ve emek de israf olur.

Belarus'taki özel kuvvetler, sonuna kadar Lukaşenko'nun yanında olacaklarına söz verdiler ama bu özel kuvvetler kimlerle savaşacaklar?

Lukaşenko'yu istemeyen ve isyan derecesine gelmiş olan Belarus halkıyla mı?

Lukaşenko'yu istemeyen ve baskıyı her geçen gün artıran, Belaruslu muhalif siyasetçilere de sahip çıkan komşu ülkelerle mi?

Etrafı kuşatmış NATO güçleriyle mi?

Dahası özel kuvvetler mensuplarının sözlerine ne kadar itibar edilebilir? Onların kaçı hür iradesiyle söz vermiştir?

Lukaşenko bir hayalin peşinde koşuyor. Onun zaten devrilmiş halde olduğunu şimdiden söyleyebiliriz.

Yeri gelmişken şu kanaatimi de yazayım. Bence Macron ve Netenyahu'nun devrilmiş olduklarını da şimdiden yazıp söyleyebiliriz.

Onları da hiç kimse o makamlarda daha fazla tutamaz.

Az daha devriliyordu

Solomon Soysuz neredeyse sel suyuna kapılıyordu.

İçişleri Bakanı, gizli Yahudi ve Mason, uyuşturucu çetesi lideri ve vatan haini Soysuz, incelemeler için gittiği Giresun'da az daha devrilip sel sularına kapılıyordu.

Soysuz'un çok sık olduğu gibi bu defa da mı kafası güzeldi yoksa son zamanlarda devrilmemek için bizlere sürekli metafizik saldırılar yaptırdığı ve biz de kendilerine geri yönelttiğimiz için kafası/devreleri mi yanıktı, neden denge sorunu yaşadı, anlaşılamadı.

Enes bin Malik (Radiyallahü anh)’den:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

“Sizin hiç biriniz kendi nefsi için arzuladığını (din) kardeşi için de  yahut buyurdu ki komşusu için de – istemedikçe (tam) iman etmiş olamaz.”

#HadisiŞerif | İbni Mace/ 1. cilt/ syf.113

İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, Natanz Nükleer Tesisi’nde meydana gelen patlamanın sabotaj olduğunu doğruladı

İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Natanz Nükleer Tesisi’nde meydana gelen patlamanın sabotaj olduğunu duyururken, “Yapılan ilk güvenlik incelemeleri patlamanın bir sabotaj sonucu meydana geldiğini göstermekte” ifadelerini kullandı. Nükleer tesiste gerçekleşen patlamanın neden kaynaklandığına ve sabotajın kimler tarafından gerçekleştirildiğine dair bilgi vermeyen Kemalvendi, sabotaja ilişkin ayrıntıların emniyet kaynaklarınca uygun bir zamanda paylaşılacağını aktardı.

İran’ın İsfahan şehrinde bulunan Natanz Nükleer Tesisi’nde 2 Temmuz tarihinde patlama meydana gelmişti. Gerçekleşen patlama nedeniyle tesisin açık alanında bulunan çelik konstrüksiyon inşaatı zarar görmüş ancak nükleer faaliyette aksama olmadığı bildirilmişti.