Metafizik savaşlarda kimlerin perişan hallere girdiğini görmek isteyenler, bu gibi resimlere de bakabilirler. Resimdeki şahsın aklı darbeli, şuuru ve idraki bulanık, zaman ve mekanı tam idrak edemez halde, muhakemesi sorunlu, gözleri boş ve manasız bakıyor, hafızası da darbeli, konuşurken kelime bulmakta/seçmekte zorlanıyor, çenesini hareket ettirirken ve nefes alırken bile halini izhar/görünür ediyor, sıkıntısı cildine kadar vurmuş, bedenini tam olarak kendisi kontrol edemiyor... Üstelik o gün ve ondan önceki birkaç gün kendisine müdahale etmediğimiz halde hali bu...

Ölmesine izin verilmiyor. Onun asılması isteniyor. Onu öldürmemize izin verilse, yarım saat hayatta kalamaz.

Hayal dünyasında değerlendirmeler yapanlar, bu gibi acı gerçeklerle derhal yüzleşsinler.

Sadece dün gece onlarca haham bir araya geldi ve bir şahsı kurban ederek, onun cesedi üzerinden bana ağır mı ağır büyüler yaptılar. Cesedin üzerine yazdılar, kağıtlara yazdılar, bir şeyler okudular ve büyülerini tamamlamak için hepsini cesetle birlikte yaktılar. Böyle bir büyüden kurtulmak imkansız gibidir ama işte ben bilerek sesli paylaşımlar yaptım ki neyin ne olduğunu bir türlü kabul etmek istemeyenler, acı gerçeği görsünler...

Beni, sistemimi, cemaatimi yok etmesi için kendisine uluslar arası bir ittifakla yardım edilen Tayyip, önüne konan metni anlamaktan, okumaktan bile aciz kalıyor, okurken sorunlar yaşıyor ve canlı yayında olduğunu bile unutacak kadar büyük sorunlar yaşıyor olabilir. Metafizik savaşlarda kendisine, daha doğrusu büyücülerine ve medyumlarına çok güvendiği halde kısa sürede rezil olmuş ve ağır hasarlar almış olabilir.

Lakin üzerine dünyanın her yerinden büyüler ve medyum saldırıları yağdırılan ben, hiç metne dökmeden, öncesinde bir dakika bile hazırlık yapmadan ve tamamen irticalen/doğaçlama olarak konuşuyor ve kayıtlar yapıyorum. Şu yukarıdaki kayıtları da aynı şekilde hazırlıksız ve irticalen yaptım.

Son günlerde Tayyip'in imajını düzeltmek ve oyunu, halk desteğini artırmak ve iktidarda kalmasını sağlamak için onunla danışıklı dövüşenler arasında yerini alan Macron da dahil, onu hala varlıkta tutmak isteyen herkes ama herkes, boşuna kürek çekiyor. Artık Tayyip'in üzerinde kalıcı hasarlar var.

Uçakla kaçırılan çocuklar...

Küçücük 103 çocuk, bir uçağın kargo kısmında gizlice kaçırılıyordu.

Son günlerde iyice Ankebut Ağına yanaşan ve Ankebut Ağını yöneten üst isimlerin talepleri doğrultusunda Tayyip'le danışıklı dövüşmeye başlayan, Tayyip'in ve AKPKK iktidarının daha fazla varlıkta kalmasını sağlamak adına dünya insanlığının gözleri önünde çirkinleşen Macron ve çetesi bilmeli ki toplu olarak hepsinin ipini çekmemiz sadece birkaç günümüzü alır. Ve bu sırada Fransa da çok büyük darbeler ve lekeler alır. Macron da Macron'un yerine gelecek başka biri de bir daha dünya siyasetinde tesirli olamaz. Tayyip'in varlıkta kalmasını sağlamak isteyen Fransa varlıkta kalamaz.

Bizim gücümüzü ve ciddiyetimizi hala mı kavrayamamış olanlar var ya da çılgınlık yapmak hoşlarına mı gidiyor bilmem ama biz kimleri nasıl yıkabileceğimizi çok iyi biliyoruz. Bizim karşımızda olmaya cesaret edenler ve bizim karşımızda kullanılanlara destek vermeye cesaret edenler, kararlarını bir gözden geçirsinler.

Tarih 25 Ekim 2007... Sudan sınırına yakın Doğu Çad'da, 103 Afrikalı çocuğu bir uçağın kargo kısmında Fransa'ya kaçırmaya çalışan dokuz Fransız ve yedi İspanyol tutuklandı.

Tutuklananlar arasında, Sudan'ın sorunlu Darfur bölgesinden yetimleri Fransa'ya getirmeyi planladığını söyleyen Fransız (sözde) insani yardım Grubu Zoe's Ark'ın altı üyesi de vardı. Havalimanı personellerinden birinin çocukların ağlamalarını duyması üzerine bu sarsıcı gerçek gözler önüne çıktı. Bu çocuklar Fransa'ya sübyancılara satılmaya, Satanist ayinlerinde kurban edilmeye ve organları alınmaya götürülüyordu. Sürekli yapılan bu işin içinde Fransız devlet yetkilileri de vardı ve mevzu iyice dünyanın gözleri önüne çıkmasın diye Sarkozy olay mahalline gitmek zorunda kaldı.

Bu hadiseye dair yapılan haberleri, paylaşımları, yorumları, Ankebut Ağına ait olan Google, Youtube, Facebook, Twittter, Instagram, WhatsApp gibi ortamlarda bulmanız ve yaymanız çok çok zor bir iş... Üzerinde büyük bir karartma ve sansürleme var.

Gözler önüne çıkan gerçekler, bütün dünyayı sarsacak kadar büyük ve acı gerçeklerdi ama Ankebut Ağının kontrolündeki basın ve medya, devletler/liderler ve en çok da Fransa'nın idari kadrosu ve Sarkozy, elinden gelen her şeyi yaparak konuyu asgari zararla kapattılar.

Şimdi sadece şu dosya bile yeniden açılsa ve gerçek bir soruşturma ve yargılama yapılsa, gerçekler dünya insanlığının gözlerinin önüne şeffafça serilse, bize yüz yıldan fazladır "çağdaş, medeni" diye gösterilen batılı toplumların ve devletlerin gerçek yüzleri meydana dökülür.

Gelen geçen herkes Fransızların yüzüne tükürür. Bunlara selam vermek bile ayıp kabul edilir. Nerede kaldı ki böyle liderler ve devletler, dünyanın başka ülkelerine yön versinler... İnsanlar "Fransızım" demeye utanır.

Benim canımı sıkmayın, Fatih'in, Yavuz'un yarım kalmış projelerini bile tamamlarım. Bir gecede başka bir dünya kurarım, altında bütün Ankebutçular kalır.

Benimle müttefikmiş rolü oynayan devletlere/liderlere ne yapıyorsanız yapın, ilgilenmiyorum ve karışmıyorum. Lakin benim ülkeme parmak sokarsanız, o parmaklarınızı gözlerinize sokarım. Herkes haddini bilecek.

Anlaşıldı mı Almanya?
Anlaşıldı mı Yunanistan?
Anlaşıldı mı Fransa?
Anlaşıldı mı İspanya?

Herkes iyice anladı mı?

Tayyip'le danışıklı dövüşen herkesi, bunu yaptığına pişman edeceğiz. Yol yakınken herkes dönsün.

Yollara çıkılsın bayrakla tuğla
Kalbimiz çarpıyor vatan aşkıyla

Türkler geliyor!

Hazır olun, Türkler geliyor!

Avrupa ülkelerine hadlerini bildirebileceğimizi ilk defa yazdığım gün, hepsi beraber kahkahalarla gülmüşlerdi...

Gerçeğin üç aşaması vardır:

1- Alay edilir
2- Tartışılır
3- Kabul edilir

Kabullendiler, yaklaşık 2 asır sonra yeniden Türkler geliyor. Küfür, cahillik, zulüm, katliam, gözyaşı ve acı dolu dünya iman, ilim, adalet, emniyet, huzur ve mutluluk ile dolacak.

Adolf Hitler Ankebut Ağı'nı anlatıyor ve rest çekiyor: Biz asla teslim olmayacağız!

"Yahudiler buna gülüyordu. Şaka gibi görüyorlardı. Artık gülemiyorlar."

"Güvenme insanIarın vefasına... Bu gün överIer, yarın söverIer."

"EIinizde kozunuz varsa, en iyi oyununuzu oynayın. Çünkü sıra bana geIdiğinde, affediImek gibi bir şansınız oImayacak!"

Suriye'nin BM Temsilcisi'nden Türkiye'ye sert tepki

Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Caferi BM’den Haseke’nin içme suyunun Ankara yönetimi tarafından kesilmesinin derhal durdurulmasına müdahale talebinde bulundu.

Devamını okumak için tıklayın

Güney Sudan'da uçak faciası, çok sayıda ölü var

Güney Sudan'da An-26 kargo uçağı, kalkıştan dakikalar sonra Juba şehri yakınlarında düştü.

İlk açıklamalara göre uçaktaki 17 kişi, kaza sonucu hayatını kaybetti.

Şu an için uçağın düşme nedeni ile ilgili, resmi bir açıklama yok.

Ulaştırma Bakanı Madut Biar Yel, felaketin meydana geldiği yere ulaştı, ancak bildirildiğine göre yardım ekipleri son yağışlar nedeniyle uçak enkaz alanına ulaşmakta güçlük çekiyor.