Erdoğan: Karadeniz'de 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfedildi
Sahte diplomalı gayri resmi Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'müjde' olarak duyurduğu açıklamayı yaptı. Erdoğan, Karadeniz'de 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfedildiğini, bunun çok daha büyük bir rezervin parçası olduğunu tahmin ettiklerini dile getirdi.
Erdoğan "Türkiye tarihindeki en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi. Fatih sondaj gemimiz 20 Temmuz 2020’de başladığı Tuna -1 kuyusundaki sondajında 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfetmiş durumda. Bu ilk kuyuda bulunan rezerv çok büyük bir keşfin bir parçası, bulgular bunu gösteriyor. İnşallah devamı gelecek" dedi.
Sahte diplomalı gayri resmi Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'müjde' olarak duyurduğu açıklamayı yaptı. Erdoğan, Karadeniz'de 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfedildiğini, bunun çok daha büyük bir rezervin parçası olduğunu tahmin ettiklerini dile getirdi.
Erdoğan "Türkiye tarihindeki en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi. Fatih sondaj gemimiz 20 Temmuz 2020’de başladığı Tuna -1 kuyusundaki sondajında 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfetmiş durumda. Bu ilk kuyuda bulunan rezerv çok büyük bir keşfin bir parçası, bulgular bunu gösteriyor. İnşallah devamı gelecek" dedi.
Sırbistan, Bulgaristan sınırına tel örgü çekecek
Tesisin inşası, COVID-19’un yayılmasını ve Bulgaristan’dan Sırbistan’a yasa dışı geçişleri önlemeyi amaçlıyor.
Hükümet kararnamesinde ayrıca tel örgünün geçmesi gereken özel mülklerin geçici olarak kullanılmasına karar verilmesi ihtiyacı da gerekçelendirildi.
Sırbistan, iki ay önce Kuzey Makedonya sınırına da tel örgü inşaatına başladı.
Sırbistan Mülteciler Komiserliği’nin 20 Haziran’da açıkladığı son verilere göre, ülkedeki 18 sığınmacı kabul merkezinde 4 800 göçmen bulunuyor.
Bu tür ilk tel duvar 2015 yılında Macaristan tarafından Sırbistan sınırına örüldü, ardından Hırvatistan-Slovenya sınırına da böyle bir tel örgü çekildi. Şimdi de Bulgaristan sınırına tel örgü çekilmesi planlanıyor.
Tesisin inşası, COVID-19’un yayılmasını ve Bulgaristan’dan Sırbistan’a yasa dışı geçişleri önlemeyi amaçlıyor.
Hükümet kararnamesinde ayrıca tel örgünün geçmesi gereken özel mülklerin geçici olarak kullanılmasına karar verilmesi ihtiyacı da gerekçelendirildi.
Sırbistan, iki ay önce Kuzey Makedonya sınırına da tel örgü inşaatına başladı.
Sırbistan Mülteciler Komiserliği’nin 20 Haziran’da açıkladığı son verilere göre, ülkedeki 18 sığınmacı kabul merkezinde 4 800 göçmen bulunuyor.
Bu tür ilk tel duvar 2015 yılında Macaristan tarafından Sırbistan sınırına örüldü, ardından Hırvatistan-Slovenya sınırına da böyle bir tel örgü çekildi. Şimdi de Bulgaristan sınırına tel örgü çekilmesi planlanıyor.
Akademi Dergisi
Erdoğan: Karadeniz'de 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfedildi Sahte diplomalı gayri resmi Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'müjde' olarak duyurduğu açıklamayı yaptı. Erdoğan, Karadeniz'de 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfedildiğini, bunun çok daha büyük…
Uzmanlar Erdoğan'ın müjdesini yorumladı: "Doğalgazın 5 yıldan önce çıkarılması zor, hepsi çıkarılsa dahi Türkiye'nin ihtiyacını en fazla 7 yıl karşılar"
İstanbul Makine Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz açıklanan miktarın ilk tahminler olduğunu belirtti.
"Her şeye karşın doğalgaz bulunması olumlu bir gelişmedir" diyen Türkyılmaz, "Esas miktar, jeolojik ve jeofizik çalışmalardan sonra hesaplanacak, net miktar bu miktarın ne kadarının üretilebileceği ancak o zaman ortaya çıkacaktır" dedi.
Doğalgazın bulunduğu alanın kıyıdan 170 kilometre ötede olduğuna dikkat çeken Türkyılmaz, gazın bir anda çıkarılamayacağını söyleyerek şöyle konuştu:
Orada üretim yapılmaya karar verildiğinde sondaj çalışmaları için tesislerin kurulması ve bunun kıyıya ulaştırılması için boruların döşenmesi için en az 5 hatta 10 yıllık bir çalışma gerekir.
İstanbul Makine Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz açıklanan miktarın ilk tahminler olduğunu belirtti.
"Her şeye karşın doğalgaz bulunması olumlu bir gelişmedir" diyen Türkyılmaz, "Esas miktar, jeolojik ve jeofizik çalışmalardan sonra hesaplanacak, net miktar bu miktarın ne kadarının üretilebileceği ancak o zaman ortaya çıkacaktır" dedi.
Doğalgazın bulunduğu alanın kıyıdan 170 kilometre ötede olduğuna dikkat çeken Türkyılmaz, gazın bir anda çıkarılamayacağını söyleyerek şöyle konuştu:
Orada üretim yapılmaya karar verildiğinde sondaj çalışmaları için tesislerin kurulması ve bunun kıyıya ulaştırılması için boruların döşenmesi için en az 5 hatta 10 yıllık bir çalışma gerekir.
Türkiye'nin yıllık 45 milyar metreküp doğalgaz ihtiyacının olduğunu kaydeden Türkyılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Mevcut gazın hepsi çıkarılsa dahi bu da en fazla 7- 8 yıllık bir ihtiyacımızı karşılar. Hepsini de bir anda çıkaramazsın. Çevre sondajlarının da yapılması gerekir. Bir saha açıldıktan sonra üretim süreci 20-25 hatta 30 yıla yayılır. Bu da yıllık 16 milyar metreküp gibi miktara denk geldiğinden üretime geçildiğinde Türkiye'nin yıllık doğalgaz ihtiyacının yüzde 20 veya 25'lik bölümünü karşılayabilir."
"Mevcut gazın hepsi çıkarılsa dahi bu da en fazla 7- 8 yıllık bir ihtiyacımızı karşılar. Hepsini de bir anda çıkaramazsın. Çevre sondajlarının da yapılması gerekir. Bir saha açıldıktan sonra üretim süreci 20-25 hatta 30 yıla yayılır. Bu da yıllık 16 milyar metreküp gibi miktara denk geldiğinden üretime geçildiğinde Türkiye'nin yıllık doğalgaz ihtiyacının yüzde 20 veya 25'lik bölümünü karşılayabilir."
"Rezerv kadar maliyetler de önemli"
Rezerv kadar maliyetlerin de önemli olduğunu söyleyen Gürbüz, "Özellikle ABD'deki üretim nedeniyle ucuzlayan doğalgaz fiyatlarıyla kıyaslayıp bu rezervi çıkarıp çıkarmanın karlı olup olmayacağına bakmak gerek" dedikten sonra şöyle konuştu:
"Doğalgaza bağımlılık yaptığımız binadan başlıyor. Rezerv bulmak iyi gibi görünüyor ama asıl mesele sorunu kökten çözmek, enerjiyi akıllı kullanan evler yapmak. İklim krizi nedeniyle Türkiye dahil tüm ülkelerin petrol, doğal gaz ve kömür kullanımını terk etmeleri gerekiyor. Bulduğumuz rezerv de bir gün tükenir. Başımızın üstündeki sonsuz enerji kaynağı güneşi görmemeye devam edersek ne iklim krizinden ne de enerjide dışa bağımlılıktan kurtulabiliriz."
Rezerv kadar maliyetlerin de önemli olduğunu söyleyen Gürbüz, "Özellikle ABD'deki üretim nedeniyle ucuzlayan doğalgaz fiyatlarıyla kıyaslayıp bu rezervi çıkarıp çıkarmanın karlı olup olmayacağına bakmak gerek" dedikten sonra şöyle konuştu:
"Doğalgaza bağımlılık yaptığımız binadan başlıyor. Rezerv bulmak iyi gibi görünüyor ama asıl mesele sorunu kökten çözmek, enerjiyi akıllı kullanan evler yapmak. İklim krizi nedeniyle Türkiye dahil tüm ülkelerin petrol, doğal gaz ve kömür kullanımını terk etmeleri gerekiyor. Bulduğumuz rezerv de bir gün tükenir. Başımızın üstündeki sonsuz enerji kaynağı güneşi görmemeye devam edersek ne iklim krizinden ne de enerjide dışa bağımlılıktan kurtulabiliriz."
‘Ne zaman ekonomik kriz olsa, AKP doğalgaz keşfiyle meşgul olur’
Erdoğan'ın 'doğalgaz müjdesi'ni siyasi partililer, uzmanlar ve gazeteciler değerlendirdi: "Türkiye aşağı yukarı 2004’ten beri Karadeniz’de doğalgaz yatağı keşfediyor. AKP, dış ödeme sıkıntılarıyla karşı karşıya kaldığı, bütçenin büyük baskılar altında olduğu dönemlerde daima doğalgaz keşfiyle meşgul olur."
HDPKK Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü, “Benim bildiğim kadarıyla yeni bir şey yok. Türkiye aşağı yukarı 2004’ten beri Karadeniz’de doğalgaz yatağı keşfediyor. Sırayla takip ettiğimiz zaman Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetlerinin genel olarak dış ödeme sıkıntılarıyla karşı karşıya kaldığı, cari açığın büyüdüğü, bütçenin büyük baskılar altında olduğu dönemlerde daima doğalgaz keşfiyle meşgul olur. Bunların hepsinin varsayılan büyüklüklerinin Tayyip Erdoğan’ın bugün duyurduğu büyüklükle eşdeğerdir” yorumunda bulundu.
Erdoğan'ın 'doğalgaz müjdesi'ni siyasi partililer, uzmanlar ve gazeteciler değerlendirdi: "Türkiye aşağı yukarı 2004’ten beri Karadeniz’de doğalgaz yatağı keşfediyor. AKP, dış ödeme sıkıntılarıyla karşı karşıya kaldığı, bütçenin büyük baskılar altında olduğu dönemlerde daima doğalgaz keşfiyle meşgul olur."
HDPKK Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü, “Benim bildiğim kadarıyla yeni bir şey yok. Türkiye aşağı yukarı 2004’ten beri Karadeniz’de doğalgaz yatağı keşfediyor. Sırayla takip ettiğimiz zaman Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetlerinin genel olarak dış ödeme sıkıntılarıyla karşı karşıya kaldığı, cari açığın büyüdüğü, bütçenin büyük baskılar altında olduğu dönemlerde daima doğalgaz keşfiyle meşgul olur. Bunların hepsinin varsayılan büyüklüklerinin Tayyip Erdoğan’ın bugün duyurduğu büyüklükle eşdeğerdir” yorumunda bulundu.
Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz şöyle buyurdular:
“Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp terbiye ederse, kıyamet günü o kimseyle ben şöyle yanyana bulunacağız” buyurdu ve parmaklarını birleştirdiler.
#HadisiŞerif | Müslim, Birr 149, Tirmizî, Birr 13
“Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp terbiye ederse, kıyamet günü o kimseyle ben şöyle yanyana bulunacağız” buyurdu ve parmaklarını birleştirdiler.
#HadisiŞerif | Müslim, Birr 149, Tirmizî, Birr 13
'Kovid-19 bulaşanların yaklaşık dörtte üçü test edildikleri gün hiçbir belirti göstermiyor'
İngiliz hükumetinin verileri, ülkede yeni tip koronavirüs bulaşan kişilerin yaklaşık dörtte üçünün, teste tabi tutuldukları gün hiçbir belirti göstermediğini ortaya koydu.
DailyMail'de yer alan habere göre, İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi tarafından yayınlanan bulgular, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) enfekte olan kişilerin yaklaşık dörtte üçünün test edildikleri gün hiçbir belirti göstermediğini ortaya koydu.
Verilere göre, test sonucu pozitif çıkanların yalnızca yüzde 28'i hastalığın belirtilerini gösterdiklerini söyledi.
Kalan yüzde 72 ise, Kovid-19 taşıdıklarının tamamen farkında değillerdi ve ateş, öksürük, tat ve doku kaybı gibi belirtileri yaşadıklarını söylemedi.
Daha önce yapılan birkaç çalışma, asemptomatik bulaşın Kovid-19'un yayılmasında yüzde 80'lik bir paya sahip olduğunu ortaya koymuştu.
Yeni veriler, yaklaşık 50 bin kişiyi içeren en kapsamlı çalışmalardan biri olarak öne çıkıyor.
İngiliz hükumetinin verileri, ülkede yeni tip koronavirüs bulaşan kişilerin yaklaşık dörtte üçünün, teste tabi tutuldukları gün hiçbir belirti göstermediğini ortaya koydu.
DailyMail'de yer alan habere göre, İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi tarafından yayınlanan bulgular, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) enfekte olan kişilerin yaklaşık dörtte üçünün test edildikleri gün hiçbir belirti göstermediğini ortaya koydu.
Verilere göre, test sonucu pozitif çıkanların yalnızca yüzde 28'i hastalığın belirtilerini gösterdiklerini söyledi.
Kalan yüzde 72 ise, Kovid-19 taşıdıklarının tamamen farkında değillerdi ve ateş, öksürük, tat ve doku kaybı gibi belirtileri yaşadıklarını söylemedi.
Daha önce yapılan birkaç çalışma, asemptomatik bulaşın Kovid-19'un yayılmasında yüzde 80'lik bir paya sahip olduğunu ortaya koymuştu.
Yeni veriler, yaklaşık 50 bin kişiyi içeren en kapsamlı çalışmalardan biri olarak öne çıkıyor.
Akademi Dergisi
Belarus'un, Rusya'nın itibarını dünya üzerinde sarsmak için bir mizansenle yola çıkıp da kısacık sürede Rusya ile savaşın eşiğine kadar gelmiş olmasını, Amerika'ya uşaklıkta gözünü bu kadar karartmış ve Rusya'nın damarına bu kadar basmış olmasını belki de…
Lukaşenko: Karışıklıkları ABD organize etti
Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, ülkedeki karışıklıkların ABD tarafından yönlendirildiğini, Avrupalıların da onlarla işbirliği yaptığını söyledi.
Dzerjinskiy tarımsal sanayi kompleksi işçileriyle görüşen Lukaşenko, “ABD ve Avrupa, Varşova’da özel merkez kurdu. Ama biz kontrol ediyoruz, orada neler yaptıklarını biliyoruz. Güç gösterisi yapmaya başladılar. Anlıyorsunuz, yakında huzursuzluk varsa tanklar yürümeye, uçaklar uçmaya başlıyor, bu bir rastlandı değil” ifadesini kullandı.
Batı’nın, Rusya etrafında, aralarında Ukrayna ve Baltık ülkelerinin de olduğu bir koridor oluşturma planında Belarus’un son halka olduğunu söyleyen Lukaşenko, “Böyle bir karışıklık hazırlığı yapılıyordu. Rusya bizi kaybetmekten korkuyordu. Batı ise bizi saflarına katmak istiyordu. Şimdi amaçlarının Rusya’ya karşı olduğunu anlamış olduk” dedi.
Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, ülkedeki karışıklıkların ABD tarafından yönlendirildiğini, Avrupalıların da onlarla işbirliği yaptığını söyledi.
Dzerjinskiy tarımsal sanayi kompleksi işçileriyle görüşen Lukaşenko, “ABD ve Avrupa, Varşova’da özel merkez kurdu. Ama biz kontrol ediyoruz, orada neler yaptıklarını biliyoruz. Güç gösterisi yapmaya başladılar. Anlıyorsunuz, yakında huzursuzluk varsa tanklar yürümeye, uçaklar uçmaya başlıyor, bu bir rastlandı değil” ifadesini kullandı.
Batı’nın, Rusya etrafında, aralarında Ukrayna ve Baltık ülkelerinin de olduğu bir koridor oluşturma planında Belarus’un son halka olduğunu söyleyen Lukaşenko, “Böyle bir karışıklık hazırlığı yapılıyordu. Rusya bizi kaybetmekten korkuyordu. Batı ise bizi saflarına katmak istiyordu. Şimdi amaçlarının Rusya’ya karşı olduğunu anlamış olduk” dedi.
Ülkesindeki durumun “felaket” olmadığını, sadece aşırı politize edildiğini dile getiren Lukaşenko, kolluk kuvvetlerinin, “ülkeyi kimseye teslim etmemekte kararlı” olduğunu da sözlerine ekledi.
Fabrika çalışanlarına, “ülkenin yıkılması” durumunda işlerini kaybedebileceklerini hatırlatan Lukaşenko, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunun hesabını da benden soracaksınız. Bütün bu görevlere tükürmek isterdim ama düşünüyorum da, onlar iktidara gelince ve tüm bunları bölüşmeye başlayınca size ne olacak? Sizi, ciğerinizle birlikte alacaklar. Ve siz hep beni lanetleyeceksiniz, ‘Biz seni seçtik, neden bizi korumadın?’ diyeceksiniz. Beni kınayabilirsiniz, ama ben devlet başkanı olduğum sürece ülkede istikrarı korumaya yönelik sert politika uygulayacağım”.
Belarus’a karşı birkaç merkezin birden harekete geçtiğini söyleyen Lukaşenko, sadece emekçilerle görüşmeye hazır olduğunu kaydetti.
Fabrika çalışanlarına, “ülkenin yıkılması” durumunda işlerini kaybedebileceklerini hatırlatan Lukaşenko, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunun hesabını da benden soracaksınız. Bütün bu görevlere tükürmek isterdim ama düşünüyorum da, onlar iktidara gelince ve tüm bunları bölüşmeye başlayınca size ne olacak? Sizi, ciğerinizle birlikte alacaklar. Ve siz hep beni lanetleyeceksiniz, ‘Biz seni seçtik, neden bizi korumadın?’ diyeceksiniz. Beni kınayabilirsiniz, ama ben devlet başkanı olduğum sürece ülkede istikrarı korumaya yönelik sert politika uygulayacağım”.
Belarus’a karşı birkaç merkezin birden harekete geçtiğini söyleyen Lukaşenko, sadece emekçilerle görüşmeye hazır olduğunu kaydetti.
Akademi Dergisi
Erdoğan son günlerde yazdığım rüyalarımın tabirlerini yaptırdı. Zaten kıtlık olacağını öngörüyorlardı ama rüya tabirlerinden sonra buna emin oldu. Yıllardır "Belalar, musibetler üst üste gelecek. Arz temizlenecek" dediğimi ve alakalı yüzlerce yazımı da biliyorlar.…
Buğdayda üretim hedefi tutmadı, 500 bin ton ithalat yapılacak
Hasadı tamamlanan buğdayda üretim hedefi tutmadı. Toprak Mahsulleri Ofisi, fiyat artışları ve stokçuluğu önlemek için buğdayda 500 bin ton ithalat yapacak.
Türkiye genelinde tamamlanan hububat hasadında 20.5 milyon ton olarak belirlenen üretim hedefi tutturulamadı. Ortaya çıkacak açığın fiyat artışlarına ve stokçuluğa neden olmaması için Toprak Mahsulleri Ofisi 25 Ağustos'ta 500 bin ton buğday ile 60 bin ton arpa ithalatı yapacak.
CHPKK Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Cumhurbaşkanlığı kararıyla ithalat yetkisi 1.5 milyon tona çıkarılan TMO’nun son yaptığı, “Stoklarında piyasalarda istikrarı sağlayacak miktarda ürün bulunduğu ve yaklaşan hasat dönemi de dikkate alındığında hububat piyasalarında arz yönüyle herhangi bir sıkıntının olmadığı” açıklamasını hatırlattı.
Hasadı tamamlanan buğdayda üretim hedefi tutmadı. Toprak Mahsulleri Ofisi, fiyat artışları ve stokçuluğu önlemek için buğdayda 500 bin ton ithalat yapacak.
Türkiye genelinde tamamlanan hububat hasadında 20.5 milyon ton olarak belirlenen üretim hedefi tutturulamadı. Ortaya çıkacak açığın fiyat artışlarına ve stokçuluğa neden olmaması için Toprak Mahsulleri Ofisi 25 Ağustos'ta 500 bin ton buğday ile 60 bin ton arpa ithalatı yapacak.
CHPKK Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Cumhurbaşkanlığı kararıyla ithalat yetkisi 1.5 milyon tona çıkarılan TMO’nun son yaptığı, “Stoklarında piyasalarda istikrarı sağlayacak miktarda ürün bulunduğu ve yaklaşan hasat dönemi de dikkate alındığında hububat piyasalarında arz yönüyle herhangi bir sıkıntının olmadığı” açıklamasını hatırlattı.