Rus stratejik Tu-95MS bombardıman uçakları, Pasifik Okyanusu'nda planlı bir uçuş gerçekleştirdi.

Güzergahın bölümlerinden birinde, Japonya'nın F-15J Hava Kuvvetleri, Rus uçaklarına eşlik etti.

Kremlin; Belarus’a askeri yardımda bulunmamıza ihtiyaç yok

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, devlet başkanlığı seçimlerinin açıklanan sonuçları nedeniyle siyasi gerilimin sürdüğü Belarus’a, Rusya’nın askeri anlamda yardım etmesine ihtiyaç olmadığını belirtti.

Kremlin Sözcüsü Peskov, protestoların devam ettiği Belarus’a askeri yardımda bulunmayı planlayıp planlamadıkları sorusuna, “Şu an için böyle bir gereksinim yok, Belarus liderliğinin kendisi de böyle bir ihtiyacın olmadığını söyledi” diye cevap verdi. 

Rusya’nın nasıl bir durumda Belarus’a askeri anlamda yardımda bulunacağının sorulması üzerine ise Peskov, bu konuda varsayıma dayalı tartışmalar içine girmeyeceğini belirtti.

Kremlin Sözcüsü, ‘Rusya’nın Belarus sınırına askeri araçlar gönderdiği’ yönündeki bir soruya ise, “Rusya Federasyonu’nun topraklarının tamamında Rus askeri araçları bulunmaktadır, o nedenle burada yorum yapmamı gerektiren bir mesele görmüyorum” cevabını verdi.

Peskov, Belarus’ta seçim sonuçlarının açıklanmasından beri devam eden protestoları ve grev çağrıları hakkındaysa, “Mevcut durumda mühim olan, (duruma) dışarıdan hiçbir tesir ve hiçbir müdahele olmamasıdır. Ancak maalesef böyle müdahale girişimleri görüyoruz” dedi.

Yine Boeing, yine arıza

ABD'de Federal Express kargo şirketine ait Boeing 767-3s2fer kargo uçağı iniş takımlarındaki arıza nedeniyle Los Angeles Uluslararası Havaalanı'na acil iniş yaptı. Elde edilen bilgiye göre uçağın sol iniş takımı çalışmadı. Pilotlardan biri bacağından yaralandı ve hastaneye kaldırıldı.

İran, Afganistan'daki Amerikan askerlerinin ve koalisyon güçlerinin öldürülmesi için Taliban militanlarına para teklif ettiğine dair iddiaları yalanladı

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, yaptığı yazılı açıklamada, İran'ın Afganistan'daki Amerikan askerleri ve koalisyon güçlerine saldırmaları için Taliban'a para teklif ettiğine ilişkin ABD medyasında yer alan iddialara cevap verdi. 

ABD'nin CNN televizyonunun ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) belgelerine dayanarak ortaya attığı iddianın, Washington yönetiminin Afganistan'daki başarısızlığını örtbas etmek amacıyla ileri sürüldüğünü ifade eden Hatibzade, "ABD yönetimi, Afganistan'da öldürülen Amerikan askerlerinin ailelerine bir açıklama yapamadığı için medyada oluşturduğu havayla Afganistan'daki hesaplama hatasını örtbas etmeye çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu. 

ABD askerlerinin ülkelerinden binlerce mil uzakta Beyaz Saray'ın hatalı  politikaları yüzünden kan döktüğünü söyleyen Hatibzade, 'ABD'nin başkalarını suçlamak yerine sorumlu davranarak Afganistan'da facialara yol açan varlığını sona erdirmesi gerektiğini' dile getirdi. 

CNN'in ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) belgelerine dayandırarak iki gün önce yayınladığı haberde, yabancı bir ülkenin Taliban'a Afganistan'daki Amerikan askerleri ve koalisyon güçlerine saldırmaları için para teklif ettiği iddia edilmişti. 

Söz konusu para teklifinin geçen yıl Amerikan askerlerinin hedef alındığı 6 saldırıyla ilgili olduğunun vurgulandığı haberde, belgelerde bu ülkenin adının zikredilmediği ancak CNN'e konuşan kaynakların, bu ülkenin İran olduğuna işaret ettiği aktarılmıştı.

New York Times gazetesi de 26 Haziran'da ABD'li istihbarat yetkilileri ve bulgularına dayandırdığı haberinde, Rusya'nın Afganistan'daki Amerikan askerlerini öldürmeleri için Taliban militanlarına para teklif ettiğini iddia etmişti.

Kuveyt memur maaşlarını ödeyemiyor

Kuveyt Maliye Bakanı Brak eş-Şitan, bu yıl içinde maruz kaldıkları likidite eksikliği nedeniyle şu anda kamu çalışanlarının maaşlarını ödemekte güçlük çektiklerini söyledi.

Kuveyt'in El-Kabes gazetesinin haberine göre, meclisteki genel kurulda konuşan Şitan, ülkesinin, mevcut gelirler göz önünde bulundurulduğunda ülkedeki cari giderleri ancak kasım ayına kadar karşılayabileceğini belirtti.

Petrol gelirlerinde ciddi düşüş olduğunu kaydeden Şitan, hükumetin dengesizlikleri gidermek ve kasım ayına kadar önümüzdeki iki ayın maaşlarının ödenmesi için geçici likidite sağlanmasını önerdiğini dile getirdi.

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:

“Kim Muharrem ayından bir gün oruç tutarsa o kimse için tuttuğu her bir güne karşılık otuz günlük nâfile oruç sevâbı vardır.”

#HadisiŞerif |Taberânî, el-Mu’cemu’s-Sağîr

Prof. Dr. Sözbilir: Sadece İstanbul depremini beklemek doğru değil, birçok ilimizde 7.6'ya varan depremler olabilir

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi'ndeki 5 büyüklüğündeki depremi değerlendirip, sadece İstanbul depremi değil, Türkiye'deki birçok ilde 7.6'ya varan depremlerin olabileceği uyarısını yaparak, bir an önce deprem master planlarının hazırlanması gerektiğini söyledi.

17 Ağustos 1999 depreminin 21'inci yılında, beklenen büyük İstanbul depremi yeniden gündeme geldi. 81 ilde büyük depremlerin olabileceği konusunda uyarılarda bulunan İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bugün sabah Yunanistan'da Ege Denizi'nde gerçekleşen 5 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi.

'İzmir'de belli bir zamandan sonra tsunami tehlikesi yaşanabilir'

Prof. Dr. Sözbilir, Ege Denizi'nde bulunan ve 5-6 büyüklüğünde depremler üreten Helenik dalma-batma zonundan bahsederek, büyüklüğü 7'yi aşarsa, Türkiye'nin batı ve güney kıyılarında tsunami tehlikesi olabileceği konusunda uyardı. Sözbilir, "Helenik dalma-batma zonu üzerinde sürekli 5-6 büyüklüğünde depremler oluyor. Fakat önemli olan fayın üretebileceği en büyük depreme ulaşılmaması. Çünkü 8 büyüklüğüne yakın bir deprem üretme potansiyeline sahip.

Maksimum düzeye erişirse, batı ve güney kıyılarımızda tsunamiye yol açabilir. Bu tür depremler İzmir'de çok fazla bir etkiye sahip olmaz, sadece hissedebiliriz. Deprem büyüklüğü 7'yi aşarsa, İzmir'de belli bir zamandan sonra tsunami tehlikesi yaşanabilir. Yaptığımız tsunami modellemelerinde, Girit taraflarında gerçekleşen 7-7 buçuk büyüklüğünde deprem olduğunda, İzmir'e yaklaşık 1.5 saat sonra tsunami gelebilir" dedi.

'İstanbul dışındaki birçok ilimizde 7.6'ya varan depremler olabilir'

Gölcük'te 17 Ağustos 1999'da gerçekleşen depremin ardından İstanbul'da çok fazla çalışma yapıldığını aktaran Prof. Dr. Sözbilir, "1999 depreminden sonra özellikle İstanbul'da çok fazla çalışma yapıldı. Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında birçok bina yeniden yapıldı. Fakat bu yeterli düzeyde değil.

2020 yılında yapılan deprem senaryosunda yaklaşık yüzde 30'lara varan bir yıkımdan bahsedilebiliyor. Can ve mal kayıpları hala yüksek durumda değerlendirilebilir. Yaklaşık 10 yıl içinde 7.2 ile 7.5 arasında büyüklüğe varan bir deprem bekleniyor. Sadece İstanbul'daki depremi beklemek çok doğru değil. İstanbul dışındaki birçok ilimizde 7.5 ve 7.6'ya varan birçok deprem olabilir. Özellikle Adıyaman, Kahramanmaraş, Antakya, Bingöl, Erzurum, İzmir, Manisa, Balıkesir ve Muğla taraflarında depremler gerçekleşebilir.

'Deprem master planlarına bütçe ayrılmalı'

Türkiye çapında bir deprem seferberliği yapmak gerekiyor. Uygulamaya yönelik çalışmalar yapılmalı. Özellikle 81 ilimizde deprem master planlarına öncelik verilmeli. Her il bazında il afet risk azaltma planları konusunda çalışma yapmamız lazım. Örneğin, İzmir'deki Gülbahçe fayı 7 büyüklüğünde bir deprem ürettiğinde İzmir'de ne olur? Bu sorunun cevabını önce bilgisayar ortamında modellemek ve daha sonra iyileştirme çalışmaları yapmak gerekiyor. Bu çalışmalara hız verilmeli" diye konuştu.

Prof. Dr. Sözbilir, şöyle devam etti:

"Deprem master planları için belli bir bütçe gerekiyor. İl bazında 10 milyon TL gerekiyor. 81 ili düşünürsek de toplamda 100 milyon civarında bütçe gerekiyor. Son zamanlarda bazı futbol kulüpleri için bir günde 50 bin TL toplandı. Bir hafta içinde Türkiye'nin depreme hazırlık anlamındaki deprem master planları için bütçe oluşturacak bir para toplanabilir. Bunu devlet eliyle, bütün üniversitelerdeki bilim insanlarıyla birlikte yürüterek 4-5 yıl içinde Türkiye depreme hazırlıklı bir ülke haline gelebilir. Her il bazında 'hangi fay, ne zaman deprem üretecek, nasıl hasar verecek?' sorularının cevaplarını bilip buna göre önlem almak çok önemli. Türkiye'de daha çok deprem olduktan sonra afet yönetimi konusunda iyi bir durumdayız. Önemli olan depremden önce depreme hazırlıklı olmak. Bu çalışmalar yapılırsa Türkiye 2023'te depreme karşı dirençli bir ülke haline gelebilir" dedi.

AB liderleri, Belarus seçimlerini tanımadığını açıklayarak yaptırım kararı aldı

Videokonferans yöntemiyle buluşan liderler, Belarus'ta "göstericilere karşı şiddet uygulanması ve seçim sonuçlarının değiştirilmesinden sorumlu tutulan kişilere" ayrıca yaptırım kararı aldı.

Zirve sonrasındaki basın toplantısında konuşan AB Konseyi Başkanı Charles Michel, AB'nin Belarus halkıyla tam dayanışma içinde olduğunu, halkın taleplerinin karşılanması gerektiğini söyledi.

Michel, "AB, seçimlerde hile yapan ve göstericilere uygulanan şiddetin sorumlularından hatırı sayılır miktarda kişiye yaptırım uygulayacak" dedi.

Lukaşenko, Putin’den Merkel’e 'ülkenin içişlerine karışma' mesajını iletmesini istedi

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’nun Sözcüsü Natalya Eismont, Rossiya 1 televizyonuna açıklamasında, Belarus yönetiminin, Batı’nın ülkeyi istikrarsızlığa sürüklemek isteyenlere destek vermemesini istediğini söyledi.

Eismont, “Buna dayanarak ülkemizin Devlet Başkanı, Rus mevkidaşından sayın Merkel’e, Almanya ve genel olarak tüm Batı Avrupa’nın, şimdi yaptığı gibi Belarus’un içişlerine karışmamasını iletmesini istedi” diye açıkladı.

Sözcü, “Lukaşenko’ya göre, Putin ile iletişim içindeyken şahsen Merkel ile görüşmesi en azından yakışık almaz. Lukaşenko’nun Merkel ile görüşmesinin etkisi büyük ihtimalle olumsuz olacak” diye ekledi.

“Ey insanlar! Allah’a tövbe edip ondan af dileyiniz. Zira ben ona günde yüz defa tövbe ederim.” 

#HadisiŞerif | Müslim, Zikir 42.; Ebû Dâvûd, Vitir 26; İbni Mâce, Edeb 57

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Libya'daki ihtilafta askeri olarak bir kazananın olmayacağını söyledi

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ile Berlin'de yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında, Libya ve Birleşik Arap Emirliklerine (BAE) yaptığı ziyaretlerden döndüğünü anımsatarak, burada Libya'daki ihtilafa ilişkin özellikle iki konuyu ele aldığını belirtti.

Bu konulardan birinin Sirte ve Cufra şehirlerinin çevresinin silahsızlaştırılması olduğunu ifade eden Maas, bunu Berlin süreci kapsamında uzun zamandır konuşulan ateşkes için bir ön koşul olarak gördüğünü kaydetti.

Maas, diğer konunun ise ekonomide kırılmalara sebep olan petrol üretiminin durdurulmasının kaldırılması olduğunu anlattı.

"Almanya Libya’ya ilişkin çabalarını sürdürecek. Biz Berlin sürecine devam edeceğiz" diyen Maas, Libya'da ateşkes sağlayarak ve petrol üretimi üzerindeki blokajı kaldırarak bu ihtilafta siyasi çözüm bulmayı amaçladıklarını kaydetti.