Forwarded from Akademi Dergisi
Bugün 17 Ağustos’un 20. yılı: Depremden sonra toplanan paralar nereye gitti?
7.4 şiddetindeki Marmara Depremi 17 Ağustos 1999 yılında yaşanmıştı. Yüzlerce insanın hayatını kaybettiği, binlercesinin yaralandığı deprem nedeniyle çok sayıda yapı hasar almıştı. Büyük depremin bugün 20. yılı. Üzerinden çok zaman geçti. En fazla etkilenen illerden biri olan İstanbul’da çalışmalar başlatıldı, yasal düzenlemeler yapıldı, afet yasası olarak bilinen kentsel dönüşüm uygulamasına hız verildi. Peki bu düzenlemeler ve uygulamalar ne kadar etkili oldu? İstanbul yeni bir depreme hazır mı? Olası bir depreme karşı yeterli ve gerekli tedbir ve önlemler alındı mı?
- https://bit.ly/2THHrCf
7.4 şiddetindeki Marmara Depremi 17 Ağustos 1999 yılında yaşanmıştı. Yüzlerce insanın hayatını kaybettiği, binlercesinin yaralandığı deprem nedeniyle çok sayıda yapı hasar almıştı. Büyük depremin bugün 20. yılı. Üzerinden çok zaman geçti. En fazla etkilenen illerden biri olan İstanbul’da çalışmalar başlatıldı, yasal düzenlemeler yapıldı, afet yasası olarak bilinen kentsel dönüşüm uygulamasına hız verildi. Peki bu düzenlemeler ve uygulamalar ne kadar etkili oldu? İstanbul yeni bir depreme hazır mı? Olası bir depreme karşı yeterli ve gerekli tedbir ve önlemler alındı mı?
- https://bit.ly/2THHrCf
Akademi Dergisi
Suriye’nin Deyr ez-Zor bölgesindeki El Akidat aşireti ileri gelenleri ve şeyhlerinin 11 Ağustos'ta yapılan toplantısında, bölgedeki aşiret şeyhlerinin öldürülmesinden ABD öncülüğündeki koalisyon sorumlu tutularak, Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) bölgeden…
Aşiretler PKK'yı kovdu
ABD ve İsrail'in finanse ettiği PKK'li teröristler Suriye'de Bakkara aşiretinin üyesi olan Deyrizor Askeri Meclisi Başkan Yardımcısı Halil el Vahş'i tutuklamak isteyince silahlar patladı. Teröristleri püskürten aşiret daha sonra diğer aşiretlerin desteğiyle Al Biseyra kasabası ile Cedid Bakara, Birehiye ve Al Dehle köyünü PKK'dan temizledi. Örgütün 5 karargahı ile cephaneliklerine el koyuldu.
ABD ve İsrail'in finanse ettiği PKK'li teröristler Suriye'de Bakkara aşiretinin üyesi olan Deyrizor Askeri Meclisi Başkan Yardımcısı Halil el Vahş'i tutuklamak isteyince silahlar patladı. Teröristleri püskürten aşiret daha sonra diğer aşiretlerin desteğiyle Al Biseyra kasabası ile Cedid Bakara, Birehiye ve Al Dehle köyünü PKK'dan temizledi. Örgütün 5 karargahı ile cephaneliklerine el koyuldu.
Mossad başkanı Abu Dabi'de
Siyonist İsrail rejiminin casusluk ve terör kuruluşu Mossad'ın başkanı Yossi Cohen'in Abu Dabi'ye gittiği bildirildi.
Siyonist yetkilinin dün Abu Dabi'ye gittiğini bildiren siyonist medya kuruluşlarından 'Can', Cohen'in Bİrleşik Arap Emirlikleri ve siyonist İsrail arasında ilişkilerin normalleşmesi konusunda anlaşmaya varmalarında çok önemli rolünün oynadığını bildirdi.
Cohen'in sözkonusu anlaşma için bir çok kez BAE'ye gizlice gittiği bildiriliyor.
Bu arada siyonist İsrail rejiminin ele başı sözde cumhurbaşkanı Reuven Rivlin de BAE veliahdına Arapça bir mektup göndererek, onu siyonist rejim yetkilileriyle görüşmek için işgal altındaki Filistin'e davet etti.
Öte yandan terör rejimi İsrail başbakanı Netanyahu da, siyonist İsrail ile BAE arasında direk uçak seferleri için bir hava hattının Arabistan hava sahası üzerinden gerçekleşmesi için çaba gösterdiklerini bildirdi.
Siyonist İsrail rejiminin casusluk ve terör kuruluşu Mossad'ın başkanı Yossi Cohen'in Abu Dabi'ye gittiği bildirildi.
Siyonist yetkilinin dün Abu Dabi'ye gittiğini bildiren siyonist medya kuruluşlarından 'Can', Cohen'in Bİrleşik Arap Emirlikleri ve siyonist İsrail arasında ilişkilerin normalleşmesi konusunda anlaşmaya varmalarında çok önemli rolünün oynadığını bildirdi.
Cohen'in sözkonusu anlaşma için bir çok kez BAE'ye gizlice gittiği bildiriliyor.
Bu arada siyonist İsrail rejiminin ele başı sözde cumhurbaşkanı Reuven Rivlin de BAE veliahdına Arapça bir mektup göndererek, onu siyonist rejim yetkilileriyle görüşmek için işgal altındaki Filistin'e davet etti.
Öte yandan terör rejimi İsrail başbakanı Netanyahu da, siyonist İsrail ile BAE arasında direk uçak seferleri için bir hava hattının Arabistan hava sahası üzerinden gerçekleşmesi için çaba gösterdiklerini bildirdi.
Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu: Şüpheli hasta otobüsle evine yollanıyor; koronavirüs kendi haline bırakıldı
Koronavirüs testi pozitif çıkan ve yoğun bakım tedavisi sonrası iyileşen Akademik Solunum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, son günlerde artan vakaların nedenlerini açıkladı ve önlem alınmamasına isyan etti.
Artışın en önemli nedeninin teşhis konulan hastayı kontrol edememek olduğunu belirten Prof. Dr. Tutluoğlu, “Hasta bize geliyor, test yaptırıyor. Test 2 veya 3 günde çıkıyor. ‘Git evine izole ol’ diyoruz. Otobüsle, metro ile gelen hasta kesin tanı konulmadığı için rahat hareket ederek evine gidiyor. Sonuç pozitif çıkınca, ‘Sen evinde kendini 14 gün izole et’ diyoruz. Kendi haline bıraktığımız hasta ayaklarıyla virüsü yayıyor. Hastalık bu şekilde yayılıyor ve bir türlü önlenemiyor” dedi.
Koronavirüs testi pozitif çıkan ve yoğun bakım tedavisi sonrası iyileşen Akademik Solunum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, son günlerde artan vakaların nedenlerini açıkladı ve önlem alınmamasına isyan etti.
Artışın en önemli nedeninin teşhis konulan hastayı kontrol edememek olduğunu belirten Prof. Dr. Tutluoğlu, “Hasta bize geliyor, test yaptırıyor. Test 2 veya 3 günde çıkıyor. ‘Git evine izole ol’ diyoruz. Otobüsle, metro ile gelen hasta kesin tanı konulmadığı için rahat hareket ederek evine gidiyor. Sonuç pozitif çıkınca, ‘Sen evinde kendini 14 gün izole et’ diyoruz. Kendi haline bıraktığımız hasta ayaklarıyla virüsü yayıyor. Hastalık bu şekilde yayılıyor ve bir türlü önlenemiyor” dedi.
'Teşhis konulan hasta 14 gün karantinya alınmalı'
Salgının yayılmaması için Covid-19 hastasını dışarı bırakmamak ve kontrollü olarak izole etmek gerektiğini ifade eden Tutluoğlu, “Teşhis koyduğumuz hastayı anında araç veya ambulanslarla sokağa bırakmak yerine yurt veya otellerde 14 gün karantinaya alabiliriz" diye konuştu.
Bilim Kurulu’nda görev yapan kişilerle zaman zaman görüştüğünü belirten Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, “Artışın ikinci nedeni Bilim Kurulu üyelerinin burukluk yaşaması. Bakanlık, Bilim Kurulu’nın verdiği mesajları ve kararları artık tam uygulamıyor. Bilim Kurulu bu konudan memnun değil” diyerek salgının kendi haline bırakıldığını ve sistemin üzerine yıkıldığı yönde hava sezdiğini belirtti.
Salgının yayılmaması için Covid-19 hastasını dışarı bırakmamak ve kontrollü olarak izole etmek gerektiğini ifade eden Tutluoğlu, “Teşhis koyduğumuz hastayı anında araç veya ambulanslarla sokağa bırakmak yerine yurt veya otellerde 14 gün karantinaya alabiliriz" diye konuştu.
Bilim Kurulu’nda görev yapan kişilerle zaman zaman görüştüğünü belirten Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, “Artışın ikinci nedeni Bilim Kurulu üyelerinin burukluk yaşaması. Bakanlık, Bilim Kurulu’nın verdiği mesajları ve kararları artık tam uygulamıyor. Bilim Kurulu bu konudan memnun değil” diyerek salgının kendi haline bırakıldığını ve sistemin üzerine yıkıldığı yönde hava sezdiğini belirtti.
Rusya Enerji Bakanı Novak koronavirüse yakalandı
Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, Enerji Bakanı Aleksandr Novak’ın koronavirüse yakalandığını söyledi.
Blagoveşensk’te Uzak Doğu bölgesinin sosyo-ekonomik gelişimine yönelik bir hükümet komisyonu toplantısında konuşan Mişustin, Novak’ta koronavirüs tespit edildiğini belirtti.
Mişustin, Novak’a geçmiş olsun dileklerini de iletti.
Novak, hastalığı semptomsuz (belirtisiz) geçiriyor, bu nedenle uzaktan çalışmaya devam edecek. Rus Bakan yarın video konferans yoluyla OPEC + toplantısına katılacak.
Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, Enerji Bakanı Aleksandr Novak’ın koronavirüse yakalandığını söyledi.
Blagoveşensk’te Uzak Doğu bölgesinin sosyo-ekonomik gelişimine yönelik bir hükümet komisyonu toplantısında konuşan Mişustin, Novak’ta koronavirüs tespit edildiğini belirtti.
Mişustin, Novak’a geçmiş olsun dileklerini de iletti.
Novak, hastalığı semptomsuz (belirtisiz) geçiriyor, bu nedenle uzaktan çalışmaya devam edecek. Rus Bakan yarın video konferans yoluyla OPEC + toplantısına katılacak.
Akademi Dergisi
Soros, Antifa’yı finanse ediyor IRS’den sızmış (Internal Reveneu Service) vergi beyannamesi, George Soros’un Antifa’ya 1,7 milyon Dolar gönderdiğini gösteriyor. Anlaşıldığı kadarıyla Soros, parayı Antifa ile bağı olan The Center for Community Change Action’a…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Macaristan Başbakanı Viktor Orbán: “Soros’un adamları, ne düşüneceğimize, ne yapacağımıza ve hatta ne olacağımıza karar vermek istiyorlar.”
Viktor Orban; "Herkes biliyor ki, Soros bir insider trader (kamuya açıklanmamış bilgiye dayalı ticaret yapan). Bu, kanun dışı ve uluslararası bir suçtur. Bu tür faaliyetler, 7 sene hapis ve/yada sınır konulmamış para cezası ile cezalandırılır.
Fakat Soros için bu tür faaliyetler, küresel ajandayı finanse etmek için müsade edilmiş. Hükûmetleri devirme teşebbüsü, BLM (Black lives matter) ve Antifa gibi anarşist grupları finanse etmek... bu liste uzar gider.”.
Viktor Orban; "Herkes biliyor ki, Soros bir insider trader (kamuya açıklanmamış bilgiye dayalı ticaret yapan). Bu, kanun dışı ve uluslararası bir suçtur. Bu tür faaliyetler, 7 sene hapis ve/yada sınır konulmamış para cezası ile cezalandırılır.
Fakat Soros için bu tür faaliyetler, küresel ajandayı finanse etmek için müsade edilmiş. Hükûmetleri devirme teşebbüsü, BLM (Black lives matter) ve Antifa gibi anarşist grupları finanse etmek... bu liste uzar gider.”.
"Mallarını Allah rızâsını dileyerek ve içlerinden gelerek harcayanların misali ise tatlı bir yamaçta bulunan, üzerine bolca yağmur yağan, bu sebeple ürününü iki misli veren bir bahçedir; şayet sağanak yağmazsa incecik yağar. Allah yapıp ettiklerinizi görmektedir.
Sizden biri arzu eder mi ki, hurma ve üzüm ağaçlarıyla dolu, zemininden ırmaklar akan ve kendisi için orada her çeşit meyvenin bulunduğu bir bahçesi olsun da bakıma muhtaç çoluk çocuğu varken kendine ihtiyarlık gelip çatsın, bahçeye de içinde ateş bulunan bir kasırga isabet ederek yakıp kül etsin! Düşünesiniz diye Allah önünüze açık işaretler koyuyor."
#KuranAyetleri | Bakara suresi, 265-266
Sizden biri arzu eder mi ki, hurma ve üzüm ağaçlarıyla dolu, zemininden ırmaklar akan ve kendisi için orada her çeşit meyvenin bulunduğu bir bahçesi olsun da bakıma muhtaç çoluk çocuğu varken kendine ihtiyarlık gelip çatsın, bahçeye de içinde ateş bulunan bir kasırga isabet ederek yakıp kül etsin! Düşünesiniz diye Allah önünüze açık işaretler koyuyor."
#KuranAyetleri | Bakara suresi, 265-266
Akademi Dergisi
Konseydekiler, Türkiye'de Ankebut Ağı'na çalışan hainlerle eş zamanlı olarak, Trump'ın dibini de oyacağımız ve Ankebut Ağı'nı dünya genelinde çökerteceğimiz şeklindeki iddiamızı artık iyice dikkate alıyorlar. Sahada nelere sebep olabildiğimizi, son zamanlarda…
Michelle Obama, ülkenin başkanının tehlikesini küçümsediği "bir virüs yüzünden" ekonominin yerlerde süründüğünü, uluslararası ittifakların dağıldığını belirtti. Vatandaşları Demokratların adayı Biden'i seçmeye çağırdı.
MİT'e çalışan ve bir süredir bize sıkıntı olan kadın bir medyumu az önce öldürdük.
Beynini yaktık, kontrolünü kaybetti, kafasını duvara vurup, burnundan kan gelerek yığıldı ve öldü.
Onunla birlikte çalışan bir cin kabilesini darmadağın ettik. Çok yaklaşık olarak yedi milyar cin daha öldü. Bütün bunları yapmamız sadece birkaç dakika sürdü.
Mühleti dolan insan ve cin şeytanlarını cehenneme göndermeye devam ediyoruz, edeceğiz.
Beynini yaktık, kontrolünü kaybetti, kafasını duvara vurup, burnundan kan gelerek yığıldı ve öldü.
Onunla birlikte çalışan bir cin kabilesini darmadağın ettik. Çok yaklaşık olarak yedi milyar cin daha öldü. Bütün bunları yapmamız sadece birkaç dakika sürdü.
Mühleti dolan insan ve cin şeytanlarını cehenneme göndermeye devam ediyoruz, edeceğiz.
İblis artık kabileleri pek kullanamıyor. Onca kabileyi dağıttığımız ve reislerini de öldürdüğümüz için, cinler aleminde büyük bir korku bir süredir hakim. Sağlam kalmış gayr-i müslim cin kabileleri ve reisleri, bizimle uğraşmama kararı aldılar. İblis'e itaat etmemek pahasına, bizden uzak durdular, duruyorlar.
Bir süre sonra ilk defa bir cin kabilesi bize sarmıştı ve onlar da ibretlik oldular.
İblis'in, kabile reislerinin üzerinde konuma/rütbeye sahip adamları var. Bu adamları, istediği kabileden istediği an istediği kadar adam alabilen ve onları yöneterek işler çeviren adamlar. Bir süredir benimle ve ekibimle uğraşma bu en üst seviye kurmaylara/adamlara kaldı ama onlar da çaresizler.
Çok çok yakında şu cinler aleminde karşımıza geçebilen hiç kimse kalmayacak. İşte o zaman şu Satanist Ankebut Ağı bizim alemimizde de darmadağın olacak.
Tayyip'in ve içimizdeki İsrail'in elinden hukuk/yargı kartını aldım. Bir bütün olarak Ankebut Ağının elinden cin ve büyü kartını da almak üzereyim. Hemen sonrası, dünya dengelerinde ani ve büyük oynamalar demek
Bir süre sonra ilk defa bir cin kabilesi bize sarmıştı ve onlar da ibretlik oldular.
İblis'in, kabile reislerinin üzerinde konuma/rütbeye sahip adamları var. Bu adamları, istediği kabileden istediği an istediği kadar adam alabilen ve onları yöneterek işler çeviren adamlar. Bir süredir benimle ve ekibimle uğraşma bu en üst seviye kurmaylara/adamlara kaldı ama onlar da çaresizler.
Çok çok yakında şu cinler aleminde karşımıza geçebilen hiç kimse kalmayacak. İşte o zaman şu Satanist Ankebut Ağı bizim alemimizde de darmadağın olacak.
Tayyip'in ve içimizdeki İsrail'in elinden hukuk/yargı kartını aldım. Bir bütün olarak Ankebut Ağının elinden cin ve büyü kartını da almak üzereyim. Hemen sonrası, dünya dengelerinde ani ve büyük oynamalar demek
Yere yedi köşeli bir yıldız çizmişler.
Yıldızın ortasında bir erkek insanı şeytan'a kurban etmişler. Yıldızın her ucunda da farklı türden bir hayvanı kurban etmişler. Akan kanlardan adamın cesedinin üzerine bir şeyler yazmışlar ve bir şeyler de okumuşlar. Sonra bu adamı gömmüşler ve "Bu ceset çürüdükçe bu mfs de çürüyecek, yaşarken çürüye çürüye ölecek" demişler. "Bu büyüden hiç kimse kurtulamaz" demişler.
Şu dünyada yapılabilecek en akıl almaz ve şiddetli büyülerden birini yapmışlar ama ben çürümedim, ölmedim, hizmetimden bile düşmedim, geri kalmadım ve dün o büyüyü çözüp iptal ettik.
Kim yaptı? Tabii ki Sanhedrin hahamları...
Yıldızın ortasında bir erkek insanı şeytan'a kurban etmişler. Yıldızın her ucunda da farklı türden bir hayvanı kurban etmişler. Akan kanlardan adamın cesedinin üzerine bir şeyler yazmışlar ve bir şeyler de okumuşlar. Sonra bu adamı gömmüşler ve "Bu ceset çürüdükçe bu mfs de çürüyecek, yaşarken çürüye çürüye ölecek" demişler. "Bu büyüden hiç kimse kurtulamaz" demişler.
Şu dünyada yapılabilecek en akıl almaz ve şiddetli büyülerden birini yapmışlar ama ben çürümedim, ölmedim, hizmetimden bile düşmedim, geri kalmadım ve dün o büyüyü çözüp iptal ettik.
Kim yaptı? Tabii ki Sanhedrin hahamları...
Onlarca senedir, yaptığı ağır büyülerle, en az binlerce insanı, ihtimal ki onbinlerce insanı cinnete ve intihara sürükleyerek öldürmüş ve bana da beş yaşımdan itibaren büyüler yapmış durmuş, azılı İslam ve Türk düşmanı bir Yahudi üfürükçüyü, dün cehennemine yolladık. Bu alemdeki, bu zamandaki en namlı büyücülerden ve insanlık düşmanlarından biriydi. Öldürüldüğüne hala inanamayanlar vardır.
Bana yaptığı bütün büyüleri de çözdük. Ben daha beş yaşımda iken beni medyum kabiliyetleri ve daha başka usullerle fark etmiş, gelecekte sistemlerini dünya genelinde darmadağın edeceğimi bilmiş ve büyülerle öldürmek, delirtmek, hiç olmadı dinden ve namustan etmek ve kendilerinin safında bulundurmak istemiş.
Bu zamanda şu yaşanmakta olanların yaşanacağını, onlarca sene öncesinden bilen ve mani olmaya çabalayan çok sayıda Yahudi büyücü varmış. Ben böyle bir gerçeği ne yazık ki sadece bir kaç sene önce öğrendim.
Bunların aralarında Sanhedrin hahamları da var. Onlar da hiç durmamışlar. Çocukluğumu, gençliğimi harcamışlar, akıl almaz acılar içinde bir hayat yaşamama sebep olmuşlar ama farkında olmamışlar ki beni ben yapmışlar. Pişirmişler, olgunlaştırmışlar, güçlendirmişler.
Bana yaptığı bütün büyüleri de çözdük. Ben daha beş yaşımda iken beni medyum kabiliyetleri ve daha başka usullerle fark etmiş, gelecekte sistemlerini dünya genelinde darmadağın edeceğimi bilmiş ve büyülerle öldürmek, delirtmek, hiç olmadı dinden ve namustan etmek ve kendilerinin safında bulundurmak istemiş.
Bu zamanda şu yaşanmakta olanların yaşanacağını, onlarca sene öncesinden bilen ve mani olmaya çabalayan çok sayıda Yahudi büyücü varmış. Ben böyle bir gerçeği ne yazık ki sadece bir kaç sene önce öğrendim.
Bunların aralarında Sanhedrin hahamları da var. Onlar da hiç durmamışlar. Çocukluğumu, gençliğimi harcamışlar, akıl almaz acılar içinde bir hayat yaşamama sebep olmuşlar ama farkında olmamışlar ki beni ben yapmışlar. Pişirmişler, olgunlaştırmışlar, güçlendirmişler.
Şu İblis, bir vakte kadar lehv-i mahfuzu görüyordu. Ahir zamanda şu Satanist sistemini (nam-ı diğer Ankebut Ağını) darmadağın edecek Müslümanların kimler olduğunu görmüş, yazmış ta binlerce sene önceden...
"Onların hepsine mani olmalıyım" demiş/diyor. Kimimize daha anne karnında iken musallat etmiş cinlerini/adamlarını... Kimimize daha anne karnına düşmeden, annelerimizi ve babalarımızı bitirerek, öldürerek, evlenmelerine mani olarak v.s. mani olmak istemiş. Kimimize ise dünyaya geldikten sonra, daha bebekken bile musallat olunmuş. Bazılarımızın yolunu kesebilmiş ve hala kesebiliyor. Ayaklarını kaydıranlar ve imtihanlarını kaybedenler, çok yaklaştıkları halde şu hizmetin ve cihadın içinde bulunamayanlar olmuş, oluyor. Detaylar değişebiliyor ama kader değişmiyor, vakti geldi ve İblis'in dünya üzerinde kurduğu sistemi yıkılıyor. Süleymanlı evlatları, o piramidin üstündeki gözü, İblis'in gözünü oyuyor.
Lehv-i mahfuz, korunmuş levha, bütün herkesin yaşadığı ve yaşayacağı her şeyin yazılı olduğu bir levha... Herkesin kaderi orada yazılı ve hz. Peygamberimiz zamanında orası cinlere kapatıldı. Cinler oraya yaklaşmak ve bilgi çalmak istediklerinde artık yanıyorlar.
"Onların hepsine mani olmalıyım" demiş/diyor. Kimimize daha anne karnında iken musallat etmiş cinlerini/adamlarını... Kimimize daha anne karnına düşmeden, annelerimizi ve babalarımızı bitirerek, öldürerek, evlenmelerine mani olarak v.s. mani olmak istemiş. Kimimize ise dünyaya geldikten sonra, daha bebekken bile musallat olunmuş. Bazılarımızın yolunu kesebilmiş ve hala kesebiliyor. Ayaklarını kaydıranlar ve imtihanlarını kaybedenler, çok yaklaştıkları halde şu hizmetin ve cihadın içinde bulunamayanlar olmuş, oluyor. Detaylar değişebiliyor ama kader değişmiyor, vakti geldi ve İblis'in dünya üzerinde kurduğu sistemi yıkılıyor. Süleymanlı evlatları, o piramidin üstündeki gözü, İblis'in gözünü oyuyor.
Lehv-i mahfuz, korunmuş levha, bütün herkesin yaşadığı ve yaşayacağı her şeyin yazılı olduğu bir levha... Herkesin kaderi orada yazılı ve hz. Peygamberimiz zamanında orası cinlere kapatıldı. Cinler oraya yaklaşmak ve bilgi çalmak istediklerinde artık yanıyorlar.
Bir insanın kafasını kesmişler, hayvanların bacaklarını ve bilmem nerelerini kesmişler, alıp birbirine dikmişler. Götürüp gömmüşler ve bu şekilde büyüler yapıp beni öldürmek istemişler.
Şu Sanhedrin hahamları... Bunlara insan demek, insanlığa hakarettir. Hayvan demek, hayvanlara hakarettir. Bunlar toptan yok edilmeden şu dünyamızdaki acılar, dertler, sıkıntılar, belalar, savaşlar, iç savaşlar, terör örgütleri, katliamlar, mafyalar, hastalıklar bitmek bilmeyecektir. İnsanlığın zararına olan her ne varsa hepsini yapmayı vazife biliyorlar. Dünyadaki her türlü pis işin arkasında bunlar var.
Şu Sanhedrin hahamları... Bunlara insan demek, insanlığa hakarettir. Hayvan demek, hayvanlara hakarettir. Bunlar toptan yok edilmeden şu dünyamızdaki acılar, dertler, sıkıntılar, belalar, savaşlar, iç savaşlar, terör örgütleri, katliamlar, mafyalar, hastalıklar bitmek bilmeyecektir. İnsanlığın zararına olan her ne varsa hepsini yapmayı vazife biliyorlar. Dünyadaki her türlü pis işin arkasında bunlar var.
Sanhedrin hahamlarının idam cezası kapsamında yargılanmaları için uluslar arası bir mahkeme kurulmalıdır.
İsteyen her ülke bu mahkemenin duruşmalarını canlı yayınlamalıdır. Mahkemenin/davanın bütün dosyaları/evrakları/delilleri dünya insanlığıyla şeffafça paylaşılmalıdır. İnsanlık görecek ki o dava bitip de o hahamlar topluca asıldıktan hemen sonra, dünyada bütün sorunlar hızlıca düzelmeye başlayacaktır.
O Sanhedrin hahamlarının uluslar arası bir mahkemede yargılanıp asılmaları, insanlığın hakkıdır, hukuka uygundur ve insanlık için bir zarurettir. Buna mani olmak isteyecek İsrail, ABD ve diğer devletlerle harbe girmek bile bir zaruret olacaktır.
Dünya genelinde;
- Fuhuş işi bunlarda...
- Uyuşturucu işi bunlarda...
- Organ işi bunlarda...
- Silah işi bunlarda...
- Terör örgütlerinin kontrolü bunlarda...
- Art niyetle üretilen zararlı aşılarla insanlığı kısırlaştırma ve hasta etme, sakat doğumlara sebep olma işi bunlarda...
- Milletleri kasten hasta edip hastahaneler üzerinden vurgun vurma işi bunlarda...
- Devletlerin hazinelerini boşaltma işi bunlarda...
- Milletlerin su kaynaklarına zehirleyici ve hasta edici maddeler katma işi bunlarda...
- Aileyi, namusu, ahlakı yıkma işi bunlarda...
- Uydurma bilim psikiyatri ve uydurma ilaçlarıyla trilyonlarca dolar vurgun vurma işi bunlarda...
- Gıda ürünleri ve katkı maddeleriyle oynayarak insanlığı hasta etme işi bunlarda...
- Hükumetleri devirme, liderleri öldürme, eğitim sistemlerini ve hukuk sistemlerini kasten bozma işleri bunlarda...
İnsanlığa zarar olan her ne iş varsa hepsinin arkasında İblis var ve İblis de bizim alemimizde bu işleri işte bu Sahnedrin hahamları, İsrail ve Amerika üzerinden yaptırıyor.
İsteyen her ülke bu mahkemenin duruşmalarını canlı yayınlamalıdır. Mahkemenin/davanın bütün dosyaları/evrakları/delilleri dünya insanlığıyla şeffafça paylaşılmalıdır. İnsanlık görecek ki o dava bitip de o hahamlar topluca asıldıktan hemen sonra, dünyada bütün sorunlar hızlıca düzelmeye başlayacaktır.
O Sanhedrin hahamlarının uluslar arası bir mahkemede yargılanıp asılmaları, insanlığın hakkıdır, hukuka uygundur ve insanlık için bir zarurettir. Buna mani olmak isteyecek İsrail, ABD ve diğer devletlerle harbe girmek bile bir zaruret olacaktır.
Dünya genelinde;
- Fuhuş işi bunlarda...
- Uyuşturucu işi bunlarda...
- Organ işi bunlarda...
- Silah işi bunlarda...
- Terör örgütlerinin kontrolü bunlarda...
- Art niyetle üretilen zararlı aşılarla insanlığı kısırlaştırma ve hasta etme, sakat doğumlara sebep olma işi bunlarda...
- Milletleri kasten hasta edip hastahaneler üzerinden vurgun vurma işi bunlarda...
- Devletlerin hazinelerini boşaltma işi bunlarda...
- Milletlerin su kaynaklarına zehirleyici ve hasta edici maddeler katma işi bunlarda...
- Aileyi, namusu, ahlakı yıkma işi bunlarda...
- Uydurma bilim psikiyatri ve uydurma ilaçlarıyla trilyonlarca dolar vurgun vurma işi bunlarda...
- Gıda ürünleri ve katkı maddeleriyle oynayarak insanlığı hasta etme işi bunlarda...
- Hükumetleri devirme, liderleri öldürme, eğitim sistemlerini ve hukuk sistemlerini kasten bozma işleri bunlarda...
İnsanlığa zarar olan her ne iş varsa hepsinin arkasında İblis var ve İblis de bizim alemimizde bu işleri işte bu Sahnedrin hahamları, İsrail ve Amerika üzerinden yaptırıyor.
Sanhedrin hahamlarından oluşan 13'ler Meclisinin üzerinde, 3 Kabalacı haham meclisi var. Bunlar, doğrudan İblis ile görüşüp ondan talimatlar alıyorlar.
3 kabalacı haham da 13'ler Meclisine talimatları veriyor. 13'ler meclisi üzerinden talimatlar/planlar dünya genelindeki Satanist etkili ve yetkili kişiler üzerinden uygulamaya konuyor.
Adına ne derseniz deyin. Derin Dünya Devleti, Gizli Dünya Devleti, İlluminati, Şeytani İmparatorluk, Ankebut Ağı ya da başka bir şey.... İblis'in varlığının ve bunlara talimatlar yağdırdığının gözle görülür somut delilleri yok ama... 3'lerin, 13'lerin, dağıtılan 7'lerin dünya siyaseti üzerinde ve dünyadaki her türlü kara para işlerinde yönetici kadrolar olduklarının, bir saçak gibi aşağıya doğru kollara ayrılan bir teşkilatı yönettiklerinin, durmaksızın her türlü suçu işlediklerinin ve işlettiklerinin ve insanlık düşmanı olduklarının çok sayıda somut ispatı var.
O kadar çok ki şu Epstein meselesinden bile yola çıkılsa, bu sistem çökertilebilir. Daha somut ispatlarla yol alınabilecek binbir türlü mesele var...
Çok sayıda Amerikan başkanının o makama konmuş figüranlar olduklarını, Mason teşkilatı üzerinden Amerika'yı ya da daha çok sayıda başka ülkeyi onlarca senedir Satanistlerin yönettiğini, dünyayı da "Cumhuriyet" ve "demokrasi" diye diye ayakta uyuttuklarını, yüz seneden fazladır cehennem misali bir dünya düzeninin kasten sağlandığını ve insanlığın topyekun felaketinin hedeflendiğini, hukuki zeminde ve her türlü somut şüpheden uzak şekilde ispat etmek, evet mümkün...
Bu gerçekleşmesin diye zaten bu konuları bu şekilde konuşanları, Mason teşkilatının gerçek yüzünü anlatanları, İlluminati diyenleri, kendilerinin kontrolündeki basın ve medyada hemen alaya aldırıyorlar. Konuyu sulandırıyorlar.
Dahası, bu gibi tartışmalarda kendilerine çalışan adamların öne çıkmasını sağlayıp zihin bulandırıyorlar. Bu maksatla insanların kafalarını karıştıran açıklamalar, yönlendirmeler yaptırıyorlar.
3 kabalacı haham da 13'ler Meclisine talimatları veriyor. 13'ler meclisi üzerinden talimatlar/planlar dünya genelindeki Satanist etkili ve yetkili kişiler üzerinden uygulamaya konuyor.
Adına ne derseniz deyin. Derin Dünya Devleti, Gizli Dünya Devleti, İlluminati, Şeytani İmparatorluk, Ankebut Ağı ya da başka bir şey.... İblis'in varlığının ve bunlara talimatlar yağdırdığının gözle görülür somut delilleri yok ama... 3'lerin, 13'lerin, dağıtılan 7'lerin dünya siyaseti üzerinde ve dünyadaki her türlü kara para işlerinde yönetici kadrolar olduklarının, bir saçak gibi aşağıya doğru kollara ayrılan bir teşkilatı yönettiklerinin, durmaksızın her türlü suçu işlediklerinin ve işlettiklerinin ve insanlık düşmanı olduklarının çok sayıda somut ispatı var.
O kadar çok ki şu Epstein meselesinden bile yola çıkılsa, bu sistem çökertilebilir. Daha somut ispatlarla yol alınabilecek binbir türlü mesele var...
Çok sayıda Amerikan başkanının o makama konmuş figüranlar olduklarını, Mason teşkilatı üzerinden Amerika'yı ya da daha çok sayıda başka ülkeyi onlarca senedir Satanistlerin yönettiğini, dünyayı da "Cumhuriyet" ve "demokrasi" diye diye ayakta uyuttuklarını, yüz seneden fazladır cehennem misali bir dünya düzeninin kasten sağlandığını ve insanlığın topyekun felaketinin hedeflendiğini, hukuki zeminde ve her türlü somut şüpheden uzak şekilde ispat etmek, evet mümkün...
Bu gerçekleşmesin diye zaten bu konuları bu şekilde konuşanları, Mason teşkilatının gerçek yüzünü anlatanları, İlluminati diyenleri, kendilerinin kontrolündeki basın ve medyada hemen alaya aldırıyorlar. Konuyu sulandırıyorlar.
Dahası, bu gibi tartışmalarda kendilerine çalışan adamların öne çıkmasını sağlayıp zihin bulandırıyorlar. Bu maksatla insanların kafalarını karıştıran açıklamalar, yönlendirmeler yaptırıyorlar.
Dün, gizli Hristiyan Emine Erdoğan, Tayyip'e bir "nasılsın" dedi... Bir dokundu, bin ah işitti.
Tayyip ise özetle "Görmüyor musun halimi, dalga mı geçiyorsun. Adam (mfs) -Elinizden hukuk kartını alacağım- deyip duruyordu. Sonunda aldı. Bir de aleyhimize çevirdi. Nasıl çıkılacak şimdi bu dosyalardan, davalardan. Anlamıyorum ki ben siz büyüleri bana mı ona mı yapıyorsunuz. Siz ona büyü yaptıkça ben çöküyorum. Sizin hahamlarınızın da papazlarınızın da satanistlerinizin de canları cehenneme... Bu böyle giderse adamlar dediklerini yapacaklar, hepimizi birden indirip tek tek asacaklar." tarzında atarlandı durdu.
10 seneden fazla süredir 2020 deyip durdum. 2020 bitmeden onları devireceğimden ve sonra hızlı bir yargılama neticesinde asacağımdan eminler. Son zamanlarda bu korkuları iyice arttı. Zamanın azaldığını ve kısa süre içinde devrileceklerini düşündükçe psikolojileri iyice bozuluyor. Yaptırdıkları metafizik saldırıların bir kısmını kendilerine çevirdikçe de bozuluyor. Sahada yaptığımız operasyonlar da bozuyor. Değiştirdiğimiz uluslar arası dengeler de bozuyor. Cin-büyü kartını ellerinden almamız da hukuk kartını ellerinden almamız da bozuyor.
Şimdi mesele şu... Tayyip mi önden devrilir, Netenyahu mu ya da Trump mı...
Buna da biz karar vereceğiz. Bunu da bizim müdahalelerimiz belirleyecek.
Tayyip ise özetle "Görmüyor musun halimi, dalga mı geçiyorsun. Adam (mfs) -Elinizden hukuk kartını alacağım- deyip duruyordu. Sonunda aldı. Bir de aleyhimize çevirdi. Nasıl çıkılacak şimdi bu dosyalardan, davalardan. Anlamıyorum ki ben siz büyüleri bana mı ona mı yapıyorsunuz. Siz ona büyü yaptıkça ben çöküyorum. Sizin hahamlarınızın da papazlarınızın da satanistlerinizin de canları cehenneme... Bu böyle giderse adamlar dediklerini yapacaklar, hepimizi birden indirip tek tek asacaklar." tarzında atarlandı durdu.
10 seneden fazla süredir 2020 deyip durdum. 2020 bitmeden onları devireceğimden ve sonra hızlı bir yargılama neticesinde asacağımdan eminler. Son zamanlarda bu korkuları iyice arttı. Zamanın azaldığını ve kısa süre içinde devrileceklerini düşündükçe psikolojileri iyice bozuluyor. Yaptırdıkları metafizik saldırıların bir kısmını kendilerine çevirdikçe de bozuluyor. Sahada yaptığımız operasyonlar da bozuyor. Değiştirdiğimiz uluslar arası dengeler de bozuyor. Cin-büyü kartını ellerinden almamız da hukuk kartını ellerinden almamız da bozuyor.
Şimdi mesele şu... Tayyip mi önden devrilir, Netenyahu mu ya da Trump mı...
Buna da biz karar vereceğiz. Bunu da bizim müdahalelerimiz belirleyecek.
Unutmadan şu kısmı da anlatayım.
Gizli Hristiyan Emine, istavroz çıkarıp, mumlar yakıp, tütsü yapıp durdukça, Tayyip bunlardan bunalmış. "Bırak şu tütsüleri de artık. Bir işe yaramıyor. Genzim yanıp duruyor" diye atarlandı o atarlarının arasında...
Gizli Hristiyan Emine, istavroz çıkarıp, mumlar yakıp, tütsü yapıp durdukça, Tayyip bunlardan bunalmış. "Bırak şu tütsüleri de artık. Bir işe yaramıyor. Genzim yanıp duruyor" diye atarlandı o atarlarının arasında...