Rusya: Belarus'a gerekirse askeri destek veririz
Lukaşenko ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dünden bu yana iki telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bugünkü görüşmenin ardından Kremlin’den yapılan açıklamada, Belarus’a ‘dış baskı’ uygulandığı belirtilirken, Rusya’nın ortak askeri anlaşmaları uyarınca ihtiyaç duyulması halinde Minsk’e yardıma hazır olduğu belirtildi.
Görüşmeye ilişkin Belarus devlet ajansı Belta’dan yapılan duyurudaysa, iki liderin ülkedeki durumun tırmanması halinde kolektif askeri paktın gerektirdiği şekilde davranmakta mutabık kaldıkları vurgulandı.
Lukaşenko ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dünden bu yana iki telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bugünkü görüşmenin ardından Kremlin’den yapılan açıklamada, Belarus’a ‘dış baskı’ uygulandığı belirtilirken, Rusya’nın ortak askeri anlaşmaları uyarınca ihtiyaç duyulması halinde Minsk’e yardıma hazır olduğu belirtildi.
Görüşmeye ilişkin Belarus devlet ajansı Belta’dan yapılan duyurudaysa, iki liderin ülkedeki durumun tırmanması halinde kolektif askeri paktın gerektirdiği şekilde davranmakta mutabık kaldıkları vurgulandı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
LUKAŞENKO: NATO, SINIRIMIZDA ASKERİ YIĞINAK YAPIYOR
Lukaşenko ise destekçilerine hitaben yaptığı konuşmada seçimlerin yenilenmesi çağrısı yapan Batılı ülkelere tepki gösterdi. ‘Belarus’un Batı sınırında NATO’nun askeri yığınak yapmakta olduğunu’ belirten Lukaşenko, Belarus sınırına 15 dakika mesafede tank ve uçakların konuşlandırıldığını söyledi.
Lukaşenko ise destekçilerine hitaben yaptığı konuşmada seçimlerin yenilenmesi çağrısı yapan Batılı ülkelere tepki gösterdi. ‘Belarus’un Batı sınırında NATO’nun askeri yığınak yapmakta olduğunu’ belirten Lukaşenko, Belarus sınırına 15 dakika mesafede tank ve uçakların konuşlandırıldığını söyledi.
HDPKK’li Hişyar Özsoy; "Biden’in 8 ay önceki konuşmasının gündeme sokulması planlı bir seçim hesabıdır"
HDPKK Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy, ABD Başkan adayı Joe Biden’ın 8 ay önce verdiği röportajın gündeme gelmesini değerlendirdi. Özsoy, Biden’in Tayyip Erdoğan’ı darbeyle indireceğini söylemediğini, ancak bu algıyla sözünün dolaşıma sokulduğunu belirtti. Joe Biden’ın “Erdoğan karşıtı muhalefeti desteklememiz ve darbe ile değil demokratik yöntemlerle bu sistemin değişmesi gerekiyor” dediğini aktaran Özsoy, Biden’ın sözlerinin 8 ay sonra gündeme getirilmesinin farklı nedenlerinin olduğunu söyledi.
Özsoy, bu nedenleri şöyle vurguladı:
“Bir tanesi Türkiye’nin içte ve dışta ciddi bir sıkışmışlık içerisine girmiş olması. Hal böyleyken, siyasi iktidar krizlerin sebebi olarak AB ile ABD’yi gösteriyor. Yani gündem saptırma, sorunların sebebini dışarıya bağlama eğilimidir. ‘Dünya bize düşman’ söyleminin bir parçası olarak tedavüle sokuluyor.”
HDPKK Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy, ABD Başkan adayı Joe Biden’ın 8 ay önce verdiği röportajın gündeme gelmesini değerlendirdi. Özsoy, Biden’in Tayyip Erdoğan’ı darbeyle indireceğini söylemediğini, ancak bu algıyla sözünün dolaşıma sokulduğunu belirtti. Joe Biden’ın “Erdoğan karşıtı muhalefeti desteklememiz ve darbe ile değil demokratik yöntemlerle bu sistemin değişmesi gerekiyor” dediğini aktaran Özsoy, Biden’ın sözlerinin 8 ay sonra gündeme getirilmesinin farklı nedenlerinin olduğunu söyledi.
Özsoy, bu nedenleri şöyle vurguladı:
“Bir tanesi Türkiye’nin içte ve dışta ciddi bir sıkışmışlık içerisine girmiş olması. Hal böyleyken, siyasi iktidar krizlerin sebebi olarak AB ile ABD’yi gösteriyor. Yani gündem saptırma, sorunların sebebini dışarıya bağlama eğilimidir. ‘Dünya bize düşman’ söyleminin bir parçası olarak tedavüle sokuluyor.”
"Dış mihrak daha avantajlı"
Erdoğan’ın demokratik yöntemlerle iktidardan gitmesini isteyen tek batılı liderin sadece Joe Biden olmadığına dikkati çeken Özsoy, “Avrupa liderlerinin büyük çoğunluğu bunu düşünüyor. 10 yıl önce Joe Biden Türkiye’ye geldiğinde ya da Erdoğan ABD’ye gittiğinde sarılıyordu. Biden ve Erdoğan sarmaş dolaş kucaklaşıyorlardı. Demek ki köprünün altında çok sular geçmiş ve Erdoğan’ın kurduğu bu yeni sistem dünya ile uyumlu değilmiş” dedi.
"Ekonomide darmadağın olmuş hatta kendi partisi bile üçe bölünmüş. Bir noktada dış mihrak, iç mihraktan daha avantajlı bir söylem alanı oluşturabiliyor. Öyle görünüyor ki Erdoğan önümüzdeki dönemde içerideki milliyetçiliği diri tutmak, kendi tabanını bir arada tutmak için batı ile birtakım gerilimler oluşturmak isteyecektir.”
Erdoğan’ın demokratik yöntemlerle iktidardan gitmesini isteyen tek batılı liderin sadece Joe Biden olmadığına dikkati çeken Özsoy, “Avrupa liderlerinin büyük çoğunluğu bunu düşünüyor. 10 yıl önce Joe Biden Türkiye’ye geldiğinde ya da Erdoğan ABD’ye gittiğinde sarılıyordu. Biden ve Erdoğan sarmaş dolaş kucaklaşıyorlardı. Demek ki köprünün altında çok sular geçmiş ve Erdoğan’ın kurduğu bu yeni sistem dünya ile uyumlu değilmiş” dedi.
"Ekonomide darmadağın olmuş hatta kendi partisi bile üçe bölünmüş. Bir noktada dış mihrak, iç mihraktan daha avantajlı bir söylem alanı oluşturabiliyor. Öyle görünüyor ki Erdoğan önümüzdeki dönemde içerideki milliyetçiliği diri tutmak, kendi tabanını bir arada tutmak için batı ile birtakım gerilimler oluşturmak isteyecektir.”
"Rastlantı değil, planlı"
HDPKK Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
“2009 yılında ‘one minute’ meselesi vardı. Erdoğan bunu 4-5 yıl kullandı. O söylemin etkisi bitince bu sefer Sisi’ye karşı Rabia işareti geldi. Böyle bir karşıtlık üzerinden bir süre gitti. Şimdi de başka söylemlerle bunu deniyorlar. Öyle görünüyor ki önümüzdeki seçimlerde muhtemelen batı ile karşı karşıya gelerek, hem İslamcıları hem milliyetçileri popülist bir söylemle etrafında tutmaya çalışacaktır. Bu açıdan bakıldığı zaman Erdoğan’ın Ayasofya çıkışı ve batılı ülkelerle didişmesi öyle çok rastlantısal değildir. Bunlar çok planlı şekilde tasarlanıyor.”
HDPKK Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
“2009 yılında ‘one minute’ meselesi vardı. Erdoğan bunu 4-5 yıl kullandı. O söylemin etkisi bitince bu sefer Sisi’ye karşı Rabia işareti geldi. Böyle bir karşıtlık üzerinden bir süre gitti. Şimdi de başka söylemlerle bunu deniyorlar. Öyle görünüyor ki önümüzdeki seçimlerde muhtemelen batı ile karşı karşıya gelerek, hem İslamcıları hem milliyetçileri popülist bir söylemle etrafında tutmaya çalışacaktır. Bu açıdan bakıldığı zaman Erdoğan’ın Ayasofya çıkışı ve batılı ülkelerle didişmesi öyle çok rastlantısal değildir. Bunlar çok planlı şekilde tasarlanıyor.”
Somali'de bombalı saldırı!
Somali'nin başkenti Mogadişu'da bir otele bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda ilk belirlemelere göre 5 kişi hayatını kaybetti.
Yerel basında çıkan haberlere göre, başkentteki Lido sahilinde bulunan bir otele bomba yüklü araçla gerçekleştirilen intihar eyleminin ardından çatışma çıktı. Saldırıda ilk belirlemelere göre 5 kişi öldü, 28 kişi yaralandı.
Somali'nin başkenti Mogadişu'da bir otele bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda ilk belirlemelere göre 5 kişi hayatını kaybetti.
Yerel basında çıkan haberlere göre, başkentteki Lido sahilinde bulunan bir otele bomba yüklü araçla gerçekleştirilen intihar eyleminin ardından çatışma çıktı. Saldırıda ilk belirlemelere göre 5 kişi öldü, 28 kişi yaralandı.
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim Kur’ân’ı okur, onu güzelce ezberler, helâlini helâl, haramını haram kabul eder ve bunlara uyarsa, Allâh bu sâyede o kimseyi cennetine koyar. Âilesinden hepsi cehennemi hak etmiş on kişiye şefaat etme hakkı verir.”
#HadisiŞerif |Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 13/2905; Ahmed, I, 148
“Kim Kur’ân’ı okur, onu güzelce ezberler, helâlini helâl, haramını haram kabul eder ve bunlara uyarsa, Allâh bu sâyede o kimseyi cennetine koyar. Âilesinden hepsi cehennemi hak etmiş on kişiye şefaat etme hakkı verir.”
#HadisiŞerif |Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 13/2905; Ahmed, I, 148
"Allah, kelamın en güzelini ikizli, ahenkli bir kitap olarak indirdi. Ondan Rablerine saygısı olanların(Allah'tan korkanların)derileri ürperir. Sonra derileri de, kalpleri de Allah'ın zikrine karşı yumuşar. (Hazreti Allah'ı zikredecek kıvama gelir.) İşte bu Allah'ın rehberidir. Allah, onunla dilediğini doğru yola çıkarır. (Hak islam yoluna iletir.)Her kimi de Allah şaşırtırsa, artık ona doğru yolu gösterecek yoktur."
#KuranAyetleri | Zümer suresi, 23. ayet
#KuranAyetleri | Zümer suresi, 23. ayet
Akademi Dergisi
LUKAŞENKO: NATO, SINIRIMIZDA ASKERİ YIĞINAK YAPIYOR Lukaşenko ise destekçilerine hitaben yaptığı konuşmada seçimlerin yenilenmesi çağrısı yapan Batılı ülkelere tepki gösterdi. ‘Belarus’un Batı sınırında NATO’nun askeri yığınak yapmakta olduğunu’ belirten…
Lukaşenko’nun, ‘NATO sınırımıza takviye yapıyor’ sözlerine NATO’dan yanıt
Belarus lideri Lukaşenko’nun, ülkenin batı sınırında güç gösterisi yapan NATO’nun askeri varlığını artırdığı açıklamasına yanıt olarak NATO, Doğu Avrupa’daki varlıklarının tamamen savunma amaçlı olduğu ifade edildi.
Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, NATO ordusunun Belarus kapıları önünde güç gösterisinde bulunduğunu, ülkenin batı sınırına takviye yapılarak askeri varlığı artırdığını açıkladı. Lukaşenko, NATO’nun askeri tatbikat gerçekleştirdiği Polonya ve Litvanya’daki silah tür ve sayısının artırılmasından dolayı endişelerini dile getirdi.
NATO Sözcüsü Oana Lungescu, Lukaşenko’nun açıklamasına yanıt olarak, “Bölgede askeri varlığın artırılması söz konusu değil. NATO’nun, Avrupa’nın doğusundaki çok uluslu varlığı hiçbir ülke için tehdit oluşturmuyor, tamamen savunma niteliğini taşıyor, ölçülü ve çatışmaları önleme ve barışı koruma amacını taşıyor” ifadesini kullandı.
Belarus lideri Lukaşenko’nun, ülkenin batı sınırında güç gösterisi yapan NATO’nun askeri varlığını artırdığı açıklamasına yanıt olarak NATO, Doğu Avrupa’daki varlıklarının tamamen savunma amaçlı olduğu ifade edildi.
Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, NATO ordusunun Belarus kapıları önünde güç gösterisinde bulunduğunu, ülkenin batı sınırına takviye yapılarak askeri varlığı artırdığını açıkladı. Lukaşenko, NATO’nun askeri tatbikat gerçekleştirdiği Polonya ve Litvanya’daki silah tür ve sayısının artırılmasından dolayı endişelerini dile getirdi.
NATO Sözcüsü Oana Lungescu, Lukaşenko’nun açıklamasına yanıt olarak, “Bölgede askeri varlığın artırılması söz konusu değil. NATO’nun, Avrupa’nın doğusundaki çok uluslu varlığı hiçbir ülke için tehdit oluşturmuyor, tamamen savunma niteliğini taşıyor, ölçülü ve çatışmaları önleme ve barışı koruma amacını taşıyor” ifadesini kullandı.
Belarus'ta Lukaşenko karşıtı protestolara 200 bin kişi katıldı
Belarus'ta cumhurbaşkanlığı seçimini Aleksandr Lukaşenko'nun kazanmasının ardından ülke genelinde protestolar devam ederken, muhalefet kaynaklarına göre başkent Minsk'teki gösterilere 200 bin kişi katıldı.
Protestoların 8'inci gününde Minsk'te Stella Meydanı'nda toplanan Aleksandr Lukaşenko karşıtı göstericiler, bir süre 'Lukaşenko git' sloganları attıktan sonra hükumet binasının bulunduğu Bağımsızlık Meydanı'na yürüdü.
Belarus'ta cumhurbaşkanlığı seçimini Aleksandr Lukaşenko'nun kazanmasının ardından ülke genelinde protestolar devam ederken, muhalefet kaynaklarına göre başkent Minsk'teki gösterilere 200 bin kişi katıldı.
Protestoların 8'inci gününde Minsk'te Stella Meydanı'nda toplanan Aleksandr Lukaşenko karşıtı göstericiler, bir süre 'Lukaşenko git' sloganları attıktan sonra hükumet binasının bulunduğu Bağımsızlık Meydanı'na yürüdü.
Örtülü ÖTV artışı
Otomobillerde kur ve matrah (vergisiz fiyat) kaynaklı fiyat artışları kamuoyuna ‘zam’ olarak yansıtılsa bile, aslında altında ‘örtülü ÖTV artışı’ yatıyor. Çünkü ÖTV’deki matrah dilimleri 2 yıldır güncellenmediği için kurlardaki her artış fiyatları otomatik yükseltiyor.
Hükumet de ÖTV artırıp tepki çekmek yerine buna göz yumuyor.
Son dönemde vatandaşlar otomobil fiyatlarındaki aşırı artıştan yakınıp, markaları zam yapmakla suçluyor. Ellerinde kendilerine göre bunu kuvvetlendiren gerekçeleri de var. Önce kamu bankaları çıktı, Türkiye'nin en büyük 6 otomotiv üreticisini fiyatlarını artırdıkları gerekçesiyle kredi destek paketinden çıkardığını açıkladı.
Ardından Rekabet Kurumu, fiyat artışlarına dayanarak bütün otomotiv markalarını kapsayan bir soruşturma başlattı. Bunlar yetmezmiş gibi, bazı medya organları da otomotiv markalarını suçlayıcı manşetler attı. Yani kimse işin aslı olan kur ve matrah (vergisiz fiyat) kaynaklı artışları konuşmadı, yerine günah keçileri ilan etmeye çalıştı.
Otomobillerde kur ve matrah (vergisiz fiyat) kaynaklı fiyat artışları kamuoyuna ‘zam’ olarak yansıtılsa bile, aslında altında ‘örtülü ÖTV artışı’ yatıyor. Çünkü ÖTV’deki matrah dilimleri 2 yıldır güncellenmediği için kurlardaki her artış fiyatları otomatik yükseltiyor.
Hükumet de ÖTV artırıp tepki çekmek yerine buna göz yumuyor.
Son dönemde vatandaşlar otomobil fiyatlarındaki aşırı artıştan yakınıp, markaları zam yapmakla suçluyor. Ellerinde kendilerine göre bunu kuvvetlendiren gerekçeleri de var. Önce kamu bankaları çıktı, Türkiye'nin en büyük 6 otomotiv üreticisini fiyatlarını artırdıkları gerekçesiyle kredi destek paketinden çıkardığını açıkladı.
Ardından Rekabet Kurumu, fiyat artışlarına dayanarak bütün otomotiv markalarını kapsayan bir soruşturma başlattı. Bunlar yetmezmiş gibi, bazı medya organları da otomotiv markalarını suçlayıcı manşetler attı. Yani kimse işin aslı olan kur ve matrah (vergisiz fiyat) kaynaklı artışları konuşmadı, yerine günah keçileri ilan etmeye çalıştı.
Şimdi fiyatlardaki artışın sebebi olan sistemin en başına dönelim. Türkiye'de vatandaşın kafasını karıştıran matraha dayalı kademeli ÖTV sistemine Maliye Bakanlığı Kasım 2016'da geçti. Bu sisteme göre 1.6 litre ve altı motora sahip araçlardaki ÖTV oranları yüzde 45, 50 ve 60 olarak 3 dilime ayrıldı.
O dönem matrahı 40 bin TL'yi aşmayan otomobiller için ÖTV yüzde 45 olurken, matrahı 40 bin lirayı aşıp 70 bin lirayı geçmeyenler için yüzde 50, vergisiz fiyatı 70 bin TL'yi aşan araçların ÖTV'si ise yüzde 60 oldu. Kısa sürede kurların artmasına paralel vergisiz fiyatı 40 bin TL altında araç kalmayınca, Bakanlık Eylül 2018'de zorunlu olarak matrah limitlerinde güncelleme yaptı.
O dönemden itibaren vergisiz fiyatı 70 bin TL'ye kadar olan araçlarda yüzde 45 ÖTV, 70 bin TL ile 120 bin TL arası yüzde 50 ÖTV, 120 bin TL üstünde olanlarda ise yüzde 60 ÖTV uygulanıyor.
O dönem matrahı 40 bin TL'yi aşmayan otomobiller için ÖTV yüzde 45 olurken, matrahı 40 bin lirayı aşıp 70 bin lirayı geçmeyenler için yüzde 50, vergisiz fiyatı 70 bin TL'yi aşan araçların ÖTV'si ise yüzde 60 oldu. Kısa sürede kurların artmasına paralel vergisiz fiyatı 40 bin TL altında araç kalmayınca, Bakanlık Eylül 2018'de zorunlu olarak matrah limitlerinde güncelleme yaptı.
O dönemden itibaren vergisiz fiyatı 70 bin TL'ye kadar olan araçlarda yüzde 45 ÖTV, 70 bin TL ile 120 bin TL arası yüzde 50 ÖTV, 120 bin TL üstünde olanlarda ise yüzde 60 ÖTV uygulanıyor.
HER AY OTOMATİK ZAM
Ama aradan yaklaşık 2 yıl geçmesine rağmen matrah dilimleri güncellenmeyince, sistem bozuldu ve araç fiyatları kurdaki artışa bağlı her ay artmaya başladı. Çünkü bu sistemde 1 TL'lik artış bile aracı ÖTV'de bir üst dilime taşıyınca, ortaya çıkan zam sanki büyükmüş gibi duruyordu.
Aslında matraha dayalı ÖTV sistemi, her ay otomatik zam mekanizması gibi oldu. Yani kurlar yükseldikçe otomobil fiyatlarında resmen, “Örtülü ÖTV artışı” yaşanmaya başladı. Bu noktada aslında hükumetin planı da devreye girmiş oluyor. Sonuçta ÖTV'yi artırıp tepki çekmek yerine, matrahları güncellemeyerek bir bakıma örtülü ÖTV artışına göz yumuyorlar.
Ama aradan yaklaşık 2 yıl geçmesine rağmen matrah dilimleri güncellenmeyince, sistem bozuldu ve araç fiyatları kurdaki artışa bağlı her ay artmaya başladı. Çünkü bu sistemde 1 TL'lik artış bile aracı ÖTV'de bir üst dilime taşıyınca, ortaya çıkan zam sanki büyükmüş gibi duruyordu.
Aslında matraha dayalı ÖTV sistemi, her ay otomatik zam mekanizması gibi oldu. Yani kurlar yükseldikçe otomobil fiyatlarında resmen, “Örtülü ÖTV artışı” yaşanmaya başladı. Bu noktada aslında hükumetin planı da devreye girmiş oluyor. Sonuçta ÖTV'yi artırıp tepki çekmek yerine, matrahları güncellemeyerek bir bakıma örtülü ÖTV artışına göz yumuyorlar.
MATRAH LİMİTLERİ EN AZ %30 YÜKSELMELİ
Yine büyük bir ekonomik dalgalanmanın yaşandığı Eylül 2018'de, yani matrah dilimlerinin son güncellendiği dönemde Euro kuru 7.20 TL civarındayken, bugün 8.72 TL'lere çıkmış durumda. O zamana göre bile kurda yüzde 20'nin üzerinde artış var. Ama buna rağmen ÖTV'de matrah dilimleri güncellenmediği için bugün yüzde 45'lik ÖTV dilimine giren araç neredeyse kalmadı. Yani bu dilim pasif durumda.
Artan kur ve enflasyon sonucunda yıl sonuna kalmaz yüzde 50'lik dilim de tarih olacak gibi. Bu yüzden kurdaki artışa bağlı uzun süre geçerli olabilmesi için ÖTV oranlarındaki matrah kademelerinin yüzde 30 civarında yukarı çekilerek güncellenmesi gerekiyor. Yani 70 bin TL'lik en alt limit 90 bin TL'ye, 120 bin TL'lik bir üst limit ise 150 bin TL'ye çıkmalı ki, en azından sistem sağlıklı çalışsın. Yoksa bu kurlarla yakın zamanda Türkiye'de düşük vergi ve 200 bin TL'nin altında otomobil kalmayacak gibi.
Yine büyük bir ekonomik dalgalanmanın yaşandığı Eylül 2018'de, yani matrah dilimlerinin son güncellendiği dönemde Euro kuru 7.20 TL civarındayken, bugün 8.72 TL'lere çıkmış durumda. O zamana göre bile kurda yüzde 20'nin üzerinde artış var. Ama buna rağmen ÖTV'de matrah dilimleri güncellenmediği için bugün yüzde 45'lik ÖTV dilimine giren araç neredeyse kalmadı. Yani bu dilim pasif durumda.
Artan kur ve enflasyon sonucunda yıl sonuna kalmaz yüzde 50'lik dilim de tarih olacak gibi. Bu yüzden kurdaki artışa bağlı uzun süre geçerli olabilmesi için ÖTV oranlarındaki matrah kademelerinin yüzde 30 civarında yukarı çekilerek güncellenmesi gerekiyor. Yani 70 bin TL'lik en alt limit 90 bin TL'ye, 120 bin TL'lik bir üst limit ise 150 bin TL'ye çıkmalı ki, en azından sistem sağlıklı çalışsın. Yoksa bu kurlarla yakın zamanda Türkiye'de düşük vergi ve 200 bin TL'nin altında otomobil kalmayacak gibi.
Akademi Dergisi
Photo
Uluslararası Göç Örgütü; Yemen halkının yaklaşık üçte ikisi, sıtmadan etkilenen bölgelerde yaşıyor
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Yemen halkının yaklaşık üçte ikisinin sıtmadan etkilenen bölgelerde yaşadığını belirterek, hastalıkla mücadele için ülkeye tıbbi malzeme yüklü uçak gönderildiğini bildirdi.
IOM'dan yapılan yazılı açıklamada, "28 milyon nüfusa sahip Yemen halkının yaklaşık üçte ikisi, sıtmadan etkilenen bölgelerde yaşıyor. Bu da onların bu hastalığa yakanlanma riskini artırıyor." ifadeleri kullanıldı.
Sıtma vakalarının yaklaşık yüzde 90'ının ülkenin batı sahilindeki Tihame bölgesi ile muhitinde yoğunlaştığına ve bu bölgede Yemen'in en kalabalık nüfusuna sahip kentlerinden Hudeyde'nin yer aldığına işaret edildi.
Açıklamada, IOM'un gönderdiği ve içinde 8,9 ton tıbbi malzeme ve ilaç bulunan kargo uçağının Uluslararası Sana Havalimanı'na ulaştığı, tıbbi yardımların ülke genelindeki 2 bin sağlık merkezine dağıtılacağı belirtildi.
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Yemen halkının yaklaşık üçte ikisinin sıtmadan etkilenen bölgelerde yaşadığını belirterek, hastalıkla mücadele için ülkeye tıbbi malzeme yüklü uçak gönderildiğini bildirdi.
IOM'dan yapılan yazılı açıklamada, "28 milyon nüfusa sahip Yemen halkının yaklaşık üçte ikisi, sıtmadan etkilenen bölgelerde yaşıyor. Bu da onların bu hastalığa yakanlanma riskini artırıyor." ifadeleri kullanıldı.
Sıtma vakalarının yaklaşık yüzde 90'ının ülkenin batı sahilindeki Tihame bölgesi ile muhitinde yoğunlaştığına ve bu bölgede Yemen'in en kalabalık nüfusuna sahip kentlerinden Hudeyde'nin yer aldığına işaret edildi.
Açıklamada, IOM'un gönderdiği ve içinde 8,9 ton tıbbi malzeme ve ilaç bulunan kargo uçağının Uluslararası Sana Havalimanı'na ulaştığı, tıbbi yardımların ülke genelindeki 2 bin sağlık merkezine dağıtılacağı belirtildi.
İsrail; sıra Sudan'da, anlaşma çok yakında
İsrail İstihbarat Bakanı Eli Cohen, Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) sonra Sudan'ın da yakında Tel Aviv ile normalleşme anlaşmasına varacağını açıkladı.
İsrail İstihbarat Bakanı Eli Cohen, İsrail'in Kamu Yayın Kuruluşu KAN'a yaptığı açıklamada, "Sudan ile normalleşme anlaşması pek yakında. Bu tarihi anlaşma belki yılbaşından önce bile imzalanabilir" dedi.
KAN'ın haberinde Tel Aviv ile Hartum arasında normalleşme anlaşmasının imzalanması için hazırlıkların sürdürüldüğü kaydedildi.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ilk defa 3 Şubat’ta Uganda'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmüştü.
Netanyahu da sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada, "İki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirecek iş birliğini başlatma konusunda fikir birliğine vardık" ifadesini kullanmıştı.
İsrail İstihbarat Bakanı Eli Cohen, Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) sonra Sudan'ın da yakında Tel Aviv ile normalleşme anlaşmasına varacağını açıkladı.
İsrail İstihbarat Bakanı Eli Cohen, İsrail'in Kamu Yayın Kuruluşu KAN'a yaptığı açıklamada, "Sudan ile normalleşme anlaşması pek yakında. Bu tarihi anlaşma belki yılbaşından önce bile imzalanabilir" dedi.
KAN'ın haberinde Tel Aviv ile Hartum arasında normalleşme anlaşmasının imzalanması için hazırlıkların sürdürüldüğü kaydedildi.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ilk defa 3 Şubat’ta Uganda'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmüştü.
Netanyahu da sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada, "İki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirecek iş birliğini başlatma konusunda fikir birliğine vardık" ifadesini kullanmıştı.
MOSSAD Başkanı Cohen BAE'ye gidiyor
Öte yandan, KAN'ın haberinde, İsrail istihbarat servisi MOSSAD'ın Başkanı Yossi Cohen'in bu akşam BAE'ye gittiği belirtildi.
Cohen'in BAE Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayid ile Tel Aviv ile Abu Dabi arasında varılan normalleşme anlaşmasının ayrıntılarını görüşeceği ifade edilen haberde, BAE'li adı belirtilmeyen üst düzey bir yetkiliye dayandırılarak, normalleşme anlaşmasının imzalanmasının hemen arkasından iki ülkenin karşılıklı olarak büyükelçilikleri açacağı kaydedildi.
Öte yandan, KAN'ın haberinde, İsrail istihbarat servisi MOSSAD'ın Başkanı Yossi Cohen'in bu akşam BAE'ye gittiği belirtildi.
Cohen'in BAE Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayid ile Tel Aviv ile Abu Dabi arasında varılan normalleşme anlaşmasının ayrıntılarını görüşeceği ifade edilen haberde, BAE'li adı belirtilmeyen üst düzey bir yetkiliye dayandırılarak, normalleşme anlaşmasının imzalanmasının hemen arkasından iki ülkenin karşılıklı olarak büyükelçilikleri açacağı kaydedildi.
Trump açıkladı
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ağustos Perşembe günü İsrail ile BAE'nin "ilişkilerini tamamen normalleştirmek" için anlaşmaya vardıklarını duyurmuştu. İsrail Başbakanı Netanyahu da Trump'ın paylaşımını alıntılayarak, "Bu, tarihi bir gün" değerlendirmesi yapmıştı.
BAE resmi ajansı WAM'ın haberinde de İsrail ile BAE'nin, ilişkilerin tesisi için "ortak bir yol haritası" belirleme konusunda anlaştığı ve iki ülkeden yetkililerin ilerleyen haftalarda bir araya gelerek farklı alanlarda ikili anlaşmalar imzalayacağı ifade edilmişti.
BAE, 1979'da Mısır'ın, 1994'te de Ürdün'ün ardından İsrail ile normalleşme anlaşması imzalayan üçüncü Arap ülkesi oldu.
Washington Post gazetesi de İsrail'İn ilişkilerde normelleşme planladığı ülkeler arasında Fas, Umman ve Bahreyn'in de bulunduğunu iddia etmişti.
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ağustos Perşembe günü İsrail ile BAE'nin "ilişkilerini tamamen normalleştirmek" için anlaşmaya vardıklarını duyurmuştu. İsrail Başbakanı Netanyahu da Trump'ın paylaşımını alıntılayarak, "Bu, tarihi bir gün" değerlendirmesi yapmıştı.
BAE resmi ajansı WAM'ın haberinde de İsrail ile BAE'nin, ilişkilerin tesisi için "ortak bir yol haritası" belirleme konusunda anlaştığı ve iki ülkeden yetkililerin ilerleyen haftalarda bir araya gelerek farklı alanlarda ikili anlaşmalar imzalayacağı ifade edilmişti.
BAE, 1979'da Mısır'ın, 1994'te de Ürdün'ün ardından İsrail ile normalleşme anlaşması imzalayan üçüncü Arap ülkesi oldu.
Washington Post gazetesi de İsrail'İn ilişkilerde normelleşme planladığı ülkeler arasında Fas, Umman ve Bahreyn'in de bulunduğunu iddia etmişti.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Araştırmacılar güneş panellerinden enerjiyi elde ederek tuzlu suyu, 30 dakikada içilebilir su haline getirmeyi başardı.