Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.9K photos
25.2K videos
370 files
7.54K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Dünya Bankası; Türkiye’de 3.3 milyon kişi yoksulluğa sürüklenebilir

Dünya Bankası'nın yayınladığı raporda Türkiye'de salgının neden olduğu ekonomik şokun etkisiyle yoksulluk oranının yüzde 10.4’ten yüzde 14.4’e çıkabileceği belirtilerek tedbir alınması için uyarı yapıldı.

Bankanın “Türkiye Ekonomik İzleme” raporunda, Covid-19 şokunun Türkiye’deki hanelerin refahını, bilhassa yoksul ve kırılgan grupları, “çok ciddi etkileyeceğine” vurgu yapıldı. Raporda, “Salgının neden olduğu ekonomik şokun etkisiyle, 3.3 milyon kişi yoksulluğa sürüklenebilir. Hane gelirlerinde yaşanabilecek şoklar Türkiye’nin yoksulluk oranının yüzde 10.4’ten yüzde 14.4’e çıkmasına neden olabilir. Bu noktada devletin tedbirleriyle yoksulluk oranında yüzde 14.4’ten yüzde 11.8’e önemli bir düşüş sağlanacaktır” denildi.
Akademi Dergisi
Zaten Fethullah Gülen de Şeytan'ın Konseyi'nin emrinde olup gizli Ermeni ve gizli Yahudi karışık bir soydan gelen ama Hıristiyan yanı ağır basan bir basit piyondan başka bir şey değildi. İki piyonlarını arka plandan anlaştırdılar, barıştırdılar ama bu Türk…
Economist; Türkiye demokrasisinin felce uğramasında Erdoğan kadar Fethullah Gülen de sorumlu

İngiliz Economist dergisinin Charlemagne köşesinde 'Türkiye'deki demokrasini geriye gitmesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kadar, Erdoğan'la geçmişte ortak hareket eden Fethullah Gülen Hareketi'nin de sorumlu olduğu' yorumu yapılıyor.

Makalede, Türkiye'de Erdoğan'ın "tasfiye sürecinde mağdur ettiği tek tek bireyler için şefkat gösterilse de, 'Cemaat'in tümüne ve liderleri Fethullah Gülen'e yönelik şefkat gösteren neredeyse hiç kimse yok" deniyor ve Gülen Hareketi'nin 2002'de AKP iktidara geldikten sonra güç kazandığı belirtiliyor: "Sempatizanları daha önce Türk bürokrasisine sızmışlardı. Ama Erdoğan'ın cesaretlendirmesiyle kurumların tamamını ele geçirdiler."
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Hawaii' nin Kilauea yanardağı, lav püskürtüyor.
Rusya Sağlık Bakanı Muraşko: Koronavirüs aşısına yurtdışından çok sayıda talep var

Rusya Sağlık Bakanı Mihail Muraşko, Rusya’da geliştirilen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısına yurtdışından çok sayıda talep olduğunu söyledi.

Rusya Sağlık Bakanı Mihail Muraşko, dünyanın tescil edilen ilk koronavirüs aşısı olan Sputnik V'ye yönelik başka ülkelerden çok sayıda talep olduğunu belirterek, “Henüz bir şey satmıyoruz. Şimdi, her şeyden önce iç pazar için aşı üretmeliyiz” dedi. 

Muraşko, aşının ilk olarak Kovid-19 hastaları ve risk altındaki kişilerle çalışanlara sağlanacağını ve kendisinin de aşı olacağına vurgu yaparak, “İlk aşı bu ay yapılacak. İnsanların görmesi için tüm bölgelere göndermeyi planlıyoruz. Üretim zaten başlamış durumda” ifadelerini kullandı.
Çin'de dondurulmuş tavuklarda koronavirüs tespit edildi

Çin'de Brezilya'dan ithal edilen dondurulmuş tavuk kanadında koronavirüs çıktı.

Ülkenin güneyinde Hongkong sınırındaki Shenzhen kentinde bu ürünlerle temas eden kişiler ve onların akrabalarına koronavirüs taraması yapıldı, testler negatif çıktı.

Ayrıca Anhui bölgesinde Wuhu şehrinde Ekvador'dan gelen karides paketlerinde koronavirüse rastlandığı açıklandı.
Pekin'deki Xinfadi deniz ürünleri pazarı, buradaki çok sayıda kişide koronavirüs görülmesi üzerine haziranda kapatıldı.
Hamaney'in o çok güvendiği metafizik ekibi, şu anda darmadağın vaziyette...

"Öldürülemez" dedikleri cinlerini öldürdük. Çok güvendikleri büyücülerini ve medyumlarını çarptık.

Üzerimize çok büyük bir taarruz yaptılar. Kendilerine çok güveniyorlardı, kısa sürede bizi ezip geçeceklerini düşünüyorlardı hatta buna emin olmuşlardı ama öyle olmadı... Sert kayaya çarptılar. Neye uğradıklarını şaşırdılar.

Bizim üzerimizde oluşturmak istedikleri tesirleri onların üzerine yönlendirdik. Hafızasını kaybedenler, şuuru bulananlar, ağzı yüzü yamulanlar, parmakları dolaşanlar, beyni darbe alanlar, neler neler...

Aynı anlarda bunların haricinde, dünyanın dört bir yanından da taarruza kalkanlar oldu ve onlar da darmadağın oldular. Biz ekip olarak bir çay ve namaz molası verdik. Birazdan son temizlik mahiyetinde bir atağa kalkacağız ve buldozer misali üzerlerinden geçeceğiz inş.
MUS’AB BİN UMEYR (RADIYALLÂHÜ ANH)

Mus’ab bin Umeyr (r.a.), Mekke’nin varlıklı ve yakışıklı delikanlılarındandı. Babası ve annesi onu çok seviyordu. Annesi çok zengindi ve ona en güzel elbiseleri giydirirdi. Mekke’nin en güzel kokularını sürünürdü. Hadramut’tan gelen en kıymetli ayakkabıları giyerdi. Hz. Mus’ab (r.a.), Peygamber Efendimizin (s.a.v.), Erkam bin Ebû Erkam’ın evinde insanları İslâm’a davet ettiği haberini alınca, hemen huzûruna çıkıp İslâm ile müşerref oldu.

Berâ bin Âzib’in (r.a.) şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Peygamberimizin (s.a.v.)  ashâbından bize ilk ulaşan -yani Medîne-i Münevvere’ye ilk hicret eden- Mus’ab bin Umeyr ve İbn-i Ümm-i Mektûm’dur (r.anhümâ).”
Bir gün Peygamberimiz (s.a.v.), ashâbıyla otururken Mus’ab (r.a.) geldi. Üzerinde yamalı bir kumaş parçası vardı. Ona bir de tabaklanmamış hayvan derisi eklemiş ve onu elbisesine yen yapmıştı. Ashâb-ı Kirâm, onun Müslüman olmadan önce içinde bulunduğu imkânlar ile şimdiki hâlinden dolayı gözyaşlarını tutamadılar. Zîrâ yanlarında onun bu hâlini değiştirecek hiçbir şeyleri de yoktu. Mus’ab (r.a.) selâm verdi. Peygamberimiz (s.a.v.), selâmını aldılar ve onu medheden güzel sözler söyledikten sonra şöyle buyurdular: “Mus’ab’ı görmüştüm. Mekke’de, Kureyş delikanlıları arasında, ondan daha çok imkâna sahip kimse yoktu. Sonra Allâh’a ve Resûlüne olan muhabbeti, ona bu imkânları terk ettirdi.”    
Habbâb bin Eret (r.a.), şöyle buyurmuştur:

“Allâhü Teâlâ’nın rızâsını talep ederek Resûlullah (s.a.v.) ile berâber Allah yolunda hicret ettik. İnşâallah Allâhü Teâlâ’nın vadettiği ecrimize kavuşacağız. Bizden âhirete irtihal eden öyle kimseler vardı ki (dünyâda iken) ecirlerinden hiçbir şey almadılar. Mus’ab bin Umeyr de onlardandır. Uhud Harbi’nde şehîd edildi. Yamalı bir kumaş parçasından başka, onu kefenleyecek bir şey bulamadık. Onunla başını örttüğümüz zaman ayakları açıkta kalıyor, ayaklarını örttüğümüz zaman ise başı açıkta kalıyordu. Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz (s.a.v.): ‘Onun baş tarafını örtün. Ayakları tarafını da ızhır otu ile kapatın. Bizden öyle kimseler var ki, muradlarına eriştiler.’ buyurmuşlardır.” Radıyallâhü anhüm.

#HadisiŞerif | Et-Tabakâtü’l-Kübrâ, İbn-i Sa’d
Rus Su-27 jeti Karadeniz’de iki ABD uçağına önleme yaptı

Rusya Savunma Bakanlığı’na bağlı Ulusal Savunma Yönetim Merkezi tarafından yapılan açıklamada, “Rus Su-27 pilotları hedeflere güvenli mesafeden yaklaşarak ABD Hava Kuvvetleri’ne ait RC-135 keşif uçağı ve ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait P-8A Poseidon devriye uçağı olduklarını belirledi” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada ayrıca, cuma günü Rus hava sahası kontrol araçlarının Karadeniz’in uluslararası suları üzerinde, Rusya sınırlarına yaklaşmakta olan iki hava hedefi tespit ettiği ve hedeflerin belirlenmesi için Güney Askeri Bölgesi hava savunma güçlerine bağlı Su-27 savaş uçağının havalandırıldığı hatırlatıldı.

Rus Su-27 uçağının tüm uçuşu uluslararası hava sahası kullanım kurallarına titizlikle uyarak gerçekleştirdiği ve Amerikan keşif uçağı tarafından Rusya Federasyonu devlet sınırının ihlaline izin verilmediği kaydedildi.
TTB; Kontrol edilemeyen salgının suçlusu vatandaş ilan edildi

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Türkiye’de her geçen gün etkisini arttıran Covid-19 pandemisine ilişkin 5. ay değerlendirme toplantısını online gerçekleştirdi.

Hükumetin salgını azaltma stratejisinin karşılığını bulamadığını belirten Prof. Dr. Feride Aksu Tanık, “1 Haziran’da başlayan ve ‘yeni normal’ denen sürecin üçüncü ayı doldu. Komşu ülkelerle karşılaştırma yapılınca Türkiye İran’la benzerlik göstermekte. Yunanistan ve Bulgaristan’dan daha fazla doğrulanmış olgumuz var” dedi.

Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü tarihten bugüne 623 bin 766 kişinin karantinaya alındığını söyleyen Tanık, “Merkezi otorite kendi sorumluluğunu, uyarmak ve hasta olanları da tedavi etmekle sınırlı görüyor. Sağlık Bakanı ‘tedbirden taviz olmaz’ diyor. Pandemi mücadelesi bireylerin önlemlerine bırakılabilecek bir durum değil. Suçlu olarak vatandaşın işaret edilmesini sorunlu olarak görüyoruz. Ayasofya’nın açılması, bayramlaşmalar merkezi otoritenin aynı duyarlılıkta olmadığını gösteriyor” diye konuştu.
TTB'den 'Salgın kontrol altına alınamıyor' uyarısı; Açıklananın 10 katı aktif hasta var

TTB, Kovid-19 pandemisinin Türkiye’de ilk görülmesinin ardından geçen beş aya ilişkin değerlendirme yaptı, sürece ilişkin önerilerini de sıraladı. Prof. Dr. Feride Aksu Tanık toplumda PCR testi ile tanı alanların yaklaşık 10 katı kadar da aktif hasta bulunduğunu söyledi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Türkiye’de her geçen gün etkisini arttıran Kovid-19 pandemisine ilişkin 5. ay değerlendirme toplantısını online gerçekleştirdi.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, TTB COVID-19 İzleme Grubu üyeleri Prof. Dr. Feride Aksu Tanık, Prof. Dr. Özlem Azap, Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz’un katıldığı “Salgın Kontrol Altına Alınamıyor, Sağlıkçılar Tükeniyor” başlıklı toplantıda sağlık çalışanlarının süreçte yaşadıkları, filyasyon uygulamalarına ilişkin uyarılar ve 65 yaş üzeri kişilere dair kısıtlılığın doğuracağı etkiye dair değerlendirmeler yapıldı.
Trump'ın damadı Kushner'den seçim sürecine müdahale; Başkan adayı rapçi West'le buluşup politika konuştuğunu itiraf etti

ABD Başkanı'nın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner, Cumhuriyetçilerin desteğiyle bazı eyaletlerde oy pusulalarına girmeyi başaran başkan adayı rapçi Kanye West'le gizli görüşmesinin basına sızması üzerine 'dostça sohbet' diye geçiştirmeye çalıştı. Israrlı sorular üzerine "Daha çok politika konusunda genel bir tartışma yürüttük" dedi.

ABD'de önce Başkan Donald Trump'ın başdestekçisi kesilerek sonra kasımdaki başkanlık seçimlerine temmuzda adaylığını açıklayarak kafaları karıştıran siyah rapçi Kanye West'in bu kez kampanyanın ortasında Trump'ın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner ile buluşması tartışmalara sebep olmuştu.
Putin'den BMGK'daki mevkidaşlarına: İran nükleer sorununu Alman ve İranlı liderlerin katılacağı zirvede görüşelim

BM Güvenlik Konseyi (BMGK) üyelerine yönelik bir açıklama yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran nükleer sorununu Rusya, Çin, ABD, İngiltere ve Fransa'nın yanı sıra Almanya ve İran liderlerinin de katılacağı video konferans zirvesinde ele alma çağrısı yaptı.

Kremlin'in resmi internet sitesi üzerinden yazılı bir açıklama yayınlayan Putin, "BMGK'da İran sorunuyla ilgili tartışmalar giderek daha gergin bir hal alıyor. İran'a asılsız suçlamalar yöneltiliyor. BMGK'nın daha önce oybirliğiyle aldığı kararları ortadan kaldırmaya yönelik karar taslakları hazırlanıyor. Rusya, İran'ın nükleer programına ilişkin Ortak Kapsamlı Eylem Planı'na (JCPOA) bağlılığını tamamen koruyor" dedi.
'Büyük çabalar sonucu atılan başarılı adımları korumalıyız'

"Bu bölgede, dünyanın herhangi bir noktasında olduğu gibi, herhangi taraftan şantaj ve dikte yapılmasına yer yok. Tek taraflı yaklaşımlar çözüm arayışlarına katkı sunmuyor" diye devam eden Putin, Basra Körfezi bölgesinde bütüncül bir güvenlik yapısı kurarken daha önce büyük çabalar sonucu atılması başarılan pozitif adımların korunmasının önem arz ettiğini vurguladı.

Rus lider, "Bu bağlamda, en kısa sürede video konferans yöntemiyle Almanya ve İran liderlerinin de katılacağı BMGK daimi üyeleri liderleri zirvesi düzenlemeyi öneriyoruz. Zirvenin amacı, BMGK'daki cepheleşmenin önlenmesi için atılacak adımların belirlenmesidir.

Ayrıca Basra Körfezi'nde güvenliğin sağlanmasına ve güvenin pekişmesine yönelik güvenilir mekanizmalar kurulmasına katkı sunmak amacıyla yürütülecek ortak çalışmanın parametrelerini belirlemeyi öneriyoruz. Ülkelerimizin ve bölge ülkelerinin siyasi iradesini ve yaratıcı enerjisini birleştirebilirsek bunu başarırız" ifadelerini kullandı.
'Tehlikeyi uzaklaştırmak isteyen herkesle yapıcı işbirliğine açığız'

Partnerlerine teklifi dikkatli bir şekilde değerlendirme çağrısı yaparak bunun alternatifinin gerilimin tırmanması ve çatışma riskinin artması olacağı uyarısında bulunan ve bundan kaçınmaları gerektiğini anlatan Putin sözlerini şöyle sürdürdü: "Rusya, durumu tehlikeli çizgiden uzaklaştırmaya ilgi gösteren herkesle yapıcı işbirliğine açık. Bu acil bir mesele. Liderlerin görüşmeye ilkesel olarak hazır olmaları halinde, 7 ülkenin dışişleri bakanlıkları aracılığıyla gündem ve tarihin hızlı şekilde belirlenmesini öneriyoruz."
Trump hakkında çok ağır ithamlar

ABD Başkanı Trump’ın eski avukatı Michael Cohen’in, gelecek haftalarda piyasaya çıkması beklenen kitabı, Trump hakkında çok ağır suçlamalar içeriyor. Beyaz Saray ise kitaptaki ifadeleri "uydurma" olarak nitelendirdi.

Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) Başkan Trump hakkında çıkan kitaplara bir yenisi ekleniyor. Donald Trump'ın eski özel avukatı Michael Cohen'in yazdığı "Disloyal: A Memoir" (Sadakatsiz: Anılar) isimli kitabın gelecek haftalarda piyasaya çıkması bekleniyor. Uzun yıllar boyunca Trump'a en yakın kişilerden biri olan Cohen, söz konusu kitabın önsözünü internet üzerinden yayınladı.

Burada Trump'la ilgili olarak, "O'nu bir bakıma ailesinden daha iyi tanıyordum, çünkü ben striptiz kulüplerindeki, şüpheli iş görüşmelerindeki gerçek kişiyi gördüm" diyen Cohen, Trump'ın düşüncesizce davrandığı anlarda gerçek yüzünün ortaya çıktığını belirtti.
"Yalancı, sahtekar, ırkçı ve dolandırıcı"

Eski müvekkili Trump'ın, böyle zamanlarda, "tam bir dolandırıcı, bir yalancı, bir sahtekar, adi biri, bir ırkçı, yırtıcı bir hayvan ve bir dolandırıcı" olduğunu ifade eden Cohen, Trump'ın müteahhitliği döneminde, "O'nun adına müşterileri aldattığını, ortaklarını dolandırdığını, eşi Melania'ya, Trump'ın başka kadınlarla birlikteliğini gizlemek için yalan söylediğini ve Trump'ın yoluna çıkan rakiplerini ezmek için insanlara bağırıp mobbing uyguladığını" dile getirdi.

Kitabında Donald Trump'ın Las Vegas kentindeki seks kulüplerinde yaşadığını iddia ettiği sıra dışı olayları da detayları ile anlatan Michael Cohen, ayrıca Trump'ın vergi kaçırma faaliyetleri ile gizli bir sevgilisini susturmak için, eski Sovyetler Birliği'nde rüşvet alan memurlarla iş birliğine de tanıklık ettiğini öne sürüyor.