ABD, temmuzda 63 milyar dolarlık bütçe açığı verdi

ABD'de federal hükumetin bütçe açığı temmuzda 63 milyar dolara gerileyerek beklenenden fazla daraldı.

ABD federal hükumetinin bütçe açığı temmuz ayında 63 milyar dolar olarak kaydedildi.

Hazine Bakanlığı, temmuz ayına ilişkin bütçe dengesi raporunu yayınladı.

Buna göre, 1 Ekim 2019'da başlayan ve 30 Eylül 2020'de sona erecek 2020 mali yılının temmuz ayında federal hükümetin bütçe açığı 63 milyar dolara geriledi.

Federal hükumet, geçen yılın aynı ayında 119.6 milyar dolarlık bütçe açığı vermişti.

Tehlike çanları İran için çalıyor.

Amerika ile İsrail, İran'ı tamamen bitirmek için planlar yaptı ve bu planlar kısa süre içinde uygulamaya konulacak.

İran'in askeri ve idari/siyasi kademeleri içinde Ankebut Ağına çalışan adamlar var ve plan, bunlar sayesinde uygulanacak.

İran'a ihanet eden bu kişiler, İran'ın karadan karaya füzelerinden birini ya da birkaçını İsrail'e gönderecekler. İsrail'de askeri bir üs vurulacak ve etrafındaki sivil yerleşme alanının da zarar görmesi sağlanacak. Asker ve sivil can kayıpları olacak.

Ardından İsrail ve Amerika dünya kamuoyunu harekete geçirecek. Basın ve medyada biri bin gösterecekler. Dünya genelinde İran aleyhinde kuvvetli bir dalga oluştururken bir yandan da İran'daki yine Ankebut Ağına bağlı adamları sayesinde İran'ın elektrik, internet, gaz, su, finans/bankacılık gibi altyapılarında büyük sorunlar yaşanmasını sağlayacaklar. Aynı anlarda İran halkını ayaklandırmaya dönük planlarını/adamlarını da devreye alacaklar. İran, çok yönlü, çok güçlü, aciz düşürücü bu planla iyice darbeler alıyorken, hiç beklemeden İran'a askeri müdahale de yapacaklar.

Planı birkaç gün içinde uygulamak istiyorlar. İran'ın, Ankebut Ağına çalışan hainleri tespit etmesi, bu planlara karşı her türlü tedbiri hiç zaman kaybetmeden olağanüstü bir gayretle alması gerekiyor.

Macron, İran'a karşı iki yüzlü davranıyor.

İran'a konuştukları başka, yapmak istedikleri ve yaptıkları çok başka...

Macron tam olarak Ankebut Ağına mensup gibi durmuyorsa da yine de ağırlığı o yönde ve onlarla paslaşıyor. İran'a karşı kurulan planların başarıya ulaşması için elinden gelen her şeyi yapıyor, yapacak. Buna rağmen, dünyaya rol yapmaya devam edecek.

Rusya, Sputnik V aşısının üretimi ve dağıtımı için Brezilya ile anlaştı

Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) dünyada tescil edilen ilk koronavirüs aşısı olan Sputnik V'nin üretimi ve dağıtımı için Brezilya'nın Parana eyaletiyle anlaştıklarını duyurdu.

İlgili anlaşma internet ortamında düzenlenen bir törenle RDIF Başkanı Kirill Dmitriyev ve Parana Valisi Carlos Massa Ratino Junior yer aldı.

Anlaşma doğrultusunda Parana eyaleti ilaç şirketleriyle aşının üretimi ve Brezilya ile diğer Latin Amerika ülkelerine dağıtımı ile ilgilenecek.

Mişel, Lübnan'ın önündeki en büyük engel.

Bir Satanist Yahudi olan Mişel Aun, en başından beri gönüllü olarak Ankebut Ağına çalıştı ve hala çalışıyor. Lübnan'ın maddeten ve manen böyle dibe vurmasında Mişel'in çok büyük payı var.

Mişel'in acıması yok, merhameti yok, insanı insandan saymıyor. Şeytan'a tapınma yolunda şeytanlaşmış bir pislik... Hayatı boyunca Şeytan'a insan kurban edilen ayinlere de katıldı ve hala katılıyor. Mişel, Ankebut Ağına bağlı diğer Satanist Yahudi ülke liderlerinin, Lübnan'a yaptıkları resmi ziyaretlerde bile Satanist ayini hazırlatıp onların şerefine insan katlettirmeyi sıradanlaştırmış bir pislik...

Lübnan'daki her türlü kara para işleri Mişel'in de himayesi ve destekleri ile yapıldı yapılıyor. Patlayan Lübnan limanının altındaki gizli tünelleri inkar etti, çünkü çok panikledi. Onca yıl tünellerden binlerce genç kız, kadın, çocuk, yetişkin erkek, bebek kaçırıldı. Bunlar fuhuş mafyalarına, terör örgütlerine, organ mafyalarına ve satanist ayinlerine kurban oldular.

Mişel şu anda Lübnan'ın ayağa kalkmasının, huzur ve sükununun önündeki en büyük engel... Mişel, hala gönüllü olarak Amerika ve İsrail'e çalışıyor ve onların talepleri doğrultusunda Hariri'nin önünü kesmek istiyor. Hatta Hariri'ye su-i kast planlarının içinde yer alıyor.

Biz, başında Mişel'in bulunduğu bir Lübnan istemiyoruz. Biz, Lübnan'da Saad Hariri'yi muhatap alıyoruz ve kendisine yapılmış bir yanlışı, bize yapılmış kabul ediyoruz. Onun önüne engel olan herkesi, önümüzde engel görüyoruz. Ve biz önümüzde engeller görmekten hiç hoşlanmıyoruz.

Durmak yok. Biraz işlerim var. Öğle namazından sonra, ekibimle birlikte bir atağa daha kalkacağız. Metafizik tesirlerini iyice ezeceğiz ve Tayyip başta olmak üzere, büyü yaptıran ve yapan ve ayrıca beyinden beyine saldıran bütün adamlarını çarpmaya devam edeceğiz.

İsteyenler desteğe gelebilirler. İsteyenler de Cünnetül Esmaları ya da Kaside-i Celcelutiyeyi saatlerce okuyarak destek olabilirler.

Kaside-i Celcelutiye

Metin halinde internette kolayca bulunabilir.

Belarus’un başkenti Minsk’te güvenlik güçleri akşam saatlerinde protestoların gerçekleştiği sokakları terk etti. Kentteki durumun tamamen yetkililerin kontrolü altında olduğu belirtildi.

Belarus’un resmi ajansı BelTA protestoları koordine eden isimlerin polis tarafından gözaltına alındığını bildirdi.

Belarus parlamentosu kınadı: Gençlik koz olarak kullanılamaz

Diğer yandan Belarus parlamentosundan yapılan açıklamada da ülkedeki durumu istikrarsızlaştırma girişimleri kınandı.

Belirli gruplarca kasıtlı olarak toplumun bölünmeye çalışıldığı kaydedilen açıklamada, “Gençliğin ülkedeki durumu çalkantıya uğratmak için koz olarak kullanılmasına izin verilemez. Her vatandaş yasalara uymalı, devletse düzen ve huzuru sağlamalıdır” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, güvenlik güçlerinin göstericilere yönelik eylemleri uygun olarak nitelendirildi.

Belarus resmi haber ajansı Belta’nın aktardığına göre Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’yu geçen pazar yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde kazandığı zafer dolayısıyla kutladı.

Esad, “Devlet başkanlığı seçimlerinde kazandığınız zafer dolayısıyla sizlere en içten tebriklerimi iletmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Ülkeyi yönetme, dost olarak gördüğümüz halkınızın yararına ilerleme ve refahı teşvik etme konusunda başarılarınızın devamını dilerim” dedi.

Esad, “Zafer ve yeni başkanlık dönemi için yeniden seçilmiş olmanız, hükümetlerimize her alanda işbirliğimizi güçlendirmek, iki dost ülke ve halkın çıkarları doğrultusunda ilişkilerimizi yeni bir düzeye çıkarmak için yeni fırsatlar sunuyor” ifadelerini kullandı.

"Koronavirüsle mücadelede birlik olmak yerine..."

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Korona krizini insanlığın karşı karşıya olduğu ortak risklerle ve meydan okumalarla mücadelede geniş uluslararası işbirliği kurmaya yönelik bir fırsat olarak kullanmak için bir kez daha çağrı yapıyoruz" dedi.

Lavrov, "Kovid-19, küresel ekonomide uzun sürede normale dönecek, derin bir kriz yarattı. Dünya sadece ciddi bir ekonomik çöküş yaşamıyor, aynı zamanda da olağan ekonomik bağları yeniden yapılandırmanın eşiğinde duruyor" dedi.

Tüm bu gelişmelere rağmen uluslararası cepheleşmenin sürdüğüne dikkat çeken Lavrov, "Koronavirüsle mücadele birlik olmak yerine pandeminin yayılmasından sorumlu olan kişileri tespit etme girişimleri olduğunu görüyoruz. Ortak soruna karşı ortak eylemde bulunmak, korona krizini insanlığın karşı karşıya olduğu ortak risklerle ve meydan okumalarla mücadelede geniş uluslararası işbirliği kurmaya yönelik bir fırsat olarak kullanmak için bir kez daha çağrı yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

‘Aşının güvenli olmadığı iddiaları asılsız’

Rusya Sağlık Bakanı Muraşko, aşının güvenli olmadığı iddialarını şu sözlerle yalanladı: “Yurtdışındaki meslektaşlarımız belli ki Rusya’nın aşısının rekabet açısından sahip olduğu belli başlı avantajlarını hissederek bazı fikirler beyan ediyorlar. Bu fikirler kesinlikle asılsız.”

Aşıya yönelik incelemelerin aktif şekilde sürdüğünü, sadece virüsün değil, tedavi özelliklerinin de gözlemlendiğini belirten Muraşko, Rus uzmanların elinde aşının üretimi için yeterli miktarda veri olduğunu kaydetti.

‘Aşıyı kendim de yaptırmayı planlıyorum’

Gazetecilerin aşıyı kendisinin de yaptırıp yaptırmayacağı yönündeki sorusunu yanıtlayan Muraşko, “Aşı çıktığında, ağustos ayında planlıyorum” dedi.

"Memleket meselesi" mi?

İYİ Parti Genel Başkanı Sabetaycı gizli Yahudi ve mafya anası Meral Akşener ve DEVA Partisi Genel Başkanı gizli Ermeni ve Hristiyan Ali Babacan bir araya geldi. İki lider, 1.5 saat süren görüşmesi sonrası yaptıkları açıklamada 'memleket meselelerini' konuştuklarını söylediler ama yine yalan söylediler.

Özetle Meral, Ali'ye "Bak yanlış yapıyorsunuz. Tayyip'i bir süre daha başta tutmak zorundayız. Sistemimiz çatırdıyor. Hep beraber yıkılıyoruz. Görüyorsunuz Müslümanlar geliyorlar, çok güçlendiler. Siz de bizimle olun, gerçekten muhalefet yapmayın" teklifinde bulundu. Ali ise bu şartlarda bu taleplerini kabul edemeyeceklerini ve duruşlarını bozmayacaklarını ifade ederek ret etti.

Ankebut Ağının CIA ve MİT üzerinden kontrol ettiği Meral Akşener, elinden gelen her şeyi yaparak Tayyip'i bir süre daha iktidarda tutma talimatı almıştı.

İran'ın yeraltı kaynaklarını da istiyorlar, İran'ın Büyük İsrail Projesine karşı duruşundan da rahatsızlar ve bu İran engelini ortadan tamamen kaldırmak istiyorlar. İran, dünya üzerindeki çok büyük kara para trafiğinin geçiş güzergahında ve bu nedenle de o toprakları tam olarak kontrollerinde tutmak istiyorlar. Ortadoğu'da istedikleri gibi at koşturmak için İran'ın da haritadan silinmesini şart görüyorlar.

Van Gölü'nde bir canavar yok ama bir tuhaf canlı var.

Van'da kardeşi ve kuzeniyle birlikte tatile giden Züleyha Sona, Van Gölü’nde hızlı hareket eden, sırtı zikzaklı bir cismi görüntülediğini iddia etti. Büyük korku ve heyecan yaşadığını, daha önce Van Gölü canavarı olduğunu söylediklerinde komik olarak algıladığını anlatan Sona, "Bu cismi gördükten sonra canavar olduğuna artık inandım" dedi.

‘20 metre uzunluğunda’

Kayda aldığı sırada hem korktuğunu hem de heyecanlandığını söyleyen Züleyha Sona, "Kardeşim bana burada büyük bir cisim var. Sırtı zikzaklı olan yaklaşık 20 metre uzunluğunda. Biz cep telefonuyla kaydetmek için o yöne doğru koştuk ve görüntülemeyi başardık. Görüntülerken de biraz korktuk. Biz bir süre sonra arkasından koşarken hızlı bir şekilde ilerlemeye başladı. Daha önce annemler bize Van Gölü canavarından bahsediyordu. Biz bu durumu komik olarak algılıyorduk. Ama gerçekten o cismi gördükten sonra canavar olduğuna inandım.

Bu canlı, normal bir hayvan ama bize anormal geliyor. Çünkü bu canlı, başka bir dünyanın hayvanatından...

Van Gölü'nün altında, suyunun da toprağının da altında, çok aşağılarda bir uzaylı üssü var. O üs çok zamandır orada ve başka dünyadan gelip oraya gizli üs kuran insan türü, kendi dünyalarının hayvanlarından bazılarını dünyamıza getirdi.

Bizim tabiatımızda/doğamızda yaşayıp yaşayamayacaklarını, mutasyona uğrayıp uğramayacaklarını test ettiler, ediyorlar. Amazon ormanları dahil, dünyanın çok farklı yerlerine farklı hayvan türleri getirdiler. Lakin çift çift getirmediler, üremelerini, çoğalmalarını ve dikkat çekmelerini istemediler.

Van Gölünde de başka bir dünyadan getirilmiş ve insanlara hiçbir zaman zarar vermemiş ve vermeyecek olan bir su hayvanı var. Bütün mesele bu...

Hatırladınız mı şu videoyu?
O kanala yükleyeli 7 koca sene olmuş...
Aslında bu gerçeklerin çok çok yüksek sayıda somut delili ve şahidi var.

Ufkumuzu genişletmeliyiz, bizden başka trilyonlarca daha dünya ve insanlık var. Bilim ve teknolojide bizden 20-40 bin sene ileride olan dünyalar var.

https://www.dailymotion.com/video/x18xnnq