Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.7K photos
25.8K videos
370 files
7.58K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Şu Tuğrul Selmanoğlu gibilere cevap verirken harcayacağımız zaman bile israf...

Bunlarda ne ar, ne namus, ne Allah'tan korkma, ne de kuldan utanma var. Bunlar, elifi görse mertek zan edecek kadar ilimsiz kişiler ve böyle kişilerin bile çoğu aslında Akademi Dergisinden beslendiler. Ta ki yazı üsluplarına, imla tarzına kadar hayranlıkla etkilendiler, ilim sahibi olmasalar da ezberlerine birçok hususta bir şeyler aldılar. Lakin o kadarcık ezberi, ilmi hususları bile art niyetli kullandılar, kullanıyorlar.

Üstazımız (k.s.) "Biz ilmi isteyene veririz. Bazılarının boynuna rahmet halkası, bazılarının boynuna lanet halkası olur." buyururdu. Çünkü bazıları onunla sırf Allah rızası için ve insanlığın dünya ve ahiret saadet için mücadele ederken, bazıları ilmi, dünya menfaat ve siyasetine alet ederler. Şu gibilerin, ilim-amel-ihlas sacayağı ile dimdik hizmetine bakan cemaatimizi seçim zamanı dillerine dolayıp "İYİ partiye oy verdiler, FETÖ'cüler" şeklinde iftira attıkları zamanlar çok geride kalmadı.
Elveda dolar!

Rus uzmana göre, Rusya ve Çin ticarette doları terk ederken 'finansal ittifak' kurabilirler.

Rusya Bilimler Akademisi Uzak Doğu Çalışmaları Enstitüsü Müdürü Alexey Maslov, Japon yayın kuruluşu Nikkei Asian Review'a yaptığı açıklamada, "Finans alanında Rusya ve Çin arasındaki işbirliği bize sonunda birbirleriyle yeni bir ittifak için gerekli parametreleri bulduklarını söylüyor" dedi.

2015'te Rusya ile Çin arasındaki ikili işlemlerde Amerikan parasının payı yüzde 90'dı ve şu anda sadece yüzde 46'da bulunuyor. Boşluk, Euro (yüzde 30) ve iki ülkenin ulusal para birimleri (yüzde 24) ticareti ile kapatıldı. Euro, Ruble ve Yuan'ın payı tüm zamanların en yüksek seviyesinde.
Maslov , "Birçoğu bunun askeri bir ittifak veya ticaret ittifakı olmasını bekliyordu, ancak şimdi ittifak bankacılık ve finansal yönde daha fazla ilerliyor ve bu her iki ülke için de bağımsızlığı garanti edebilir" dedi.

Rusya'nın dolarsızlaştırma politikası, Batılı ülkelerin, Kırım'la yeniden birleşmesi nedeniyle Moskova'ya yaptırım uygulamalarının bir sonucu olarak 2014'te başladı. Birkaç yıl sonra ABD Başkanı Donald Trump, Pekin'e karşı bir ticaret savaşı ilan ettiğinde Çin, dolardan uzaklaştı.

2014 yılında Rusya ve Çin, 150 milyar yuan (21.5 milyar $) değerinde bir döviz takas anlaşması imzalayarak birbirlerinin para birimlerine doğrudan erişime izin vermeyi kabul ettiler. O zamandan beri, Rus Merkez Bankası dolar varlıklarını yarıdan fazla azalttı ve dünya Yuan rezervlerinin dörtte birini satın aldı. (RT)
Ocak ayında, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova'nın "Dolarizasyonun tedrici azaltılmasına yönelik politikasını" sürdürdüğünü ve mümkün olduğu yerlerde yerel para birimleriyle anlaşmalar yapmak istediğini açıklamıştı.

Lavrov, Doların reddedilmesini "ABD ekonomi politikasının öngörülemezliğine ve Washington'un doların dünya rezerv para birimi statüsünü açıkça kötüye kullanmasına nesnel bir yanıt" olarak nitelendirmişti.

Dolardan uzaklaşma, Rusya'nın Avrupa Birliği gibi dünyanın diğer bölgeleriyle ticaretinde de görülebilir. 2016 yılından bu yana, Moskova ile AB arasındaki ticaret, ağırlıklı olarak şu anki payı yüzde 46 olan Euro ile yapılıyor.

tedrici: derece derece, kerte kerte
Doların uluslararası ticaretteki rolünün azalmasında, ABD ile Çin arasında devam eden ticaret savaşı da çok büyük paya sahiptir. ABD'li politikacıların Pekin'i Covid-19'un şiddetini gizlemekle suçlaması ve Başkan Donald Trump'ın hastalığı "Çin Virüsü" olarak adlandırmasının ardından, iki ülke arasındaki ilişkiler 2020'de daha da kötüleşti.
Taliban’dan 'ABD’ye karşı Rusya ile gizli anlaşma’ iddialarına yalanlama: İddialar, barış anlaşmasını sabote etme çabalarının bir parçası

Taliban Sözcüsü Süheyl Şahin, Moskova’nın Taliban’a ABD askerlerini öldürmesi için para teklif ettiği şeklindeki iddiaların bir kelimesinin dahi doğru olmadığını belirtti.

Sputnik’e konuşan Şahin, Rusya’nın Taliban’a ABD askerlerini öldürmesi için para teklif ettiği yönündeki iddiaların bir kelimesinin dahi doğru olmadığını ifade etti.

Barış sürecinin karşıtlarının sürece zarar vermek istediklerini ve engel olmaya çalıştıklarını söyleyen sözcü, 'hatalı ve asılsız bilgilerin’ Kabil’deki ulusal güvenlik departmanı tarafından ‘barış sürecini sabote etmek için’ bazı Amerikalı ve Avrupalı gazetecilere iletildiğini vurguladı:
Taliban sözcüsü şöyle konuştu:

"Bu haberlerde gerçeklerle alakası olan herhangi bir şey yok. Biz tüm bu iddiaları reddediyoruz. Rusya'yla ilişkilerimiz var ancak bunlar siyasi ilişkiler. (Doha'daki) Siyasi ofisimizin Rusya'yla ilişkileri var, tıpkı diğer komşu ve bölge ülkeleriyle olduğu gibi, ancak yalnızca bu seviyede ilişkiler. Onlarla askeri ilişkilerimiz yok, dolayısıyla bunu tamamen reddediyoruz. Bu (iddialar), barış anlaşmasını sabote etme çabalarının bir parçasıdır."

'Para teklifi' iddialarına ilişkin ABD'den kendilerine yönelik herhangi bir soru iletilmediğini belirten Taliban sözcüsü, şöyle devam etti:

"Amerikan tarafı bize bununla ilgili herhangi bir şey sormadı, çünkü bunun gerçek olmadığını, yalan olduğunu biliyorlar. Bu nedenle bu konuyu bize sormadılar. Hali hazırda askeri bir iletişim kanalımız bulunmakta. Herhangi bir ihlal söz konusu olduğunda onlara açıklamalarımızı ve bilgilendirmelerimizi gönderiyoruz, onlar da bize gönderiyor. Fakat bu konu özelinde bize bir soruları olmadı."
"Tablo vahim, vakalarda ciddi artış var."

İstanbul, İzmir, Manisa ve Diyarbakır Tabip Odaları koronavirüs vakalarındaki artış kontrol altına alınmazsa daha vahim sonuçları olacağını vurguladı. İTO Genel Sekreteri Öztürk, "Vatandaşlarımız iki katı tedbirli olmalı çünkü bakanlık ipin ucunu kaçırmış durumda” diye konuştu.
"Bakanlık ipin ucunu kaçırmış durumda."

Öztürk, şöyle konuştu:

"Mayıs ve haziran aylarında kapanan servisler tekrar açılmaya başladı. Hastanelerde ve aile sağlık merkezlerinde vaka artışı çok yüksek. Yani bariz bir vaka artışı yaşanıyor. Başakşehir’de ve Yeşilköy’de açılan merkezler çok verimli işlemiyor. Şu an en büyük sorun; insanlar test yaptıramıyor. Artık hekimler hastalara 'semptomlarınızı abartın' diyor. Bu normalde çok yanlış bir şey ama insanlar başka türlü test yaptıramıyor. Toplumsal hareketliliğin azaltılması lazım. Zaten gerekli tedbirler katı ve uzun süreli yapılmadığı için şu an tablo bu şekilde. Normalleştirme dediğiniz durum kapanma süreci kadar kolay değil. Nereyi, ne kadar normalleştireceğiniz çok önemli. İktidar salgının birinci haftasından beri destan yazdık diyor. Halk doğal olarak biz salgını yendik düşüncesine kapılıyor. İktidar insanlara tatil kredisi veriyor, sonra virüs sahillere indi deniliyor. Virüsü sahillere iktidarın politikaları indirdi. Vatandaşlarımız iki katı tedbirli olmalı çünkü bakanlık ipin ucunu kaçırmış durumda."
'Sadece Vestel'de bin civarı vaka duyduk'

"Bir hafta öncesinde yeterince önlem alınsaydı bu seviyeye hiçbir zaman gelinmeyebilirdi."

Manisa Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Şahut Duran, ilde vakaların haziran ayına göre neredeyse 3 katına çıktığı söyledi. Duran şunları dile getirdi:

"Manisa’da en son yani 1 Haziran tarihinde 2 bin vaka civarlarındaydık. Şu an ise vaka sayısı 5 bini geçti. Özellikle son haftalarda vakalar sanayi bölgesinin de etkisiyle çok arttı. Biz işçilerden aldığımız bilgilerde durumun çok kötü olduğunu duyuyoruz. İşçiler yardım istiyor. Sadece Vestel’de bin civarı pozitif vaka olduğunu duyduk. Fabrikalar sadece maske dağıtıp ateş ölçüyorlar, çalışanlar arasındaki mesafe kuralları dahi uygulanmıyor. Onun dışında fabrikalardaki filyasyon çalışması yeterli düzeyde yapılmıyor. Şu anda hiçbir patron çalışanlarını önemsemiyor, sadece üretime odaklandı. Tamamen kâr hırsıyla üretimler devam ediyor. İlçelerde de benzer şekilde tekstil fabrikalarındaki vakalarda artış var. Covid-19 testi pozitif çıkan bir işçiyle temas halindeki başka bir işçi semptom göstermediği takdirde çalıştırılmaya devam ediyor. Aslında hemen o işçinin de test yapılıp izolasyona alınması lazım. Bu şartlarda testi pozitif çıkıp işi bırakmak zorunda kalan işçilerin yerine sürekli yeni işçide alıyor fabrikalar. Ne olursa olsun üretime devam ediyorlar.

Fabrikalarda yayılmasının bir başka riski de genç hasta sayısında ve genç yaşta ölümlerde artış yaşanacak. Pozitif vakaların daha da artmasından korkuyoruz. Vakaların bu derece artması sadece Manisa Merkez’i değil, Manisa’nın ilçelerini ve İzmir’i komple etkileyecek. Çünkü Manisa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki çalışanların neredeyse yarısı İzmir’den geliyor. Bu vakalarda yaşanan artışlar çok yeni. Bir hafta öncesinde yeterince önlem alınsaydı bu seviyeye hiçbir zaman gelinmeyebilirdi. Fabrikalarda denetim patronların inisiyatifine bırakılmış durumda. Bunun da başarılı bir süreç çıkartmadığını görüyoruz."
Polonya Doğu Araştırmaları Merkezi Uzmanı Piotr Szymanskiy, orta menzilli hava savunmasını, Rusya ile olası bir savaşta Baltık ülkelerinin zayıf noktası olarak nitelendirdi.

Polske Radio’ya konuşan Szymanskiy, “Baltık ülkeleri, kara kuvvetlerinin hareketlilik düzeyini yükseltme, onları koruma ve ateş gücünü artırmaya öncelik veriyorlar. Bölgesel birlikler için anti-tank savunma ve düzenli olmayan eylemler önemlidir. Ancak, orta menzilli hava savunmasında büyük eksiklikler gözleniyor” dedi.
5 aday yarışıyor

Bu gün Belarus'ta Cumhurbaşkanlığı seçmeleri yapılıyor. Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’nun görev süresinin sona ermesi nedeniyle ülkede cumhurbaşkanı seçmeleri için halk sandık başına gitti. Seçmelerde mevcut Cumhurbaşkanı Lukaşenko’nun yanı sıra Govori Pravdu (Doğruyu Söyle) Hareketi Eş Başkanı Andrey Dmitriyev, eski Belarus Parlamentosu alt kanadı Milletvekili Anna Kanopatskaya, Belarus Sosyal Demokrat Gramada Partisi Başkanı Sergey Çereçen ve Svetlana Tihanovskaya yarışacak.

Belarus’ta 1994'ten bu yana 5 defa seçilerek cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Aleksandr Lukaşenko’nun görev süresi, bu yıl sona eriyor.

Lukaşenko, son olarak 2015’te yapılan cumhurbaşkanlığı seçmelerinde yüzde 83.49 oy olarak seçilmişti.
Ankebut Ağı Belarus'ta kendi varlığını/nüfuzunu devam ettirmeye çabalıyor. Bu nedenle bulduğu her fırsatta Belarus'a "kuralsızca" ve "acımasızca" darbeler vurmak ve Belarus'u zor hallere düşürmek isteyecektir. Ankebut Ağından çıkmak isteyen Belaruslu etkili ve yetkili kişilerin, Belarus'u, ilan edilmemiş bir olağanüstü hal ile idare etmeleri bile abartılı olmayacaktır. Bu kişilerin talep etmeleri halinde Muktedirler İttifakındaki devletler, her ihtimalde, her şartta Belarus'un yanında olacaklardır.
Satanist Trump, travma üstüne travma yaşıyor. Ankebut Ağının çok kısa sürede çok büyük güç kaybetmesine inanamıyor. Sık sık "Nasıl olur... Eskiden ayaklarımızın altında böcek misali ezdiğimiz yerler, şimdi bu haldeler. Ve biz de bu haldeyiz. Bu bir rüya olmalı." tarzında cümleler kuruyor.

Netanyahu'nun ve İsrail'in halini gördükçe de öfke krizleri yaşıyor. Durmaksızın küfürler ediyor, eline geçeni savurup atıyor. Bu kızgınlıkla bazen çocuklara tecavüz ediyor, intikam alıyormuş gibi onlara işkence ederek öldürüyor.

O zavallı çocuklar çığlıklar attıklarında Trump biraz sakinleşiyor, "Ohhhh" diyor. Sonra oradan çıkınca deli gibi gülüyor ve rahat bir halde hayatına devam ediyor.
Akademi Dergisi
Satanist Trump, travma üstüne travma yaşıyor. Ankebut Ağının çok kısa sürede çok büyük güç kaybetmesine inanamıyor. Sık sık "Nasıl olur... Eskiden ayaklarımızın altında böcek misali ezdiğimiz yerler, şimdi bu haldeler. Ve biz de bu haldeyiz. Bu bir rüya olmalı."…
Bu arada, yeri gelmişken artık yazayım. Resimlerden de gördüğünüz gibi, yok birbirlerinden farkları... ABD'de, Türkiye'de ve daha onlarca ülkede hiçbir zaman "demokratik seçme sistemi" icra edilmedi. Her şey, şeytani bir oyundu, aldatmaydı. Bu şekilde de devam ettirilmek isteniyor.

Şu anda ABD'de Başkanlığa aday olan Joe Biden da Trump gibi Ankebut Ağının bir adamı ve orada bir çeşit danışıklı dövüş sergileniyor. Daha önce Trump ile Hillary Clinton arasında da danışıklı dövüş sergileniyordu, Clinton'ın Başkan olması kararlaştırılmıştı ama sağlık sorunları artınca, arızalar yapınca Trump Başkan olmak zorunda kalmıştı. Şimdi ise Trump Başkanlığı bırakmak istemiyor, aynı ağın diğer bir adamı Biden ise, ağ içindeki ihtilaflardan, sorunlardan istifade ile Başkan olmak istiyor.

13'ler Meclisinde, kimin ABD Başkanı olacağı konusunda ihtilaf yaşanıyor.
Netanyahu da yolun sona geldi.

Artık hiçbir şeyi eskisi gibi yapamıyorlar. Mİ bütün planlarını, oyunlarını bozuyor.

Bir yandan İsrail'deki yokluk, parasızlık, enflasyon, zamlar, koronavirüs, ahlaksızlık, güvensizlik ortamı...

Diğer yandan kendisi üzerindeki dolandırıcılık, sahtekarlık ve güveni kötüye kullanma suçlamaları ve halkın protestoları...

Üzerine gelen Ankebut Operasyonu darbeleri ve bu vesileyle kara paraların da çok büyük oranda azalması, dünya üzerinde nasıl da şeytanca bir kara para sistemi kurduklarının iyice gözler önüne çıkması...

Netanyahu'yu çoktan bitirdi. Şu anda uzatmaları oynuyor. Maçın sonucunun değiştirilmesinin imkansız olduğunu, kaybettiğini zaten biliyor. Nefesi de kesildi, belli etmemeye çabalıyor. Aslında kendisinin gözü de saatte, kulağı da hakemin düdüğünde... Bir şekilde bitsin ve kurtulsun istiyor.

Lakin, bütün insanlığa bu kadar maddi ve manevi zararlar verip bir de ucuza kurtulmak yok. Ben onun ahiretteki halini hiç düşünmek bile istemiyorum ama şu dünyada bir halk darbesiyle devrileceğine, gerçekten yargılanmasına izin verileceğine ve idam edileceğine yüksek ihtimal veriyorum.