Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.7K photos
25.7K videos
370 files
7.57K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Şimdi sırada Belarus var...
Belarus da Ankebut Ağı'ndan ayrılmak eğiliminde ve idarecileri samimiyetle dik durursa, Belarus'u da Ankebut Ağı'nın zulmünden kurtaracağız.

Şu anda Ankebut Ağı'nın Belarus'ta da iç karışıklıklar çıkartma planı var. Bunu başarabilirlerse işi bir darbeye kadar götürecekler. Bütün bunların suçunu da Rusya'nın üzerine atacaklar.
Belarus’ta gözaltına alınan ‘Nastoyaşeye Vremya’ televizyonu muhabirleri Ukrayna’ya sınır dışı edildi.

Belarus’ta gözaltına alınan ‘Radio Liberty’ ve ‘Amerika’nın Sesi’nin (VOA) ortak projesi olan ve ABD Kongresi tarafından finanse edilen ‘Nastoyaşeye Vremya’ televizyonu muhabirleri sınır dışı edildi.
Forwarded from Akademi Dergisi
Ankebut Ağının son hali (Temsili)
Medvedev: Güney Kafkasya’nın barut fıçısına dönüşmesine izin veremezdik

Gürcistan’ın Güney Osetya'ya girdiği 2008’de Rusya Devlet Başkanı olan Medvedev, Moskova’nın Güney Kafkasya’nın barut fıçısına dönüşmesine izin vermemesi gerektiği için Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanıdığını ifade etti.

Rus sosyal paylaşım sitesi Vkontakte hesabından konuya ilişkin bir açıklama yapan Medvedev, “Bugün, ülkemizin dönemin Gürcistan Cumhurbaşkanı'nın suç teşkil eden davranışına karşılık vermesinin 12. yıldönümü. Bu nedenle o zaman zor, fakat alınması mümkün olan tek kararı aldım, önce saldırganlıktan korumak üzere Abhazya ve Güney Osetya'yı savunmak, ardından da vatandaşlarının isteği üzerine tam bağımsızlıklarını tanımak. Aksi halde Güney Kafkasya barut fıçısına dönüşecekti, bu da her zaman komşu devletlerde kalıcı barışın korunmasını savunan Rusya için kesinlikle kabul edilemez bir durumdu” ifadelerini kullandı.
Irak'ta liman ve sınır kapılarından kimyasal madde içeren konteynerler kaldırılıyor.

Irak, Lübnan’da meydana gelen patlamanın ardından liman ve sınır kapılarında bulunan ve kimyasal madde içeren konteynerlerin kaldırılması için 2 gün süre verdi.

Müdürlük, konteynerlerin kaldırılması için belirlenen sürenin yarından itibaren başlayacağını açıkladı. Gümrük Müdürlüğü, istenilen sürede konteynerlerin kaldırılmaması halinde konteyner sahipleri hakkında yasal işlemlerin başlatılacağını ve devlet hazinesi tarafından el konulacağı uyarısında bulundu.
Şu Tuğrul Selmanoğlu gibilere cevap verirken harcayacağımız zaman bile israf...

Bunlarda ne ar, ne namus, ne Allah'tan korkma, ne de kuldan utanma var. Bunlar, elifi görse mertek zan edecek kadar ilimsiz kişiler ve böyle kişilerin bile çoğu aslında Akademi Dergisinden beslendiler. Ta ki yazı üsluplarına, imla tarzına kadar hayranlıkla etkilendiler, ilim sahibi olmasalar da ezberlerine birçok hususta bir şeyler aldılar. Lakin o kadarcık ezberi, ilmi hususları bile art niyetli kullandılar, kullanıyorlar.

Üstazımız (k.s.) "Biz ilmi isteyene veririz. Bazılarının boynuna rahmet halkası, bazılarının boynuna lanet halkası olur." buyururdu. Çünkü bazıları onunla sırf Allah rızası için ve insanlığın dünya ve ahiret saadet için mücadele ederken, bazıları ilmi, dünya menfaat ve siyasetine alet ederler. Şu gibilerin, ilim-amel-ihlas sacayağı ile dimdik hizmetine bakan cemaatimizi seçim zamanı dillerine dolayıp "İYİ partiye oy verdiler, FETÖ'cüler" şeklinde iftira attıkları zamanlar çok geride kalmadı.
Elveda dolar!

Rus uzmana göre, Rusya ve Çin ticarette doları terk ederken 'finansal ittifak' kurabilirler.

Rusya Bilimler Akademisi Uzak Doğu Çalışmaları Enstitüsü Müdürü Alexey Maslov, Japon yayın kuruluşu Nikkei Asian Review'a yaptığı açıklamada, "Finans alanında Rusya ve Çin arasındaki işbirliği bize sonunda birbirleriyle yeni bir ittifak için gerekli parametreleri bulduklarını söylüyor" dedi.

2015'te Rusya ile Çin arasındaki ikili işlemlerde Amerikan parasının payı yüzde 90'dı ve şu anda sadece yüzde 46'da bulunuyor. Boşluk, Euro (yüzde 30) ve iki ülkenin ulusal para birimleri (yüzde 24) ticareti ile kapatıldı. Euro, Ruble ve Yuan'ın payı tüm zamanların en yüksek seviyesinde.
Maslov , "Birçoğu bunun askeri bir ittifak veya ticaret ittifakı olmasını bekliyordu, ancak şimdi ittifak bankacılık ve finansal yönde daha fazla ilerliyor ve bu her iki ülke için de bağımsızlığı garanti edebilir" dedi.

Rusya'nın dolarsızlaştırma politikası, Batılı ülkelerin, Kırım'la yeniden birleşmesi nedeniyle Moskova'ya yaptırım uygulamalarının bir sonucu olarak 2014'te başladı. Birkaç yıl sonra ABD Başkanı Donald Trump, Pekin'e karşı bir ticaret savaşı ilan ettiğinde Çin, dolardan uzaklaştı.

2014 yılında Rusya ve Çin, 150 milyar yuan (21.5 milyar $) değerinde bir döviz takas anlaşması imzalayarak birbirlerinin para birimlerine doğrudan erişime izin vermeyi kabul ettiler. O zamandan beri, Rus Merkez Bankası dolar varlıklarını yarıdan fazla azalttı ve dünya Yuan rezervlerinin dörtte birini satın aldı. (RT)
Ocak ayında, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova'nın "Dolarizasyonun tedrici azaltılmasına yönelik politikasını" sürdürdüğünü ve mümkün olduğu yerlerde yerel para birimleriyle anlaşmalar yapmak istediğini açıklamıştı.

Lavrov, Doların reddedilmesini "ABD ekonomi politikasının öngörülemezliğine ve Washington'un doların dünya rezerv para birimi statüsünü açıkça kötüye kullanmasına nesnel bir yanıt" olarak nitelendirmişti.

Dolardan uzaklaşma, Rusya'nın Avrupa Birliği gibi dünyanın diğer bölgeleriyle ticaretinde de görülebilir. 2016 yılından bu yana, Moskova ile AB arasındaki ticaret, ağırlıklı olarak şu anki payı yüzde 46 olan Euro ile yapılıyor.

tedrici: derece derece, kerte kerte
Doların uluslararası ticaretteki rolünün azalmasında, ABD ile Çin arasında devam eden ticaret savaşı da çok büyük paya sahiptir. ABD'li politikacıların Pekin'i Covid-19'un şiddetini gizlemekle suçlaması ve Başkan Donald Trump'ın hastalığı "Çin Virüsü" olarak adlandırmasının ardından, iki ülke arasındaki ilişkiler 2020'de daha da kötüleşti.
Taliban’dan 'ABD’ye karşı Rusya ile gizli anlaşma’ iddialarına yalanlama: İddialar, barış anlaşmasını sabote etme çabalarının bir parçası

Taliban Sözcüsü Süheyl Şahin, Moskova’nın Taliban’a ABD askerlerini öldürmesi için para teklif ettiği şeklindeki iddiaların bir kelimesinin dahi doğru olmadığını belirtti.

Sputnik’e konuşan Şahin, Rusya’nın Taliban’a ABD askerlerini öldürmesi için para teklif ettiği yönündeki iddiaların bir kelimesinin dahi doğru olmadığını ifade etti.

Barış sürecinin karşıtlarının sürece zarar vermek istediklerini ve engel olmaya çalıştıklarını söyleyen sözcü, 'hatalı ve asılsız bilgilerin’ Kabil’deki ulusal güvenlik departmanı tarafından ‘barış sürecini sabote etmek için’ bazı Amerikalı ve Avrupalı gazetecilere iletildiğini vurguladı:
Taliban sözcüsü şöyle konuştu:

"Bu haberlerde gerçeklerle alakası olan herhangi bir şey yok. Biz tüm bu iddiaları reddediyoruz. Rusya'yla ilişkilerimiz var ancak bunlar siyasi ilişkiler. (Doha'daki) Siyasi ofisimizin Rusya'yla ilişkileri var, tıpkı diğer komşu ve bölge ülkeleriyle olduğu gibi, ancak yalnızca bu seviyede ilişkiler. Onlarla askeri ilişkilerimiz yok, dolayısıyla bunu tamamen reddediyoruz. Bu (iddialar), barış anlaşmasını sabote etme çabalarının bir parçasıdır."

'Para teklifi' iddialarına ilişkin ABD'den kendilerine yönelik herhangi bir soru iletilmediğini belirten Taliban sözcüsü, şöyle devam etti:

"Amerikan tarafı bize bununla ilgili herhangi bir şey sormadı, çünkü bunun gerçek olmadığını, yalan olduğunu biliyorlar. Bu nedenle bu konuyu bize sormadılar. Hali hazırda askeri bir iletişim kanalımız bulunmakta. Herhangi bir ihlal söz konusu olduğunda onlara açıklamalarımızı ve bilgilendirmelerimizi gönderiyoruz, onlar da bize gönderiyor. Fakat bu konu özelinde bize bir soruları olmadı."
"Tablo vahim, vakalarda ciddi artış var."

İstanbul, İzmir, Manisa ve Diyarbakır Tabip Odaları koronavirüs vakalarındaki artış kontrol altına alınmazsa daha vahim sonuçları olacağını vurguladı. İTO Genel Sekreteri Öztürk, "Vatandaşlarımız iki katı tedbirli olmalı çünkü bakanlık ipin ucunu kaçırmış durumda” diye konuştu.
"Bakanlık ipin ucunu kaçırmış durumda."

Öztürk, şöyle konuştu:

"Mayıs ve haziran aylarında kapanan servisler tekrar açılmaya başladı. Hastanelerde ve aile sağlık merkezlerinde vaka artışı çok yüksek. Yani bariz bir vaka artışı yaşanıyor. Başakşehir’de ve Yeşilköy’de açılan merkezler çok verimli işlemiyor. Şu an en büyük sorun; insanlar test yaptıramıyor. Artık hekimler hastalara 'semptomlarınızı abartın' diyor. Bu normalde çok yanlış bir şey ama insanlar başka türlü test yaptıramıyor. Toplumsal hareketliliğin azaltılması lazım. Zaten gerekli tedbirler katı ve uzun süreli yapılmadığı için şu an tablo bu şekilde. Normalleştirme dediğiniz durum kapanma süreci kadar kolay değil. Nereyi, ne kadar normalleştireceğiniz çok önemli. İktidar salgının birinci haftasından beri destan yazdık diyor. Halk doğal olarak biz salgını yendik düşüncesine kapılıyor. İktidar insanlara tatil kredisi veriyor, sonra virüs sahillere indi deniliyor. Virüsü sahillere iktidarın politikaları indirdi. Vatandaşlarımız iki katı tedbirli olmalı çünkü bakanlık ipin ucunu kaçırmış durumda."
'Sadece Vestel'de bin civarı vaka duyduk'

"Bir hafta öncesinde yeterince önlem alınsaydı bu seviyeye hiçbir zaman gelinmeyebilirdi."

Manisa Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Şahut Duran, ilde vakaların haziran ayına göre neredeyse 3 katına çıktığı söyledi. Duran şunları dile getirdi:

"Manisa’da en son yani 1 Haziran tarihinde 2 bin vaka civarlarındaydık. Şu an ise vaka sayısı 5 bini geçti. Özellikle son haftalarda vakalar sanayi bölgesinin de etkisiyle çok arttı. Biz işçilerden aldığımız bilgilerde durumun çok kötü olduğunu duyuyoruz. İşçiler yardım istiyor. Sadece Vestel’de bin civarı pozitif vaka olduğunu duyduk. Fabrikalar sadece maske dağıtıp ateş ölçüyorlar, çalışanlar arasındaki mesafe kuralları dahi uygulanmıyor. Onun dışında fabrikalardaki filyasyon çalışması yeterli düzeyde yapılmıyor. Şu anda hiçbir patron çalışanlarını önemsemiyor, sadece üretime odaklandı. Tamamen kâr hırsıyla üretimler devam ediyor. İlçelerde de benzer şekilde tekstil fabrikalarındaki vakalarda artış var. Covid-19 testi pozitif çıkan bir işçiyle temas halindeki başka bir işçi semptom göstermediği takdirde çalıştırılmaya devam ediyor. Aslında hemen o işçinin de test yapılıp izolasyona alınması lazım. Bu şartlarda testi pozitif çıkıp işi bırakmak zorunda kalan işçilerin yerine sürekli yeni işçide alıyor fabrikalar. Ne olursa olsun üretime devam ediyorlar.

Fabrikalarda yayılmasının bir başka riski de genç hasta sayısında ve genç yaşta ölümlerde artış yaşanacak. Pozitif vakaların daha da artmasından korkuyoruz. Vakaların bu derece artması sadece Manisa Merkez’i değil, Manisa’nın ilçelerini ve İzmir’i komple etkileyecek. Çünkü Manisa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki çalışanların neredeyse yarısı İzmir’den geliyor. Bu vakalarda yaşanan artışlar çok yeni. Bir hafta öncesinde yeterince önlem alınsaydı bu seviyeye hiçbir zaman gelinmeyebilirdi. Fabrikalarda denetim patronların inisiyatifine bırakılmış durumda. Bunun da başarılı bir süreç çıkartmadığını görüyoruz."