Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.8K photos
25.1K videos
370 files
7.53K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Mesela hastahaneye günü birlik götürülüp getirilirken yanımda vazifesi icabı bulunan Jandarma personellerinin, anlatmaya çalıştığım hususları duyunca bana nasıl güzel tavırlar sergilediklerini ve bunlardan birisinin "Kardeşim, burada sana karşı apaçık şekilde bir şeyler döndürülüyor. Anlattıklarını da dinledim, hepsi çok doğru, çok mantıklı. Bu hastahaneyi ve doktorları dava et, öttürürsün" dediğini...

Ya da doktor Pınar'ı jandarma personellerinin önünde nasıl da köşeye sıkıştırdığımı, gerçek yüzünü meydana çıkarttığımı, tezatlarını yalanlarını yüzüne vurduğumu, rezil olduğunu ve oradaki jandarmaya "şahit olacaksın" dediğimde hislenmiş bir şekilde ve onay kastıyla kafa salladığını ve daha onlarca kısmı, hususu anlatmadım.

Doktor Çiğdem ve doktor Pınar'ın "Benim anlattıklarımın doğruluğunu 15 dk da internet taraması ile bile anlayabilirsiniz. Vaktiniz yok anladım ama kaçıncı defadır söz veriyorsunuz, bakacağız diyorsunuz da bakmıyorsunuz, bakın, internette bile deliller paylaştım. Onbinlerce yayınım var koca ülkede ve dünyada nasıl ses getirmişim de karşıma aklı başında bir kişi çıkıp da -İşte mfs nin tezatları, artniyeti- diyememiş. 46 raporlu birisi kullanılmış, deli olduğumu iddia etmiş, kendi raporunu montajla bana uyarlamış, bunun arkasında da Zeki Çalışkan var. Siz bu işi kısacık sürede çözebilirsiniz" gibi çıkışlarım karşısında ne hallere düştüğünü de anlatmadım. Bunların detaylarını anlatsam zaten, o kurumda deprem olur, hemen soruşturmalar ve yargılamalar başlar.

08 Ocak 2020 tarihinde hastahanede tutulduğum hücreden ceza evine dilekçe yazdım ve müdürü bilgilendirdiğim gibi dilekçemin kopyasının İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne, diğer kopyasının da İst. And. Cumhuriyet Başsavcılığına iletilmesini istediğimi ve bu dilekçenin hala bulunamadığını ama gönderme faks raporunun elimde olduğunu anlatmadım Zeki... Sadece bu dilekçenin yok edilmiş olması bile onlarca devlet yetkilisini ve hastahanede bu işe karıştırılan herkesi ve ardından seni ve çeteni içeri almaya yeter. Hem de vatana ihanet dahil onlarca suça ortak olmaktan, suçu ve suçluyu korumaktan Zeki...
Ceren Bilgesoy, Ceren Ateşal, bilmem ne Büyükkılıç v.s...

Benim Erenköy' götürüldüğüm sıralarda personelin tamamına yakını gizli Yahudi ve gizli Ermeniydi Zeki... Biliyor musun bir keresinde işi gırgıra vurdum, Hakan Dağüstün diye sözde bir doktora "Sizin adınız soyadınız tuhaf... Sabetaycı mısınız?" dedim de halini bir görseydin Zeki... "Neden bahsediyorsunuz anlayamıyorum" deyince gayet sakin şekilde "Ceren Bilgesoy ve Ceren Ateşal da Sabetaycılar mı? Ne kadar tanıyorsunuz bu kişileri?" dedim. Çıkamadı işin içinden, gerginlik oldu biraz, ben sakin kaldığım halde... Baktım Jandarmalar bu hususlarda hassaslar, rahatsızlıklarını belli ettiler, konuyu anlamasalar da doktorlara sıkıntı çıkarttığımı zan ettiler de ben de "hiç gereği yok, mahkemelerde zaten ben bunları göreceğim" dedim içimden ve üstelemedim.
Şimdi beni dinle insan şeytanı!

Seni tabir ve tarif edebilecek kelimeler benim lügatimde yok. Senin seviyene istesem de inemiyorum. Nasıl bir şeytan olduğunu senelerdir anlatıyorum. Otuz kadar avukat arkadaşını ne kadar vahim iddialarla suçladım da üzerine iki sene olacak, biriniz bile benden davacı olamadınız. Biriniz bile hiç değilse "Akıl sağlığı yerinde değildir." diyemediniz. it gibi titrediniz arka planda...

Ne zaman şu AKPKK organize suç, terör ve ihanet örgütünü köşeye sıkıştırsam, şu Tayyip'i şamar oğlanı yapsam ve cemaatimizin içindeki adamlarını, o münafıkları duvardan duvara vursam, karşıma sen çıkıyorsun.

Bak buraya yazıyorum, ben çilemi doldurdum, cefamı çektim, imtihanlarımı geçtim ve bundan sonra önceki gibi birisi değilim... İçeri girmek, sıkıntılar çekmek, geri durmak beni irademle yaptığım, dinimle yorumladığım ve karar aldığım hususlardı. O devir bitti... Bunu o devreleri yanmış kafana iyice kazısan iyi olur.

Bu sözlerimi kale almayıp da basit basit hamleler yapacaksan bil ki sert karşılıklarımı göreceksin. Hükumet mi krize giriyormuş, devlet ve yargı otoritesine itaat mi terk ediliyormuş, memlekette çok yönlü bir kaos mu çıkıyormuş, milyonlar sokaklara mı dökülüyormuş, peşinize mi düşüyormuş hatta iç harp mi çıkıyormuş, umurumda bile olmaz. Bu kadar hukuksuz şeylerin üzerine hala "Ben yaparım olur" tarzıyla ve devlet gücünü, adli gücü istismar ederek hala yol almaya kalkarsanız, devletin makamlarını delillere boğarım. Sistem o anda durdurulursa kaos çıkar ve ben bile durduramam hatta yönlendiremem. Bu kadar senedir nadiren somut deli paylaşmamın en büyük sebeplerinden/hikmetlerinden biri de bu zaten...

Beni zorlama, seni 3. köprüden aşağı doğru asarım, yanına çeteni de asarım ve leşlerinizi de aylarca orada bırakırım. Bilirsin, ben dediğimi yaparım.
Türkiye'de hukuk varsa, şu gördüğün ve UYAP' a girmesini çok çok zor sağladığım, yok edilmesine izin vermediğim şu dilekçem hepinizi bitirir...

Türkiye'de hukuk yoksa, biz yine kendimizden vererek sabır ederken bir de daha da damarımıza basacaksanız, bu mfs, bu cemaat ve bu millet işini bilir. Artık isyan çığlığı duyarsınız "Bu ses de ne" derken milyonlarca ayağın altında kalırsınız.

İnsanların sabrını bu kadar zorlamak, haddi bu kadar aşmak, aklı başında kişilerin yapacağı iş değil, şeytanlaşmışsınız. O halde inceldiği yerden kopsun. Haydi meydan sizin...
Akademi Dergisi pinned «Haddi aşıyorsun Zeki Çalışkan! Arkamdan çevirdiğin binbir türlü planın, pusunun hepsini biliyordum, biliyorum ve hepsini de bozdum. Yazılarımdaki o iddialarımın somut delillerini savcılıklara ve mahkemelere sunmama mani olmak için beni, TCK 32 kapsamında…»
Ahmaklarsınız!

Geçen seneki yayınlar duruyor. Açıp açıp bakın. Ben size kırk kere "Hukuk kartını oynamayın. Az akıllı olun. Dosyalarımı oynamayın. Bununla üzerime gelmeyin. Hiçbir şey tutturamazsınız. Ben gerçek manada gitmiyorum hukuka elimde bunca delil varken ve zorlamıyorum bu yolu, bir de siz bu halde benim üstüme hukuk kartıyla mı geleceksiniz?" mealinde yazıp durmadım mı?

Büyük bildiklerim izin vermediler ve benim manen daha da tekamül etmemi, geleceğe hazırlanmamı istediler ve bir de nasihat almayan bu millet hak ettiği belaları bulsun dediler de boyun büktüm. Kırk kere "Olaylara sizin gibi bakmıyoruz. Bizim maneviyatımız ön planda..." dedim durdum.

Ne oldu şimdi? Çıktım, istesem çıktığım gibi hepinizi hukuk kartıyla ezer geçerdim. İstesem şimdi bile ezer geçerim. Ben gitmedim yine bu yola, bu şartlarda bir daha siz mi bu kartı kullanacaksınız? Öyle bir dünya yok... Haddinizi aşmayın. Neyi neden yaptığımı biraz biraz izah ediyorum, bu defa olsun dinleyin. Yoksa ortalık fena karışacak.

Size söyledim, girin Suriye'ye, girin Libya'ya ve savaş çıkartın. İç savaş çıkartın. Kıtlığa sebep olun, hiçbirini bozmayacağım. Hala anlamadınız mı benim sözüm, sözdür... Yıkılsın ortalık, temizlensin şu memleket ve şu dünya, sizin planlarınıza da uyuyor işte...
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Ötücü kuşların hoş sesleri ve muhteşem görüntüleri

#HarikaVideolar
Türk Bakan’ın ‘uçuşlar başladı’ açıklamasına Rusya’dan yanıt; Henüz verilmiş bir karar yok

Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun Rusya ile karşılıklı uçuşların bugün itibarıyla başladığı açıklamasına Rusya’dan yanıt geldi.

RIA Novosti, Rus makamlarının "bugün seferlere başlanacağını" doğrulamadığını, henüz verilmiş bir karar olmadığını duyurdu.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telefon görüşmesinde ilgili kurumlara iki ülke arasındaki uçak seferleri konusunda müzakereleri başlatma talimatını verdiklerini söyledi.

Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde normalleşme dönemine girilmesiyle atılan adımlar kapsamında 11 Haziran itibarıyla 31 ülkeyle seferlere başlandığını hatırlatarak, "Bugün itibarıyla Rusya ile de uçuşların başlatılması konusunda mutabık kaldık." Açıklaması yapmıştı.
"Sen âhiret yoluna girip onu sermâyen yapsaydın; hem dünyan, hem âhiretin kazancın olacaktı. Ve dünyandan olan nasîbin mutluluk ve mürüvvet içinde sana ulaşacaktı. Sen korunmuş ve ikram edilmiş olacaktın."

(Abdülkadir Geylânî, Fütuhu'l Gayb)
Putin ile Merkel görüştü: Libya'daki kriz sadece diplomatik yöntemlerle çözülmeli

Rusya lideri Putin ve Alman Başbakan Merkel, uzun süredir krize sahne olan Libya'da çözümün yalnızca siyasi ve diplomatik yollardan bulunması gerektiğini vurguladı.

Kremlin'den yapılan yazılı açıklamaya göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Almanya Başbakanı Angela Merkel telefon görüşmesi yaptı.

Alman tarafının talebi üzerine yapılan görüşmede Putin ve Merkel'in ele aldığı konulardan biri Libya'daki durum oldu. Liderler, bu ülkedeki krizin yalnızca siyasi ve diplomatik yöntemlerle çözülmesi ve Libyalı taraflar arasında diyalog kurulması gerektiğini kaydetti.  
Peskov: Rus askerleri Libya’daki askeri süreçlerde hiçbir şekilde yer almıyor

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus askerlerinin hiçbir şekilde Libya’daki askeri süreçlerde yer almadığını, ülkede bulunduğu iddia edilen organize bir Rus gruptan haberdar olmadıklarını söyledi.

Gazetecilere konuşan Peskov, askeri şirket Wagner grubunun Libya’ya mayın sevkiyatı yaptığı iddialarıyla ilgili bir soru karşısında, “Bu konuda bir bilgimiz yok. Rus askerleri hiçbir şekilde Libya’da, hiçbir askeri süreçte yer almıyor. Orada bulunabilecek herhangi bir organize Rusya vatandaşı grubuna dair bilgimiz yok” ifadelerini kullandı.

Daha önce ABD’nin Afrika Kuvvetleri Komutanlığı’nın Wagner grubunun BM ambargosunu hiçe sayarak Libya’ya mayın götürdüğü suçladığı bilgisi basında yer almıştı.