Akademi Dergisi
Cezaevi hatırası Bu fotoyu çektirdikten sonra koğuş arkadaşlarım "Abi bunu mutlaka Tayyip'e gönder." dediler. Ben de "Ben Tayyip'le uğraşmıyorum. O basit bir piyon. Benim asıl muhatabım o değil." dedim.
Gördün mü Tayyip?
Şimdi bir kez daha bak... Bu resme bakıp bakıp "Bu ben miyim, bana ne olmuş... Ben bu değilim. Yüzüm gözüm değişmiş. Saçlarım bile nasıl solmuş dökülmüş." demiş durmuştum.
Onbuçuk ay boyunca cezaevinde, bir gününü taşımak bile mümkün olmayacak kadar ağır ve sürekli olan metafizik saldırıları taşıdım. Dünyanın dört bir yanından büyüler ve metafizik saldırılar yapılıyordu. Aynı anda, emir eriniz olan cezaevi idaresinin insanı çıldırtacak kadar ağır, tahrik edici ve kahpece tavırlarını taşıyor ve sabır ediyordum. Aynı anlarda bir de en seviyesiz koğuşlara kasten konulmuş olduğumdan oluşan gerginliği, çok sayıda insan şeytanı mahkumu taşıyor, onlara da sabır ediyordum.
Sana oradaki güvenlik kamerasının görüntüleri geliyordu, değil mi? Cezaevi idaresi üzerinden de raporlar sana ulaştırılıyordu değil mi? "Nasıl olur, hala nasıl bir kavgaya karışmaz. Hala nasıl sinir krizlerine girmez. Hala nasıl sabır edebilir" deyip duruyordun değil mi? Bütün bunların üstüne, duruşmalarda o hakimlerinizin beni sinir krizlerine sokmak istercesine sergilediği adilikleri de taşıyordum. Yine aynı anlarda hastahane kartını çok çok zorlama şekilde oynuyor, mümkün olmayacağını gördüğünüz halde rapor vermeye çabalıyordunuz ve karşımda çok çirkin tavırlar sergiletiyordunuz, onları da taşıyordum. Elbiselerim ve temel eşyalarım kargo ile gönderilmişti, cezaevinde olduğum halde "Burada öyle biri yok" denilip paket geri gönderildi, bunu ve benzeri türlü tahrikleri taşıyordum.
Pes etmeyi aklımdan bile geçirmedim. Ben mfs'den fsm olmak için o cezaevine gönderildim. Zan etmeyin ki beni oraya siz gönderdiniz. Ben, oraya gireceğimi önceden biliyor ve sizin hamlelerinizi bozmuyordum. Bu imtihanları da geçmek, bu çileleri de çekmek için... Hepinizi devirip asacak adam olmak için...
Çıktım, yine sana kızmıyordum, aklıma bile pek getirmiyordum. Bak yeminle yazıyorum, seni muhatabım olarak bile görmüyordum ve hala görmüyorum. Çıkınca hahamlara ve gizli servislerin medyumlarına ve cincilerine neler yaptığımı, intikamımı ne kadar sert aldığımı, cinler aleminde milyarla cinin ölmesine sebep olduğumu duydun, bildin... Yine de sana bir şey yapmamıştım. Seni muhatap almamıştım. Lakin onca ikazıma rağmen sen akıllı davranmadın. Şimdi bu sana son ikazım:
Aklını başına al, ben bir kez daha cezaevine girmeyeceğim, çekecek çilem, geçilecek imtihanım kalmadı, hepsi bitti. İmkansızların hepsini taşıdım ve geçtim. O halde bana karşı her ne hamle yapacaksan, bin kere düşün ve bir kere eyleme dök. Yoksa senin asılmanı bekleyemeyeceğim.
Şimdi bir kez daha bak... Bu resme bakıp bakıp "Bu ben miyim, bana ne olmuş... Ben bu değilim. Yüzüm gözüm değişmiş. Saçlarım bile nasıl solmuş dökülmüş." demiş durmuştum.
Onbuçuk ay boyunca cezaevinde, bir gününü taşımak bile mümkün olmayacak kadar ağır ve sürekli olan metafizik saldırıları taşıdım. Dünyanın dört bir yanından büyüler ve metafizik saldırılar yapılıyordu. Aynı anda, emir eriniz olan cezaevi idaresinin insanı çıldırtacak kadar ağır, tahrik edici ve kahpece tavırlarını taşıyor ve sabır ediyordum. Aynı anlarda bir de en seviyesiz koğuşlara kasten konulmuş olduğumdan oluşan gerginliği, çok sayıda insan şeytanı mahkumu taşıyor, onlara da sabır ediyordum.
Sana oradaki güvenlik kamerasının görüntüleri geliyordu, değil mi? Cezaevi idaresi üzerinden de raporlar sana ulaştırılıyordu değil mi? "Nasıl olur, hala nasıl bir kavgaya karışmaz. Hala nasıl sinir krizlerine girmez. Hala nasıl sabır edebilir" deyip duruyordun değil mi? Bütün bunların üstüne, duruşmalarda o hakimlerinizin beni sinir krizlerine sokmak istercesine sergilediği adilikleri de taşıyordum. Yine aynı anlarda hastahane kartını çok çok zorlama şekilde oynuyor, mümkün olmayacağını gördüğünüz halde rapor vermeye çabalıyordunuz ve karşımda çok çirkin tavırlar sergiletiyordunuz, onları da taşıyordum. Elbiselerim ve temel eşyalarım kargo ile gönderilmişti, cezaevinde olduğum halde "Burada öyle biri yok" denilip paket geri gönderildi, bunu ve benzeri türlü tahrikleri taşıyordum.
Pes etmeyi aklımdan bile geçirmedim. Ben mfs'den fsm olmak için o cezaevine gönderildim. Zan etmeyin ki beni oraya siz gönderdiniz. Ben, oraya gireceğimi önceden biliyor ve sizin hamlelerinizi bozmuyordum. Bu imtihanları da geçmek, bu çileleri de çekmek için... Hepinizi devirip asacak adam olmak için...
Çıktım, yine sana kızmıyordum, aklıma bile pek getirmiyordum. Bak yeminle yazıyorum, seni muhatabım olarak bile görmüyordum ve hala görmüyorum. Çıkınca hahamlara ve gizli servislerin medyumlarına ve cincilerine neler yaptığımı, intikamımı ne kadar sert aldığımı, cinler aleminde milyarla cinin ölmesine sebep olduğumu duydun, bildin... Yine de sana bir şey yapmamıştım. Seni muhatap almamıştım. Lakin onca ikazıma rağmen sen akıllı davranmadın. Şimdi bu sana son ikazım:
Aklını başına al, ben bir kez daha cezaevine girmeyeceğim, çekecek çilem, geçilecek imtihanım kalmadı, hepsi bitti. İmkansızların hepsini taşıdım ve geçtim. O halde bana karşı her ne hamle yapacaksan, bin kere düşün ve bir kere eyleme dök. Yoksa senin asılmanı bekleyemeyeceğim.
Akademi Dergisi pinned «Gördün mü Tayyip? Şimdi bir kez daha bak... Bu resme bakıp bakıp "Bu ben miyim, bana ne olmuş... Ben bu değilim. Yüzüm gözüm değişmiş. Saçlarım bile nasıl solmuş dökülmüş." demiş durmuştum. Onbuçuk ay boyunca cezaevinde, bir gününü taşımak bile mümkün olmayacak…»
O kişi kim?
CHPKK Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir Ülke Bir Kent" isimli YouTube kanalının canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, gündeme ilişkin açıklamalarda da bulunmuştu.
Bu konuşması sırasında, kimi kastettiği, ne demek istediği pek de anlaşılamayan bir cümle de kurdu. Üstüne geçen birkaç gün boyunca hala kimi kastettiği anlaşılamadı.
Konuşmanın ilgili paragrafı şu şekilde:
"Kurultayımız bir iktidar kurultayı ve iktidara geleceğimize de inanıyoruz. Bu kurultayda iktidara geldiğimizde neleri yapacağımızı anlatacağız. Bir kişi hemen hemen toplumun bütün dokularına sirayet etmiş durumda ve onun verdiği talimatla devletin çarkı dönebiliyor. Biz bu kurultayda iktidar olduğumuzda neleri yapacağımızı tek tek anlatacağız, bununla ilgili bir de manifesto hazırlığımız da var, onu da açıklayacağız."
CHPKK Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir Ülke Bir Kent" isimli YouTube kanalının canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, gündeme ilişkin açıklamalarda da bulunmuştu.
Bu konuşması sırasında, kimi kastettiği, ne demek istediği pek de anlaşılamayan bir cümle de kurdu. Üstüne geçen birkaç gün boyunca hala kimi kastettiği anlaşılamadı.
Konuşmanın ilgili paragrafı şu şekilde:
"Kurultayımız bir iktidar kurultayı ve iktidara geleceğimize de inanıyoruz. Bu kurultayda iktidara geldiğimizde neleri yapacağımızı anlatacağız. Bir kişi hemen hemen toplumun bütün dokularına sirayet etmiş durumda ve onun verdiği talimatla devletin çarkı dönebiliyor. Biz bu kurultayda iktidar olduğumuzda neleri yapacağımızı tek tek anlatacağız, bununla ilgili bir de manifesto hazırlığımız da var, onu da açıklayacağız."
Akademi Dergisi
ABD savaş gemisi alev alev yandı! Yaralılar varABD Donanmasına ait "USS Bonhomme Richard" adlı savaş gemisinde büyük çaplı yangın çıktığı ve en az 21 kişinin yaralandığı belirtildi.
Pentagon, savaş gemisindeki patlama konusunda sessiz
Amerikan USS Bonhomme Richard savaş gemisindeki yangın ve patlama olayının ardından 19 saat geçmesine rağmen Pentagon bu olayın nedenleri hakkında bir açıklama yapmayarak sessiz kalmayı tercih ediyor.
USS Bonhomme Richard savaş gemisi komutanları, bu gemideki yangın olayını acı verici bir felaket olarak niteliyorlar.
https://telegra.ph/Pentagon-sava%C5%9F-gemisindeki-patlama-konusunda-sessiz-07-13
Amerikan USS Bonhomme Richard savaş gemisindeki yangın ve patlama olayının ardından 19 saat geçmesine rağmen Pentagon bu olayın nedenleri hakkında bir açıklama yapmayarak sessiz kalmayı tercih ediyor.
USS Bonhomme Richard savaş gemisi komutanları, bu gemideki yangın olayını acı verici bir felaket olarak niteliyorlar.
https://telegra.ph/Pentagon-sava%C5%9F-gemisindeki-patlama-konusunda-sessiz-07-13
Akademi Dergisi
Zaten Fethullah Gülen de Şeytan'ın Konseyi'nin emrinde olup gizli Ermeni ve gizli Yahudi karışık bir soydan gelen ama Hıristiyan yanı ağır basan bir basit piyondan başka bir şey değildi. İki piyonlarını arka plandan anlaştırdılar, barıştırdılar ama bu Türk…
ERDOĞAN’A 15 TEMMUZ SORULARI
CHPKK Parti Sözcüsü Faik Öztrak, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin dördüncü yıl dönümü nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a konuya ilişkin sorular yöneltti. Öztrak, Erdoğan’a “Darbe öncesi Marmaris’te işin neydi? Uçaklar, helikopterler neden hazır duruyordu? Önceden bir istihbarat mı aldınız? Uçağa saat kaçta bindiniz? Bu hususları içeren muhalefet şerhimizin de içinde yer aldığı TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu raporunu neden yayınlatmadınız?” sorularını sordu.
CHPKK Sözcüsü parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek “Başbakanın tünelde saklanırken, uçağının rotasını nereye çevireceğine bir türlü karar veremezken, İstanbul’daki ordu komutanından garanti almak için uğraşırken, milletvekillerimize ‘Darbeye derhal karşı çıkın’, ‘Meclise gidin, ben de Ankara’ya geliyorum’ diyen Genel Başkanımıza hangi yüzle hesap soruyorsun?” dedi.
CHPKK Parti Sözcüsü Faik Öztrak, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin dördüncü yıl dönümü nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a konuya ilişkin sorular yöneltti. Öztrak, Erdoğan’a “Darbe öncesi Marmaris’te işin neydi? Uçaklar, helikopterler neden hazır duruyordu? Önceden bir istihbarat mı aldınız? Uçağa saat kaçta bindiniz? Bu hususları içeren muhalefet şerhimizin de içinde yer aldığı TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu raporunu neden yayınlatmadınız?” sorularını sordu.
CHPKK Sözcüsü parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek “Başbakanın tünelde saklanırken, uçağının rotasını nereye çevireceğine bir türlü karar veremezken, İstanbul’daki ordu komutanından garanti almak için uğraşırken, milletvekillerimize ‘Darbeye derhal karşı çıkın’, ‘Meclise gidin, ben de Ankara’ya geliyorum’ diyen Genel Başkanımıza hangi yüzle hesap soruyorsun?” dedi.
💣 Bu gün Tayyip'i çarptım. Bu gün ona yaptığım şeye "çarpmak" denilebilir. An itibari ile sağlıklı bir şekilde konuları idrak edemiyor, düşünemiyor, değerlendiremiyor, konular arasında bağlantılar kuramıyor, kendini işine veremiyor, karar alamıyor...
Sinir krizlerini bastıramıyor, ruh halini dengede tutamıyor, hafızasını kontrolünde tutamıyor, bedenine vuran sıkıntıları da düzeltemiyor...
Bana ve ekibime metafizik saldırılar devam ettikçe, artık her gün ona bunu yapacağım. Yaptığım da büyü değil, manevi tekniklerle bir çarpma işi... Bir de bana yaptırdığı büyülerin tesirini ona yönlendirme tekniği ama bunu tam anlamı ile yapsam bir saat hayatta kalamaz. Bana yaptırdığı büyüler akıl almaz derecede ağır ve sık yapılıyor. Ben, küçücük bir kısmını ona yönlendiriyorum.
Sinir krizlerini bastıramıyor, ruh halini dengede tutamıyor, hafızasını kontrolünde tutamıyor, bedenine vuran sıkıntıları da düzeltemiyor...
Bana ve ekibime metafizik saldırılar devam ettikçe, artık her gün ona bunu yapacağım. Yaptığım da büyü değil, manevi tekniklerle bir çarpma işi... Bir de bana yaptırdığı büyülerin tesirini ona yönlendirme tekniği ama bunu tam anlamı ile yapsam bir saat hayatta kalamaz. Bana yaptırdığı büyüler akıl almaz derecede ağır ve sık yapılıyor. Ben, küçücük bir kısmını ona yönlendiriyorum.
Ayasofya işinde sarpa sardı. İçinden çıkamayacak, ne yapacağını bilmez halde... Kısa süre içinde Türkiye'yi karıştırıp bir kaos ortamı oluşturmalı ve yaşanacak çok büyük terör hadiselerini ve can kayıplarını bahane ederek açılışı ötelemeli...
Ya da Avrupa'daki Müslümanların canını yakan şeyler yaptırmalı... Bunları da ifşa ettiğim için yapmaktan çekiniyor. Başka mazeretler bulmak da zor iş... Akıl alabileceği herkesten akıl almaya çalışıyor. Amerika ile de bu hususta paslaşıyor. "Ne yapmaya kalksam, mfs bozmak isterse bozuyor, bana bir çıkış yolu gösterin" tarzında dönüp duruyor kendi sistemi içinde...
Ona çoktan "Çekil" dediler. Çekilmedi ve aslında ona "çekil" diyenler de kararsızlar. Bir yandan, ondan sonraki süreci kontrol edemeyecekleri için kalmasını istiyorlar, bir yanda da onun kalması ile çok büyük darbeler almaya devam ettikleri için gitmesini istiyorlar.
Ankebut Ağı, dünya genelinde bocalama halinde... Geçen seneden beri kara para işlerine dünya genelinde darbeler vurduk ve artık fazlaca müdahale etmemize bile gerek kalmıyor. Bir akış oluştu, her yerde iyi insanlar ya da kötü olsalar da bunlara muhalif olanlar, her türlü kara para işlerini baltalıyorlar. Satanistlere son zamanlarda vurduğumuz darbeler dünya genelinde büyük bir anti-satanist akıma sebep oldu. Binbir türlü operasyon yapıldı, yapılıyor. Basına-medyaya hepsi yansımıyor ve çok daha büyükleri de çok yakında geliyor.
Çok yakında, insan kurban ettikleri ayinleri, sübyancılıkları, uluslar arası organizasyonları, Masonluğun bir Satanist teşkilat oluşu, devlet kademlerindeki adamları, bağlantıları, sistemleri, niyetleri ve dünya insanlığına ettikleri, insanı insandan saymadıkları iyice gözler önüne çıkacak. Bunu artık kimse engelleyemez. Cerahati çoktan patlattık, artık kimse dikemez.
Çok yakında, Ankebut Ağı iyice ifşa olunca ve çökünce, dünyada saygın uluslar arası kuruluşlar, organizasyonlar olarak bilinen çok sayıda sistem de çökecek. NATO bile, UNİCEF bile, IMF bile, FIBA bile kalmayacak. Siyasi organizasyonlardan, sözde yardım kuruluşlarına ve spor kuruluşlarına/organizasyonlarına kadar hepsinin gerçek yüzleri meydana çıkacak.
Dünya devi holdingler, markalar bile yok olacaklar ya da el değiştirerek Ankebut Ağı'ndan olmayan kişilere ait olacaklar. Ankebut Ağı'nın Satanistleşmiş/şeytanlaşmış ve insanlığa düşman olmuş büyük patronları yok olacaklar. Bu gezegende sığınacak bir yer bulamayacaklar. Türkiye başta olmak üzere pek çok ülkede rejimler, hukuk sistemleri, eğitim sistemleri de değişecek. İnsanlığı fesada sürüklemek için kurulmuş ama gerçek yüzünü gizleyen binlerce sözde dernek/STK da yok olacak.
Çok yakında Akademi Dergisi, hangi dinden ve görüşten olurlarsa olsunlar dünyanın her yerindeki iyi niyetli insanlar tarafından duyulacak, takip edilecek, takdir edilecek, minnetle anılacak. Yeni bir dünya büyük oranda kuruldu, zor kısmı yapıldı, temeller bitti, katlar çıkılıyor.
Ya da Avrupa'daki Müslümanların canını yakan şeyler yaptırmalı... Bunları da ifşa ettiğim için yapmaktan çekiniyor. Başka mazeretler bulmak da zor iş... Akıl alabileceği herkesten akıl almaya çalışıyor. Amerika ile de bu hususta paslaşıyor. "Ne yapmaya kalksam, mfs bozmak isterse bozuyor, bana bir çıkış yolu gösterin" tarzında dönüp duruyor kendi sistemi içinde...
Ona çoktan "Çekil" dediler. Çekilmedi ve aslında ona "çekil" diyenler de kararsızlar. Bir yandan, ondan sonraki süreci kontrol edemeyecekleri için kalmasını istiyorlar, bir yanda da onun kalması ile çok büyük darbeler almaya devam ettikleri için gitmesini istiyorlar.
Ankebut Ağı, dünya genelinde bocalama halinde... Geçen seneden beri kara para işlerine dünya genelinde darbeler vurduk ve artık fazlaca müdahale etmemize bile gerek kalmıyor. Bir akış oluştu, her yerde iyi insanlar ya da kötü olsalar da bunlara muhalif olanlar, her türlü kara para işlerini baltalıyorlar. Satanistlere son zamanlarda vurduğumuz darbeler dünya genelinde büyük bir anti-satanist akıma sebep oldu. Binbir türlü operasyon yapıldı, yapılıyor. Basına-medyaya hepsi yansımıyor ve çok daha büyükleri de çok yakında geliyor.
Çok yakında, insan kurban ettikleri ayinleri, sübyancılıkları, uluslar arası organizasyonları, Masonluğun bir Satanist teşkilat oluşu, devlet kademlerindeki adamları, bağlantıları, sistemleri, niyetleri ve dünya insanlığına ettikleri, insanı insandan saymadıkları iyice gözler önüne çıkacak. Bunu artık kimse engelleyemez. Cerahati çoktan patlattık, artık kimse dikemez.
Çok yakında, Ankebut Ağı iyice ifşa olunca ve çökünce, dünyada saygın uluslar arası kuruluşlar, organizasyonlar olarak bilinen çok sayıda sistem de çökecek. NATO bile, UNİCEF bile, IMF bile, FIBA bile kalmayacak. Siyasi organizasyonlardan, sözde yardım kuruluşlarına ve spor kuruluşlarına/organizasyonlarına kadar hepsinin gerçek yüzleri meydana çıkacak.
Dünya devi holdingler, markalar bile yok olacaklar ya da el değiştirerek Ankebut Ağı'ndan olmayan kişilere ait olacaklar. Ankebut Ağı'nın Satanistleşmiş/şeytanlaşmış ve insanlığa düşman olmuş büyük patronları yok olacaklar. Bu gezegende sığınacak bir yer bulamayacaklar. Türkiye başta olmak üzere pek çok ülkede rejimler, hukuk sistemleri, eğitim sistemleri de değişecek. İnsanlığı fesada sürüklemek için kurulmuş ama gerçek yüzünü gizleyen binlerce sözde dernek/STK da yok olacak.
Çok yakında Akademi Dergisi, hangi dinden ve görüşten olurlarsa olsunlar dünyanın her yerindeki iyi niyetli insanlar tarafından duyulacak, takip edilecek, takdir edilecek, minnetle anılacak. Yeni bir dünya büyük oranda kuruldu, zor kısmı yapıldı, temeller bitti, katlar çıkılıyor.
Rize'deki selden ürkütücü görüntüler
Doğu Karadeniz'de etkili olan yağışlar Rize ve Artvin'de birçok bölgede heyelan ve sele neden oldu.
Doğu Karadeniz'de etkili olan yağışlar Rize ve Artvin'de birçok bölgede heyelan ve sele neden oldu.
Sayın Putin: "Başkalarının fikirlerine kulak vermek görevim ama yapmış olmak için yapılan eleştirilerle ilgilenmiyorum"
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, başkalarının fikirlerine kulak vermenin görevi olduğunu, ancak sırf eleştiri yapmak için yapılan eleştirilerle ilgilenmediğini, yapıcı öneriler varsa memnuniyetle dinlediğini ifade etti.
https://telegra.ph/Putin-Ba%C5%9Fkalar%C4%B1n%C4%B1n-fikirlerine-kulak-vermek-g%C3%B6revim-07-13
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, başkalarının fikirlerine kulak vermenin görevi olduğunu, ancak sırf eleştiri yapmak için yapılan eleştirilerle ilgilenmediğini, yapıcı öneriler varsa memnuniyetle dinlediğini ifade etti.
https://telegra.ph/Putin-Ba%C5%9Fkalar%C4%B1n%C4%B1n-fikirlerine-kulak-vermek-g%C3%B6revim-07-13
AKPKK'li başkanın imam kardeşi Sosyal Hizmetler Merkezi Müdürü oldu:
"Atanmam hususunda emeği geçenlere teşekkür ederim"
https://telegra.ph/AKPKKli-ba%C5%9Fkan%C4%B1n-imam-karde%C5%9Fi-Sosyal-Hizmetler-Merkezi-M%C3%BCd%C3%BCr%C3%BC-oldu-07-13
"Atanmam hususunda emeği geçenlere teşekkür ederim"
https://telegra.ph/AKPKKli-ba%C5%9Fkan%C4%B1n-imam-karde%C5%9Fi-Sosyal-Hizmetler-Merkezi-M%C3%BCd%C3%BCr%C3%BC-oldu-07-13
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Kalp, algı ve korkuyu nasıl etkiliyor
Kalp atışı ve vücudun diğer işlemleri, bilişseliği ve algıyı oluşturmakta büyük bir role sahip.
Araştırmacılar, kalp atışının, farklı aşamalarda, duygusal ve dış etkenlerin işleminde, farklı sonuçların oluştuğunu gösterdiler.
Kalp atışı ve vücudun diğer işlemleri, bilişseliği ve algıyı oluşturmakta büyük bir role sahip.
Araştırmacılar, kalp atışının, farklı aşamalarda, duygusal ve dış etkenlerin işleminde, farklı sonuçların oluştuğunu gösterdiler.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Çoğu otçul olan kara salyangozları, çoğunlukla bitkilerin yaprakları, yumuşak gövdeleri ve meyveleri ile beslenirler. Bu nedenle kimi zaman tarım zararlısı olarak görülebilirler.
Akademi Dergisi
ABD’nin önde gelen alışveriş sitelerinden Wayfire’ın çocuk ticareti yaptığı iddia edildi. İddia Reddit’te bir kullanıcı tarafından ortaya atıldı. Şirket ise iddiaları kabul etmedi. Alışveriş sitesi Wayfire’da aşırı pahalı mobilyalar kız çocuğu ticareti ile…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
İçinde bulunduğumuz şartlarda bu reklamdan aslında ne anlamalıyız?
Wayfair
Wayfair
Forwarded from SpaceExplorerTv
NASA, Venüs'ün gizemlerini ortaya çıkaracak olan projenin ayrıntılarını paylaştı
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Dünya'nın ikizi olarak bilinen Venüs gezegeninin yüzeyi hakkında bilgi toplamayı hedefleyen VERITAS projesini ayrıntılarını paylaştı.
NASA, 2026 yılında Fransız, Alman ve İtalyan uzay ajasnlarıyla ortaklaşa biçimde gerçekleştirmeyi planladığı Venüs projesinin ayrıntılarına değindi.
Yapılan açıklamada, 'VERITAS' olarak adlandırılan proje dahilinde gezegenin yörüngesinde dolaşacak yüksek teknolojili bir radar sistemi yardımıyla 3 boyutlu haritaların oluşturulacağı bildirildi.
NASA'ya göre bu radar sistemi, gezegenin kütleçekimi alanını ölçecek ve kızılötesine yakın bir spektrometre kullanarak Venüs'ün yüzeyinin hangi elementlerden oluştuğunu analiz edecek.
Ayrıca misyonda Venüs yüzeyinin geçirdiği jeolojik değişimler de incelenecek.
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Dünya'nın ikizi olarak bilinen Venüs gezegeninin yüzeyi hakkında bilgi toplamayı hedefleyen VERITAS projesini ayrıntılarını paylaştı.
NASA, 2026 yılında Fransız, Alman ve İtalyan uzay ajasnlarıyla ortaklaşa biçimde gerçekleştirmeyi planladığı Venüs projesinin ayrıntılarına değindi.
Yapılan açıklamada, 'VERITAS' olarak adlandırılan proje dahilinde gezegenin yörüngesinde dolaşacak yüksek teknolojili bir radar sistemi yardımıyla 3 boyutlu haritaların oluşturulacağı bildirildi.
NASA'ya göre bu radar sistemi, gezegenin kütleçekimi alanını ölçecek ve kızılötesine yakın bir spektrometre kullanarak Venüs'ün yüzeyinin hangi elementlerden oluştuğunu analiz edecek.
Ayrıca misyonda Venüs yüzeyinin geçirdiği jeolojik değişimler de incelenecek.