Türkiye'de insanlar borç batağında
Türkiye’de on milyonlarca kişi, nakit ihtiyacı için bankalara koşuyor. Tüketicilerin kullandığı kredi, 700 milyar TL’yi aşmış durumda. Hükümet ise ekonomiyi canlandırmak için bireysel kredileri artırma peşinde.
https://telegra.ph/T%C3%BCrkiyede-insanlar-bor%C3%A7-bata%C4%9F%C4%B1nda-07-11
Türkiye’de on milyonlarca kişi, nakit ihtiyacı için bankalara koşuyor. Tüketicilerin kullandığı kredi, 700 milyar TL’yi aşmış durumda. Hükümet ise ekonomiyi canlandırmak için bireysel kredileri artırma peşinde.
https://telegra.ph/T%C3%BCrkiyede-insanlar-bor%C3%A7-bata%C4%9F%C4%B1nda-07-11
Hz.Âişe (r.a.) şöyle demiştir:
“Ululuk vasıfları ve güzel huylar, bâzen babada olmaz da oğlunda olur; efendisinde bulunmaz da kölesinde bulunur. Allahu Teâlâ bu vasıfları dilediği kullarına verir.
Onlar da:
Doğru konuşmak,
İnsanlara inanmak,
İsteyince vermek,
Akrabayı görüp gözetmek,
Emânete riâyet etmek,
Komşusunun ve arkadaşının bâzı kusurlarını görmemezlikten gelmek
ve misâfirlere ikramda bulunmaktır.
Bunların hepsinin başı da hayâdır.”
(İhyâu Ulûmi’d-Din,4.cilt)
“Ululuk vasıfları ve güzel huylar, bâzen babada olmaz da oğlunda olur; efendisinde bulunmaz da kölesinde bulunur. Allahu Teâlâ bu vasıfları dilediği kullarına verir.
Onlar da:
Doğru konuşmak,
İnsanlara inanmak,
İsteyince vermek,
Akrabayı görüp gözetmek,
Emânete riâyet etmek,
Komşusunun ve arkadaşının bâzı kusurlarını görmemezlikten gelmek
ve misâfirlere ikramda bulunmaktır.
Bunların hepsinin başı da hayâdır.”
(İhyâu Ulûmi’d-Din,4.cilt)
Akademi Dergisi
Photo
Beyin cerrahından uyarı:
"Maske çok tehlikelidir. Maske takmak bu virüs’den korumaz. Tam aksine; maske takmak virüs enfeksiyonu ve bulaştırıcılığını yükseltir. Maske takmak virüsün daha ağır hastalık yapmasına yol açar."
https://telegra.ph/Beyin-cerrah%C4%B1ndan-uyar%C4%B1-07-11
"Maske çok tehlikelidir. Maske takmak bu virüs’den korumaz. Tam aksine; maske takmak virüs enfeksiyonu ve bulaştırıcılığını yükseltir. Maske takmak virüsün daha ağır hastalık yapmasına yol açar."
https://telegra.ph/Beyin-cerrah%C4%B1ndan-uyar%C4%B1-07-11
Forwarded from Akademi Dergisi
Türkiye'de zorunlu maske takma uygulamasına derhal son verilmelidir. Böyle basit maskelerin fayda vermediği ve hatta türlü zararlara sebep olduğu gerçeği ile yüzleşmeli ve inat etmeden bu hususta geri adım atılmalıdır.
Bu tür maskeler virüsleri engellemediği gibi sağlıklı şekilde nefes alıp vermeyi engellemektedir. Beyne giden oksijen oranını dahi azaltmakta ve neticesinde türlü rahatsızlıklara sebep olmaktadır. Bu tür maskelerin ev ve iş yerlerinde oradan oraya konulması, elden ele temasın olması da virüslerin yayılmasını sağlamaktadır.
Bu tür maskeler virüsleri engellemediği gibi sağlıklı şekilde nefes alıp vermeyi engellemektedir. Beyne giden oksijen oranını dahi azaltmakta ve neticesinde türlü rahatsızlıklara sebep olmaktadır. Bu tür maskelerin ev ve iş yerlerinde oradan oraya konulması, elden ele temasın olması da virüslerin yayılmasını sağlamaktadır.
SIKINTILARIN SEBEBİ: Abdülkâdir Geylânî Hazretleri buyurdular:
Hadîs-i şerîfte: “Kul, işlediği günah sebebiyle rızkının bereketinden mahrum olur.” buyurulmuştur.
Geçiminde darlık, rızkında zorluk ve hâlinde dağınıklık gördüğün zaman, bu hâlin, Allâh’ın emrini terk edip, nefsinin hevâsına uyduğundan dolayı olduğunu bilmelisin.
Başkalarının, sana eli ve dili ile saldırdığını, zâlimlerin âilene ve malına kasdeylediğini gördüğünde; Allâh’ın haram ve yasaklarını işlediğini, üzerine düşen hukuku yerine getirmediğini, dînin hudûdunu aştığını bilmelisin.
Kalbinde hüzün, gam, şiddetli sıkıntı ve endişeler toplandığı zaman, Allâh’ın sana takdir eylediği şeye itiraz üzere bulunduğunu, senin ve diğer yaratılanlar hakkında Cenâb-ı Hakk’ın tedbîrine razı olmadığını, Hakk’a itimadında noksanlık olduğunu muhakkak bilmelisin.
Sen, bu hâllerden birini kendinde gördüğünde hemen o hâlini düzeltmeye çalış ve tevbe et.
Hadîs-i şerîfte: “Kul, işlediği günah sebebiyle rızkının bereketinden mahrum olur.” buyurulmuştur.
Geçiminde darlık, rızkında zorluk ve hâlinde dağınıklık gördüğün zaman, bu hâlin, Allâh’ın emrini terk edip, nefsinin hevâsına uyduğundan dolayı olduğunu bilmelisin.
Başkalarının, sana eli ve dili ile saldırdığını, zâlimlerin âilene ve malına kasdeylediğini gördüğünde; Allâh’ın haram ve yasaklarını işlediğini, üzerine düşen hukuku yerine getirmediğini, dînin hudûdunu aştığını bilmelisin.
Kalbinde hüzün, gam, şiddetli sıkıntı ve endişeler toplandığı zaman, Allâh’ın sana takdir eylediği şeye itiraz üzere bulunduğunu, senin ve diğer yaratılanlar hakkında Cenâb-ı Hakk’ın tedbîrine razı olmadığını, Hakk’a itimadında noksanlık olduğunu muhakkak bilmelisin.
Sen, bu hâllerden birini kendinde gördüğünde hemen o hâlini düzeltmeye çalış ve tevbe et.
KURBAN KESMEYE DÂİR
Kesmeden evvel hayvanın sağ ve diri olduğu bilinirse -kestikten sonra kanı çıkmasa ve vücudu kımıldamasa bile- kesilmekle helâl olur.
Kesilmeden evvel diri olduğu bilinmediği takdirde, kesilince kan çıkar veya hareket ederse yenir. Kanı çıkmaz ve hareket de görülmez ise yenmez.
Bâzı âlimlere göre, keserken kurbanın ağzını ve gözünü yumması, tüyünü kaldırması ve bacağını çekmesi, kesmeden evvel diri olduğunun alâmetidir. Bunların aksi ise kesmeden evvel ölü olduğunun alâmetidir. Böyle olursa yani kesmeden evvel ölmüş ise kurban olmaz, eti de yenmez.
Kesmeden evvel hayvanın sağ ve diri olduğu bilinirse -kestikten sonra kanı çıkmasa ve vücudu kımıldamasa bile- kesilmekle helâl olur.
Kesilmeden evvel diri olduğu bilinmediği takdirde, kesilince kan çıkar veya hareket ederse yenir. Kanı çıkmaz ve hareket de görülmez ise yenmez.
Bâzı âlimlere göre, keserken kurbanın ağzını ve gözünü yumması, tüyünü kaldırması ve bacağını çekmesi, kesmeden evvel diri olduğunun alâmetidir. Bunların aksi ise kesmeden evvel ölü olduğunun alâmetidir. Böyle olursa yani kesmeden evvel ölmüş ise kurban olmaz, eti de yenmez.
Akademi Dergisi
Bizim için harbin de hukuku var. Düşmana karşı bile sınırlarımız var. Netenyahu da bunu çok iyi biliyor ama işine gelmediği için, "Allah böyle takdir ediyor" diyemediği için ya da "İnsanlara, bütün insanlığa çok kötülükler ettik, ettiğimizi çekeceğiz. İlahi…
İsrail’de binlerce protestocu, ekonomik kriz nedeniyle Netanyahu hükümetine istifa çağrısında bulundu
İsrail’de binlerce kişi koronavirüs salgını döneminde ülkede yaşanan ekonomik kriz nedeniyle Başbakan Benyamin Netanyahu hükümetini protesto etti.
İsrail ekonomisi koronavirüs salgını nedeniyle zor günler geçiyor. Başkent Tel Aviv’de bulunan Rabin Meydanı’nda bir araya gelen 10 bine yakın kişi, korona virüs salgını döneminde yaşanan ekonomik krizi protesto etti.
Göstericiler, Başbakan Benyamin Netanyahu hükümetinin salgın döneminde verdiği sözleri tutmadığını ifade ederken, yanlış politika izlemek ile suçladı. Protestocular, Başbakan Netanyahu ve Finans Bakanı Israel Katz’ın salgında ulusal ekonomiyi destekleme sözü verdiklerini hatırlatarak, maddi olarak zor durumda olduklarını vurguladılar.
İsrail’de binlerce kişi koronavirüs salgını döneminde ülkede yaşanan ekonomik kriz nedeniyle Başbakan Benyamin Netanyahu hükümetini protesto etti.
İsrail ekonomisi koronavirüs salgını nedeniyle zor günler geçiyor. Başkent Tel Aviv’de bulunan Rabin Meydanı’nda bir araya gelen 10 bine yakın kişi, korona virüs salgını döneminde yaşanan ekonomik krizi protesto etti.
Göstericiler, Başbakan Benyamin Netanyahu hükümetinin salgın döneminde verdiği sözleri tutmadığını ifade ederken, yanlış politika izlemek ile suçladı. Protestocular, Başbakan Netanyahu ve Finans Bakanı Israel Katz’ın salgında ulusal ekonomiyi destekleme sözü verdiklerini hatırlatarak, maddi olarak zor durumda olduklarını vurguladılar.
DİSK: 17.7 milyon işsiz ile Türkiye tarihinin en yüksek rakamına ulaşıldı
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından açıklanan işsizlik raporuna göre Kovid-19 sürecinde Türkiye tarihinin en yüksek işsizlik oranlarına ulaşıldığı, geniş tanımlı işsiz sayısının 17,7 milyon olduğu belirtildi. Raporda TUİK verilerinin gerçeği yansıtmadığı da öne sürüldü.
TÜİK'in dün açıkladığı verilere göre dar tanımlı (resmi) işsizlik oranı 0,2 puan azalarak yüzde 12,8 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye genelinde işsiz sayısı 2020 Nisan döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 427 bin kişi azalarak 3 milyon 775 bin kişi oldu. TÜİK'in dar tanımlı işsizlik oranı ve sayısı Covid-19'un yarattığı depremi yansıtmayacak kadar düşük açıkladığını belirten DİSK-AR, "TÜİK'in dar tanımlı işsizlik verileri gerçeği yansıtmıyor" diye kaydetti.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından açıklanan işsizlik raporuna göre Kovid-19 sürecinde Türkiye tarihinin en yüksek işsizlik oranlarına ulaşıldığı, geniş tanımlı işsiz sayısının 17,7 milyon olduğu belirtildi. Raporda TUİK verilerinin gerçeği yansıtmadığı da öne sürüldü.
TÜİK'in dün açıkladığı verilere göre dar tanımlı (resmi) işsizlik oranı 0,2 puan azalarak yüzde 12,8 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye genelinde işsiz sayısı 2020 Nisan döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 427 bin kişi azalarak 3 milyon 775 bin kişi oldu. TÜİK'in dar tanımlı işsizlik oranı ve sayısı Covid-19'un yarattığı depremi yansıtmayacak kadar düşük açıkladığını belirten DİSK-AR, "TÜİK'in dar tanımlı işsizlik verileri gerçeği yansıtmıyor" diye kaydetti.
Forwarded from Akademi Dergisi
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Süleyman Hilmi Tunahan hazretleri: 'Cerrahlar neşterlerini bilemiş, kurban kesmeyenleri bekliyorlar'
Forwarded from Akademi Dergisi
Kurban kesmeyenleri cerrahlar keser... Ya da düşman askerleri...
Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) ''Doktorlar neşterlerini bilemiş, kurban kesmeyenleri bekliyorlar'' buyurdu bir sohbetinde... Kurban kesilmeyen yerde bir vesile ile mutlaka kan akar.
Kurban kesilen yerde savaş, iç savaş, terör olmaz. Kurban ibadetini ihmal etmeyelim. Çevremizde bu hususta gaflete düşmüş ve nefsine uymuş ve nasihatten tesirleneceğini düşündüğümüz kişiler varsa onlara münasip dilde izah edelim, nasihat edelim.
SADAKA BELAYI, MUSİBETİ DEF EDER
Şu günlerde bu tedbirlere çok ihtiyacımız var. Merhum Arif Ahmet Denizolgun ağabeyimiz de alemi değişmeden kısa bir süre önce, dikkat çekici şekilde kurbanlar kestirdi. Bir seferinde ''Çok büyük bir beladan aramızdaki sabiler hürmetine kurtulduk'' buyurdu.
Dünyanın her bir yerinin fokur fokur kaynadığı, her yerde düzenin bozulduğu, geçimin aşırı zorlaştığı, büyük belalardan önce kıtlığın hakim olduğu bir manzara hakim. Bu gün kıtlık belasını bile "ekonomik kriz" tabiri ile gölgelemeye çalışıyorlar. Allah'a isyan olan yerde, İslam'ın emirlerine göre yaşanmayan yerde gerçek bir bolluk, huzur, saadet olmaz, olamaz.
Amerika'dan Almanya'ya, Fransa'dan Avusturya'ya, İtalya'dan Yunanistan'a, Ortadoğu'dan Asya'ya, güneyden kuzeye, doğudan batıya her yerde manzara vahim. Bu derece bir kriz ancak bir dünya savaşı ile aşılabilir. İki dünya savaşı da patlak verdiğinde dünyada manzara bu şekildeydi. Kurbanların kesilmesi, ibadetlere dikkat edilmesi, günahlardan kaçınmak, sadakalar vermek, dünya yanarken bile bolluk, huzur, adalet, saadet içinde yaşamayı sağlar. Aksi durum ise herkesler gibi ateşin içinde kalmayı, yanmayı...
Şu bayramda ihtiyaç sahiplerini gözetelim. Sadakalar verelim. İkramlarda bulunalım. Kestiğimiz kurbanların etlerini elimizden geldiğince bol bol dağıtalım. Çocukları küçük hediyelerle de olsa sevindirelim. Bir babanın, kendi çocuklarına hatta hanımına, Allah'ın rızasını ümit ederek yaptığı masraf, aldığı hediyeler, güzelce yedirmesi, giydirmesi de hep sadakadır. Hz. Allah bundan çok razı olur ve daha ahirete bırakmadan bu dünyada iken, rızası için yapılan cömertliğe, daha büyük bir cömertlik ile karşılık verir. Nimetleri artırır.
Sokak hayvanlarına merhamet etmek, onlara su, yem vermek sadakadır. Yolda müslümanlara rahatsızlık veren bir taşı kaldırmak sadakadır. İlim öğretmek, ilim ile nasihat etmek sadakadır.
Hiç bir şeye imkan bulamayan, imkanları dar olan müslümanlar da sadaka vermiş gibi olabilirler. Çünkü müslümanın, müslüman kardeşine tebessüm etmesi de sadakadır.
Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) ''Doktorlar neşterlerini bilemiş, kurban kesmeyenleri bekliyorlar'' buyurdu bir sohbetinde... Kurban kesilmeyen yerde bir vesile ile mutlaka kan akar.
Kurban kesilen yerde savaş, iç savaş, terör olmaz. Kurban ibadetini ihmal etmeyelim. Çevremizde bu hususta gaflete düşmüş ve nefsine uymuş ve nasihatten tesirleneceğini düşündüğümüz kişiler varsa onlara münasip dilde izah edelim, nasihat edelim.
SADAKA BELAYI, MUSİBETİ DEF EDER
Şu günlerde bu tedbirlere çok ihtiyacımız var. Merhum Arif Ahmet Denizolgun ağabeyimiz de alemi değişmeden kısa bir süre önce, dikkat çekici şekilde kurbanlar kestirdi. Bir seferinde ''Çok büyük bir beladan aramızdaki sabiler hürmetine kurtulduk'' buyurdu.
Dünyanın her bir yerinin fokur fokur kaynadığı, her yerde düzenin bozulduğu, geçimin aşırı zorlaştığı, büyük belalardan önce kıtlığın hakim olduğu bir manzara hakim. Bu gün kıtlık belasını bile "ekonomik kriz" tabiri ile gölgelemeye çalışıyorlar. Allah'a isyan olan yerde, İslam'ın emirlerine göre yaşanmayan yerde gerçek bir bolluk, huzur, saadet olmaz, olamaz.
Amerika'dan Almanya'ya, Fransa'dan Avusturya'ya, İtalya'dan Yunanistan'a, Ortadoğu'dan Asya'ya, güneyden kuzeye, doğudan batıya her yerde manzara vahim. Bu derece bir kriz ancak bir dünya savaşı ile aşılabilir. İki dünya savaşı da patlak verdiğinde dünyada manzara bu şekildeydi. Kurbanların kesilmesi, ibadetlere dikkat edilmesi, günahlardan kaçınmak, sadakalar vermek, dünya yanarken bile bolluk, huzur, adalet, saadet içinde yaşamayı sağlar. Aksi durum ise herkesler gibi ateşin içinde kalmayı, yanmayı...
Şu bayramda ihtiyaç sahiplerini gözetelim. Sadakalar verelim. İkramlarda bulunalım. Kestiğimiz kurbanların etlerini elimizden geldiğince bol bol dağıtalım. Çocukları küçük hediyelerle de olsa sevindirelim. Bir babanın, kendi çocuklarına hatta hanımına, Allah'ın rızasını ümit ederek yaptığı masraf, aldığı hediyeler, güzelce yedirmesi, giydirmesi de hep sadakadır. Hz. Allah bundan çok razı olur ve daha ahirete bırakmadan bu dünyada iken, rızası için yapılan cömertliğe, daha büyük bir cömertlik ile karşılık verir. Nimetleri artırır.
Sokak hayvanlarına merhamet etmek, onlara su, yem vermek sadakadır. Yolda müslümanlara rahatsızlık veren bir taşı kaldırmak sadakadır. İlim öğretmek, ilim ile nasihat etmek sadakadır.
Hiç bir şeye imkan bulamayan, imkanları dar olan müslümanlar da sadaka vermiş gibi olabilirler. Çünkü müslümanın, müslüman kardeşine tebessüm etmesi de sadakadır.
Forwarded from Akademi Dergisi
Kan akmazsa, kan akar...
Şayet bir beldede, ülkede ya da bölgede, kurban bayramında kurban kesmek kendisine vacip olan kimseler, kurbanlarını keserlerse oralarda savaş da çıkmaz, iç savaş da çıkmaz, terör de olmaz.
Bazı kişilerin ''Gâvur Trakya'' dedikleri Trakya bölgemizde bile, ''Çok dindar'' insanların yaşadığı iddia edilen Güneydoğu bölgemizdekinden kat kat fazla kurban kesilmektedir ve Trakya bölgesinde ne savaş, ne iç savaş ne de terör vardır.
Maalesef Güneydoğu topraklarımızda hayvancılık yaygın olduğu halde manzara bu şekildedir, sürekli kan akmaktadır. Çok dindar insanların yaşadığı iddia edilen Güneydoğu topraklarımızda genel anlamda kurak bir iklim hakim iken, adı gâvura çıkartılmış Trakya toprakları ülkemizin en kaliteli, tarıma ve geçime en müsait topraklarıdır.
Trakya misali çokça kurban kesilen bölgelerde, dinin bilhassa kurban gibi esrarlı emirlerine riayet edilen bölgelerde yaşayıp, kurbanını kesenlerin çokça olması hürmetine, genel belalardan kurtulabilen şahısların da, imkanı olduğu halde kendisi kurban kesmeyen kişilerin de, ya trafik kazalarında, ya da ameliyathanelerde neşter altında kendi kanı akmaktadır. ''Daha fazla kan akmaması için, bolluk, bereket ve huzur olması için kan akması gerekiyor.''
Süleyman Hilmi Tunahan hazretleri, "Cerrahlar neşterlerini bilemiş, kurban kesmeyenleri bekliyorlar." buyurmuştur.
Şayet bir beldede, ülkede ya da bölgede, kurban bayramında kurban kesmek kendisine vacip olan kimseler, kurbanlarını keserlerse oralarda savaş da çıkmaz, iç savaş da çıkmaz, terör de olmaz.
Bazı kişilerin ''Gâvur Trakya'' dedikleri Trakya bölgemizde bile, ''Çok dindar'' insanların yaşadığı iddia edilen Güneydoğu bölgemizdekinden kat kat fazla kurban kesilmektedir ve Trakya bölgesinde ne savaş, ne iç savaş ne de terör vardır.
Maalesef Güneydoğu topraklarımızda hayvancılık yaygın olduğu halde manzara bu şekildedir, sürekli kan akmaktadır. Çok dindar insanların yaşadığı iddia edilen Güneydoğu topraklarımızda genel anlamda kurak bir iklim hakim iken, adı gâvura çıkartılmış Trakya toprakları ülkemizin en kaliteli, tarıma ve geçime en müsait topraklarıdır.
Trakya misali çokça kurban kesilen bölgelerde, dinin bilhassa kurban gibi esrarlı emirlerine riayet edilen bölgelerde yaşayıp, kurbanını kesenlerin çokça olması hürmetine, genel belalardan kurtulabilen şahısların da, imkanı olduğu halde kendisi kurban kesmeyen kişilerin de, ya trafik kazalarında, ya da ameliyathanelerde neşter altında kendi kanı akmaktadır. ''Daha fazla kan akmaması için, bolluk, bereket ve huzur olması için kan akması gerekiyor.''
Süleyman Hilmi Tunahan hazretleri, "Cerrahlar neşterlerini bilemiş, kurban kesmeyenleri bekliyorlar." buyurmuştur.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Irak'ın Divaniyah eyaletindeki ABD askeri konvoyuna ait tırlar yakıldı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Herşey olması gerektiği yerde, olması gerektiği zamanda, olması gerektiği gibi olduğunda ortaya çıkan görüntünün insan üzerindeki rahatlatıcı etkisi...
#HarikaVideolar
#HarikaVideolar
İngiltere, Suudi Arabistan'a silah satışına yeniden başladı
https://telegra.ph/%C4%B0ngiltere-Suudi-Arabistana-Silah-Sat%C4%B1%C5%9F%C4%B1na-Yeniden-Ba%C5%9Flad%C4%B1-07-12
https://telegra.ph/%C4%B0ngiltere-Suudi-Arabistana-Silah-Sat%C4%B1%C5%9F%C4%B1na-Yeniden-Ba%C5%9Flad%C4%B1-07-12
Telegram'daki Takva Vakti kanalının şu yazısını, konuyla alakadar olarak Hasan Arıkan yazdırdı, bu bir...
İkinci husus da şu ki kanalın yöneticisi şu meşhur Halil Akdere...
Yıllardır Akademi Dergisi'nin yasaklandığı iftirası ile kendince metinler yazıp bunları sosyal medyadan, sms'den, e-postadan herkese atıp da defalarca fitne çıkartan kişi...
Bir defasında beni yasaklatmak niyetiyle ve kendisine çok da güvenerek ve yanına kendi gibi insan şeytanı sözde Süleymanlı birkaç kişiyi de alarak merkezimize giden ve orada tam manasıyla duvara çarpan, merhum Arif Ahmet Bey ağabeyimizin sert şamarını yiyen kişi...
Üçüncü hususu da bilmelisiniz ki Hasan Arıkan'ın ve bu kanalın arkasında Hüseyin Kumaş'tan Kangelcilere ve Kaplancılara ve Tayyip'e kadar her nevi münafık var. Tayyip de bu kanaldan çok şeyler bekliyor.
Sahi, bunlar gibileri CIA'nın Facebook'u ve WhatsApp'ı sansürlemiyor, o halde neden WhatsApp'da değil de Telegram'dalar?
İkinci husus da şu ki kanalın yöneticisi şu meşhur Halil Akdere...
Yıllardır Akademi Dergisi'nin yasaklandığı iftirası ile kendince metinler yazıp bunları sosyal medyadan, sms'den, e-postadan herkese atıp da defalarca fitne çıkartan kişi...
Bir defasında beni yasaklatmak niyetiyle ve kendisine çok da güvenerek ve yanına kendi gibi insan şeytanı sözde Süleymanlı birkaç kişiyi de alarak merkezimize giden ve orada tam manasıyla duvara çarpan, merhum Arif Ahmet Bey ağabeyimizin sert şamarını yiyen kişi...
Üçüncü hususu da bilmelisiniz ki Hasan Arıkan'ın ve bu kanalın arkasında Hüseyin Kumaş'tan Kangelcilere ve Kaplancılara ve Tayyip'e kadar her nevi münafık var. Tayyip de bu kanaldan çok şeyler bekliyor.
Sahi, bunlar gibileri CIA'nın Facebook'u ve WhatsApp'ı sansürlemiyor, o halde neden WhatsApp'da değil de Telegram'dalar?
İşte bu kişi...
Karşınızda Takva Vakti kanalının yöneticisi Halil Akdere...
Karşınızda Takva Vakti kanalının yöneticisi Halil Akdere...