Barbaros Hayrettin Paşa' nın vefatının sene-i devriyesi | Ölümü: 1546

Preveze deniz savaşı

Kapdân-ı derya Barbaros Hayreddîn Paşa’nın, Andrea Doria komutasındaki haçlı donanması ile yaptığı deniz savaşı. Savaş, 27 Eylül 1538’de Adriyatik denizinin Arta körfezi kıyısında Preveze kalesi önündeki açık sularda yapılmış, Osmanlı donanmasının zaferi ile sonuçlanmıştır.

https://telegra.ph/Preveze-deniz-sava%C5%9F%C4%B1-07-04

BOP Eşbaşkanı Erdoğan Ayasofya hakkında net mesaj verdi; "Ayasofya bizim hakkımız"

Recep Tayyip Erdoğan, Levent’teki caminin temel atma töreninde Ayasofya’nın ibadete açılmasına ilişkin net mesajlar verdi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

"Medeniyetimizde camiler Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa’dan beri kulluğumuzun sembolleridir. Rabb’imiz camileri Allah’ın adı anılan, sabah akşam tespih edilip namaz kılınan evler olarak tarif ediyor. Dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı mimari stillerle yükselen her cami bulunduğu yerin Müslüman yurdu olduğunu gökyüzüne haykıran birer abidedir. İstanbul, Fatih Sultan Mehmet Han’ın fethiyle birlikte mescide çevrilen Ayasofya ve asırlar içinde ardı ardına inşa edilen selatin camileriyle bu bakımdan dünyanın en zengin şehirlerinin başında geliyor."

Tayyip Erdoğan'ın dün Katar'a yaptığı günübirlik ziyaretten bir gün önce Katar Büyükelçisi olarak atadığı Mehmet Mustafa Göksu'nun, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi AKPKK Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu'nun kardeşi olduğu ortaya çıktı.

Bağdat'ın kuzeyinde IŞİD'in yer altı kampı bulundu

Bağdat'ın kuzeyinde terör örgütü Haşdi Şabi güçleri, terör örgütü IŞİD'e ait yer altı kampı bulduklarını bildirdi.

Terör örgütü Haşdi Şabi komutanlarından Ali el'Ceburi, IŞİD'e ait sözkonusu yeraltı kampının Haşdi Şabi'nin bölgede yaptığı operasyonlar sırasında ortaya çıkarıldığını söyledi.

Sözkonusu komutan, bu kampın IŞİD teröristlerinin eğitimi için kullanıldığını ve bundan dolayı buranın ortaya çıkarılmasının bölgenin güvenliği üzerinde olumlu etkisinin olacağını söyledi.

Irak'ın başkenti Bağdat'ın kuzey bölgelerinin teröristlerden arındırılmasına dair operasyonun birinci aşaması Irak başbakanının emri üzerine perşembe günü başlamıştı.

ZİKİRDEN EVVEL ŞERÎATA SARILMAK:

Ebû Hafsi’l-Kebîr (rah.) dedi ki: “Yaptığı fiilleri, hareketleri ve söylediği sözleri, Kitab ve Sünnet terâzisi ile tartmayan, düşündüklerini mîzâna koymayan kimseye itibar etmeyiniz.”

Bâyezîd-i Bestâmî (k.s.) Hazretleri de buyurdu ki: “Kerâmet gösteren, hatta havada uçan birini görseniz; Allâhü Teâlâ’nın emir ve yasaklarına nasıl riâyet ettiğini, Allâhü Teâlâ’nın koyduğu hudûda dikkat edip etmediğini, dînin hükümlerini yerine getirip getirmediğini iyice bilmedikçe ona asla îtibar etmeyin.”

Cüneyd-i Bağdâdî (k.s.) Hazretleri şöyle buyurdular: “Allâhü Teâlâ’ya ulaşma yolları, bütün mahlûkâtın nefesleri adedincedir. Bu yolların tamamı ise Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) izini takip edenlerin hâricindekilere kapalıdır.”

Evliyâullah ve mürşid-i kâmillerin hepsi Şerîat-ı Muhammediye’ye sımsıkı yapışmışlar ve ufacık bir şeyde bile ona muhâlefet etmemişlerdir. O hâlde zikirle meşgul olacak kimse, bütün hâl ve hareketlerinde şerîat-ı Muhammediye’ye sımsıkı sarılmalı ve ona aslâ muhâlif olmamalıdır.

Şunu da bilmelidir ki fayda elde edilen zikir, kalp huzûru ile beraber devamlı yapılan zikirdir. Zîrâ zikrin evveli de âhiri de ünsiyet ve muhabbettir. Zikirden gâye bu ikisidir. Çünkü zikre başlayan kimsenin, evvelâ kalbini vesveselerden Allâhü Teâlâ’yı zikre çevirmesi gerektir. Eğer zikre devam etmeye muvaffak olursa Allâhü Teâlâ’ya karşı ünsiyet peydâ eder ve kalbinde muhabbet tohumlarını ekmiş olur ki böyle yapmakla artık Allâhü Teâlâ’yı daha fazla zikretmeye kendisini zorlar. Öyle ki bir an olsun zikirden uzak kalmaya sabredemez. Çünkü kişi, sevdiği şeyi çok anar. Bir şeyi çok anan kimsenin ise o şeye karşı kalbinde muhabbet hâsıl olur.

Kendisinde bu ikisi bulunan kimse, artık Allah’tan başkasını kalbinden çıkarır. Öldükten sonra da en güzel şekilde bu zikrin netîcesini alır. Çünkü ölüm anında Allâhü Teâlâ’nın rahmeti, o kimse ile beraberdir. Kabirde kendisiyle ne âilesinden bir kimse ne de malı kalır. Ancak yaptığı zikirler, onunla beraberdir.

Sakarya'da vefat eden Havva Çelik'in eşi: Milleti kandırıyorlar, en az 80-90 kişi öldü.

Fabrika işçisi Türk bayrağına sarılı tabutla defnedilirken, vefat edenlerin sayısına dair soru işaretleri var.

Patlamada eşini kaybeden Salih Çelik: "Hakkını ararsan böyle. Biz acısını çekeriz. İki oğlum var. Bize kim bakacak? Büyük patronlar ölmedi. Bir Allah'ın kulu telefon açmadı. Başınız sağ olsun demiyorlar. Onlar kendi malının peşinde. Benim eşim ölmüş. Kendi acımızla kavruluyoruz."

Sakarya'daki patlamada eşini kaybeden fabrikanın eski işçisi:

"Sigara içiliyor diye şikayet ettim, işten çıkartıldım."

Robotlar insanların yerini almaya başlıyor.

Gelenekler mâzide kaldı

Müşterilere artık menü yerine taramak için kare kodu veriliyor. Kare kodunu tarayan müşteriler böylece menü’ye ulaşıyor.

Roma/ İtalya

İsviçre - Ren şelalesi

#HarikaVideolar

Araştırma: Covid-19, insanlara 2013’ten bu yana bulaşıyor olabilir

Covid-19 ile ilgili araştırmalar devam ederken, bilim adamları bir başka teori daha kurdular. Clagary Üniversitesinin bilim adamlarına göre, Covid-19, 2013 senesinden beri insanlara bulaşıyor olabilir.

Araştırmaya ait sonuçlar, BioRxiv’de mevcut fakat sonuç, henüz incelenmedi.

Araştırmaya göre virüs, olgunlaşmak ve ölümcül bir hal alabilmek için zamana ihtiyaç duyuyor. Ama ilk aşamada bile son derece ölümcül ve bulaşıcı olabilir.

Ocak ayında, virüs yarasalarda olduğu tesbit edilmişti. Ancak yarasalar virüse karşı bağışıklık kazanmış.

Bir diğer yeni bulgu ise, yarasa ve pangolin Coronavirüsü arasında olan benzerlik. SARS-CoV-2 ile yarasa Coronavirüsünün -RaTG - genetik şifrelerinin en az % 96 ve pangolin Coronvirüsü ile ise yaklaşık % 90’lık benzerliği olduğu tesbit edildi. Şuanki virüsün, bu iki virüsün koenfeksiyonu olabileceğini zaten önceden işaret edilmişti.

Sonuç: Virüsün önceki halinin insanlara öncenden, daha az semptom ile bulaşmış olması mümkün.

| Prashati Awasti Mumbai

Uluslararası bağışçılar konferansı düzenlendi. Suriyeliler bu bağıştan tek kuruş bile alamayacak

Suriye savaşı, hiçbir zaman Esad’a karşı bir halk ayaklanması değildi; dışarıdan ülkeye getirilmiş bir savaş. Genelkurmay tarafından planlamamıştı ve CIA, Operation Timber Sycamore isimli operasyon ile yaptı bunu. CIA, Irak’tan Suriye’ye, radikal İslamcıları göndererek silahlandırdı ve destek verdi.

ABD’nin hedef Esad’ı devirmek idi ve hâlâ öyle. İnsanların çekmiş oldukları ızdırap ise umurlarında değil. ABD, milyarlarca Dolar harcayarak savaşı körükledi. Fakat günümüzde Suriye, Rusya be İran’ın desteği sayesinde, toprağının büyük bir bölümünü yeniden kontrolü altına aldı. Yani insanların ızdırapları hafifletildi ve orada bulunanlara güvenli şekilde insanî yardım ulaştırmak ve yeniden inşa için yardım göndermek mümkün.

Bağış konferansı kimlere ne verecek?

Suriye için dördüncü bağış konferansı düzenleniyor ve AB, 2,3 milyar Euro bağışta bulunacağını duyurdu. Almanya, 1,6 milyar Euro bağışta bulunacağını bildirdi. Kulağa hoş geliyorsun ama bu paralar Suriye’ye gitmiyor. Suriyelileri barındıran komşu ülkelere aktarılıyor. Konferansın ismide bu gerçeklerin görülmesini engellemek ve Batılı insanlara iyi bir duygu vermek için ve Suriye’ye giden paralar ise, Suriye hükumetinin kontrolü altında olamayan bölgelere gidiyor. İdlib gibi bölgelere.

| Kaynak: Anti-Spiegel.ru

Fransa, Yemen’deki Suudi askerlere silah verip eğitiyor

Uluslararası Af Örgütü tarafından yayımlanan bir araştırmaya göre, Fransa uluslararası taahhütlerini ihlal ederek Yemen’de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne silah tedarik ediyor.

https://telegra.ph/Fransa-Yemendeki-Suudi-askerlere-silah-verip-e%C4%9Fitiyor-07-04