Resûlullah (s.a.v.) Hazretleri şöyle buyurmuşlardır ki: “Hakîkaten kişi, başkalarına karşı cennet ehlinin amelini işler, hâlbuki kendisi cehennem ehlindendir. Ve gerçekten kişi başkalarına karşı cehennem ehlinin amelini işler, hâlbuki kendisi cennet ehlindendir.”
Diğer bir hadîs-i şerifte şöyle buyurulmuştur: “Allâhü Teâlâ, sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o, sizin kalplerinize ve amellerinize bakar.”
Velhasıl, Hak Teâlâ Hazretlerinin nazarı, kullarının kalplerine ve niyetlerinedir; niyetteki ihlâsadır. Yoksa Allâhü Teâlâ zengindir. Hiç kimsenin ameline ihtiyacı yoktur. Bütün ibâdetlerin faydası yine kullara aittir.
Diğer bir hadîs-i şerifte şöyle buyurulmuştur: “Allâhü Teâlâ, sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o, sizin kalplerinize ve amellerinize bakar.”
Velhasıl, Hak Teâlâ Hazretlerinin nazarı, kullarının kalplerine ve niyetlerinedir; niyetteki ihlâsadır. Yoksa Allâhü Teâlâ zengindir. Hiç kimsenin ameline ihtiyacı yoktur. Bütün ibâdetlerin faydası yine kullara aittir.
Ana Baba Hakkı
Bazı evliyalar (k.s. hazerâtı) buyurdular:
Ben İsrail oğullarının Tih (çölün)deydim. Bir de baktım ki, benimle beraber bir adam yürüyor. Ona şaştım kaldım.
Onun Hızır Aleyhisselâm olduğu bana ilham olundu. Ve ona; -“Hakkın hakkı için sen kimsin?” dedim. O : -“Ben senin kardeşin Hızır’ım!” dedi. Ben; -“Hangi vesile (ve sebep) ile ben seni gördüm?” dedim. O: -“Senin annene olan iyiliğinden dolayı!” buyurdular.
Cennet ki, annelerin başıdır. Yani annelerin hatırını bilen girer. Annelerin ayaklarının altındadır. [Camiu’s-Sağîr: 3642]
| Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi (k.s),
Rûhu’l-Beyan Tefsîri:8/230.
Bazı evliyalar (k.s. hazerâtı) buyurdular:
Ben İsrail oğullarının Tih (çölün)deydim. Bir de baktım ki, benimle beraber bir adam yürüyor. Ona şaştım kaldım.
Onun Hızır Aleyhisselâm olduğu bana ilham olundu. Ve ona; -“Hakkın hakkı için sen kimsin?” dedim. O : -“Ben senin kardeşin Hızır’ım!” dedi. Ben; -“Hangi vesile (ve sebep) ile ben seni gördüm?” dedim. O: -“Senin annene olan iyiliğinden dolayı!” buyurdular.
Cennet ki, annelerin başıdır. Yani annelerin hatırını bilen girer. Annelerin ayaklarının altındadır. [Camiu’s-Sağîr: 3642]
| Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi (k.s),
Rûhu’l-Beyan Tefsîri:8/230.
Akademi Dergisi
Uzaylılar, çok saygıdeğer insanlar | Müslüman ve insan uzaylılar gerçeği | Mehmet Fahri Sertkaya - Dünya da yuvarlaktır, cennet ve cehennem de... - Cennet ve cehennem yer altında değildir. - Uzay ve evren aynı şey değildir - 7 kat semanın varlığı ayetler…
NASA, Samanyolu’nun okyanus dünyalarıyla dolu olabileceğini keşfetti
NASA'dan bilim adamları okyanuslarla kaplı ötegezegenlerin Samanyolu Galaksisi’nde epey yaygın olabileceğini keşfetti.
“Okyanus dünyaları” yüzeyde veya yüzey altında bol miktarda su olan karasal gezegenleri ifade ediyor. Güneş Sistemi’nde de Satürn ve Jüpiter’in su dünyası diye nitelenen uyduları bulunuyor. Örneğin Satürn’ün gayzerli uydusu Enceladus’un yüzeyinin hemen altında tuzlu sudan oluşan devasa, küresel bir okyanus mevcut.
Yeni bir çalışmada gökbilimciler, Samanyolu'nda okyanus dünyası kategorisine giren kaç gezegen olduğunu ve bunlardan kaçında Enceladus’taki gibi okyanuslardan çıkan gayzerler bulunduğunu hesaplamaya karar verdi.
NASA'dan bilim adamları okyanuslarla kaplı ötegezegenlerin Samanyolu Galaksisi’nde epey yaygın olabileceğini keşfetti.
“Okyanus dünyaları” yüzeyde veya yüzey altında bol miktarda su olan karasal gezegenleri ifade ediyor. Güneş Sistemi’nde de Satürn ve Jüpiter’in su dünyası diye nitelenen uyduları bulunuyor. Örneğin Satürn’ün gayzerli uydusu Enceladus’un yüzeyinin hemen altında tuzlu sudan oluşan devasa, küresel bir okyanus mevcut.
Yeni bir çalışmada gökbilimciler, Samanyolu'nda okyanus dünyası kategorisine giren kaç gezegen olduğunu ve bunlardan kaçında Enceladus’taki gibi okyanuslardan çıkan gayzerler bulunduğunu hesaplamaya karar verdi.
NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nde volkanizma ve okyanus dünyalarında uzman Lynnae Quick şunları söyledi:
"Europa ve Enceladus'tan çıkan gayzerler, buz kabukları altında okyanuslar bulunduğunu ve gayzerleri harekete geçirecek enerjinin mevcudiyetini gösterir. İşte bu ikisi, yaşam için şart."
Çalışma kapsamında yakındaki TRAPPIST-1 sisteminin 7 gezegeni de dahil olmak üzere Dünya'yla benzer boyutlardaki 53 ötegezegen incelendi. Bunun sonucunda gezegenlerin çeyreğinden fazlasının okyanus dünyası olabileceği anlaşıldı.
Gökbilimciler ayrıca, bu olası okyanus dünyalarının çoğunun Enceladus ve Europa'dan daha fazla enerji açığa çıkarabileceğini buldu.
"Europa ve Enceladus'tan çıkan gayzerler, buz kabukları altında okyanuslar bulunduğunu ve gayzerleri harekete geçirecek enerjinin mevcudiyetini gösterir. İşte bu ikisi, yaşam için şart."
Çalışma kapsamında yakındaki TRAPPIST-1 sisteminin 7 gezegeni de dahil olmak üzere Dünya'yla benzer boyutlardaki 53 ötegezegen incelendi. Bunun sonucunda gezegenlerin çeyreğinden fazlasının okyanus dünyası olabileceği anlaşıldı.
Gökbilimciler ayrıca, bu olası okyanus dünyalarının çoğunun Enceladus ve Europa'dan daha fazla enerji açığa çıkarabileceğini buldu.
Akademi Dergisi
Dışarıdan et ürünü, et yemeği yemeyin. Paketlenmiş, seri üretilmiş et ürünlerinde, Akdeniz Toros'tan başka markaya güvenmeyin. Bu marka biz Süleymanlıların, "milletimiz gerçekten temiz ve helal et ve et ürünleri yesin" diye faaliyete soktuğu bir firmadır.…
Tavuğun Etinin Haram Olması…..
Sual:
Kesilen tavuk karnı yarılmadan tüyünü (kolay) yolmak için kaynar suya atılsa bu tavuk necis olur mu?
Cevaplar:
Necis olduğu için yenmez.(HARAMDIR)
(Fetâvâ-i İbn-i Nüceym)
Bir Müslüman tarafından besmele ile boğazlanan, fakat kolay yolmak için bağırsakları çıkarılmadan kaynar suya atılan tavuk asla temiz ve helal olmaz. Tüyleri kolay yolmak için tavuğu sıcak suya atmadan önce içini temizlemek ve tavuk üzerinde kan ve sâir pislik var ise onu temizlemek lazımdır. (Nimetü’l-İslam s.272)
“Bir tavuk boğazlanıp, içi ve kursağı çıkarılmadan, kaynar suda haşlasalar, yolsalar, yemesi helal olmaz, haramdır. Kesip içi ve kursağı çıkarılıp, içi yıkandıktan sonra haşlanırsa, tüylerine necaset bulaşmamış ise, yemesi helal olur.”
(Şeyhülislam Ebussuud Efendi’den. )
Sual:
Kesilen tavuk karnı yarılmadan tüyünü (kolay) yolmak için kaynar suya atılsa bu tavuk necis olur mu?
Cevaplar:
Necis olduğu için yenmez.(HARAMDIR)
(Fetâvâ-i İbn-i Nüceym)
Bir Müslüman tarafından besmele ile boğazlanan, fakat kolay yolmak için bağırsakları çıkarılmadan kaynar suya atılan tavuk asla temiz ve helal olmaz. Tüyleri kolay yolmak için tavuğu sıcak suya atmadan önce içini temizlemek ve tavuk üzerinde kan ve sâir pislik var ise onu temizlemek lazımdır. (Nimetü’l-İslam s.272)
“Bir tavuk boğazlanıp, içi ve kursağı çıkarılmadan, kaynar suda haşlasalar, yolsalar, yemesi helal olmaz, haramdır. Kesip içi ve kursağı çıkarılıp, içi yıkandıktan sonra haşlanırsa, tüylerine necaset bulaşmamış ise, yemesi helal olur.”
(Şeyhülislam Ebussuud Efendi’den. )
Prof. Dr. Naci Görür: Minimum 7.3 büyüklüğünde deprem geliyor, şakası yok
Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, "Minimum 7.3 deprem geliyor, şakası yok" diye uyardı ve, "İstanbul gibi yapı stokunun yüzde 60’ının zafiyet içinde olduğu bir yerde bunun sonuçları çok büyük olacak" ifadelerini kullandı.
Naci Görür, deprem için gerekli önlemlerin alınmadığını ve deprem gerçeğinin farkına varılmadığını söyleyerek bazı eleştirilerde bulundu.
Kanal İstanbul’un Marmara’ya açıldığı kıta sahanlığında canlı faylar olduğunu gördüklerini söyleyen Prof. Dr. Görür, büyük bir tsunami tehlikesinden bahsetti.
Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, "Minimum 7.3 deprem geliyor, şakası yok" diye uyardı ve, "İstanbul gibi yapı stokunun yüzde 60’ının zafiyet içinde olduğu bir yerde bunun sonuçları çok büyük olacak" ifadelerini kullandı.
Naci Görür, deprem için gerekli önlemlerin alınmadığını ve deprem gerçeğinin farkına varılmadığını söyleyerek bazı eleştirilerde bulundu.
Kanal İstanbul’un Marmara’ya açıldığı kıta sahanlığında canlı faylar olduğunu gördüklerini söyleyen Prof. Dr. Görür, büyük bir tsunami tehlikesinden bahsetti.
Uzun soluklu, disiplinli, bilimsel yöntemlerle ülkenin belirli katma değerini bu işe verip, bir takım yerleşim alanlarını deprem güvenli hale dönüştürülmesi gerektiğini savunan Görür, şöyle devam etti:
"Çetrefil bir iştir. Kısa zamanda ne bütçeniz ne siyasi ömrünüz yeter. Dolayısıyla politikacılar, böyle büyük bir işin içine girmek yerine dört yılını sekiz yıla çıkarmak için, cilalı bir takım kolay işleri yaparak, meydanlardan nutuk atarak halkı bir atmosferin içine sokarak siyaset yapmayı yeğliyor. Çünkü öbür türlü uzun soluklu bir iştir. Diyelim ki siz tüm Türkiye’de deprem kuşaklarında yerleşim alanlarını deprem güvenli hale getirmeye çalışırsanız; çok disiplinli, belirli bütçelerle, aralıksız çalıştığınız zaman bile herhalde 20-30 seneden önce dönüştüremezsiniz…"
"Çetrefil bir iştir. Kısa zamanda ne bütçeniz ne siyasi ömrünüz yeter. Dolayısıyla politikacılar, böyle büyük bir işin içine girmek yerine dört yılını sekiz yıla çıkarmak için, cilalı bir takım kolay işleri yaparak, meydanlardan nutuk atarak halkı bir atmosferin içine sokarak siyaset yapmayı yeğliyor. Çünkü öbür türlü uzun soluklu bir iştir. Diyelim ki siz tüm Türkiye’de deprem kuşaklarında yerleşim alanlarını deprem güvenli hale getirmeye çalışırsanız; çok disiplinli, belirli bütçelerle, aralıksız çalıştığınız zaman bile herhalde 20-30 seneden önce dönüştüremezsiniz…"
Kanal İstanbul uyarısı: Depremde haşat olur buralar
Minimum 7.3 deprem geliyor, şakası yok. İstanbul gibi yapı stokunun yüzde 60’ının zafiyet içinde olduğu bir yerde bunun sonuçları çok büyük olacak" diyen Görür, "Broşür dağıtmakla olmaz. Televizyonlarda en çok izlenen saatlerde kamu spotları yayımlanmalı örneğin" önerisinde bulundu.
"Bu kanalın güzergâhı özellikle Çekmece Gölü’nün kuzeyinde Sazlıdere’den başlayıp, Marmara’nın kıta sahanlığına açıldığı yere kadar olan bölge jeolojik olarak tam anlamıyla anormal tehlikeli ve riskli yerler" diyen Görür, sözlerinin devamında şunları kaydetti:
"Deprem olmamasına rağmen kaymalar, heyelanlar oluyor. O bölgedeki arazi stabil değil, şu anda bile kayıyor. Depremde haşat olur buralar."
Minimum 7.3 deprem geliyor, şakası yok. İstanbul gibi yapı stokunun yüzde 60’ının zafiyet içinde olduğu bir yerde bunun sonuçları çok büyük olacak" diyen Görür, "Broşür dağıtmakla olmaz. Televizyonlarda en çok izlenen saatlerde kamu spotları yayımlanmalı örneğin" önerisinde bulundu.
"Bu kanalın güzergâhı özellikle Çekmece Gölü’nün kuzeyinde Sazlıdere’den başlayıp, Marmara’nın kıta sahanlığına açıldığı yere kadar olan bölge jeolojik olarak tam anlamıyla anormal tehlikeli ve riskli yerler" diyen Görür, sözlerinin devamında şunları kaydetti:
"Deprem olmamasına rağmen kaymalar, heyelanlar oluyor. O bölgedeki arazi stabil değil, şu anda bile kayıyor. Depremde haşat olur buralar."
"İkincisi bu Kanal İstanbul’un Marmara’ya açıldığı kıta sahanlığında deniz araştırmalarında gördük. Bizden önce de arkadaşlarımız yaptıkları araştırmalarda canlı faylar olduğunu gördüler. Bu fayların boyutlarını tam olarak araştıramadık ama canlı oldukları kesin. Olası bir depremde bu faylar harekete geçmek suretiyle kanalın Küçükçekmece’ye kadar olan her yerini tarumar eder. Bundan kaçış yok.
Heyelanlar, bu faylar tarafından aşırı tetiklenebilir. Kaldı ki büyük bir tsunami tehlikesi var. Tsunami bu kanala girdiği zaman, o sırada kanalın içinde gemi falan varsa onu da sürükler götürür ve bir yerlerde taşıdığı malzemelerle kanalı tıkadığı an orada bir barajlanma olur. Bütün kanalın etrafını deniz basar. Bir daha da orayı kurtaramazsın. Kanal İstanbul’un yapılmaması gerekir."
Heyelanlar, bu faylar tarafından aşırı tetiklenebilir. Kaldı ki büyük bir tsunami tehlikesi var. Tsunami bu kanala girdiği zaman, o sırada kanalın içinde gemi falan varsa onu da sürükler götürür ve bir yerlerde taşıdığı malzemelerle kanalı tıkadığı an orada bir barajlanma olur. Bütün kanalın etrafını deniz basar. Bir daha da orayı kurtaramazsın. Kanal İstanbul’un yapılmaması gerekir."
Rus askerlerden Suriye'ye yardım
Suriye’deki savaşan tarafların uzlaşma merkezinin (Rusya) askerleri, Kafer-Bisin köyüne insani yardımda bulundu. Bölgedeki Suriye halkına, toplam ağırlığı 1200 kilogram olan 250 yiyecek seti ve bir ton ekmek ve ihtiyaç malzemesi verildi.
Suriye’deki savaşan tarafların uzlaşma merkezinin (Rusya) askerleri, Kafer-Bisin köyüne insani yardımda bulundu. Bölgedeki Suriye halkına, toplam ağırlığı 1200 kilogram olan 250 yiyecek seti ve bir ton ekmek ve ihtiyaç malzemesi verildi.
ABD destekli teröristler Haseke’de kamu binalarını işgal ettiler
Suriye’de ABD desteğindeki Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG), Suriye’nin kuzey doğusunda yer alan Haseke’de kamuya ait bir çok binayı işgal ettiği bildirildi.
Suriye resmi haber ajansı SANA’nın bildirdiğine göre, DSG güçleri, Haseke’de Suriye Tahıl Müdürlüğü, Haseke Kenti ve Spor Şehri Elektrik Genel Müdürlüğü, Suriye Bilişim Derneği binaları, Sanayi Müdürlüğü, Turizm ve Çevre İşleri Müdürlüğü, Ticaret Bankası, Trafik İdaresi ve Nüfus Müdürlüğünün merkez binalarına silah zoruyla el koyarlarken, içindeki görevlilerini binalardan çıkardılar.
Bu doğrultuda, Suriye Tahıl Genel Müdürü Yusuf Kassem SANA’ya yaptığı açıklamada; DSG gruplarının Haseke’nin Gveyran mahallesindeki Tahıllar Genel Müdürlüğünü ele geçirdiklerini, işçileri oradan çıkardıklarını, müdürlüğün kapılarını kapattıklarını ve DSG’li muhafızlar kurduklarını söyledi.
SANA muhabiri de, DSG gruplarının Amerikan patronlarının emirlerini gerçekleştirmekte olduklarına işaret ederken böl
Suriye’de ABD desteğindeki Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG), Suriye’nin kuzey doğusunda yer alan Haseke’de kamuya ait bir çok binayı işgal ettiği bildirildi.
Suriye resmi haber ajansı SANA’nın bildirdiğine göre, DSG güçleri, Haseke’de Suriye Tahıl Müdürlüğü, Haseke Kenti ve Spor Şehri Elektrik Genel Müdürlüğü, Suriye Bilişim Derneği binaları, Sanayi Müdürlüğü, Turizm ve Çevre İşleri Müdürlüğü, Ticaret Bankası, Trafik İdaresi ve Nüfus Müdürlüğünün merkez binalarına silah zoruyla el koyarlarken, içindeki görevlilerini binalardan çıkardılar.
Bu doğrultuda, Suriye Tahıl Genel Müdürü Yusuf Kassem SANA’ya yaptığı açıklamada; DSG gruplarının Haseke’nin Gveyran mahallesindeki Tahıllar Genel Müdürlüğünü ele geçirdiklerini, işçileri oradan çıkardıklarını, müdürlüğün kapılarını kapattıklarını ve DSG’li muhafızlar kurduklarını söyledi.
SANA muhabiri de, DSG gruplarının Amerikan patronlarının emirlerini gerçekleştirmekte olduklarına işaret ederken böl
Akademi Dergisi
Covid-19'u CIA üretti. Trump da işin içinde hatta başında... Bakmayın siz insan şeytanı Trump'ın konuştuklarına... O yine şeytanlıklar peşinde ama Covid-19'u ürettirenlerden birisi de kendisi. Bu projeye Obama zamanında başlandı ama Trump zamanında da devam…
Kamu sağlığı, Covid-19’u hasta öldüren bir deneye çevirdi
İngiliz Off Guardian Dergisi;
"Potansiyel ölümcül dozajlı Hidroksiklorokin, klinik araştırmalarda, bazen hastanın müsaadesi olmadan tedavi amaçlı verilir.
"Covid-19’dan bu yana, Covid-19 hastalarına yapılan tıbbî yanlış uygulamalar, tedirgin edici ipuçları, söylentiler ve hatta açıkça muhbir iddiaları vardı.
Şimdi ise elimizde kanıt olarak 3 klinik araştırma var. Bu araştırmada, hastaya, kabul etsin yada etmesin, normal dozajın 4 katına kadar daha fazla Hidroksiklorokin verilemesi gerektiğine dair kanıtlar var. Bu araştırmaların birinde, hastaların % 25 öldü. Bu keşfeden Dr. Meryl Nass MD. Alliance for Human Research Protection; etik olmayan tıbbî uygulamaları ifşa eden bir kuruluş."
İngiliz Off Guardian Dergisi;
"Potansiyel ölümcül dozajlı Hidroksiklorokin, klinik araştırmalarda, bazen hastanın müsaadesi olmadan tedavi amaçlı verilir.
"Covid-19’dan bu yana, Covid-19 hastalarına yapılan tıbbî yanlış uygulamalar, tedirgin edici ipuçları, söylentiler ve hatta açıkça muhbir iddiaları vardı.
Şimdi ise elimizde kanıt olarak 3 klinik araştırma var. Bu araştırmada, hastaya, kabul etsin yada etmesin, normal dozajın 4 katına kadar daha fazla Hidroksiklorokin verilemesi gerektiğine dair kanıtlar var. Bu araştırmaların birinde, hastaların % 25 öldü. Bu keşfeden Dr. Meryl Nass MD. Alliance for Human Research Protection; etik olmayan tıbbî uygulamaları ifşa eden bir kuruluş."