Akademi Dergisi
2.13K subscribers
60K photos
25.2K videos
370 files
7.54K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Politico: Trump 2020 başkanlık seçimlerini kaybedeceğini biliyor

Amerika’nın Politico dergisi, ABD Başkanı Donald Trump’ın bazı yakınlarından naklen, Trump 2020 başkanlık seçimlerini kaybedeceği sonucuna vardığını yazdı.

Politico dergisinde yer alan habere göre, ABD Başkanı Donald Trump başkanlık seçim sonuçları hakkında kendisi için çok kötü sonuçları öngören anket sonuçları ve bazı en yakın müttefiklerinin kendisini başkanlığı tek dönemlik olacağı yönünde uyarması üzerine Kasım 2020’de düzenlenecek başkanlık seçimlerini kaybedeceği sonucuna varmış bulunuyor.

Amerika’da yapılan son anketlerin sonuçlarına göre Amerika halkı Trump’ın korona virüs salgını ve ırkçılık karşıtı protesto eylemlerine karşı sergilediği tepkiden rahatsızlık duyuyor.
Trump’ın eski danışmanlarından ve önemli hamilerinden Sam Nanberg geçen hafta CNBC kanalı ve New York Times gazetesinin anketlerine işaretle, mevcut şartlarda 2020 başkanlık seçimlerinde Trump’a verilen destek demokrat rakibi Joe Biden’in karşısında yüzde 40’ın altına indiğini belirtti. Nanberg şöyle ekledi:

"Trump ABD başkanlık seçim tarihinde en ağır yenilgi uçurumunun kenarında yer alıyor. Bu yenilgi tarihî açıdan beyaz sarayda bulunan bir Başkan için en kötü yenilgidir."

Amerika’da 2020 başkanlık seçimleri 3 Kasım’da düzenleniyor.
Eski Cumhurbaşkanı Gül: Ekonomik durum kaygı verici

Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Bugün gelinen noktada finansal ve ekonomik göstergelerdeki ciddi bozulmalar bir geriye gidişe işaret etmektedir. Yılların tasarrufu ile biriktirilen varlıklar ciddi miktarda değer kaybetmektedir. Bu durum kaygı vericidir" dedi.

Abdullah Gül, son 5 yılda yaşananlara rağmen Türkiye'nin ayakta durabilmesinin ardında ilk 5 yılda hayata geçirilen yapısal reformların bulunduğunu belirtti.
Daha çok şeffaflık, daha çok liyakat vurgusu yapan Gül'ün açıklamalaları şöyle:

- Bir iktisatçı olarak mevcut ekonomik durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

+ Evvela, sürdürülebilir bir kalkınmayla müreffeh bir toplum haline gelmenin uzun vadeli stratejiler ve sağlam, disiplinli iktisadi politikalarla gerçekleşebileceği gerçeği akıldan çıkarılmamalıdır. Sadece kısa vadede konjonktürel gelişme ve dalgalanmalara birbirinden bağımsız politikalarla cevap vererek veya karşı koyarak başarılı olmuş bir tek gelişmiş ekonomi örneği yoktur.
+ Genel bir istikametten ve belirgin bir karakterden yoksun bu tür politikalar sadece bugünün sorunlarının gelecekte daha da büyük ve girift hale gelmesine ve toplumun ödeyeceği faturanın daha büyük olmasına neden olur. Cumhuriyet dönemi iktisat tarihine baktığımızda, ülkemizin ekonomik olarak en sağlıklı büyüdüğü, büyümenin getirdiği refahın topluma en fazla ve nispeten dengeli yayıldığı dönemlerin beş senelik, önceden duyurulmuş ve herkesçe bilinen, ayrıca tutarlılık arz edip, kararlı bir şekilde uygulanan programlarla gerçekleştiği görülecektir. Maalesef Türkiye bir süredir uzun vadeli iyi düşünülmüş veriye, analize ve uzmanlığa dayalı bir stratejinin noksanlığını hissetmektedir. Bugün gelinen noktada finansal ve ekonomik göstergelerdeki ciddi bozulmalar bir geriye gidişe işaret etmektedir. Yılların tasarrufu ile biriktirilen varlıklar ciddi miktarda değer kaybetmektedir. Bu durum kaygı vericidir.
Audio
Rahibin Müslüman olmasına vesile olan sorular ve cevapları - #HikmetliHikayeler
"Fâni dünyadır bu aldanma sakın,
İbret-i âyinenizdir kabristana bakın!.."


Süleymaniye Camii Haziresinden...
ALLÂHÜ TEÂLÂ, İSLÂM DÎNİNİ FÂSIK VE FÂCİR KİMSE İLE DE KUVVETLENDİRİR:

Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle anlattı: “Hayber Gazası’na hazırlandığımız sırada Resûlullah (sallallâhü aleyhi ve sellem) Hazretleri, Müslüman geçinenlerden birisine işâret buyurarak “Şu kişi cehennem ehlindendir.” dediler.

Harp esnasında o kişinin gayretini ve şiddetli cenk ederek yaralandığını gören Ashâb-ı Kirâm’dan bazıları: “Böyle çalışan kimse ehl-i cehennem olur mu?” diye şüpheye düşeyazdılar. Neticede o kimse, yaralarının acısına sabretmeyip tirkeşinden (ok çantasından) bir ok çıkarıp kendisine sapladı ve intihâr etti. Müslümanlar bu hâli görünce Resûlullah Efendimize (s.a.v.) varıp:

“Yâ Resûlallâh! Hak Teâlâ Hazretleri senin sözünü doğru çıkardı. O kimse canına kıydı.” dediler. Sonra Peygamberimiz (s.a.v.) Hazretleri, birine:

“Kalk, ya filân! Halka bildir ki; cennete, mümin olandan başkası giremez. Hak Sübhânehû ve Teâlâ Hazretleri hakîkaten bu İslam dînini fâsık ve fâcir kimse ile de kuvvetlendirir.” buyurdu. Murâd-ı şerîfleri şudur ki:

Cennete girmeye, gerçek mümin olanlar lâyıktır. Mümin olmayanı İslâm uğrunda çalışmaz zannetmeyin. Bu din öyle bir dindir ki, Hak Celle ve Alâ Hazretleri bunu kuvvetlendirmek için fâcirleri bile kullanır.
Resûlullah (s.a.v.) Hazretleri şöyle buyurmuşlardır ki: “Hakîkaten kişi, başkalarına karşı cennet ehlinin amelini işler, hâlbuki kendisi cehennem ehlindendir. Ve gerçekten kişi başkalarına karşı cehennem ehlinin amelini işler, hâlbuki kendisi cennet ehlindendir.”

Diğer bir hadîs-i şerifte şöyle buyurulmuştur: “Allâhü Teâlâ, sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o, sizin kalplerinize ve amellerinize bakar.”

Velhasıl, Hak Teâlâ Hazretlerinin nazarı, kullarının kalplerine ve niyetlerinedir; niyetteki ihlâsadır. Yoksa Allâhü Teâlâ zengindir. Hiç kimsenin ameline ihtiyacı yoktur. Bütün ibâdetlerin faydası yine kullara aittir.
Karadeniz'de sahil yolunda 'çatlak' tehlikesi: Heyelan şeklinde bir deniz dibi hareketi meydana gelebilir

Karadeniz'de deniz dolgusu üzerine inşa edilen, Samsun'dan Artvin'in Sarp Sınır Kapısı'na kadar 542 kilometrelik sahil yolunda çatlaklar oluşmaya başladı.
Ana Baba Hakkı

Bazı evliyalar (k.s. hazerâtı) buyurdular:

Ben İsrail oğullarının Tih (çölün)deydim. Bir de baktım ki, benimle beraber bir adam yürüyor. Ona şaştım kaldım.

Onun Hızır Aleyhisselâm olduğu bana ilham olundu. Ve ona; -“Hakkın hakkı için sen kimsin?” dedim. O : -“Ben senin kardeşin Hızır’ım!” dedi. Ben; -“Hangi vesile (ve sebep) ile ben seni gördüm?” dedim. O: -“Senin annene olan iyiliğinden dolayı!” buyurdular.

Cennet ki, annelerin başıdır. Yani annelerin hatırını bilen girer. Annelerin ayaklarının altındadır. [Camiu’s-Sağîr: 3642]

| Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi (k.s),
Rûhu’l-Beyan Tefsîri:8/230.
Akademi Dergisi
Uzaylılar, çok saygıdeğer insanlar | Müslüman ve insan uzaylılar gerçeği | Mehmet Fahri Sertkaya - Dünya da yuvarlaktır, cennet ve cehennem de... - Cennet ve cehennem yer altında değildir. - Uzay ve evren aynı şey değildir - 7 kat semanın varlığı ayetler…
NASA, Samanyolu’nun okyanus dünyalarıyla dolu olabileceğini keşfetti

NASA'dan bilim adamları okyanuslarla kaplı ötegezegenlerin Samanyolu Galaksisi’nde epey yaygın olabileceğini keşfetti.

“Okyanus dünyaları” yüzeyde veya yüzey altında bol miktarda su olan karasal gezegenleri ifade ediyor. Güneş Sistemi’nde de Satürn ve Jüpiter’in su dünyası diye nitelenen uyduları bulunuyor. Örneğin Satürn’ün gayzerli uydusu Enceladus’un yüzeyinin hemen altında tuzlu sudan oluşan devasa, küresel bir okyanus mevcut.

Yeni bir çalışmada gökbilimciler, Samanyolu'nda okyanus dünyası kategorisine giren kaç gezegen olduğunu ve bunlardan kaçında Enceladus’taki gibi okyanuslardan çıkan gayzerler bulunduğunu hesaplamaya karar verdi.
NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nde volkanizma ve okyanus dünyalarında uzman Lynnae Quick şunları söyledi:

"Europa ve Enceladus'tan çıkan gayzerler, buz kabukları altında okyanuslar bulunduğunu ve gayzerleri harekete geçirecek enerjinin mevcudiyetini gösterir. İşte bu ikisi, yaşam için şart."

Çalışma kapsamında yakındaki TRAPPIST-1 sisteminin 7 gezegeni de dahil olmak üzere Dünya'yla benzer boyutlardaki 53 ötegezegen incelendi. Bunun sonucunda gezegenlerin çeyreğinden fazlasının okyanus dünyası olabileceği anlaşıldı.

Gökbilimciler ayrıca, bu olası okyanus dünyalarının çoğunun Enceladus ve Europa'dan daha fazla enerji açığa çıkarabileceğini buldu.
Akademi Dergisi
Dışarıdan et ürünü, et yemeği yemeyin. Paketlenmiş, seri üretilmiş et ürünlerinde, Akdeniz Toros'tan başka markaya güvenmeyin. Bu marka biz Süleymanlıların, "milletimiz gerçekten temiz ve helal et ve et ürünleri yesin" diye faaliyete soktuğu bir firmadır.…
Tavuğun Etinin Haram Olması…..

Sual:
Kesilen tavuk karnı yarılmadan tüyünü (kolay) yolmak için kaynar suya atılsa bu tavuk necis olur mu?

Cevaplar:

Necis olduğu için yenmez.(HARAMDIR)
(Fetâvâ-i İbn-i Nüceym)
Bir Müslüman tarafından besmele ile boğazlanan, fakat kolay yolmak için bağırsakları çıkarılmadan kaynar suya atılan tavuk asla temiz ve helal olmaz. Tüyleri kolay yolmak için tavuğu sıcak suya atmadan önce içini temizlemek ve tavuk üzerinde kan ve sâir pislik var ise onu temizlemek lazımdır. (Nimetü’l-İslam s.272)

“Bir tavuk boğazlanıp, içi ve kursağı çıkarılmadan, kaynar suda haşlasalar, yolsalar, yemesi helal olmaz, haramdır. Kesip içi ve kursağı çıkarılıp, içi yıkandıktan sonra haşlanırsa, tüylerine necaset bulaşmamış ise, yemesi helal olur.”
(Şeyhülislam Ebussuud Efendi’den. )
Melih Gökçek için suç duyurusu: "Ankapark'ın zararı tanzim edilsin, Gökçek yargılansın"

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankapark için 'görevi kötüye kullanma' ve 'kamu malına zarar' suçlarından Gökçek hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Prof. Dr. Naci Görür: Minimum 7.3 büyüklüğünde deprem geliyor, şakası yok

Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, "Minimum 7.3 deprem geliyor, şakası yok" diye uyardı ve, "İstanbul gibi yapı stokunun yüzde 60’ının zafiyet içinde olduğu bir yerde bunun sonuçları çok büyük olacak" ifadelerini kullandı.

Naci Görür, deprem için gerekli önlemlerin alınmadığını ve deprem gerçeğinin farkına varılmadığını söyleyerek bazı eleştirilerde bulundu.
Kanal İstanbul’un Marmara’ya açıldığı kıta sahanlığında canlı faylar olduğunu gördüklerini söyleyen Prof. Dr. Görür, büyük bir tsunami tehlikesinden bahsetti.
Uzun soluklu, disiplinli, bilimsel yöntemlerle ülkenin belirli katma değerini bu işe verip, bir takım yerleşim alanlarını deprem güvenli hale dönüştürülmesi gerektiğini savunan Görür, şöyle devam etti:

"Çetrefil bir iştir. Kısa zamanda ne bütçeniz ne siyasi ömrünüz yeter. Dolayısıyla politikacılar, böyle büyük bir işin içine girmek yerine dört yılını sekiz yıla çıkarmak için, cilalı bir takım kolay işleri yaparak, meydanlardan nutuk atarak halkı bir atmosferin içine sokarak siyaset yapmayı yeğliyor. Çünkü öbür türlü uzun soluklu bir iştir. Diyelim ki siz tüm Türkiye’de deprem kuşaklarında yerleşim alanlarını deprem güvenli hale getirmeye çalışırsanız; çok disiplinli, belirli bütçelerle, aralıksız çalıştığınız zaman bile herhalde 20-30 seneden önce dönüştüremezsiniz…"
Kanal İstanbul uyarısı: Depremde haşat olur buralar

Minimum 7.3 deprem geliyor, şakası yok. İstanbul gibi yapı stokunun yüzde 60’ının zafiyet içinde olduğu bir yerde bunun sonuçları çok büyük olacak" diyen Görür, "Broşür dağıtmakla olmaz. Televizyonlarda en çok izlenen saatlerde kamu spotları yayımlanmalı örneğin" önerisinde bulundu.

"Bu kanalın güzergâhı özellikle Çekmece Gölü’nün kuzeyinde Sazlıdere’den başlayıp, Marmara’nın kıta sahanlığına açıldığı yere kadar olan bölge jeolojik olarak tam anlamıyla anormal tehlikeli ve riskli yerler" diyen Görür, sözlerinin devamında şunları kaydetti:

"Deprem olmamasına rağmen kaymalar, heyelanlar oluyor. O bölgedeki arazi stabil değil, şu anda bile kayıyor. Depremde haşat olur buralar."