Polisler önceki gün, Marsilya kentinde görev yaptıkları karakolların önüne çıkarak yerlere attıkları kelepçelerle, bakanı protesto etmişti

Fransız polisler, İçişleri Bakanı Christophe Castaner’in polis karşıtı göstericiler karşısında kendilerini yeterince savunmadığı görüşünü dile getiriyor.

Polis sendikası sözcüsü Brut Yoann Maras, burada basına yaptığı açıklamada, “Bakan Castaner’den bizi desteklediğine dair bir jest beklerken, onun meslektaşlarımızı yalnız bıraktığı hissine kapılıyoruz. Arkadaşlarımız, kaderleriyle baş başa bırakıldığını düşünüyor.” diyerek tepkisini dile getirdi.

Polisler önceki gün, Marsilya kentinde görev yaptıkları karakolların önüne çıkarak yerlere attıkları kelepçelerle, bakanı protesto etmişti.

Fransız polisler, İçişleri Bakanı Christophe Castaner’in polis karşıtı göstericiler karşısında kendilerini yeterince savunmadığı görüşünü dile getiriyor.

HZ. ZEKERİYYÂ ALEYHİSSELÂM:

Hazret-i Zekeriyyâ, Süleyman Aleyhisselâm’ın neslindendir ve kendisine peygamberlik ihsan olunmuştur.

Hazret-i Zekeriyyâ’nın hanımı Îşâ’nın kızkardeşi Hanne, kocası İmran’dan Meryem adında bir kız doğurmuştu. Hanne, kızı Meryem’i Beytü’l-Makdis’in hizmetine vakfetti. Zekeriyyâ Aleyhisselâm da onu alıp Meryem’in teyzesi olan hanımı Îşâ’nın yanına götürdü. Meryem, teyzesinin yanında büyüdükten sonra Beyt-i Makdis’te kendisine ayrılan bir hücrede ibâdet ile meşgul oluyordu. Bu pek nezih, iffetli olan kız, bekar olduğu hâlde Allâhü Teâlâ’nın kudret ve hikmetinin bir eseri olarak hâmile kaldı, Hazret-i Îsâ’yı dünyaya getirdi.

Yahûdîler, Hz. Îsâ’nın babasız olarak doğmasından şüpheye düştüler, “Babasız çocuk olamaz!” dediler. Hâlbuki Âdem Aleyhisselâm’ın hem babasız hem de anasız olarak yaratılmış olduğuna inanıyorlar, Hazret-i Îsâ’nın da bir hârika-i hilkat olduğunu görüp duruyorlardı. Buna rağmen Zekeriyyâ Aleyhisselâm gibi kadri pek âlî ve masum bir peygambere iftira ettiler. Yüz yaşında iken onu şehîd ettiler.

Nijeryalı mucit ve sıradan eşyalar ile ürettiği “jet araba”

Sadece Güneydoğu Afrika'daki Malavi Gölü'nde yaşayan büyük ağızlı hap balığı tehlike anında yavrularını ağzında toplayarak korumaya alır. Yumurtadan çıkan yavrularını 30 gün boyunca bu şekilde koruyan fedakar anne, bu süre zarfında beslenmesine ara verir.

Termitler ve korumalar.

Çavuşoğlu-Lavrov görüşmesi ertelendi

Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov arasında yapılması planlanan görüşme ileri bir tarihe ertelendi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Bakan Çavuşoğlu'nun Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la bugün yaptıkları telefon görüşmesinde, iki ülke Bakan Yardımcıları arasındaki temas ve görüşmelerin önümüzdeki dönemde devam etmesi kararlaştırılmıştır. Bakanlar düzeyindeki görüşmeler ise ileri bir tarihte gerçekleştirilecektir."

Lavrov ve Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun Libya ve Suriye gibi bölgesel konuları görüşmek üzere bugün İstanbul'a gelmesi bekleniyordu.

Bu hikaye de baştan sona doğru.

Hitler'in intihar etmediğini ve kaçtığını en başından beri bilen Şeytan'ın Konseyi, Hitler'in kaçtığını düşündükleri Antarktika'ya Amiral Richard Byrd komutasında askeri güç gönderdi. Kendilerine göre "çok güçlü" olan bu askeri gücü UFO'lar vurdu.

Önce görüntüye girmeden telsiz iletişimi kurdular. İkaz edip geri dönmelerini istediler. İsteklerine uyulmayınca sadece bir UFO denizden çıktı, kısacık süre içinde bunları perişan hale düşürdü. İz bırakmamak için, daha fazla merak çekmemek için saldırıyı dünyamızda o dönemde olan silahlarla yaptılar. Kendilerindeki çok ileri silah tekniklerini kullanmadılar.

Amiral Richard Byrd, hayatının hiçbir döneminde ağır psikiyatrik sorunlar yaşamadı. Ruh sağlığı bozulmadı. Onun psikiyatrik tedaviler ile ömrünü geçirmesi Şeytan'ın Konseyi'nin kararı idi ve itiraz edemedi. Amiral Richard Byrd konuşursa, o günden bu güne, dünya tarihi çok başka akardı. Dünya insanlığı her şeye başka bakardı.

Hitler, kendi bilim adamları ile UFO'lar yapamadı. Normalde dinen yasak olduğu halde, bir istisna olarak, uzaylı bir insan türünün Hitler'e teknoloji vermesine ve yardım etmesine izin verildi. İkinci dünya savaşı sırasında Şeytan'ın Konseyi'nin karşısında Marslı Müslüman insan türü de vardı, bunlar Hitler'in yanındaydı. O kadar ileri teknolojiler verdiler ki Hitler'in yaşlanmasını durdurdular. Hitler hala yaşıyor, hala dünya dışı insan türleri ile paslaşıyor

https://www.dailymotion.com/video/x34r4uy

Sayın Putin: Anayasadaki revizyonlar, Devlet Başkanı’nın yetkilerini önemli ölçüde kısıtlayacak

Rus devlet televizyonu Rossiya 1’de yayınlanan 'Moskova. Kremlin. Putin' programında konuşan Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Komünist Partisi’ni, ülkede ‘dikta yönetiminin’ ortaya çıkacağı gerekçesiyle anayasal düzenlemelere karşı çıkmasıyla ilgili soru üzerine bu eleştiriyi 'tuhaf bulduğunu' belirterek şunları söyledi:

"Aksine, Devlet Başkanı üzerindeki çok önemli yetkilerin bir kısmını iade ediyor. Bugün Başkan, Devlet Duması’nın rızasıyla Başbakanı onaylayıp, ardından ülkenin parlamentosunun rızası olmadan bakanları atarken, (revizyonlar sonrasında) durum tamamen değişiyor, Başbakan ile ilgili nihai karar, tıpkı bakanlarda olduğu gibi parlamento tarafından veriliyor. Başkanın ise bu kararları geri çevirme hakkı bulunmuyor. Yetkilerin önemli bir kısmı parlamentoya geçmiş oluyor."

'Diktatörlük kelimesi, komünist partiler için organik'

'Komünist partiler için ‘diktatörlük’ kelimesinin organik olduğunu, çünkü her zaman proletarya diktatörlüğünü savunmuş olduklarını, fakat ‘aslında bunun Sovyetler Birliği Anayasası'nda yer alan tek parti diktatörlüğü’ olduğunu anlatan Putin, “Bizim durumumuzda ise buna benzer herhangi bir şey yok” dedi.

‘Asgari ücret ve emekli maaşları, uygulamada unutulmaması için Anayasaya alınmalı’

Rusya Devlet Başkanı, sosyal destek maddelerinin yönetimler tarafından uygulamada unutulmaması için Rusya Anayasası’nda belirtilmesinin önemli olduğunu vurguladı.

Diğer nehirlerden çok farklı olan bu Nehir görüntüsüyle görenleri kendine hayran bırakıyor. Kolombiya'da yer alan bu nehrin adı Cano Cristales (Gökkuşağı nehri)

#HarikaFotoğraflar

Polonya Cumhurbaşkanına göre LGBTİ+ bireylerin hakları için verilen mücadele komünizm mücadelesinden daha tehlikeli

Polonya’da 28 Haziran’da yapılacak seçimler öncesi düzenlediği seçim kampanyasında konuşan Andrzej Duda, ailesinin 40 yıl boyunca komünist ideolojiyle boğuştuğunu söyledikten sonra, “Onlar bu mücadeleyi, çok daha yıkıcı olan yeni bir ideoloji ortaya çıksın diye yürütmedi” diyerek LGBTİ+ hakları savunuculuğunu hedef gösterdi.

LGBTİ hakları savunucusu ILGA-Europe adlı örgüt geçen hafta yayımladığı endekste Polonya’nın Avrupa Birliği ülkeleri arasında LGBTİ hakları açısından en kötü ülke konumunda olduğunu ifade etti. Duda’nın partisi olan PiS, muhafazakar-milliyetçi siyasetiyle ve Katolik değerleri öne çıkaran gündemiyle başta geleneksel yapıya sahip aileler ve eşcinsel evliliklere karşı çıkan kesimler sayesinde mecliste çoğunluğu elde etti.