Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.8K photos
25.1K videos
370 files
7.53K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Forwarded from Akademi Dergisi
"İstanbul ile güneş arasına kim girdi''

1994 yılında böyle dev bir araçla bize/gezegenimize yaklaştılar.

Çok yaklaştılar ve gündüz 10-11 sıralarında, İstanbul ve etrafında bir anda hava akşam olmuş gibi karardı, güneş ışınları ile aramıza devasa bir cisim, muhtemelen bunun benzeri bir uzay aracı girdi.

Otomatik sokak lambaları bile yandı. O an sokaklarda olan ben dahil, birkaç arkadaş ve akrabam dahil milyonla insan buna şahit oldu. Sadece saniyeler sonra da hava aydınlandı.

O gün, gün boyunca herkesin mevzusu buydu. O anlar, çok sayıda güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntüler akşam üstü TGRT Haber'de mevzu edildi. Belki başka kanallarda da haber olmuştu ama biz ailece TGRT'den izlemiştik, bunu da net hatırlıyorum.

Haberde, yorum yapılmadan, sadece yaşanan tuhaf durum izah edilerek ve anlatım sırasında ekrana kamera görüntüleri verilerek, havanın aniden kararışı, sensörlü sokak lambalarının aniden yanışı ve hemen aniden aydınlanıp da lambaların sönüşü gösterilmişti. Bilebildiğim kadarı ile de bir daha tartışma konusu bile edilmedi.

Yıllardır tekrar tekrar bunları hatırlatıp, tartışılmasını istiyorum ama yine hiç kimsenin basın/medya arşivinde çalışıp üstüne kalite bir açık oturum programı ya da belgesel yaptığı olmadı. Oysa geçenlerde NASA'ya çalışan saygın bir bilim adamı bile, net ifadeler ile, "Uzaylıların, gezegenlerden bile büyük mega yapıları var" dedi.

Bu video görüntüsü, kısaca SOHO dedikleri 'Solar and Heliospheric Observatory' yani Güneş ve Heliosferik Gözlemevi isimli uzay aracı tarafından çekildi. SOHO, NASA ve ESA ortak yapımı olarak bilinir, resmi anlatım böyledir ama aslında SOHO'nun arka planında uluslar arası çapta, dev, askeri ve stratejik teknolojiler üzerine çalışan Siyonist firmalar var. Başlangıçta 2 senelik bir projeydi SOHO... 95'te gönderildiği halde halen kullanılıyor.

SOHO'nun çektiği başka görüntülerde de güneşimize yaklaşıp, belirli bir boşluk bırakıp adeta güneşimize o mesafeden kenetlenen ve adeta yakıt depolayan devasa uzay araçları görüntülendi. Tabii ki, Siyonizmin kontrolündeki bir askeri kuruluş olan NASA, insanlığı yarım asırdan fazladır mışıl mışıl uyutan, uzayda hayat olduğunu, uzaylı denilenlerin de bizler gibi insan olduğunu, bu kadar bin senelik teknoloji farkı atmış bu başka gezegenlerin insanların çok medeni, çok ahlaklı, kimseye zarar vermek niyetinde olmayan insanlar olduğunu, bu hale de inançları vesilesi ile geldiklerini çok iyi bilen NASA, bütün bu görüntülere açıklama getirmedi ve sustu.

Bu gördüğünüz uzay aracının büyüklüğünü tahmin etmek isterseniz, bilmelisiniz ki, güneş dünyamızdan yaklaşık olarak 1 milyon kat büyük. Bu uzay aracı da dünyamızdan en iyi tahminle, en az yüzlerce kat büyük... Böyle bir sisteme, teknolojiye, güce sahip olan başka dünyaların insanlarının, dünyamıza kendilerini gizlenmeden ilan etmek ya da müdahale etmek için, dünyamızın insanlarının tekamül sürecini, ışık insan falan olmasını, evrimini tamamlamasını beklediklerini iddia edebilen ve bilim diye Yahudilerin Kabala'sını, Amerikan Siyonist New Age tarikatlarının zırvalarını empoze etmeye çalışan Haktan Akdoğan buna çok kızıyor ama o başka dünyaların insanları da bu ahlaki üstünlüğe İslam dinine mensup oldukları için gelebilmişler ve başka dünyaların/gezegenlerin insanlarının imtihanlarını bozacak bir müdahalede bulunmalarına ilahi bir yasak var. Şimdi isteseler müdahale ederler ve yarın bambaşka bir dünya olur da bu durumda, imtihan için bu dünyaya gönderilmiş olan dünyamızdaki Müslümanların imtihanı ne olur? Yok olur...

Ancak bu dünyamızın tamamında Müslümanlar hakim olduklarında, buraya açıkça gelmeleri zaten imtihanımızı bozmadığında, gizlenmeye son verecekler. Bu da, hz. Mehdi zamanında, çok yakında, 3. dünya savaşının ardından gerçek olacak... Bu kadar üstün teknolojilerine rağmen, bu kadar çok emekle gizlenmek istemelerinin tek sebebi bu: ilahi yasak...

Bir de şurası var ki, uzun yıllardır bunları anlattıkça uçuk bulunuyordu. Lakin son bir iki senedir, Avrupa, Amerika ve Rusya'dan çok yüksek rütbeli askerler ve yüksek makamdan siyasetçiler de bunları itiraf ettiler.
Forwarded from Akademi Dergisi
Hatta NASA'nın saygın astronotları bile... Ay'da yürüyen 6. adam Edgar Mitchell, "Uzaylılar bize düşman olsaydı, mahvolmuştuk" bile dedi. 22 sene Kanada savunma bakanlığı yapmış ve aynı zamanda NATO'da üst seviyede görev yapmış Paul Hellyer de, çok başka insan türlerinin gezegenimize geldiğini, genellikle saldırgan olmadıklarını, kötü niyetli olanlarının az olduğunu itiraf etti.

Amerikan ordusundan çok üst seviyeden subaylar bile "40 ışık yılı uzaktan gelenleri bile var. Ta oradan buraya geliyorlar, bu kadar üstünlükleri var ama bize zarar vermeyi düşünmüyorlar bile... Hatta bazıları zarar vermek için geliyor da onları da vurup uzaklaştırıyorlar. Yörüngemizde kısa süren ve lazer gibi ışınları kullanıldığı savaşlar oluyor" dedi. Ve nihayet bunlar en ciddi belgesellerde, en ciddi şekilde, şahıs ve kurum isimleri bile verilerek konu ediliyor, anlatılıyor.

Bir gün mutlaka birileri, 1994'te İstanbul ve çevresinde bir anda akşam olmuş gibi güneş ışıklarını kesebilen şeyin ne olduğunu da konu edecek. Ümit ederim ki bu da elin batılısına kalmasın, bu memleketten biri bu işi yapsın. On numara bir belgesel olur... Adı da "İstanbul ile güneş arasına kim girdi'' olabilir.

#MehmetFahriSertkaya | #SpaceExplorerTV

http://web.tv/video/gunesin-etrafinda-degisik-sekilli-dev-bir-ufo__zvyuaw8mkxy
Suriye Ordusu Dera kırsalında teröristlerden kalma çok sayıda İsrail ve ABD yapımı cephanelik buldu

Suriye Ordusu Dera kırsalında teröristlerden kalma çok sayıda İsrail ve ABD yapımı havan, roket, mayın, mermi kovanları ile binlerce silahın da bulunarak askeri üslere taşındığı bildirildi
Arabistan'dan Türkiye'ye getirilen işçiler: Hiçbir sağlık kontrolünden geçirilmedik

Arabistan'da 50 gün mahsur kaldıktan sonra Türkiye'ye getirilen işçiler, hiçbir sağlık kontrolünden geçirilmeden havalimanı çıkışında vip araçlar ile evlerine gönderildiler.
Çin, ABD’yi ‘yeni bir soğuk savaşa’ karşı uyardı

ABD Başkanı Trump'ın Çin'i suçlayan söylemlerine yanıt veren Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, ülkesinin 'rehin alınmak istediğini' savunarak, ABD hükûmetinin ikili ilişkileri ‘yeni bir soğuk savaşa’ ittiğini söyledi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın en başından beri Çin’e karşı yürüttüğü agresif politika, koronavirüsü salgını nedeniyle iyice sertleşirken Çin de sert söylemlerle Trump’a yanıt veriyor. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, ABD hükûmetini sert bir şekilde eleştirerek ilişkilerin ‘yeni bir soğuk savaşa’ itildiğini söyledi.

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Çin Halk Kongresi toplantısında ‘bazı siyasi güçlerin Çin’le rehin almak istediğini’ savundu.

Wang, “Yeni koronavirüsünün neden olduğu yıkıma ek olarak, ABD’de siyasi bir virüs yayılıyor” dedi. Çin’e saldırmak ve iftira etmek için her fırsatın kullanıldığını belirten Wang, “Bazı politikacılar Çin hakkında çok fazla yalan uydurdular ve çok fazla komplo yarattılar” diye konuştu.
Wang, ABD ve Çin’in dünya barışı ve gelişimi için büyük bir sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, “Her iki taraf da Covid-19 salgınına karşı savaşmak için birlikte çalışmalıdır” dedi.

Dışişleri Bakanı, Çin ve ABD’nin ancak işbirliğinden faydalanabileceğini, karşı karşıya kaldıklarında kaybedeceklerini söyledi.

İki ülke arasındaki ilişkiler, başta ticaret anlaşmazlığı ve insan hakları konuları nedeniyle uzun süredir gergin. Bunların yanı sıra son aylarda iki ülke arasındaki ilişkiler, koronavirüsü salgını ve Hong Kong’un statüsü nedeniyle daha da kötüleşti.
Uğur böceği, uçmak için kullandığı şeffaf kanatlarını muhteşem şekilde katlar ve kın kanatlarının altında toplar. Bilim adamları bu estetik mekanizmanın daha modern robotların, uydu antenlerin, tıbbi cihazların ve şemsiyelerin geliştirilmesine ilham olabileceği sonucuna vardı.

#HarikaFotoğraflar
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Korona virüsle mücadele eden Hindistan, son 27 yılın en büyük çekirge istilasıyla boğuşuyor. İran ve Pakistan’dan gelen çekirge sürüleri ülkenin kuzey batısındaki Racastan ve Madya Pradeş eyaletini istila etti. Çekirge sürülerinin önümüzdeki günlerde kuzeydeki Uttar Pradeş eyaletine ilerlemesi bekleniyor.

Hindistan’ı ilk kez Aralık 2019’da istila eden çekirge sürüleri, tarım arazilerindeki mahsullere zarar verdi. Hindistan’da eyaletin tarım birimleri çekirge istilasına drone’lar ile kimyasal ilaçlamayla müdahale ediyor.

#SalgınHaberleri #GüncelHaberler
Kremlin Sözcüsü Peskov, korona virüsü yendi

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) enfeksiyonuna yakalanan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’un, tedavi gördüğü hastaneden taburcu edildiği aktarıldı.

Peskov, tedavi gördüğü dönemde Rus basınına yaptığı açıklamada “Vücudunuz da virüs kadar akciğerlerinizi tüketmeye başlıyor. Yani hormonal bir fırtına başlıyor ve bağışıklık sisteminiz virüsü yenmeye çalışıyor. İşin sonunda akciğer trombozuna da dönüşebiliyor. Virüs tam manasıyla kana susamış durumda” demişti.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Dünya tarihi boyunca sadece on kişi...

Ali Şir Nevai, dünya denilen şu alemde, kara sevda ile imtihan edilip imtihanı kazanabilen bir avuç insandan biridir. Gül tarafından yazıldığı söylenilen şiirleri de aslında kendisi yazmıştır. 20 sene, evet 20 koca sene kara sevda imtihanına tahammül edip, kavuşmaya imkan bulamayıp sonunda bu dertten vefat etmiş, çok yüksek derece ile şehit olmuştur.

Evliyaullah arasında namı olan, muhabbet duyulan bir salih zattır. Adem aleyhisselamdan bu güne kadar milyonlarca insanın kara sevda ile imtihan edildiği ve bunlardan sadece sekiz kişinin bu imtihanı kazandığı yine ehlullahtan olan zatlar tarafından ifade edilir.

Bu sekiz kişinin birincisi hazret-i Yusuf (a.s.)'tur. Biri günümüzde yaşayan ve yolumuzdan olan bir zattır. Biri Ali Şir Nevai'dir. Biri kötü yola düşmüşken kara sevda verilen, hidayet bulan ve sonra bu imtihanı da kazanan saliha bir kadındır ki geçmiş ümmetlerden birinde yaşamıştır. İki kişi de kıyamete kadar geçecek/kazanacak ve on kişi olacak. Başkası yok..
Ali Şir'in gönlünü kaptırdığı kadın, gayr-i müslimlerden bir kadındı ve ahlaken de iyi biri değildi. Ali Şir gibi o da yanmış, tutuşmuş değildi. Ali Şir onun peşine giderse hem dinini yaşayamayacağını, hem devletine, milletine hizmetini yapamayacağını, Allah'ın rızası doğrultusunda yaşayamayacağını, ömrünün heba olacağını, hem de dinini bile kaybedecek kadar büyük tehliklere düşeceğini anlayıp kararlılıkla geri durdu.

Birkaç kez edebi bir üslupla şahane mektuplar yazıp o kadının nabzını yokladı, hidayet bulmasını, toparlanmasını, kendine gelmesini, doğru tercihler yapmasını ve aşkına karşılık vermesini istedi ama her seferinde çok basit cümlelerle, çok basit karakteri yansıtan bir kaç cümleyle karşılık alınca, yıkıldı.
20 sene geçmişti ki kadını çarşı pazar bir yerde gördü. Döndü yüzüne baktı. İçinin karası/çirkinliği yüzüne vurmuştu. Canı yandı. Sarsıldı. Onun Müslüman olacağından, imtihansız şekilde kendisine varacağından, tehlikesiz şekilde kavuşacağından yana ümidi kalmadı. Ümit bitince, son geldi. Bu günkü tıp teknikleri ile bile teşhis konamayacak acayip bir krizle, kara sevda krizi ile bir anda yığılıp can verdi.

Çok yüksek bir derece ile göçtü... Allah şefaatine nail eylesin. Ruhuna el fatiha!
Sayın Putin’den Suriye ile ilişkiler için özel temsilci

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın Şam Büyükelçisi Aleksandr Yefimov’u Suriye ile ilişkilerin geliştirilmesi için özel temsilcisi olarak atadı.

Putin’in Rusya’nın Şam Büyükelçisi Aleksandr Yefimov’u özel temsilcisi olarak atadığına dair ilgili kararnamesi, hukuki bilgiler resmi internet portalında yayınlandı.

Belgede, “Rusya Federasyonu’nun Olağanüstü ve Tam Yetkili Şam Büyükelçisi Yefimov Aleksandr Vladimiroviç’in Rusya Federasyonu Devlet Başkanı’nın Suriye Arap Cumhuriyeti ile ilişkilerin geliştirilmesi özel temsilcisi olarak atanması” ifadeleri yer aldı.

Karar, imzalandığı 25 Mayıs’tan itibaren yürürlüğe girdi.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
🦋 Amazon ormanlarında görüntülenen muhteşem mavi morpho kelebeği...

#HarikaFotoğraflar
Akademi Dergisi
Photo
Kılıçdaroğlu: Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu için kumpas kuruyorlar

CHPKK Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun 15 Temmuz darbe girişiminin kilit ismi Mehmet Dişli’nin darbe girişiminden önce, emekliye sevk etmek istediklerini ancak son anda engellendiği şeklindeki açıklamasını değerlendirdi.

CHPKK Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV’den İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programına konuk oldu.

Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin kilit isimlerinden biri olarak Genelkurmay’da tutuklanan eski Tümgeneral Mehmet Dişli hakkındaki tartışmalara sebep olan açıklamalarına ilişkin konuştu.

Davutoğlu’nun dönemin MİT Başkanı Hakan Fidan’ın da kendisine katıldığını belirterek Dişli’nin emekli edilmesi gerektiği görüşünde bulunmasını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Her şey açık. MİT üstüne düşen görevi yapmış. Bu işin başında ben değilim, başbakan da değil, kim olabilir bu güç, Cumhurbaşkanı."
Akademi Dergisi
Video
MEHMET DİŞLİ AÇIKLAMASI

Gayet açık. MİT üstüne düşeni yapmış, FETÖ’cüleri tespit etmiş. Son gece ne oluyorsa o yerinde kalıyor? Ne oluyor. Bu işin başında olan karar veren kim. Ben değilim, başbakan da değil, cumhurbaşkanıdır.

Başbakan emekli edilmesini istemiş, MİT emekli edilsin demiş. Kim müdahale edebilir buna? Her MGK toplantısında MİT’in raporu vardır. MİT ordudaki yapılanmayı takip ediyor biliyor. MİT Başkanı ve Dönemin Genelkurmay Başkanı neden araştırma komisyonuna gelip neden konuşmadı. Erdoğan neden bunlara izin vermedi? Bütün ayrıntılar zamanla ortaya çıkacaktır.
Akademi Dergisi
Photo
DAVUTOĞLU NE DEMİŞTİ?

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, başbakan olarak başkanı olduğu 2015 Yüksek Askeri Şurası’nda, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin kilit isimlerinden biri olarak Genelkurmay’da tutuklanan eski Tümgeneral Mehmet Dişli’nin MİT’ten gelen raporlar doğrultusunda emekli edileceğini, ancak kararın son anda uygulanmadığını ifade etmişti.

Davutoğlu’nun dönemin MİT Başkanı Hakan Fidan’ın da kendisine katıldığını belirterek Dişli’nin emekli edilmesi gerektiği görüşünde bulunmasını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Her şey açık. MİT üstüne düşen görevi yapmış. Bu işin başında ben değilim, başbakan da değil, kim olabilir bu güç, Cumhurbaşkanı. Öyle anlaşılıyor. Sormak lazım. Zaman içinde bu olayın bütün ayrıntıları ortaya çıkacaktır” dedi.
SALGIN SÜRECİ ÇOK BAŞARILI YÖNETİLEBİLİRDİ”

Covid-19 süreci çok başarılı yönetilebilirdi. Kaynaklar doğru kullanılabilirdi. Özveride bulunması gerekenler, gerçek özveride bulunabilirdi.Ekonomide ilk yapacağım işlerden birisi devlette tasarruf. Devlette ciddi bir savurganlık var.

Gelin ek bütçe getirelim, pandemi sürecini aşalım. Türkiye zengin bir ülke, kaynak da var. Çok daha düşük bedellerle borçlanılabilir. Türkiye’nin bereketli toprakları, çalışkan insanı var. En büyük kaynak gençlerimiz. İşsizlik var. Bir ev düşünün, baba işsiz, anne işsiz, evlat işsiz. Aynı evde birbirlerinin yüzüne bakamıyorlar.

Pandemi sıkıntısında eleman sıkıntısı vardı. Neden atanmıyor bunlar. Eğitimde ciddi boşluğumuz var. Tasarrufu yapa yapa 20 bin öğretmenin maaşından yaptılar.