“Kovid-19 virüsü sadece bizi değil bütün dünyayı etkiliyor” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Bütün dünyada meclisi kapalı olan sadece Türkiye. Fransa’sı, İngiltere’si, Japonya’sı, Güney Kore’si, Papua Yeni Gine’si, Fas, Tunus, Cezayir, Mısır’ı, hepsinde açık meclis.

Bizde kapalı. Niye kapalı kardeşim? Vatandaşın derdi var, kanun çıkaralım varsa böyle bir dertler süratli bir şekilde yapalım, hayata geçirelim. Hatta bu konuda bütün parlamentonun ortak hareket etmesi lazım.

Kovid-19 virüsü, hangi partiden ya da hangi kişi olacak’ diye dinliyor mu? Hayır. Hangi partiden olursa olsun. Kimlik dinliyor mu? Hangi kimlikten olursa olsun. İnanç dinliyor mu? Hayır, hangi inançtan olursa olsun. O zaman parlamentonun oturup bu konuda ortak hareket etmesi lazım.”

Peygamber Efendimiz, “Bana kendi adınıza altı şeyin garantisini verin, ben de size cennetin garantisini vereyim: Konuştuğunuzda doğru söyleyin, söz verdiğinizde sözünüzü tutun, size (bir şey) emanet edildiğinde ona riayet edin, iffetinizi koruyun, gözlerinizi (bakılması yasak olandan) sakının ve ellerinizi (haramdan) çekin.” buyurmuştur.

(İbn Hanbel, V, 323.)

"Puma Punku ile kıyaslandığında piramitler çocuk oyuncağı kalır."

Geçmişte, günümüzdekinden çok ama çok ileri bilim ve teknoloji vardı. Bilim ve teknolojide ulaşılabilecek en üst sınıra ulaşılmıştı.

Bu iddianın binlerce farklı somut delili var. Bunlardan bir kısmı da Puma Punku'da bulunuyor.

Günümüzden yaklaşık 17 bin sene önce Nuh tufanının koptuğunu göz önünde bulundurursak Tiwanaku'nun Nuh kavmi tarafından yapılmış olduğu ihtimalini göz önünde bulundurmalıyız. "Nuh'un gemisi ahşaptan değildi" dediğimizde tuhaf bir anlayışla birden gülmeye başlayanları mahcup edecek yüzlerce somut bulgu var.

"Bunları yapabilmek için bizim şu anda kullandığımızın çok ötesinde matematik bilmek lazım."

Binlerce sene önce, çok büyük granitlerle oyuncak gibi oynayanlar kim?

Neresiden bakarsanız bakın, meydana çıkan gerçek şu: Geçmişte, günümüzdekinden çok daha ileri seviyede bilim ve teknoloji vardı.

Tek başına Puma Punku bile bilinen dünya tarihini yıkıyor. Silbaştan bir tarih anlatımı gerektiriyor.

Kör çobanın sürüsünün akıbeti uçurumdur.
Amerikan halkı, köprüden önceki son çıkışta...

Alvarlı Efe Hz. "Bağışla bizi"

Eli kulağında, büyük bir felaket daha geliyor.

Son zamanlarda Marmaray hakkında Tayyip'e sık sık bilgi veriliyor ve büyük bir felaket yaşanabileceği söyleniyor. Tüp geçit kısmının silbaştan yeniden yapılması ya da bu sistemin kullanılmaması, iptal edilmesi gerektiği yeniden yeniden Tayyip'e söylendi. Yine umursamıyor. Şu vakte kadar şükür ki bir facia yaşanmadı ama aldığımız istihbarata göre o tüp geçit kısmı daha fazla dayanabilecek halde değil. Her an bir facia haberi ile sarsılabiliriz. Duyanlar, duymayanlara duyursun ve oradan kimse geçmesin.

İstanbul'da çok büyük bir fırtına yaşanabilir.

Konseyin emri ile HAARP tesisi kullanılarak bir elektromanyetik saldırı yapılacak. Yavaş yavaş yükleme yapmaya başladılar. Durdurmazlarsa ya da herhangi bir başka mani çıkmazsa büyük sıkıntı yaşanabilir. Peşisıra da bir depreme sebep olmak istiyorlar.

Türkiye'de ölümlerin artmasını, kargaşanın, kaosun hakim olmasını istiyorlar. Bunu, karapara sistemlerini ayakta tutabilmek için yapacaklar. Kaos ortamlarında karapara işleri çok daha rahat şekilde ve daha büyük çapta yapılabiliyor.

Ünlü Rus doktor: Gelecekte Kovid-19’dan daha ölümcül bir pandemi yaşanacak

Ünlü Rus doktor Aleksandr Myasnikov, gelecekte yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinden daha ölümcül bir pandemini yaşanacağı öngörüsünde bulundu.

Günümüzde yaşanan pandemi sürecini ‘daha büyük pandemi öncesindeki tatbikat’ olarak niteleyen Myasnikov, “Dünya, eylemler geliştirmeli. Bu pandemi, dünyanın buna hazır olmadığını gösterdi” dedi.

Rus doktor, birçok epidemiyoloğun ve viroloğun daha tehlikeli salgınların yaşanacağı öngörüsünde bulunduğuna dikkat çekerek, “Herkes, bunun hiç kuşkusuz yaşanacağını yazıyor. Ne zaman yaşanacağı ise soru işareti. İnsanlığın mevcut durumdan ders çıkarmaktan başka çıkış yolu yok” ifadelerini kullandı.

Dikkat edin!

Büyük bir fırtına, deprem veya başka bir afet olursa, devlet gücüyle yardım kampanyası başlatılırsa ya da o bildiğiniz sabıkalı büyük vakıf ve dernekler (yardım kuruluşları) üzerinden, hatta Kızılay üzerinden yardım kampanyaları başlatılırsa, sakın bir kuruş bile kaptırmayın. Şu anda da koronavirüs sebebiyle başlatılmış yardım kampanyalarına sakın para kaptırmayın. Herkes etrafında gördüğü, bildiği ve yardıma gerçekten muhtaç olan kişilere yardım etmek gayretinde olsun.

Bir deprem yaşanırsa, henüz kurtarma faaliyetlerine bile başlamadan önce, sizin gibi sağ kurtulan kişilerin, tanıdıkların, komşuların, akrabaların listesini tutun hatta fotoğraflarını/videolarını çekin. Çünkü dünya genelinde karapara işleri yapan Ankebut Ağı'nın karapara gelirlerinin artması için sürekli savaşlar, içsavaşlar, terör hadiseleri, kaos, tabii/doğal felaketler, kıtlık, karaborsa gibi haller yaşanmalı.

Bunlar insan değiller. Kendilerini bizim anladığımız manada insan olarak görmüyorlar. Şeytan'a tapıyorlar ve insanlığa düşmanlar. Bizler nasıl haramlardan günahlardan kaçınmak gayretindeysek, milletimize ve insanlığa iyilikler yapmak gayretindeysek, onlar da iyiliklerden kaçınmak ve milletlerine, bütün insanlığa daha da daha da kötülük yapmak gayretindeler. İnsanlığa ne kadar kötülük yaparlarsa İblis kendilerinden o kadar razı olacak diye bekliyorlar.

Satanistlere dikkat çeken paylaşımlarımdan sonra dünya genelinde Satanist gruplar baskı altında kaldılar ve üzerlerindeki baskı daha da artıyor. CIA ve Ankebut Ağı'na bağlı devletlerin kurumları bu baskıyı engellemek istese de güçleri yetmiyor. Yakında bütün dünya insanlığının durmaksızın Satanizmi, Ankebut Ağı'nı ve bu ağın/teşkilatın da Satanist bir teşkilat olduğunu konuşacağını şimdiden söyleyebilmek mümkün. Dünyadaki bütün kötülüklerin, acıların arkasında bunların, bu teşkilatın, Ankebut Ağı'nın bulunduğunu dağlardaki çobanlar bile duyacaklar.

"İnsan kanı içerek ayin yapan bu Yahudi şahıs Mason David S. Bickham'dır. David S. Bickham, Diyarbakır Memorial hastahanesinin gizli katlarına gelmiş ve yerinde incelemeler yapmış."

Almanya'da eşcinsellik ve transseksüelliği 'hastalık' olarak tanımlayan Dr. Metin Çakır'ın işine son verildi

Almanya Karlsruhe'da görev yapan Türk kökenli kalp cerrahı Metin Çakır’ın Twitter üzerinden, “Bir doktor olarak belirtmek isterim ki, homoseksüellik ve transeksüellik hastalıktır” şeklinde yaptığı paylaşım sonrası 20 yıldır çalıştığı hastane tarafından görevine son verildi.