Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.6K photos
25.6K videos
370 files
7.57K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Sahtekar.

İnsan şeytanı...

Trump, Kovid-19'un günün birinde tamamen yok olacağına inandığını kaydederek, "Ülkemizin tarihindeki en kötü saldırıyı yaşıyoruz. Bu, Pearl Harbor saldırısından daha kötü. 11 Eylül 2001'de New York'taki Dünya Ticaret Merkezine yapılan saldırıdan da kötü. Böyle bir saldırı hiç olmamalıydı" ifadesini kullandı
Hem suçlu, hem güçlü...
Hem insanlıktan çıkmış bir şeytan, hem küstah..

1- Şu Pearl Harbor saldırısını ABD istedi. O zaman Japonya'nın idaresindeki bazı kişiler Amerika'nın, Ankebut Ağı'nın adamlarıydı. Böyle bir saldırının Japonlar tarafından yapılmasını Amerikalılar, Masonlar, Siyonistler yani Ankebut Ağı mensupları istedi.

Saldırı göstere göstere geldiği halde herhangi bir tedbir alınmadı. Pearl Harbor'daki önemli gördükleri askeri gemileri açık denize çıkarttılar. Geri kalan gemileri ve yüksek sayıda askeri bilerek orada bıraktılar. Oradaki Amerikan askerlerinin ölmesinden, Amerika'nın idaresine sızmış Siyonistler ve Masonlar sorumlu. Böylelikle Amerika'nın ikinci dünya savaşına gerçek manada katılması ve oluşan yeni dünya düzeninin Ankebut Ağı'nın istediği şekilde olması sağlandı. Bu gerçek, binbir türlü ispat edildi. Dünyada okumuş yazmış ve dürüst karakterli her kim varsa, bu gerçeği biliyor ve ifade ediyor. Trump da bu gerçeği kesinlikle biliyor ama şeytanlaşanlardan olmayı tercih ediyor.
2- İkiz kulelere 11 Eylül 2001'de yapılan saldırı da CIA ve MOSSAD'ın ortak operasyonu. Orada çalışan binlerce Yahudi o gün işlerine gitmemişti. Saldırıya bir şekilde karışmış çok sayıda kişi -ki hep Yahudiydiler- yakalandı ama Ankebut Ağı'nın adamları sayesinde bu kişiler serbest kaldılar.

Yine de Ankebut Ağı'na bağlı Amerikalı idareciler, suçu Müslümanlara, halkı Müslüman ülkelere, peygamberimize, Kur'an-ı Kerim'e attılar. Bush oğlu Bush'un biri, bir katedralde konuşurken "Bu bir haçlı seferidir" diyebildi.

Kendilerinin yaptığı bu İkiz Kuleler saldırısıyla da üçüncü dünya savaşını (Armagedon'u, Melhame-i Kübra'yı) çıkartmak ve dünya üzerinde bir tane Müslüman bırakmamak istediler.
Oynadıkları bu oyunla, İkiz Kulelerde binlerce sivil insanı katlettiler, Amerika'da yaşayan milyonlarca Müslümanın temel haklarını bile engellediler. Onları dışladır, oyundan düşürmek, önemli devlet kurumlarında/makamlarında ve önemli sektörlerde Müslümanların bulunmasının önüne geçmek istediler. Peşleri sıra bütün Avrupa'da bunun yaşanmasını istediler. Afganistan'ı ve Irak'ı işgal ettiler. Dünyanın gözleri önünde milyonlarca insanı feci şekilde öldürdüler. Kadınlara hatta çocuklara tecavüz ettiler. İşkence ettiler. Sadistçe öldürdüler. Şeytan'ın aklına gelmeyecek şeyler yaptılar. Durmadılar, bölgedeki başka ülkelerde de kan döktüler. Ne kadar çaresiz olduklarını, askeri güçlerinin yetmeyeceğini, halkı Müslüman ülkeleri işgal edemeyeceklerini anladılar, bu sefer CIA'ya ait Facebook üzerinden halk hareketleri başlatarak idareleri/hükumetleri/liderleri devirmek ve üstü örtülü işgaller gerçekleştirmek istediler.
Gün geldi Suriye bataklığına da battılar. Vatan savunan kahramanları dünyaya teröristler olarak gösterdiler. Zaten bu proje için AKPKK'yi kurdular, Tayyip'i başımıza getirdiler. Türkiye'de bile onbinlerce cana kıydılar.

Amerikan halkını tenzih ederim ama şimdi başlarındaki bu piç kurusu çıkmış, bir de üste çıkabiliyor. Bir kez daha dünya genelinde kan dökmenin planlarını yapıyor, ortamı buna hazırlıyor. Bir de yediği bunca şamara rağmen hala kendini her şeye, her yere gücü yeten biri olarak görebiliyor. Sözün bittiği yere gelinmiş ama söz söylemeyince de olmuyor.
Covid-19'u CIA üretti. Trump da işin içinde hatta başında...

Bakmayın siz insan şeytanı Trump'ın konuştuklarına... O yine şeytanlıklar peşinde ama Covid-19'u ürettirenlerden birisi de kendisi. Bu projeye Obama zamanında başlandı ama Trump zamanında da devam edildi. Trump projeyle her türlü ilgilendi.

Bir aşamaya gelindiğinde, Amerika için tehlikeli görüldü ve diğer aşamaları Çin'in Wuhan şehrindeki o diline doladığı laboratuvarda yapıldı. Söz konusu laboratuvar Çin hükumetiyle de bağlantılı bir yer ama bu projenin içinde Çin hükumeti ve yöneticileri yoktu. CIA çok iyi para teklif ettiği için laboratuvar teklifi kabul etti. Lakin Çin hükumetinin yetkilileri de orada biyolojik bir silah geliştirildiğini kısa sürede anladılar, öğrendiler. Laboratuvar çalışanları/yetkilileri de anladılar. İşte tam burada Çinli yetkililer tarihi bir hata yaptılar. Onların derdi başkaydı. Amerikalıların ne haltlar çevirdiğini, bu virüs işinde ne kadar ileri gidebildiklerini öğrenmek istiyorlardı.
Amerikalılar bunu, Çinlilerin bu kadar riske girmesini affetmediler. Zaten süreç boyunca Çinlilere hep yalan yanlış bilgiler sızdırdılar. Onları aldattılar. Proje tamam olunca da kaza olmuş gibi yapıp virüsü yaydılar.

Wuhan özellikle hedef seçildi. Çin'in ekonomisine çok büyük katkısı olan bir üretim merkezi olduğu için, ülkenin beyin takımı denebilecek insanların çoğu Wuhan'da olduğu için, üçüncü dünya savaşının sıcak çatışmalı son kısmında Wuhan, Çin ordusunun ihtiyaçlarını karşılamada kritik öneme sahip olacağı için hedef seçildi.

Bu derece insanlık dışı bir virüs saldırısı projesinin başındaki Trump isimli insan şeytanı, şimdi çıkıp suçu Çin'in üzerine atmaya kalkıyor. Söz bitmiş, artık çatışma mı çıkıyor, ne çıkıyorsa çıksın. Bütün dünya bunları bilmeli ve bu insan şeytanlarını temizlemeli.
Bu kadarını beklemiyorlardı

Korona (Covid-19) virüsünü Wuhan'daki laboratuvardan yayma kararı verdiklerinde, virüsün Çin'i ve çevresini mahvedeceğini, kendilerine kadar da gideceğini ama ciddi bir zarar vermeyeceğini öngörmüşlerdi. Bekledikleri gibi olmadı. Kendilerini de büyük vurdu ve kısa bir süre sonra Trump "Bırakalım ölen ölsün, nüfusumuz çok fazla, azalsın. Hem ihtiyarlar, emekliler ölsünler de Amerikan ekonomisinin üzerinden büyük bir yük kalksın" dedi.

Ekonomileri aslında batak halde. Karapara gelirleri olmasa çoktan parçalanıp dağılacaklardı. Dünya genelindeki Amerikan üslerinin neredeyse tamamı üzerinden her türlü kara para işleri, insanlık dışı işleri çevirdikleri halde, çok büyük rakamlarla kara para gelirleri olduğu halde hala krizi aşamayan bir Amerika var.
Zaten şeytanlaşmış, insan hayatını zaten hiçe sayan bir Trump ve çetesi, böyle bir karar almakta hiç zorlanmadı. Emeklilere zaten maaşları çok zor ödenebiliyor. Yaşlıların ilaç, hastahane, bakım, huzurevi masrafları da çok büyük bir yük. Bu, Ankebut Ağı'na bağlı bütün ülkelerde böyle... Bu nedenle AKPKK de tedbirleri kaldırdı, herkesi sokağa, iş hayatına çekiyor. AKPKK de ihtiyarlar ölsün diyor. Yüksek sayıda emekli, yaşlı ve hasta ölecek ve rahatlayacaklar.
Şu Amerika'yı yönetenler, hep böyleler...

Michelle Obama diye bilinen dönmenin (travestinin) gerçek halini, henüz dönmemiş halini, yani Michale Lavon Robinson olduğu hali görüyorsunuz.

Yıllar önce yazmıştım, o çocuklar da bunlardan değil. Küçük resimde gördüğünüz kadın çocukların gerçek annesi.

Halkını tenzih ederim ama şu Amerika ne kadar iğrenç bir ülke. Ankebut Ağı Amerika'yı ne kadar da düşürmüş.
İsrail'de bir halk darbesi olur mu

Netenyahu da her şeyin bittiğini kabullenmiş halde. Bu işin altında kalacak kişilerden biri olduğunu düşünüyor. Hatta ilk gideceklerden biri olduğunu, Trump'tan bile önce gideceğini düşünüyor. Bu mealde konuşmalar yapıyor.

Bir seferinde şöyle konuştuğunu dinledik:

"İşler kötüye gidiyor. İsrail'i büyütelim derken, İsrail tam tersine bir kaosa girdi. Bu kaosta İsrail'in günah keçisi ben olacağım. Daha önce bunu fark edip de gitmediğim için çok pişmanım."
Başka bir konuşması da şu:

"Bunca zamandan beri yazıları (mfs'nin yazılarını) okuyup okuyup durdum ama inanmadım. Geldiğim noktada gördüm ki hakkımda şöyle böyle olacaksın diye yazılan her şeyin yaşandığını fark ediyorum. Bunun ilahi bir kara düzenle (burada büyücülüğü kastediyor) gerçekleştiğine inanıyorum.
Bunca kara para işine/gelirine rağmen İsrail'de ekonomi son yıllarda çok çok kötü vaziyetteydi. Son zamanlarda bu kara paraları epeyi kıstık ve kriz derinleşiyor. Çok kısa zamanda bu kara paralarını daha da kısacağız. O zaman İsrail halkının toptan ayaklanıp da Netenyahu'yu devireceğine eminim.

Ne ben bir büyücüyüm, ne ekibimde bir büyücü var ne dinimizde büyü yapmaya müsaade var. Biz kimseye, zihnine, kararlarına tesir edecek bir büyü veya başka maksatla bir büyü yapmadık, yapmayız. Ben, büyü nasıl yapılır bilmem. Hiç de merak etmedim. Ekibimde olanlar da benim gibiler. Biz, bize büyü yapılmasa, cinler alemine hiç karışacak da değiliz.
Bizim için harbin de hukuku var. Düşmana karşı bile sınırlarımız var. Netenyahu da bunu çok iyi biliyor ama işine gelmediği için, "Allah böyle takdir ediyor" diyemediği için ya da "İnsanlara, bütün insanlığa çok kötülükler ettik, ettiğimizi çekeceğiz. İlahi adalet tecelli ediyor." diyemediği için laf cambazlığı yapıyor. Kendilerine büyü yapan herkesi görecek, bilecek ilme de sahipler. Bizim öyle işlerimiz olmadığını da kesinlik derecesinde biliyorlar. O hahamları bile büyü yaparak öldürmedik.

Perşembenin gelişi çarşambadan belliyken, bir meselenin sonunun ne olacağını kestirmek mümkünken, o kadar kendilerini büyüye ve kahinliğe vermişler ki, şöyle şöyle olacak dediklerim yaşandıkça, gerçek oldukça, kehanet zan ediyorlar. Yahu göz görmüyor mu kaç senedir, İsrail de Amerika da müttefikleri de yıkılıyor. 20 yıldır kriz derinleşe derinleşe bu günlere geldiler. Hayatın gerçekliğinden bu kadar kopmuşlarsa, bu kadar şeytanlaşmışlarsa, biz ne yapabiliriz. Konuşup saçmalayıp dursunlar.
Forwarded from Akademi Dergisi
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Bir yumrukta yıkarım gök kubbeyi başına,
Kılıcımız kınından çıkmadı daha...
Forwarded from Akademi Dergisi
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
"Yetkililer açık bir şekilde ifade etmese de ..."