Akademi Dergisi
2.12K subscribers
60K photos
25.2K videos
370 files
7.54K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Akademi Dergisi
"600 ton et verdim, 15 milyon TL dolandırıldım" Malatya'da yaşayan Mahmut Çelik adlı hayvan tüccarı Bilal Erdoğan ve eşi ile bağlantılı İnsan ve İrfan Vakfı tarafından dolandırıldığını söyledi, başındaki Mehmet Fatih Çıtlak'ı suçladı.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
"Türkiye'yi Bilal Erdoğan mı yönetiyor?"

"Bunların hepsi dolandırıcı"

"Esrar, eroin, silah kaçakçılığı, mafya, adam yaralama... Hepsi var bunlarda..."

"İçişleri Bakanını aldıracağım diyen, 28 yaşında askerliğini yapmamış bir züppe"

"O Fatih Çıtlak da o sakalıyla televizyona çıkıp dinden konuşuyor ama o da bu dolandırıcılığın içinde."

"Kimseden korkmuyorum. Beş bin kişilik ailem var."


"Gelsin kafama sıktırsın yoksa kolay kolay susmam"
Akademi Dergisi
Timur Erk Sabetaycı gizli Yahudi ve Mason. Timur, uluslar arası organ mafyasının en tepe isimlerinden birip olup Şeytan'ın Konseyi'nin yedi üyesinden de biri olan Sabetaycı gizli Yahudi ve Mason Mehmet Haberal ile yakın çalışma arkadaşıdır. Bu sözde Türk…
"Yeter artık" dedi, öldürüldü.

Tülay Karabağ'ı da kendileri öldürdüler. Ankebut Ağı'nın medya yönlendirmesi için de kullandığı isimlerden biriydi ama türlü türlü kara para işlerini de biliyor ve eli karışıyordu. Türk Böbrek Vakfı üzerinden Ankebut'un neler çevirdiğini geçen sene anlatmıştım. O günden sonra ayar tutmadılar ve her an bir operasyon yapılması endişesi ile yollarına devam etmek istediler. Bu süreçte birbirlerine de düştüler.

Tülay Karabağ da "Yeter artık" diyenlerden biri oldu. Bu sistemin/ağın, artık yolun sonuna geldiğini kabullenenlerden biri oldu. Vicdan azabı çektiğinden falan değil, sistemin yürümesine imkan görmediğinden ve yargılanacaklarından dolayı hiç değilse kendini kurtarmayı deniyordu. Yayınlarımı dikkatle takip ediyordu. Cezaevinden çıktığımdan sonra iyice kötü oldu. Cezaevi süreci boyunca onlara nasıl oyunlar kurduğumu, onlar için işlerin iyice sarpa sardığını anladığından sonra korkuları, endişeleri iyice arttı. Bir an önce sistemden çıkmak istedi.
Bir telefon görüşmesinde ona bu işleri yapmaya devam etmesi söylenince o da "Ben bu işi yapmayacağım. Bu haksızlık (Sistemden çıkmama izin vermeniz lazım. Bunca sene hizmet ettim. Bu kadar değersiz göremezsiniz manasına). Daha fazla bu işlerin içinde olmak istemiyorum. Korkmuyorum, ne yaparsanız yapın." dedi.

Zaten kanser hastasıydı ve kanser tedavisine müdahale ederek onu öldürdüler. Öldürülmesi emrini Türk Böbrek Vakfı başkanı gizli Yahudi Timur Erk verdi. Tülay, organa ihtiyacı olan çok sayıda insanı Türk Böbrek Vakfı ile buluşturuyordu.
Ölümler artacak

Aleyna'yı da öldürecekler.

Tekrar tekrar yazmıştım, bir daha yazıyorum.

Kendi adamlarını temizlemeye devam edecekler. Yapabilecekleri hiçbir şey yok. Yaşadıkları çözülme/parçalanma hızlanmasın diye, daha hızla çökmemek için hatta mümkün olursa çözülmeyi durdurup yollarına devam etmek için ve yargılanmamak için, bu güne kadar insanlık dışı işlerde kullandıkları çok kişiyi öldürecekler.

Kimi gazeteci, kimi sanatçı, kimi patron, kimi rütbeli subay, kimi emniyet müdürü, kimi görev başında, kimi emekli kişiler olacak ama öldürmek zorunda kaldıkları bütün adamlarını öldürecekler.
Şuraya şimdiden yazıyorum, Aleyna'yı öldürmezlerse, çok şaşacağım. Çünkü onun yargılanmasını sağlayacağız. Bakanlık ya da Cumhurbaşkanlığı makamları üzerinden de soruşturmaları ve yargılamaları durduramayacaklar. O an geldiğinde onlar da Aleyna'nın ve çevresindekilerin yargılanmasına izin veremezler. O halde öldürecekler. Ya da Aleyna'nın taptığı İblis'e adadığı son adak/kurban kendisi olacak ve intihar edecek.

Öldürürler, sonra da öfkesine hakim olamamış bir vatandaş öldürmüş gibi gösterirler. Hatta öldürürler, İslamcılar, tarikatçılar öldürmüş gibi gösterirler. Bu sistemin/ağın içindekiler, binlerce senedir bu kadar iğrenç, bu kadar kuralsız, bu kadar şeytani şekilde yaşadılar. Bunların yapamayacağı hiçbir adilik yok. Bunlar temizlenmeden dünya insanlığına huzur, afiyet yok.
Ölüm şekli: Bulaşıcı hastalık (Doğal ölüm)
Aleyna Tilki'nin öldürülmesi ya da intihar etmesi ihtimalini yüksek görüyor musunuz?
Anonymous Poll
67%
Evet
33%
Hayır
Ha şimdi birbirlerini öldürmüşler, ha sonra biz ...
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Çocukların Lusifer'e (İblis'e, Şeytan'a) kurban edildiği Satanist ayinleri

Konuşmanın Türkçe tercümesi aşağıda...
"Onlar Şeytan'a hizmet ediyorlardı."

Konuşmacı:
Bu insanların bir çoğu Lusiferperestlerdi (Şeytana tapanlardı, satanistlerdi). Diyebilirsiniz ki din bir masaldır, tanrı yoktur, bunlar gerçek değil. Evet.. Bu insanlar için gerçek ve hakikat farklıdır.

Onlar Lusifer (İblis'in bir diğer adı) dedikleri görünmeyen bir şeye hizmet ediyorlardı. Ve ben bu çevre ile iletişim halindeydim ve yüzlerine gülümsüyordum. Çünkü onlar benim için sadece müşteriydiler. Bundan dolayı Şeytanın Kilisesi dedikleri yere gittim.

Sunucu: Şu an Satanizmden bahsediyorsunuz, değil mi?

Konuşmacı: Evet. Böylece bu kiliselerde ziyaretçi olarak bulunmuş oldum. Sonrasında onların çıplak kadınlarla ve içkili ortamlarda yapılan kutsal ayinlerinde bulundum ve bu beni ziyadesiyle eğlendirmişti. Bunların hiçbirine inanmıyordum ve gerçekten çok uzak görüyordum.

Sunucu: Bunlar senin için bir oyun gibi miydi?

Konuşmacı: Evet.. Karanlık ve kötülüğün insanların içerisinde olduğunu düşündüğümden bağlantıları henüz tam kuraramıştım. O çevrede misafirdim ve çıplak kadınlar ve diğer şeylerden eğleniyordum.

Bu, güzel bir hayattı. Bir gün, (şimdi) bütün bunları anlatmamın sebebi olan adak kurban daveti aldım. Yurtdışından. İşte bu kopma noktasıydı. Çocuklar.. (Kötü oluyor, yutkunuyor, gözleri yaşarıyor)

Sunucu: Bunu yapman mı söylendii?

Konuşmacı: Evet.. Ama bunu yapamadım..
Eski Almanya Başbakanı Schröder’den çağrı: Rus karşıtı yaptırımlar kalkmalı

Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Avrupa Birliği’nin (AB) 2014’te Rusya’ya uyguladığı yaptırımları kaldırma çağrısı yaparak, özellikle mevcut ekonomik durumda Moskova ile işbirliğinin gerekli olduğunu vurguladı.

Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Tagesspiegel gazetesine demecinde AB’nin 2014’te Rusya’ya uyguladığı yaptırımları kaldırma çağrısı yaparak, özellikle mevcut ekonomik durumda Moskova ile işbirliğinin gerekli olduğunun altını çizdi.

Rusya'nın işbirliği yapmaya hazır olması abartılmamalı. Rusya'nın ‘İkinci Dünya Savaşı'nın korkunç geçmişinden’ sonra bile yeni Almanya ile işbirliği yapmaya hazır olmasının abartılmaması gerektiğine dikkat çeken Schröder, şöyle konuştu:
“Rusya’ya yönelik yaptırımları destekliyor olmamız buna aykırı. Birincisi, söz konusu yaptırımlar Rusya'da tarihi anılar uyandırıyor, ikincisi, Rus siyasetini değiştirmiyorlar.”
Bu kişi Kim değil.

Kolundaki izden, yüz mimiklerinden, değişik yürüyüşünden, yüzündeki çizgilerden, benlerden, boyundan, burnundaki yamukluktan, kulak kepçelerinden, hepsinden takıldı.

Kim Jong-Un denilerek ortada dolaştırılan kişinin kim olmadığı, onun dublörlerinden biri olduğu gözler önüne çıktı. Biz bunu çoktan yapmıştık, yazmıştık. Sözümüze itibar etmeyenler bir kez daha mahcup oldular.
Akademi Dergisi
Tayyip'in son halleri ve konuşmaları hiç iyi değil. Bana ulaşan son bilgilere göre Tayyip bittiğini anladı. Aslında anlamaya çoktan anlamıştı da inkar ediyor, kabullenmek istemiyordu. Artık kabullenmiş gibi bir hali var. Kendisine ve çetesine hareket alanı…
O kadar bitik haldeler ki verebildikleri karşılık Twitter'dan paylaşım yapmak.

Onu yaparken bile Akademi Dergisi'nden beslenmek...

Kaç gündür büyük darbeleri üst üste vuruyoruz. Fena sarsılıyorlar. Partinin içi kaynıyor. Bu gün ise fokurdadı. Ne yapacaklarını şaşırdılar, bir çözülme başlamasın diye bize karşılık vermek istediler. Yapa yapa bunu yaptılar. Bitmiş bunlar...
Akademi Dergisi
Cenab-ı Zülcelale ve devletimize bir can borcumuz vardır. Canımız bedenden çıkıncıya ve bedenimiz cihat edemez hale gelinceye kadar vatan müdaafasında gayret etmek ve şehit olmak murad-ı alimizdir. Biz geri çekilmeyi değil, ileri atılmayı yeğleriz. Ceddimize…
Mecbur kalıp Twitter üzerinden bari karşılık verirlerken, kurdukları cümleleri bile bizden esinlenerek kurdular.

Damarlarında kan olmuş, akıyorum. Çok uzun zamandır, düşmanına hayran olma denilen hali yaşıyorlar. Ben cezaevine girmeden önce çok bariz olmuştu ama cezaevinde iken haberleri izledikçe, gazeteleri okudukça iyice gördüm ki Tayyip'ten bilmem hangisine kadar hepsi mfs üslubuyla, mfs'nin tabirleriyle cümleler kurmaya çalışıyorlardı.

Hatta ana akım gazete ve televizyon kanallarında da Akademi Dergisi'ndeki üslubun, tabirlerin hakim olması talimatını verdiler.
Akademi Dergisi
Durum demiyor, vaziyet diyorsun... Yıl dönümü demiyor, sene-i devriyesi diyorsun... Anmıyorsun, yad ediyorsun... Bazen iyice fark ettiriyor ve "Ankebut yapı" diyorsun. Bir gün boş bulunup bir yerde "Biri beni bu mfs'nin elinden ve tesirinden kurtarsın" demeyesin?…
Vaziyet aslında iyi... Bunların bu taklitçiliği milletimizin, devletimizin hayrına. Bu kadar şiddetli münafıkları ve hainleri böyle bir ayara getirebilmek ve hayran bırakmak da hiç kolay değil.
Akademi Dergisi
"Erdoğan gideceğini görüyor, kaybedeceğini görüyor" Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan CHPKK Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sahte diplomalı gayr-i resmi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için, "Gideceğini…
Dün, morallarini iyice çökerten paylaşımlarımdan sonra bunlar kendi aralarında konuştular.

Çok fazla sessiz kalındığını ve bu kadar sessiz kalmanın kendileri için iyi olmadığını, sağda solda biraz konuşmak gerektiğini, en azından varlık gösterip "Buradayız" demek için bir şeyler yapılmasını konuştular.

Görünürde CHPKK'ye karşılık verirken aslında öncelikle bize ve sonra da Abdullah Gül'ün lideri olduğu gizli Hristiyan cephesine karşılık vermiş oldular kendilerince...
Barış Akarsu'yu neden öldürdüler.

Barış Akarsu da gizli Yahudiydi. Akarsu, bizim anladığımız manada kullanılmıyordu, aslında bir şifrelemeydi. Hem -ak hem -ar hem de -su, gizli Yahudilerin, birbirlerini kolayca tanımak için isim ve soy isimlerinde çok sık olarak kullandığı hecelerden... Akman, aker, akar, arman, cansu, tansu gibi...

Ankebut Ağı'na şuurlu şekilde hizmet eden Barış, aynı zamanda Satanistti. İnsan kurban etme ayinlerine de katılıyordu. Kendisi de kurbanları kalbinden bıçaklayarak öldürüyordu, sadece katılıp izlemekle kalmıyordu. Kız kurbanlara tecavüz de ediyordu. Çiziyordu, kesiyordu, sadistliğini sergiliyordu.