Akademi Dergisi
2.13K subscribers
60K photos
25.2K videos
370 files
7.54K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Normalde SEGBİS üzerinden duruşmaya çıkılınca duruşma tutanağı ya da gerekli karar geç gelir. En iyi ihtimalle 15-25 gün arasında gelir ama bana kısa süre içinde ilgili mahkemeden karar evrakı geldi. Aldım, okudum ve güldüm. Duruşmaya çıkartmadan beraat verdiler. Nöbetçi hakimde verdiğim ifade zaten kırpılmıştı, çok önemli ifadelerim hiç kayda geçmemişti ve o şekilde evraklar düzenlenmişti. Oradaki birkaç cümlelik ifademde "Gazeteciyim, eleştirdim, hakaret etmedim, fikir ve eleştiri özgürlüğüdür" dediğimi gerekçe gösteren hakim, meseleyi kapatıp geçti.

Koğuşta dönen dolapları, adamlarını, muhbirlerini, hangi kritik aşamalarda nelere sebep olduklarını, beni kavgaların arasında bırakmak isteyişlerini, başmemurları, ömründe bir nefes sigara çekmemiş olan beni onbuçuk ay neden sigara içilen koğuşta tuttuklarını ve daha neleri neleri ilerleyen günlerde ve haftalarda anlatacağım. Bu hadisede de muhbirler hemen cezaevi idaresine haber uçurdular. Kurum ikinci müdürü muhbirlerden aldıkları haberle bizzat ilgilendi ve o da bakanların yardımcılarına haber uçurdu ve bir trafik döndü, benim duruşmaya çıkmamı istemediler. Duruşmaya az zaman kalmıştı, duruşma saati aylar öncesinden kesinleşmişti, bir gün önceden ilgili infaz memuru "Yarın SEGBİS'in var, şu saatte hazır ol" demişti. Bu şartlarda duruşmaya çıkmamam mani olamazlarsa ve duruşma gerçekleşirse hakimin neyi nasıl savuşturması gerektiğini de hakime tembihlediler. Aslında benim de istediğim tam olarak buydu. YİT her aşamayı takip ediyor ve somut delilleri topluyordu. Şu köhne sistem, şu Ankebut Ağı, geçen her günde ve yaşanan her yeni hadisede daha fazla suç delili bırakıyor, çöküşünü hızlandırıyordu.
Mevlüt Çavuşoğlu'nun avukatı, renk vermemek için ve ayrıca güç dengeleri yine değişirse bu davanın yine aleyhime kullanılması için ve bir de "Mevlüt Çavuşoğlu davacı oldu, beraat ettim. Şunun haline bakın" derim diye, karara itiraz etti ve istinafa gönderdi. Lakin Çavuşoğlu, benim duruşmaya çıkmadığımı ve duruşmada beraat kararı verildiğini duyunca ancak sakinleşebildi. Anladığımız kadarıyla bu kadar zayıf karakterli, aklı darbeli, panik, korkak hali Tayyip ve çetesini iyice gerdi.

Şimdi ben içeriden çıkıp her yerde adeta bozgun hali oluşturunca ve Soysuz ile Abdülhamit Gül hakkında fezlekeler hazırlanacağını yazınca, Çavuşoğlu onlardan fazla gerildi, endişelendi. YİT'ten aldığım son bilgileri değerlendirdiğimde, Çavuşoğlu'nun haline güleyim mi yoksa acıyayım mı bilemedim. Düşündüm, enine boyuna tarttım ve şu anda kesin olarak bildiğim şu ki Çavuşoğlu da kendini kurtaramayacak ve hakkında fezleke hazırlanacak. Lakin o süreçte onun devlet korumasına alınması şart olacak. Çünkü ne biliyorsa bülbül gibi şakıyacak bir kişi, tarihi bir hata ile öyle yüksek ve merkez bir yere getirilmişken, sistemi bu kadar içinden ve merkez noktadan biliyorken, üstelik psikolojisi bu kadar bozulmuş ve korkuları bu kadar devleşmişken Ankebut Ağı onu bir şekilde yok etmeyi deneyecektir.
Fahreddin Paşa ve Medine-i Münevvere savunması, 1916-1919
ABD, Suriye’nin kuzeyine silah ve mühimmat yüklü 70 kamyon gönderdi

İşgalci ABD güçlerinin Suriye’nin Kamışlı bölgesindeki askeri üssüne silah ve mühimmat yüklü 70 kamyon gönderdiği bildirildi.

Suriye İnsan hakları izleme örgütü olarak bilinen grup, yayınladığı raporda işgalci ABD güçlerine bağlı silah ve mühimmat yüklü 70 kamyonun Suriye ve Irak sınırındaki Elvelid güzergahından geçerek, Suriye’nin Kuzey Doğusunda yer alan Kamışlı’da Amerika’nın yasa dışı üslerine giriş yaptığını duyurdu.

Amerika dün Pazartesi de, silah ve mühimmat dolu 30 kamyon ve tankeri Irak’tan Suriye’nin doğusundaki Haseke’ye göndermişti.
Kuzey Kore lideri Kim Yong'u biyolojik silahla öldürdüler.

Danışmanı Kim'in odasına biyolojik silah nevinden bir şeyler sürdü ve Kim'in vücuduna bulaşınca, ölümüne sebep oldu.

Kim'in öldürülmesi talimatını 13'ler Meclisi verdi. Yedi kişiden oluşan şu meşhur Şeytan'ın Konseyi'nin de dağılmasını sağladım. Artık öyle bir konseyin yok olduğunu söyleyebiliriz. O konsey aradan çıktı.

13'ler konseyinin talimatıyla Trump ilgilendi ve o da işi CIA'ya pasladı.
Bu adam tam görmüyor ama tam görüyor.

Çok şaşırtıcı bir başlık olduğunun farkındayım ama birazdan şaşkınlığınız geçecek. Bu gördüğünüz kişi gerçek Dr. Shawn değil.

Bu gördüğünüz Dr Shawn suretinde üretilmiş bir dış beden ve içinde grilerden biri var. Gerçek Dr. Shawn'ın göz kusurları vardı ve onun yerine geçerken onun suretinde ürettikleri dış bedenin de gerçeğine uygun olarak göz kusurlarına sahip olması gerekiyordu. Öyle de yaptılar. Lakin bu durum onun yerine geçen gri uzaylıyı zorlayacaktı ve ona da çare buldular. Bedenin baş kısmında, bizim insan gözüyle göremeyeceğimiz kadar mikro boyutta sensörler var ve bunlardan elde edilen veriler grinin beynine yönlendiriliyor.

Buna rağmen dış bedende arızalar oluyor. Dili şişiyor ve yüzü de şişiyor. 10 bin seneden fazla teknoloji farkı olsa bile istenmeyen durumlar ve arızalar yine de yaşanıyor. Böyle şeyler, dünya hakimiyetine sinsice ulaşmak isteyen grileri çok zor durumlara düşürüyor.

Zaten bundan sonra onlara bu dünyada yer yok.
Bunlar insan değiller. Bunu yapanlar, insan türünden sayılamazlar.

Suriye'nin Afrin şehrinde bugün öğleden sonra bir bombalı saldırı yapıldı.
Bomba uzaktan kumanda ile patlatıldı. İsrail (Mossad) yaptırdı. PKK'ye yaptırdılar. MİT'i de bu işte kullandılar. Hakan Fidan da işin işinde.

Bu katliamın videosunu, katliamı yapanlar Hakan Fidan'a attılar. O da MOSSAD'daki üstleri ile görüştü, rapor verdi. Bir sıkıntı olmadığını, herhangi bir sorun ve aksaklık çıkmadığını, çıkmayacağını söyledi.

Bu insanlık dışı saldırıyı ortamı germek maksadıyla yaptılar. Suriye meselesi üzerinden Rusya'yı kışkırtmak istediler. Hedef, Türkiye ile Rusya'nın arasını bozmak.

AKPKK'nin ve Ankebut Ağı'na bağlı diğer ülkelerin/hükumetlerin, fiilen 3. dünya savaşının yaşandığı şu günlerde Rusya ve müttefikleri karşısında çok fazla ezildiğini, imajlarının kötü sarsıldığını düşünüyorlar ve sıkıntı ediyorlar ve böyle çılgınca işlere girişiyorlar. Bu düşüncede olmalarında benim tahliye olduktan sonra yazdığım pekçok yayının da etkisi var. Erdoğan'ın Putin karşısındaki hallerini yazmam da onları çıldırttı. Ayrıca Rusya'nın benim cezaevinden çıkmama yardımcı olmasına, Putin'in beni çıkartmak için dünyanın dört bir yanından Ankebut Ağı'na mensup önemli adamlardan bazılarını toplayıp almasına, ben çıktığım halde onları bırakmamasına kızıyorlar.

Bu günkü Lavrov-Çavuşoğlu telefon görüşmesinde konuşulan konulardan biri de Putin'in elinde olan ve Ankebut Ağı'na çok lazım olan o adamlar konusuydu. Telefon görüşmesinde Çavuşoğlu Lavrov'a "Bize karşı bir hareketliliğiniz, hazırlığınız mı var?" manasına gelecek cümleler kurdu. Lavrov da "Yok, hiçbir öyle bir şey olur mu" demedi. "Rusya her zaman her şarta, her ihtimale hazırdır" manasına gelecek cümleler kurdu. Taraflar birbirlerine diplomatik nezaketle yoklama çektiler. Ankebut Ağı ve AKPKK çetesi, son zamanlarda yaptığım yayınların manasını anlamaya çalışırken, Rusya'nın Türkiye ile harp etmesini istiyormuşuz, böyle hazırlıklar dönüyormuş gibi bir düşünceye kapıldı.

Ben bu gün bu konuya bu saate kadar temas etmeyince MİT'e bağlı birileri, normal/bağlantısız bir kimseyi kafalayarak bu konuda bana Telegram üzerinden sorular yönlendirdiler ve yorumlar yapmamı beklediler. Yorumumu yapmış oldum. O insanlar hiç yere ve feci şekilde öldürüldüler. Allah bunun hesabını sorar ve bizleri de ve belki Rusları da buna vesile eder.
Çavuşoğlu bu günkü görüşmede Lavrov'a "Siz sözünüzü tutmuyorsunuz" manasına gelen sözler de söyledi. Lavrov da "Asıl siz hiçbir zaman sözünüzü tutmadınız. Anlaşmadan sonra işleri çok ağırdan aldınız" mealinde konuştu. Yani "Mfs'yi çıkartacağız ama bu iş kolay olmayacak, kitabına uydurmak lazım. Zaman lazım dediniz ama aylarca oyaladınız" demek istedi.
Forwarded from SpaceExplorerTv
Forwarded from SpaceExplorerTv
Nuh aleyhisselamdan sonraki yüksek bilim ve teknoloji devrinde, bazı yetkili kişiler, kod uyuşmazlığını düzeltmek istediler.

Çok denemeler yaptılar, sonuca yaklaştılar ama tam sonuca ulaşmadılar. Çinlilerin, Japonların ve siyahilerin genetiğine yapılan bu müdahaleler sırasında, başka bir ara ırk da oluşmadı.

Tartışmasız bir gerçek var ki kod uyuşmazlıkları düzeltilebiliyor. Başkaca dünyalarda da benzer sıkıntılar yaşandı ve genetik bilimindeki gelişmeler sayesinde düzeltildi. Zaten bu kadar ilerlemenin ardından da gerçek insan derisine, gerçek insan saçına, gerçek insan dokularına sahip robotlar yapılabilir oldu. Ve derinin/dokunun bir anda ayrılıp sonra birleşip iz bırakmadan kaynaşması mümkün oldu.

Nuh aleyhisselamın oğullarından Yafes de başka dünyaya gitti ve orada melez bir türün oluşmasına sebep oldu. Nuh tufanı sırasında da zaten Nuh'un gemisi başka bir dünyaya gitti. Sonra o yüksek teknoloji ürünü gemi kullanıldı, bir zaman sonra eskidi ve sökülüp parçalandı.