New Yorklu ambulans görevlisinin bir günü: 'Normalde bazı günler daha yoğun geçer. Ama asla böyle olmaz, asla'
Anthony Almojera New York kentindeki kıdemli bir ambulans görevlisi. Almojera, işteki bir gününü anlattı:
Sabah 7 civarında telsiz mesajlarının yoğunlaştığını duyuyorum. Geceyarısından bu yana 1500'den fazla çağrı aldık. Bir göreve çağırılıyorum - ani kalp durması.
New York'taki, ortalama günde 4 bin çağrıyla dünyanın en yoğun ambulans servisi. Bazen bir sıca hava dalgasında ya da fırtınada daha da yoğunlaşıyor. Ancak bu salgından önceki en yoğun gün 11 Eylül saldırılarıydı.
Şimdi her gün 11 Eylül'deki kadar çok hasta var.
Bir eve ulaşıyoruz ve ben maskemi ve eldivenlerimi takıp, koruyucu kıyafetlerimi giyiyorum.
Bir adamla karşılaşıyoruz. Ailesi, son beş gündür ateşi ve öksürüğü olduğunu söylüyor.
Kalp masajına başlıyoruz ve sağlık görevlileri nefes alabilmesi için hastayi entübe ediyor.
Yarım saat üzerinde çalıştıktan sonra resmen ölüilan ediyoruz. Ekibin iyi olduğundan emin olup, ambulansa gidiyorum. Öncelikle her şeyi dezenfekte ediyoruz.
Sonra yeni göreve hazır olduğumuzu bildiren düğmeye basıyorum.
20 dakika sonra bir kalp durma vakası daha geliyor. Aynı belirtiler, aynı uygulamalar ve aynı sonuçlar.
Düğmeye basıp, bir tane daha.
Sonra düğmeye bir kez daha basıp, bir tane daha.
Şimdi saat 11 ve altı kalp durmasına gittik.
Normalde bir ambulans görevlisi, belki haftada iki ya da üç kalp durması vakasına gider. Bazı günler, diğerlerinden daha yoğun geçer. Ama asla böyle olmaz. Asla olmaz.
Anthony Almojera New York kentindeki kıdemli bir ambulans görevlisi. Almojera, işteki bir gününü anlattı:
Sabah 7 civarında telsiz mesajlarının yoğunlaştığını duyuyorum. Geceyarısından bu yana 1500'den fazla çağrı aldık. Bir göreve çağırılıyorum - ani kalp durması.
New York'taki, ortalama günde 4 bin çağrıyla dünyanın en yoğun ambulans servisi. Bazen bir sıca hava dalgasında ya da fırtınada daha da yoğunlaşıyor. Ancak bu salgından önceki en yoğun gün 11 Eylül saldırılarıydı.
Şimdi her gün 11 Eylül'deki kadar çok hasta var.
Bir eve ulaşıyoruz ve ben maskemi ve eldivenlerimi takıp, koruyucu kıyafetlerimi giyiyorum.
Bir adamla karşılaşıyoruz. Ailesi, son beş gündür ateşi ve öksürüğü olduğunu söylüyor.
Kalp masajına başlıyoruz ve sağlık görevlileri nefes alabilmesi için hastayi entübe ediyor.
Yarım saat üzerinde çalıştıktan sonra resmen ölüilan ediyoruz. Ekibin iyi olduğundan emin olup, ambulansa gidiyorum. Öncelikle her şeyi dezenfekte ediyoruz.
Sonra yeni göreve hazır olduğumuzu bildiren düğmeye basıyorum.
20 dakika sonra bir kalp durma vakası daha geliyor. Aynı belirtiler, aynı uygulamalar ve aynı sonuçlar.
Düğmeye basıp, bir tane daha.
Sonra düğmeye bir kez daha basıp, bir tane daha.
Şimdi saat 11 ve altı kalp durmasına gittik.
Normalde bir ambulans görevlisi, belki haftada iki ya da üç kalp durması vakasına gider. Bazı günler, diğerlerinden daha yoğun geçer. Ama asla böyle olmaz. Asla olmaz.
İnternette koronavirüs dolandırıcılığı: İngiliz şirketleri ve bireyler '1,86 milyon sterlin kaybetti'
İngiliz polisi, ülkedeki şirket ve bireylerin koronavirüs bağlantılı dolandırıcılıklara, 1 miloyn 860 bin sterlinden fazla para kaybettiklerini açıkladı.
Bu dolandırıcılıkların çoğu, aslında var olmayan maske ve dezenfektan satışıyla yapılıyor.
BBC'nin yaptığı araştırmada, Batı Afrika'daki çetelerin, geçen ay yüzlerce böyle sahte site kurduğu ve toplu alışveriş yapmak isteyen işletmeleri, hastaneleri ve huzurevlerini hedef aldığı tespit edildi.
İngiliz polisi, ülkedeki şirket ve bireylerin koronavirüs bağlantılı dolandırıcılıklara, 1 miloyn 860 bin sterlinden fazla para kaybettiklerini açıkladı.
Bu dolandırıcılıkların çoğu, aslında var olmayan maske ve dezenfektan satışıyla yapılıyor.
BBC'nin yaptığı araştırmada, Batı Afrika'daki çetelerin, geçen ay yüzlerce böyle sahte site kurduğu ve toplu alışveriş yapmak isteyen işletmeleri, hastaneleri ve huzurevlerini hedef aldığı tespit edildi.
Belçika’da atık sularda koronavirüs izine rastlandı
Belçika’nın kuzeyinde yer alan Flaman bölgesindeki atık sulardan alınan örneklerde, koronavirüse ait ribonükleik asit (RNA) izlerine rastlanıldığı duyuruldu.
Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgını etkisini arttırmaya devam ediyor. Belçika’nın kuzeyinde yer alan Flaman bölgesinin su arıtmasından sorumlu şirket tarafından hazırlanan raporda bölgedeki atık sulardan alınan örneklerde, koronavirüse ait ribonükleik asit (RNA) izlerine rastlanıldığı açıklandı. Şirket, örneklerin Lo-Reninge, Poperinge, Langemark, Wulpen, Genk, Leuven, Tienen, Aartselaar ve Gent'ten alındığını bildirirken, şirketin İletişim Direktörü Anja De Wit, “Örneklerin hepsine korona virüs testi yapıldı ve sonuç pozitif çıktı. Sonuç virüsün bulaşıcı yönü hakkında kesinlikle hiçbir şey söylemiyor, sadece yayılması hakkında bilgi veriyor" ifadelerini kullandı.
Belçika’nın kuzeyinde yer alan Flaman bölgesindeki atık sulardan alınan örneklerde, koronavirüse ait ribonükleik asit (RNA) izlerine rastlanıldığı duyuruldu.
Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgını etkisini arttırmaya devam ediyor. Belçika’nın kuzeyinde yer alan Flaman bölgesinin su arıtmasından sorumlu şirket tarafından hazırlanan raporda bölgedeki atık sulardan alınan örneklerde, koronavirüse ait ribonükleik asit (RNA) izlerine rastlanıldığı açıklandı. Şirket, örneklerin Lo-Reninge, Poperinge, Langemark, Wulpen, Genk, Leuven, Tienen, Aartselaar ve Gent'ten alındığını bildirirken, şirketin İletişim Direktörü Anja De Wit, “Örneklerin hepsine korona virüs testi yapıldı ve sonuç pozitif çıktı. Sonuç virüsün bulaşıcı yönü hakkında kesinlikle hiçbir şey söylemiyor, sadece yayılması hakkında bilgi veriyor" ifadelerini kullandı.
Akademi Dergisi
Burhan Kuzu’ya dava açıldı Kuzu hakkındaki iddianamede Kuzu’nun tutuklu şüpheli olan Zindaşti’nin tahliye edilmesi için ısrarlı bir şekilde hakim Cevdet Özcan’ı aradığı, Zindaşti’nin tutuksuz yargılanması için tavsiye ve telkinde bulunduğu, tahliye verilmesi…
Burhan Kuzu’nun 5 yıl hapsi istendi
İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti'nin tahliye edilmesi olayında ismi geçen eski AKPKK milletvekili Burhan Kuzu hakkında “nüfuz ticareti” suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Kuzu iddianamedeki ifadesinde, hakimlere talimat ve telkinde bulunmadığını belirterek şu an ki görevinin herhangi bir şekilde yargı mercilerine baskı kurabilecek bir makam ve görev olmadığını söyledi.
İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti’nin kızı ve şoförünün öldürülmesi olayının azmettiricisi olduğu iddiasıyla yargılanan ve yargılama sonunda beraat eden Orhan Ünğan eski AKPKK Milletvekili Burhan Kuzu hakkında, “Nüfuzunu kullanarak yargıya baskı yaptığı” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Ünğan’ın şikayeti sonrasında Burhan Kuzu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma tamamlandı.
İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti'nin tahliye edilmesi olayında ismi geçen eski AKPKK milletvekili Burhan Kuzu hakkında “nüfuz ticareti” suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Kuzu iddianamedeki ifadesinde, hakimlere talimat ve telkinde bulunmadığını belirterek şu an ki görevinin herhangi bir şekilde yargı mercilerine baskı kurabilecek bir makam ve görev olmadığını söyledi.
İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti’nin kızı ve şoförünün öldürülmesi olayının azmettiricisi olduğu iddiasıyla yargılanan ve yargılama sonunda beraat eden Orhan Ünğan eski AKPKK Milletvekili Burhan Kuzu hakkında, “Nüfuzunu kullanarak yargıya baskı yaptığı” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Ünğan’ın şikayeti sonrasında Burhan Kuzu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma tamamlandı.
Suriye, Türkiye’nin İdlib’e korona virüsü bulaştırma peşinde olduğunu iddia etti
Suriyeli parlamenter El-Verdi, Türkiye ve desteklediği teröristler İdlib’de düzenledikleri askeri harekatlarda yenildikten sonra şimdi bu ülkenin istihbarat servisi İdlib’e korona virüsü bulaştırma planları yaptığını ileri sürdü.
Mısır’ın Ed’destur gazetesine konuşan El-Verdi, Erdoğan yönetimi Amerikan – siyonizm vebanın bir parçası olduğunu ve dünyada zillete yol açan planlarda tüm beşeri virüsler ve mikroplarla ortak olduğunu kaydetti.
El-Verdi, İdlib Suriye topraklarının önemli bir parçası olduğunu, Suriye ordusu her türlü şartlarda bu ülkenin karış karış topraklarını korumakla yükümlü ve bu konuda kararlı olduğunu, İdlib’i kurtarma harekatının zamanı komutanların kararına bağlı olduğunu vurguladı.
Suriyeli parlamenter El-Verdi, Türkiye ve desteklediği teröristler İdlib’de düzenledikleri askeri harekatlarda yenildikten sonra şimdi bu ülkenin istihbarat servisi İdlib’e korona virüsü bulaştırma planları yaptığını ileri sürdü.
Mısır’ın Ed’destur gazetesine konuşan El-Verdi, Erdoğan yönetimi Amerikan – siyonizm vebanın bir parçası olduğunu ve dünyada zillete yol açan planlarda tüm beşeri virüsler ve mikroplarla ortak olduğunu kaydetti.
El-Verdi, İdlib Suriye topraklarının önemli bir parçası olduğunu, Suriye ordusu her türlü şartlarda bu ülkenin karış karış topraklarını korumakla yükümlü ve bu konuda kararlı olduğunu, İdlib’i kurtarma harekatının zamanı komutanların kararına bağlı olduğunu vurguladı.
Akademi Dergisi
Panik oldular Sabahtan beri sosyal medya, Sağlık Bakanının açıklamasına yoğunlaşmıştı. İçişleri Bakanı bile, yasak uygulanmasına sıcak bakıyordu. Saat 19.00'da önemli bir açıklama yapacağız, takipte kalın diye açıklama yaptılar. Yaklaşık bir saat önce, gerçek…
Doktorlar: İşler çığırından çıktı, yoğun bakımlar dolup taşıyor
Ankara, İzmir ve İstanbul'daki büyük kamu hastanelerinde görev yapan üç yoğun bakım uzmanı doktor anlattı: "Yoğun bakım çalışan hekimler olarak sayımız az, aramızdan Covid-19 bulaşıp hasta olanlar var. Yani hasta sayısı artıyor, doktor sayısı azalıyor. Yoğun bakım doldu, taştı."
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de koronavirüs salgını sebebiyle yoğun bakımlardaki doluluk oranının yüzde 63’ü geçmediği söylemişti. Yoğun bakım servislerinde çalışan hekimler ise her hastanenin yoğun bakım kapasitesinin, insan kaynağının ve teknik olanaklarının birbirinden farklı olduğunu söylüyor.
Koronavirüs salgını başladığından beri yoğun bakım servislerinde COVID-19 hastalarını tedavi eden üç doktor da haberde isimlerinin ve kurum bilgisinin yer almasını istemedi.
Ankara, İzmir ve İstanbul'daki büyük kamu hastanelerinde görev yapan üç yoğun bakım uzmanı doktor anlattı: "Yoğun bakım çalışan hekimler olarak sayımız az, aramızdan Covid-19 bulaşıp hasta olanlar var. Yani hasta sayısı artıyor, doktor sayısı azalıyor. Yoğun bakım doldu, taştı."
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de koronavirüs salgını sebebiyle yoğun bakımlardaki doluluk oranının yüzde 63’ü geçmediği söylemişti. Yoğun bakım servislerinde çalışan hekimler ise her hastanenin yoğun bakım kapasitesinin, insan kaynağının ve teknik olanaklarının birbirinden farklı olduğunu söylüyor.
Koronavirüs salgını başladığından beri yoğun bakım servislerinde COVID-19 hastalarını tedavi eden üç doktor da haberde isimlerinin ve kurum bilgisinin yer almasını istemedi.
Türkiye'den İsrail'e Üç Uçak Tıbbi Malzeme
ABD merkezli Bloomberg, Türkiye hükümetinin İsrail’e insani sebeplerden ötürü tıbbi malzeme satma kararı aldığını yazdı.
Türkiye’nin maske, koruyucu önlük ve steril eldiven gibi malzemeleri sattığı belirtildi.
İsrailli yetkililer konuyla ilgili bir açıklama yapmazken, bu adımın eskiden stratejik ortak olan iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden düzelip düzelmeyeceğine dair bir adım olup olmadığı henüz gizemini koruyor.
İsmini açıklamayan Türk yetkili, Perşembe günü İsrail’den gelen 3 uçağın İncirlik üssünün güneyine inerek paketleri aldığını iddia etti.
ABD merkezli Bloomberg, Türkiye hükümetinin İsrail’e insani sebeplerden ötürü tıbbi malzeme satma kararı aldığını yazdı.
Türkiye’nin maske, koruyucu önlük ve steril eldiven gibi malzemeleri sattığı belirtildi.
İsrailli yetkililer konuyla ilgili bir açıklama yapmazken, bu adımın eskiden stratejik ortak olan iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden düzelip düzelmeyeceğine dair bir adım olup olmadığı henüz gizemini koruyor.
İsmini açıklamayan Türk yetkili, Perşembe günü İsrail’den gelen 3 uçağın İncirlik üssünün güneyine inerek paketleri aldığını iddia etti.
Akademi Dergisi
Bir Mason üssü olan Kızılay'a da hukuki müdahale yapılmalı. Daha kurban bayramında kurban vekaleti için topladığı paraların hesabını veremeyecek hale getirilmiş bu kurumun, Yemen bahanesi ile Masonların ve Ankebut Ağı'nın yeni vurgunlarına alet edilmesine…
Kızılay'da yeni skandal
Türkiye'nin dört bir tarafında koronavirüsle mücadele edilirken Kızılay'da yeni bir skandal yaşandı. Koronavirüs vakalarının en çok görüldüğü kentlerden olan Zonguldak'ta Kızılay tarihi geçmiş ürünleri dağıttı
Koronavirüs kapsamında kente giriş çıkışların yasaklandığı, ilçeler arasındaki ulaşımın durduğu Zonguldak'ta Kızılay büyük bir skandala imza attı.
Zonguldak Devrek’te salgından ötürü karantinaya alınan Velibeyler köyünde Kızılay tarafından son kullanma tarihi geçmiş temizlik ürünleri dağıtıldı.
Kızılay Temsilcisi Aydın Çolpa, kolinin genel merkezden geldiğini, kontrol etmediğini belirterek, “Bilsek dağıtmazdık” dedi.
Türkiye'nin dört bir tarafında koronavirüsle mücadele edilirken Kızılay'da yeni bir skandal yaşandı. Koronavirüs vakalarının en çok görüldüğü kentlerden olan Zonguldak'ta Kızılay tarihi geçmiş ürünleri dağıttı
Koronavirüs kapsamında kente giriş çıkışların yasaklandığı, ilçeler arasındaki ulaşımın durduğu Zonguldak'ta Kızılay büyük bir skandala imza attı.
Zonguldak Devrek’te salgından ötürü karantinaya alınan Velibeyler köyünde Kızılay tarafından son kullanma tarihi geçmiş temizlik ürünleri dağıtıldı.
Kızılay Temsilcisi Aydın Çolpa, kolinin genel merkezden geldiğini, kontrol etmediğini belirterek, “Bilsek dağıtmazdık” dedi.
Gerçek sahibi CIA olan WhatsApp gibi hizmetlerin devletin denetimine, izlemesine tabi olacağı bir düzenleme hazırlanıyor.
Teklifle, sosyal ağlara ilişkin yeni düzenlemelerin getirilmesine ilişkin en bilindiği WhatsApp olan çok sayıda haberleşme uygulamasının devletin denetimine alınacağının anlaşıldığını söyleyen Özel,”İnsanların WhatsApp yazışmalarını izlemek ve denetlemek akla nereden geldi merak ediyoruz. Akıl alır gibi değil. Evde kalıyorlar. Yetmez kimse ile iletişim de kurmasınlar. Bu işi fırsatçılığa dönüştürdüler" ifadelerini kullandı.
AKP’nin, yeni tip koronavirüs salgınını fırsata çevirerek hazırladığı torba yasa teklifinde yer alan sosyal ağ sağlayıcılarına yönelik değişikliğe ilişkin konuşan CHPKK’li Özgür Özel, “İnsanların WhatsApp yazışmalarını izlemek ve denetlemek akla nereden geldi merak ediyoruz. Akıl alır gibi değil” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHPKK) Grup Başkanvekili Özgür Özel, dün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında AKPKK’nin kanun teklifine ilişkin konuştu. Teklifle, sosyal ağlara ilişkin yeni düzenlemelerin getirilmesine ilişkin en bilindiği WhatsApp olan çok sayıda haberleşme uygulamasının devletin denetimine alınacağının anlaşıldığını söyleyen Özel,”İnsanların WhatsApp yazışmalarını izlemek ve denetlemek akla nereden geldi merak ediyoruz. Akıl alır gibi değil. Evde kalıyorlar. Yetmez kimse ile iletişim de kurmasınlar. Bu işi fırsatçılığa dönüştürdüler" ifadelerini kullandı.
Teklifle, sosyal ağlara ilişkin yeni düzenlemelerin getirilmesine ilişkin en bilindiği WhatsApp olan çok sayıda haberleşme uygulamasının devletin denetimine alınacağının anlaşıldığını söyleyen Özel,”İnsanların WhatsApp yazışmalarını izlemek ve denetlemek akla nereden geldi merak ediyoruz. Akıl alır gibi değil. Evde kalıyorlar. Yetmez kimse ile iletişim de kurmasınlar. Bu işi fırsatçılığa dönüştürdüler" ifadelerini kullandı.
AKP’nin, yeni tip koronavirüs salgınını fırsata çevirerek hazırladığı torba yasa teklifinde yer alan sosyal ağ sağlayıcılarına yönelik değişikliğe ilişkin konuşan CHPKK’li Özgür Özel, “İnsanların WhatsApp yazışmalarını izlemek ve denetlemek akla nereden geldi merak ediyoruz. Akıl alır gibi değil” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHPKK) Grup Başkanvekili Özgür Özel, dün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında AKPKK’nin kanun teklifine ilişkin konuştu. Teklifle, sosyal ağlara ilişkin yeni düzenlemelerin getirilmesine ilişkin en bilindiği WhatsApp olan çok sayıda haberleşme uygulamasının devletin denetimine alınacağının anlaşıldığını söyleyen Özel,”İnsanların WhatsApp yazışmalarını izlemek ve denetlemek akla nereden geldi merak ediyoruz. Akıl alır gibi değil. Evde kalıyorlar. Yetmez kimse ile iletişim de kurmasınlar. Bu işi fırsatçılığa dönüştürdüler" ifadelerini kullandı.
Forwarded from Akademi Dergisi
Reuters'in haberini yorumlayan Rusya'nın en çok kullanılan sosyal paylaşım sitesi Vkontakte ile anlık mesajlaşma uygulaması Telegram'ın kurucusu Pavel Durov, "iCloud, resmen izleme silahı haline geldi. Kişisel mesajlarınızın saklanması konusunda iCloud'a güvenen WhatsApp gibi uygulamalar, bu sorunun bir parçası" dedi.
Apple ve FBI yetkilileri, Reuters'a söz konusu haberle ilgili açıklama yapmaktan kaçındı.
Apple yönetimi, bu kararı 2 yıldan daha uzun süre önce aldı ancak kamuoyuyla paylaşmadı. Bilindiği gibi o dönem San Bernardino'da 14 kişiyi öldürüp 22 kişiyi yaralayan Syed Farook'un iPhone cihazına ulaşmak için FBI Apple'a baskı uygulamıştı.
Apple ve FBI yetkilileri, Reuters'a söz konusu haberle ilgili açıklama yapmaktan kaçındı.
Apple yönetimi, bu kararı 2 yıldan daha uzun süre önce aldı ancak kamuoyuyla paylaşmadı. Bilindiği gibi o dönem San Bernardino'da 14 kişiyi öldürüp 22 kişiyi yaralayan Syed Farook'un iPhone cihazına ulaşmak için FBI Apple'a baskı uygulamıştı.
Forwarded from Akademi Dergisi
Telegram'ın kurucusu, WhatsApp kullanmanın tehlikeleri konusunda uyardı
Telegram'ın kurucusu Pavel Durov, WhatsApp uygulamasını kullanmanın yol açabileceği tehlikelerle ilgili açıklama yaptı.
Daha önce basında çıkan haberlerde, dünyanın en zengin kişisi olan Amazon'un sahibi Jeff Bezos'un telefonunun, WhatsApp üzerinden gönderilen kötü amaçlı bir dosya kullanılarak saldırıya uğradığı öğrenilmişti.
Durov, kullanıcıların akıllı telefonları değiştirirken genellikle bulutta şifrelenmemiş veri yedekleri bıraktığını belirtti.
Durov ayrıca, uygulamanın geliştiricileri tarafından kasıtlı olarak oluşturulan ve güvenlik açıklarını ortaya çıkaran backdoorların yazışma gizliliğini korumada bir tehdit kaynağı olabileceğini söyledi.
Durov, geliştiricilerin güvenlik organlarının baskıları sonucu bu tür yollara başvurabileceğini belirterek, onları genelde beklenmedik bir şekilde tespit edilen tehditlerin altında gizlediklerini ve geçen yıl WathsApp’ta bu tür 12 hatanın bulunduğunu kaydetti.
Durov, WhatsApp’ta olduğu gibi, gizli kaynak kodlu uygulamalara itibar edilmemesini tavsiye etti.
Telegram'ın kurucusu Pavel Durov, WhatsApp uygulamasını kullanmanın yol açabileceği tehlikelerle ilgili açıklama yaptı.
Daha önce basında çıkan haberlerde, dünyanın en zengin kişisi olan Amazon'un sahibi Jeff Bezos'un telefonunun, WhatsApp üzerinden gönderilen kötü amaçlı bir dosya kullanılarak saldırıya uğradığı öğrenilmişti.
Durov, kullanıcıların akıllı telefonları değiştirirken genellikle bulutta şifrelenmemiş veri yedekleri bıraktığını belirtti.
Durov ayrıca, uygulamanın geliştiricileri tarafından kasıtlı olarak oluşturulan ve güvenlik açıklarını ortaya çıkaran backdoorların yazışma gizliliğini korumada bir tehdit kaynağı olabileceğini söyledi.
Durov, geliştiricilerin güvenlik organlarının baskıları sonucu bu tür yollara başvurabileceğini belirterek, onları genelde beklenmedik bir şekilde tespit edilen tehditlerin altında gizlediklerini ve geçen yıl WathsApp’ta bu tür 12 hatanın bulunduğunu kaydetti.
Durov, WhatsApp’ta olduğu gibi, gizli kaynak kodlu uygulamalara itibar edilmemesini tavsiye etti.
Forwarded from Akademi Dergisi
İngiliz polisi gerçek sahibi CIA olan Facebook ve WhatsApp mesajlarını okuyabilecek
ABD ve İngiltere arasında imzalanacak yeni bir anlaşma kapsamında ABD merkezli Facebook ve WhatsApp gibi sosyal medya ağlarındaki şifreli kullanıcı mesajları, İngiliz polisi ile paylaşılabilecek.
ABD ve İngiltere arasında imzalanacak yeni bir anlaşma kapsamında ABD merkezli Facebook ve WhatsApp gibi sosyal medya ağlarındaki şifreli kullanıcı mesajları, İngiliz polisi ile paylaşılabilecek.
Akademi Dergisi
Yalancı Macron, işkembeyi kübradan sallamak ne kadar kolay senin için. Ülkenin ekonomisi madem o kadar iyiydi, sormazlar mı adama, neden sarı yeleklilere aylarca istediklerini vermedin? Bak, senin bankacılık geçmişin de var, Rotschild’in bankasında da çalıştın…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Macron'a hastane ziyaretinde hesap sordular: Hastaneleri çalışamaz halde, sağlık çalışanlarını yoksul bıraktınız
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin neoliberal politikalar yüzünden sağlık harcamalarından büyük kesintilere gidilmesinin bedelini ödettiği ülkeler arasında olan Fransa'da, banker kökenli Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, her hastane ziyaretinde sağlık çalışanlarının hesap sormasıyla karşılaşıyor.
Fransa'da koronavirüsle mücadele eden hastaneleri ziyaret eden Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Paris'in güney banliyösü Le Kremlin-Bicêtre'deki hastanede bir sağlık çalışanıyla girdiği diyaloğun videosu sosyal medyada paylaşıldı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin neoliberal politikalar yüzünden sağlık harcamalarından büyük kesintilere gidilmesinin bedelini ödettiği ülkeler arasında olan Fransa'da, banker kökenli Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, her hastane ziyaretinde sağlık çalışanlarının hesap sormasıyla karşılaşıyor.
Fransa'da koronavirüsle mücadele eden hastaneleri ziyaret eden Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Paris'in güney banliyösü Le Kremlin-Bicêtre'deki hastanede bir sağlık çalışanıyla girdiği diyaloğun videosu sosyal medyada paylaşıldı.
İtalya'da mafya devreye girdi
İtalya’da koronavirüs (Covid-19) can almaya devam ederken; yaşanan ekonomik kriz nedeniyle parası tükenen aileler için mafya devreye girdi. İtalyan mafyası üyeleri parası biten kişileri tek tek tespit ederek, gıda ve para yardımında bulundu.
Koronavirüs (Covid-19) İtalya’da can almaya devam ederken, ülke ekonomisinin oldukça kötüye gitmesi ülkedeki mafyayı harekete geçirdi.
İtalya’daki mafyalar, ülkenin Campania, Calabria, Sicilya ve Pugliya gibi maddi olarak iyi durumda olmayan bölgelerde yaşayan insanlara yiyecek yardımı yapmaya başladı. Durumun ardından İtalyan siyasiler hükümeti uyararak "Daha iyi bir tedbir alınmazsa mafya yönetimi ele geçirecek" denildi.
Calabria bölgesindeki Catanzaro Savcılığı’ndan Nicola Gratteri, "Bir aydan fazla süredir kafeler, dükkanlar, restoranlar kapalı durumda. Milyonlarca insan bir aydan fazla süredir gelir elde etmiyor ve ne zaman tekrar çalışmaya başlayabilirler bilmiyorlar. Eğer hükümet devreye girmezse, mafyalar insanlara sağladıkları hizmet ile halkın kontrolünü ele geçirebilecek" ifadelerini kullandı.
İtalya’da koronavirüs (Covid-19) can almaya devam ederken; yaşanan ekonomik kriz nedeniyle parası tükenen aileler için mafya devreye girdi. İtalyan mafyası üyeleri parası biten kişileri tek tek tespit ederek, gıda ve para yardımında bulundu.
Koronavirüs (Covid-19) İtalya’da can almaya devam ederken, ülke ekonomisinin oldukça kötüye gitmesi ülkedeki mafyayı harekete geçirdi.
İtalya’daki mafyalar, ülkenin Campania, Calabria, Sicilya ve Pugliya gibi maddi olarak iyi durumda olmayan bölgelerde yaşayan insanlara yiyecek yardımı yapmaya başladı. Durumun ardından İtalyan siyasiler hükümeti uyararak "Daha iyi bir tedbir alınmazsa mafya yönetimi ele geçirecek" denildi.
Calabria bölgesindeki Catanzaro Savcılığı’ndan Nicola Gratteri, "Bir aydan fazla süredir kafeler, dükkanlar, restoranlar kapalı durumda. Milyonlarca insan bir aydan fazla süredir gelir elde etmiyor ve ne zaman tekrar çalışmaya başlayabilirler bilmiyorlar. Eğer hükümet devreye girmezse, mafyalar insanlara sağladıkları hizmet ile halkın kontrolünü ele geçirebilecek" ifadelerini kullandı.