1980 darbesinden sonra, merhum Kemal Kacar Bey ağabeyimiz kendisini ceza evinde ziyaret eden bir hocamıza şöyle buyurmuştur:

"Biz yıllar boyunca çok sıkıntı çektik ama hiç bir zaman beyaz bayrak çekmedik."

"Şu an bizim en güçlü olduğumuz zaman. Devreden biz çıktık. İşte onlar işte Allah..."

Merhum Muhterem Kemal Kacar Beyağabeyimiz.

Arkamızdan kurmuş olduğunuz pusular kulağımıza geliyor. Artık burda herşey açık bir şekilde yayın yapılmama kararı alındığı için bilgi vermiyoruz, kendinize gelin iki haftada yapmış oldukları yanlışlardan dolayı ABD'yi Çin'e kırdırıp arada İran'ı da çerez niyetine harcayan bu ekibe dokunmak sizin harcınız değil.

Kurşundan hızlı koşamayan, karısını dul ve çocuklarını yetim bırakamayan bize yanlış yapmasın. Bize rest çekmesin, bize kuralsızca pusu kurmasın. Çünkü YİT, sadece istihbarat toplayan bir teşkilat değil. Henüz operasyonel faaliyetlerdeki marifetini göstermedi ama bu sahada da hasımlarını hayran bırakacak bir mükemmel güce sahip...

Rus Milliyetçi filozof Alexander Dugin:

"Veba'nın gelişi toplumların tamamen yenilenmesini sağlar. Salgının bir mantığı yoktur ve ne soylu ne zengin ne güçlüdür. Herkesi gelişigüzel bir şekilde yok eder ve insanları basit olmanın gerçeğine geri götürür."

Çanakkale’de düşmanın galibiyetine Süleyman Hilmi Tunahan hazretleri izin vermedi. Ian Hamilton'un günlüğündeki esrarengiz hadise..

http://bit.ly/2FQddVN

Sevgili Resulümüz; "Ey Muhacirun topluluğu, 5 durum varki, işlediğinizde şu 5 şeyle dünyada azap olunmanızdan Hz. Allah'a sığınırım" buyuruyor.

"1. Bir memlekette gayri ahlaki yaşantı açığa çıkar, aleni şekilde yaşanırsa, Hz. Allah o topluma salgın hastalıkları ve kendilerinden öncekilerde görmedikleri hastalıkları musallat kılar. Bundan Allah'a sığınırım" buyuruyor.

2. Tüccarlar ölçü ve terazilerinde oynarlarsa , Hz Allah pahalılık musallat kılar yaşanmaz hale getirir.
3. Zekatını vermeyenlerden ötürü, Hz Allah yaşayan, börtü böcek hayvanat olmasaydı kuraklık musallat kılarak bir damla yağmura muhtaç bırakacaktı.
4. Allah'a ve Rasülüne verilen sözler yerine getirilmediği müddetçe dışarıdan düşman musallat kılar elinizdeki şeyleri alır götürür.
5. Yöneticiler Hz Allah'ın kitabını başka kanunlara tercih ederek hükmederlerse o toplumu birbirlerine düşürür. Bunların tamamından hz Allah'a sığınırım" diye ifade ediyor sevgili Rasulümüz

Allah'ın azabından kaçılabilecek bir yer yok.. Bir yerde fay yoksa, yanar dağ var. O yoksa fırtına var, hortum var. O yoksa düşman askeri var, terör var, iç harp var. O yoksa adını "ekonomik kriz"e çevirdikleri kıtlık var.

Kurbanlarımızı keselim. Sakın ihmal etmeyelim. Geçmişte kurban borçlarımız varsa onları da keselim. Kurban kesilen yerlerde harp, iç harp, terör, kıtlık olmaz. Nasihat dinleyenlere nasihat edelim. İyiliği nasihat edip kötülükten men etmek üzerimize farz. Bunun terk edilmesi de belalara sebep olur. İlim talebelerine sahip çıkalım, destek olalım. Rabıtalı insanların sayısını artıralım. Sadaka verelim, akrabayı konu komşuyu gözetelim. Böyle manevi tedbirler aldığımız gibi zahiren de felaket türlerine dair bilgimizi, eğitimimizi artıralım. Maddi tedbirler de alalım.

Dünyanın çok ama çok kirlendiği, bir toplu temizliğe ramak kaldığı, 3. dünya savaşının fiilen çoktan başladığı şu günlerde, tedbirsiz olmayalım. Evet Allah affedicidir ama af edip etmeyeceği bizim açımızdan bakılınca, kesin değildir. Affetmez ise azabı çok ama çok elimdir.

https://www.youtube.com/watch?v=xjo3jKpkk7A

Koronadan dolayı ülkemiz büyük acılara gebe.

Herkes elinden geldiğince sadaka versin kurban kessin. Hizmet etmeye çalışsın.

Hakiki manada ciddiye alınması gereken bir mevzu olan korona için tedbir almak sonrasında tevekkül etmek gerekecek az yâda çok bu beladan kurtulmak için herkes sadakasını versin sünnetlere sıkı sıkıya tutunsun. Yakında kim bir damla iyilik ettiyse karşılığını misli misli alacak, kim ki bir damla kötülük ettiyse belasını bulacak iyisi de kötüsü de bu hastalığa yakalanacak kimi günahlarını dökecek aklanıp paklanacak kimi daha beter günahında boğulacak moraracak kararacak isyana düşmesin kimse takdir Allah'ın vadesi dolan gidecek.

Yalnız; Bu parti peşlerine düşüp aklını yitirenler firavun gibi ölecekler. Firavun ölürken Musa'ya yalvarıp durduğu gibi herkes ölürken birilerinden medet bekleyecek ama müslüman olanlar sadece Allah'a sığınacak. Firavun'un ağzını kapatan Cebrail a.s mın yaptığı gibi ölüm melekleri gelmeden sizinde daha fazla konuşmamanız için çeneniz kapanacak sebebini ölmeden bilin çünkü firavun Allah'a yalvarmadı Musa'ya yalvardı. Maddi tedbirlerinizi aksatmayın ama manen de tedbirlerinizi alın önce bol bol tövbe edin ne günahınız varsa sonra tövbeleriniz kabul olsun diye sadakayı artırın bol bol Hz ustazımıza yalvarın vakit doluyor ben ölmem demeyin bu bizim size son uyarımız. Nefsinizin size diyemediğini biz diyoruz bol bol tövbe edin çocuklarınıza öğretin sizin için dua etsinler, o sabilere dua etmesini öğretin Allah'ın zatını övün acizliğinizi bilin gerisi takdiri ilahi.

Yakında istemeyiz bu konuda da doğru olmayı ama ölmez ve yaşarsak Allah'ın izniyle göreceğiz Allah hepimizi korusun.

Havadan sudan sebeple içeriye atılan tüm masumları, mazlumları derhal bıraksınlar. Çünkü yakında bırakacakları masum kalmayabilir, mazlumun ahı, zalimler acısını en üst seviyede hissetsin diye aheste aheste çıkar. Tüm hakimler ve savcılar size dedik; korkmayın, geri durmayın, korkanlar şimdi bu belayı takmasınlar, ne de olsa devlet gücümüzü ellerine almış hain kriptolar onlara yardım edecek, peki ya o kripto hainlere kim yardım edecek? Yakında, Sağlık Bakanı da açıklamadığı o rakamlar arasında yerini hazırlasın bakalım bu meclis bu bakanlar kurulu sakladıkları kendilerinin başına gelince ne yapacaklar? Tedbirleri alın arttırın lakin Allah'a yönelmeyi ve bol bol tövbe etmeyi unutmayın. Sadaka vermeyi birbirinize dua etmeyi unutmayın. Sadaka vermek, kurban kesmek, belaları musibetleri def eder.

Ne dediysek o!

İktisatçı Dr. Markus Krall, siyasetin eli ile de zayıflatılmış, en ciddi etkilenecek sektörün, otomotiv olacağını söylüyor.

Hükümetin ekonomik planında elektrikli araba üretimine zorlaması, bu sektörü çok zayıflattı. Kaldı ki, bunun modern bir teknoloji olmadığını savundu. Ayrıca, yanlış teknoloji için milyarlarca harcama yapıldığını aktardı. Tedarik zincirlerinin kesileceğini ve büyük çaplı üretim duraklaması olacağını söyledi. Bunun dışında, Avrupa’daki tedarikçilerinin, çok kötü sipariş rakamlarının olduğunu ve bir çoğunun, sadece bu ay sonuna kadar siparişlerinin olduğunu bildirdi.

Eğer şimdi, tedarik zincirlerinin kesilmesi ile, üretim geniş çaplı bir şekilde durdurulursa, o zaman devletin desteği ve diğer konjonktürel destekler ile, hiç bir şeyin değişmeyeceğini anlattı.


Bütün suçu Koronavirüsüne yükleyecekler!

Siyasetin anlatımı tabii ki farklı olacağını anlatan Krall, siyasetçiler bunu sevinç ile karşılaşacaklarını ve Virüsü, her şey için sorumlu yapacaklarını aktardı. Başarısızlıkları, ekonomik planları için. Fırsatı yakaladılar ve bütün suçu, Virüsün üzerine atacaklar. Krall, bu anlatım şeklini kabul etmememizi söyledi.

Dr. Markus Krall’ın bu konuşması 13 Mart 2020’de kayıt edilmiştir.

Avrupa Komisyonu Başkanı Von der Leyen: Başlangıçta koronavirüsü hafife aldık

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Bild gazetesine yaptığı açıklamada, "Bence uzman olmayan hepimiz başlangıçta daha Çin'de yani Vuhan'da iken koronavirüsü hafife aldık. Ancak bu arada bunun bizi uzun süre meşgul edecek bir virüs olduğu da anlaşıldı. Tavsiyeleri dinlememiz çok önemli virüsün yayılmaması için. İki hafta önce ya da üç hafta önce kulaklarımıza sert, acımasız gelen tüm bu önlemlerin şimdi olması gerektiğini anladık" ifadelerini kullandı.

AB üyesi bazı ülkelerin sokağa çıkma yasağı uygulamalarını da değerlendiren Leyen, bunun üye ülkelerin kendi kararları olduğunu bildirdi.

Von der Leyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un koronavirüse karşı mücadeleyi 'savaş' olarak nitelendirdiğinin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:

"Ben şahsen bu kelimeyi kullanmazdım, ama Fransa Cumhurbaşkanı'nın motivasyonunu anlıyorum. Çünkü koronavirüs esrarengiz bir rakip. Görmüyoruz, rengi yok, tadı yok. Bununla birlikte, çılgınca bir hızla yayıldığını fark ediyoruz. Ayrıca insanları ne kadar etkilediğini de bilmiyoruz. Hiç semptomu olmayan insanlar var, bazıları hafif, bazıları şiddetli ve kısa sürede ölen insanlar var."

Çin'de kargalar, şehirlerde ceset arıyor

İslam hukuku nazarından bakılınca, Müslümanca bakılınca, bu günümüzde, dünyanın, tarifi bile mümkün olmayacak derecede felaketlerle boğuşuyor olmasının asıl sorumluları da ateistlerdir, Allahsızlardır. Hatta bunların büyük bir kısmı bu dünyayı Müslüman, Mason, Siyonist, Yahudi, Hristiyan, Budist v.s. kılığına bürünerek bu hale getirdiler ve ateist olduklarını gizlediler. Bunlar, hiç öyle olmadıkları halde, çok insancıl, çok merhametli, çok sevgi dolu, saygılı, iyi niyetli gözükmekte de mahirdirler.

Dünya denen şu alemde, münafıkların hepsine aynı anda ecel gelseydi, sokaklarda, evlerde, iş yerlerinde anında cesetler dolardı. O kadar çok oranda dolardı ki, İnsanlar, cesetlere basmadan yürümek için çokça zorlanırlardı.

(Görüntüler; Ateist Çin, Vuhan sokak ve caddelerinde çöp poşeti gibi yerlerde toplanmayı bekleyen cesetler)